Scudo Sports

Bisiklete binerken terliyorum! Ne yapayım?

@Çağdaş78

Yazıların üslubundaki sertlik biraz da benim kişiliğimden kaynaklanıyor. Kişisel olarak da aşırı disiplinli ve ilkeli bir yaşam sürdürüyorum. Düşündüğü gibi yaşayan, yaşadığı gibi düşünen bir insanım. İnsanlara şirin görünmek için inanmadığım bir üslupla yazmayı doğru bulmuyorum. Kitap eleştirilerimi yayınladığım blogdaki yazılarım bunlardan daha sert ve acımasız oluyor. Onun için de özel bir çabam olmuyor, eleştirdiğim kitabı okurken doğal olarak sinirleniyorum zaten. Zira bu kadar sığ kitaplar nasıl oluyor da bu ülkenin insanlarına "edebiyat" olarak sunulabiliyor, anlayamıyorum. Ara sıra eğlenceli yazılar da kaleme alıyorum ama genelde biraz manifesto tarzında şeyler çıkıyor. Özel bir çabam olmuyor bunun için. Nasıl gelirse öyle yazmaya gayret ediyorum. 😊

İş yerimde 45 öğretmen var. Bunların en az 35 tanesi okula yaz kış bisikletle gelip gittiğim için bazen açık bazen örtük bir biçimde benimle "alay" ediyor. Topluma önderlik etmesi gereken öğretmenlerin bisikletli yaşam konusundaki bu cahilce tavırları beni ülkemizin geleceğine yönelik karamsar olmaya itiyor. Öğretmeni böyle düşünen bir toplumun bisiklet konusunda günümüzdeki durumda olması gayet normal gibi geliyor artık. 2 bin motorlu jeep ile 10 kilometre yol yapıp AVM'deki spor salonuna spor yapmaya giden öğretmen arkadaşlarım var. Mesela bu arkadaş okula bisikletle geldiğim için açıkça alay etmekten geri durmuyor. Gerisini siz düşünün. Zira bu konuda yorum yapmayacağım.
 
Scudo
İşe bisikletle gidip gelirken terlemek istemiyorsanız. İşe bisikletle gitmeyin.
Bunun için bazı şartlar gerekiyor. Evinizi işyerinize mümkün olabilecek en yakın yerden alın veya kiralayın.Mümkünse üç beş dakikalık yürüme mesafesi olsun. E o zaman bisikletle işe gidemem ki diye düşünüyor olabilirsiniz. Hatta içinizden bazıları şunu da diyordur, ben bisikletle işe gitmek için evimi uzağa taşımayı düşünüyorum, nasıl bir mantık bu allasen demeyin. Şöyle ki eviniz işinize çok yakın olursa ulaşım amaçlı kaybedeceğiniz süre de çok çok az olacaktır. Sabah kalkın, kahvaltınızı yapın ve hemen işe gitmeden bisikletinize atlayıp sabah sporunuzu yapın, duşunuzu da alıp yürüme mesafesindeki iş yerine yürüyerek gidin. Amaç bisiklete binmek olduğundan amacınıza ulaşmış aynı zamanda işe terlemeden gitmiş olacaksınız.

Benim evim işyerimin üzerinde bundan dolayı işe asansörle gidiyorum. İşe bisikletle gidemiyorum diye de üzülmüş hatta işe bisiklete gidenlere gıpta etmiştim. Değerli Üstadım @BerkEvren yaw üzüldüğün şeye bak, sen daha şanslısın farkında değilsin demişti ve anlatmıştı. Sabah bisikletine rahat rahat bin, duşunu al ve merdivenden inerek işe git demişti. Amaç sonuç da bisiklete binmek değil mi demişti.
 
İşin geyiğini bırakıp ciddi cevap vermeye çalışayım.
Ev-iş arası 7 km kritik mesafe. 7 km'ye kadar olan mesafeleri şehir bisikleti ile katetmek en güzel seçenek. Şehir bisikleti adı üzerinde şehir kullanımı için yapılmış. Geometrisi rahat bu yüzden günlük kıyafetler ise sürüş komforlu. Sepet, bisiklet barajı gibi yerlerde işe giderken çanta, bakkal market dönüşü torba taşınabilir. Arkaya çanta takan da çok. Ayağı var her yere parkedilir. Arka tekerlege kilit takılabilir ki bu kısa süreli parklarda büyük avantaj. Kötü yani ağır ve dar vites aralığı.
7 km sonrası için alternatifler toplu taşımaya entegrasyon. Istanbul'a yapılan bisiklet yollarının çoğu insanlarin ev-iş arasi mesafesini kapsamıyor. Çoğu insan da işine 7 km'den daha uzakta yaşıyor. Hollanda'da farkli şehirde yaşayıp çalışan çok. İnsanlar bisikletle istasyona gidip trene biniyor. Çalıştığı şehrin istasyonunda da eski bir bisikleti oluyor. Ona aktarıp yolculuğunu tamamlıyor. Atıyorum Marmaray'a bisiklet parki ve onu merkez alarak genişleyen bisiklet yolları ve maslak metro istasyonu gibi yogun yerlere bisiklet parki ve yine oradan ilerleyen bisiklet yolları olsa aynısı yapılabilir. Belki ibb ileride yapar.
Yol bisikleti kullanmak diğer seçenek ama yukarida şehir bisikleti için anlattığım avantajları yok. Onun da terlemeden menzili 12-13 km kadar.

Evden çalışmaya dönmeden önce ev iş arası 10 km idi. Önce şehir bisikleti ile gittim sonra yol bisikletine döndüm ve kullanissizlik yüzünden yol bisikletinden de vazgeçip tekrar şehir bisikletine döndüm. 10 km için süre 4 dakika kadar farketti bende. Şehir bisikleti ile az da olsa terliyorum.
Terlemenin rahatsız etmemesi için en büyük etkenlerden birisi kıyafet. Takım elbise ile sürecek arkadaşların malesef pek şansı yok. Gündelik kıyafet ile işe giderken yazın sorun yok. Havalar biraz soğuduğunda ise önce rüzgarı engellemek ama bunu yaparken de vücudun nefes almasına engel olmamak lazım. Bol kot, tshirt üzerine nefes alır, rüzgar/su geçirmez yağmurluk en güzeli. Gore-tex tam bu işin ürünü ama pahalı.
Kışın iş biraz cirkinlesiyor. Thisrt üstüne nefes alabilir polar giyiyorum genelde. Yagmurlugun ise koltuk altı fermuarlı. İlk bindiğimde üşüyorum genelde. İlk 5 km den sonra yağmurların koltuk altını, eger daha sıcak hissedersem de on fermuarını ve polarin yasadaki fermuarını açarak ısıyı dengelemeye çalışıyorum. Bu arada dechatlonda satilan yağmur pantolonları var. Ayakkabıyı da örtüyor çok güzel ürün. Bütün kış kullandım memnun kaldım. Kışın su geçirmez ayakkabi/bot giymek de şart.

Kıyafet değiştirmeden yapılabilecekler konusunda tecrübem bunlar.
 
Son düzenleme:
@Çağdaş78



İş yerimde 45 öğretmen var. Bunların en az 35 tanesi okula yaz kış bisikletle gelip gittiğim için bazen açık bazen örtük bir biçimde benimle "alay" ediyor. Topluma önderlik etmesi gereken öğretmenlerin bisikletli yaşam konusundaki bu cahilce tavırları beni ülkemizin geleceğine yönelik karamsar olmaya itiyor. Öğretmeni böyle düşünen bir toplumun bisiklet konusunda günümüzdeki durumda olması gayet normal gibi geliyor artık. 2 bin motorlu jeep ile 10 kilometre yol yapıp AVM'deki spor salonuna spor yapmaya giden öğretmen arkadaşlarım var. Mesela bu arkadaş okula bisikletle geldiğim için açıkça alay etmekten geri durmuyor. Gerisini siz düşünün. Zira bu konuda yorum yapmayacağım.
Malesef hocam öğretmen camiası dahi bisiklete oyuncak gözüyle bakıyor hatta sen çocuk musun diyenler bile oluyor gerisini siz düşünün bırakın sokaktaki insanları filan ... :acpsnr:
 
@historiyst

Hocam ellemeyeceksin onları. Ne desen ne söylesen duvara söylemiş gibi oluyorsun.
İnci-Soner Sarıhan da öğretmen. Onların turlarını örnek gösteriyorum, bakın bazı öğretmenler yanlarında çocukları olmasına rağmen bisikletle nereleri geziyorlar, nasıl turluyorlar diye.
Ne deseler beğenirsin. Çocuğu da sersefil etmişler! Çıldırmamak elde değil.
300 kilometre araba sürüp yoruldum bir dinleneyim diye mola veren öğretmen arkadaşlar 250 km.yi bisikletle devirmemle alay ediyorlar. Acınası bir durum.
Bu yüzden artık öğretmenlere bisikletli yaşam hakkında telkinde bulunmayı bıraktım.
Umudum öğrencilerde...
Bu arada dechatlonda satilan yağmur pantolonları var. Ayakkabıyı da örtüyor çok güzel ürün.

Ürünün linkini paylaşabilir misiniz lütfen?
Benim için büyük bir ihtiyaç.
 
@historiyst

Hocam ellemeyeceksin onları. Ne desen ne söylesen duvara söylemiş gibi oluyorsun.
İnci-Soner Sarıhan da öğretmen. Onların turlarını örnek gösteriyorum, bakın bazı öğretmenler yanlarında çocukları olmasına rağmen bisikletle nereleri geziyorlar, nasıl turluyorlar diye.
Ne deseler beğenirsin. Çocuğu da sersefil etmişler! Çıldırmamak elde değil.
300 kilometre araba sürüp yoruldum bir dinleneyim diye mola veren öğretmen arkadaşlar 250 km.yi bisikletle devirmemle alay ediyorlar. Acınası bir durum.
Bu yüzden artık öğretmenlere bisikletli yaşam hakkında telkinde bulunmayı bıraktım.
Umudum öğrencilerde...


Ürünün linkini paylaşabilir misiniz lütfen?
Benim için büyük bir ihtiyaç.

(link)
 
Çok güzel açıklamışsınız. Benimde küçük bir tavsiyem var. Bisiklet sürdüğünüz süreçte mutlaka hızlı kuruyan ve teri dışarı atan formaları tercih edin. Vücudun ıslanmasına imkan vermediği için koku olmuyor. Sizin de bahsettiğiniz gibi kıyafet ve çamaşırı değiştirmek en etkili yöntem. Bunun için imkanı olmayan varsa formayı çıkardıktan sonra havlu ile vücudunu kurulasın ve ağır olmayan bir deodorant kullansın sonra günlük kıyafetini giysin. Bu şekilde de ter kokusu oluşmaz extra olarak deodorant ile önlem almış olursunuz. Otobüste metroda sıkışık ter kokusu içerisinde seyahat edenlerin böyle bir derdi olduğunu düşünmüyorum, bu kişisel saygıdır. Başkası ne der diye düşünmeyin, kendiniz için yapın.
 
@Ali Kılıç 35.5 hocam bahsettigin zevat , kamu, özel ,beyaz ,mavi farketmeksizin nerede ne iş yapıyorsa yapsın yaptığı işle alakası yok hatta umurunda da değil. Hatta toplu halde yaşadığımızın ve kişilerin işlerindeki hataların karşılıklı olarak insanları etkileyip toplumu aşağı çektiğinden bile habersiz. Eğitim denilen şey insanlığın başından beri var. Niçin zorunlu ve orgun eğitim yapılıyor? Neden okullar var? Alakaları bile yok. Geçen bahsi edilen trafik kurallarini bilmeyen trafik polisi gibi . Yada yüzme bilmeyip de cankurtaran olan Şaban gibi. Bilmemek değil de öğrenmemek çok çok ayıp. Dert etmeye değmez.
@hamlet2006 hocam sorunun çözümünu aslında buldun ama farkında değilsin. Bizdeki bir kac uyanık müteahit , isadami, tüccar, esnaf... siyaset ve bürokrasi oyunlariyla zengin olacak diye , vatandaşa da biraz yem atıp ikna ederek uyguladıkları bu şehirleşme! plânını ! sorunlu.
Her sabah insanlar yığılı halde yaşadıkları yerden yine yığılı çalıştıkları yerlere toplu halde gitmeye çalışıyor. O kadar saçma ki. Bakin almanya modeline benzeri amerikada da varmış . 100 yıllık uluslararası büyük firmalar kasabalarda faaliyet gösteriyor. Çalışanlar insanca yaşıyor, çalışıyor, spor yapıyor, alışveriş yapıyor . Sinema , eğlence nasıl bilmiyorum. Bilenler anlatabilirler. Gerçi bizde bazıları şu saatten sonra hayat yok diyip sabah kadar kalabalıklarda kaybolmak istiyor ama.
 
Bugün yine 7.5 km mesafede bulunan iş yerime bisiklet ile gittim. Maske + Gözlük + Kask olunca biraz garip oldu tabi. Gidiş ve dönüş için ayrı tişört bulundurdum çantamda. Bunların rengi açık maviydi. Tahmin edebilseydim bu kadar kötü sonuçlanacağını, farklı seçenekleri değerlendirirdim. (Önlem olarak yelek giydiğim için rezil bir durumdan kısmen kaçabildim) İlk olarak giydiğiniz kıyafetin rengi çok önemli demek istiyorum. :D Sonrasında ise rutin olarak "Duş alma, iç çamaşırı değiştirme" mevzusuna ayrıntılı bir şekilde değinmişler. Bu konuya dikkat etmemiz sorunun büyük bir bölümünü çözecektir diye düşünüyorum.

Şöyle bir durumda var ;
Burada onlarca kilometre mesafe giden insanlar var. Bu insanlar 7.5 km mesafede benim terlediğim kadar terlemez diye tahmin ediyorum.
Yani burada biraz vücudun sınırları devreye giriyor.
Ben, gücümün ortalama ve tahmini olarak %80 civarlarını kullandığım için zaten pek garipsemiyorum bu terleme durumunu. (Bu arada km/h yapınca 19-21 km civarı çıkıyor :D ) (Şimdi kendime toz kondurmam baştan diyeyim. Asfalt + Durulan yerler + Mıcırlı yollar falan da var fazla gömmeyin beni :) )

Şimdi gelirsek anlatmaya çalıştığım bu durumun özüne, işin içinde sizin gücünüz, mesafeniz, ve zamanınız önemli bir rol oynuyor.
Yani 10 km/h ile gittiğinizde bisiklet yüzünden terlemezsiniz. Terliyorsanız havanın sıcaklığı ve nem giriyor işin içine ve o yüzden en üstteki yazı daha çok işinize yarayacak.

Tabi ortalama bir yol bisikleti ile 21 km/h hız ile gitsem daha az terlerim muhtemelen. Bu da bisikletin kalitesini sokuyor işin içine.

Terlememek için hızınızı kondisyonunuza göre ayarlayın.
-ek olarak-
Terlememek için hızınızı bisikletinize göre ayarlayın.
-
Terliyorsanız kişisel temizliğinize ve yediğinize dikkat edin. (İsterseniz deneme-yanılma yöntemine başvurabilirsiniz :D )
 
Ben hep bisikletle gelip gidiyorum elbiseleri işyerinde değiştiriyorum zaten 5 kilometre falan
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Kılıç 35.5
@Çağdaş78

Yazıların üslubundaki sertlik biraz da benim kişiliğimden kaynaklanıyor. Kişisel olarak da aşırı disiplinli ve ilkeli bir yaşam sürdürüyorum. Düşündüğü gibi yaşayan, yaşadığı gibi düşünen bir insanım. İnsanlara şirin görünmek için inanmadığım bir üslupla yazmayı doğru bulmuyorum. Kitap eleştirilerimi yayınladığım blogdaki yazılarım bunlardan daha sert ve acımasız oluyor. Onun için de özel bir çabam olmuyor, eleştirdiğim kitabı okurken doğal olarak sinirleniyorum zaten. Zira bu kadar sığ kitaplar nasıl oluyor da bu ülkenin insanlarına "edebiyat" olarak sunulabiliyor, anlayamıyorum. Ara sıra eğlenceli yazılar da kaleme alıyorum ama genelde biraz manifesto tarzında şeyler çıkıyor. Özel bir çabam olmuyor bunun için. Nasıl gelirse öyle yazmaya gayret ediyorum. 😊

İş yerimde 45 öğretmen var. Bunların en az 35 tanesi okula yaz kış bisikletle gelip gittiğim için bazen açık bazen örtük bir biçimde benimle "alay" ediyor. Topluma önderlik etmesi gereken öğretmenlerin bisikletli yaşam konusundaki bu cahilce tavırları beni ülkemizin geleceğine yönelik karamsar olmaya itiyor. Öğretmeni böyle düşünen bir toplumun bisiklet konusunda günümüzdeki durumda olması gayet normal gibi geliyor artık. 2 bin motorlu jeep ile 10 kilometre yol yapıp AVM'deki spor salonuna spor yapmaya giden öğretmen arkadaşlarım var. Mesela bu arkadaş okula bisikletle geldiğim için açıkça alay etmekten geri durmuyor. Gerisini siz düşünün. Zira bu konuda yorum yapmayacağım.

Bu alaya alınma konusu bence sizin aşırı ciddiyet içinde olmanızın bir sonucu. Yapılanlara aşırı tepki veriyorsanız hoşlarına gider insanların devam ederler. Umursamazsanız silahlarını ellerinden almış olursunuz. Ben de kuralcı bir insanımdır ama kimseyi düzeltmeye uğraşmam. En azından artık uğraşmıyorum. Bir durum oluşursa şu durumda ben şöyle yapıyorum diyorum. İsteyen örnek alır istemeyen almaz. Herkesi düzeltmeye çalışmayın. Bırakın siz ortamınızda tek olun, fark edilin. Birşey ne kadar az ise o kadar değerlidir. Bizim toplumumuzda eziklik psikolojisi çok insanda var o nedenle kendi varlıkları ile değil sahip oldukları ile değerlerini arttırmaya çalışırlar. O nedenle pahalı araç gereç, araba eşya alır ve gösterirler. Öğretmen olmak birşey değiştirmez. Siz öğrencilerinize örnek olun yeter bence. Onlar da sahip olamadıkları gücü arabalarının gücüyle tamamlasınlar yada yaptıklarının, giydiklerinin, yediklerinin değeri ile.
 
@Ali Kılıç 35.5 hocam bir Çorumlu olarak memleketime olan katkılarınızdan dolayı size ne kadar teşekkür etsem, dua etsem hakkınızı veremeyiz. Bildiğinizden şaşmayın. Ve hayatınızı bildiğiniz gibi yaşayın.
Bir yılı geçti iş yerine bisikletle gidip geliyorum. İş yerinde 3 tane duş, büyük bir dinlenme salonu, 2 tane yatakhane, spor salonu, mini futbol sahası var. 🤣 Tek deli benim. İş yeri 8 km kadar bir bisikletli inerken istesede terleyemez 5 pedalda varırsın yokuş aşağı. Sıkıntı vatandaş spor yapmak istemiyor. Olay ter olayı değil. Her türlü imkanımız var. Hatta kişisel dolaplarımız dahi var. Gençler hastalıktan dökülüyor. Sözüm havada kalıyor. Sadece haklısın abi deyip yedikleri fırça yanlarına kalıyor. Bende üzüldüğümle kalıyorum.

Olay kültür meseleside değil kaliteli gençler. Bir kaç yobaz her yerde çıkar. Yaşam hevesleri, boş şeyler olmuş. Barış çubuğu üflemişler , kafaları dumanlanmış gibi bir yaşam sürüyorlar. İçten gelmedikten sonra insanlara birşey yaptırmak boş hayal veyahut birşeyler yapmasını beklemek. Aslında sizinle alay etmiyorlar. Yapamadıkları için çatlıyorlar.
Harika bir yazı olmuş. Kalbinizi ferah tutun. Eline koluna sağlık hocam .:harika:
 
Arkadaşlar bakın büyük devletler harita yapar, araştırma yapar, veri toplar, kayıt yapar, yapar oğlu yapar....

(link)

Haberde bahsedilen adamın dolaşım , solunum sistemleri ile psikolojisi yaşıtlarından çok çok iyi değilse ( belki ayak ve diz eklemlerinde sert zeminde yürümekten dolayı bir sorun çıkabilir ) Ve bunu arastirmadilarsa yada bir deneyde veri olarak kullanmadilarsa ben bu adamları anlamamışımdır.
 
Arkadaşlar bakın büyük devletler harita yapar, araştırma yapar, veri toplar, kayıt yapar, yapar oğlu yapar....

(link)

Haberde bahsedilen adamın dolaşım , solunum sistemleri ile psikolojisi yaşıtlarından çok çok iyi değilse ( belki ayak ve diz eklemlerinde sert zeminde yürümekten dolayı bir sorun çıkabilir ) Ve bunu arastirmadilarsa yada bir deneyde veri olarak kullanmadilarsa ben bu adamları anlamamışımdır.
Bu olayın şimdi olmasa bile ileride çok faydasını göreceğini yakından gördüm. Benim dedem çalıştığı dönemde ulaşım imkanı o dönemler iyi olmadığı için yaz kış yaklaşık 30km yolu yürüyerek işe gidip gelirmiş. Allah uzun ömürler versin, şuan 70 yaşında hala ulaşım aracını çok ihtiyaç yoksa kullanmaz. Ben kendimi bildim bileli şehir merkezine ortalama 3-4 km yolu yürüyerek gidip gelir. Şuan tabii eskisi gibi performanslı değil ama yine de yaşıtlarına kıyasla çok fark var. Maşallah diyeyim tekrar 😃
 
Çok ilginç, aynı sorun bende de var... Spor yaparken ve koştuğum zaman neden bilmiyorum ama ben de terliyorum...
 
Geri