Bisikletin kabak tadı vermeye başladığı süreç

http://2.bp.blogspot.com/-tCehkRbACWQ/UPcXCSYXT0I/AAAAAAAAAgU/BjXWzN_RwxA/s300/asdasdqwsa.jpg

Gercekten hakli oldugunuz kisimlar var ama iyi yonleri de yok degil. Kendimiz disindaki canli varliklari dusunursek
Cevreye hicbir zarari dokunmayan tasit bi tek tayfon, eşek falan var

Mecbur olmasanız, "Bıktım şu nefes almaktan." diyeceksiniz. İnsan sıkılmak istesin yeter ki. Kafaya takacak çok şey bulur...

Keşke bütün derdimiz bu olsa...

@mehmetsunu

iyi de bunlar bisikletin suçu diil ki

1- "uçakla en fazla 5 saatte alınabilicek bi yolu arabayla 25 saatte alman" demek ne kadar mantıklıysa, birinci madde de o kadar mantıklı olmuş
2- bakınız. 1. madde...
3- güzergah değişir, tempo değişir -- gelişir... ayrıca arabayla gitmekten daha eğlenceli bile sayılabilir hatta
4- bende de aynı sorun var... nasıl olsa bisiklete biniyorum diye homini gırtlak bisikleti suçlamıyorum ama...
5- abartıldığı kadar fazla arızalanmıyor bence... tamir etmek istemediğinizde de bi bisikletçiye götürebilirsiniz... lastiklerinizi dayanıklı olanlardan seçersiniz...
.
. (her maddeye bi'şey yazmaya üşendim : ))) )
.
15- okumayın her konuyu

kısacası, sizin gönlünüz bisiklette diilmişki, bi anlık/bi kaç yıllık hevesmiş demek ki.. ne biliyim işte gerçek aşk diilmiş olsaydı yukardaki maddeler bahaneniz olmazdı

Arada lastik patlağı yaşamasanız bile bir eliniz gidonda diğer eliniz dondurmada şehiriçinde yürüyüş yapmayı deneyin,değişiklik olur.

ya hayat zaten belli monotonlukta geçiyor bence iş yerinize demelisiniz her gün başka bir lokasyonda mesai yapmak istiyorum diye
açıkcası bir bucuk aydır aktif kullanıyorum motonluğun gitmesine en büyük yardımcı arabayla amaaan gitsem 5 km gaza bastığıma değmicek yürüsem oofff 1 saat gidiş bir saat geliş kim ugrascak diyeceğim yerlere hop ordayım hop burdayım yapmak eğlenceli oluyor

İlk mesaj kayseriden atılmış. İstanbulda oturup da bisiklet sürecek yer bulamayanlar, mesajı atan arkadaşa o kadar özeniyorlardır ki. Mutlaka kayseride betonlaşmamış yerler daha çok ve trafik de daha az olacağından bisiklet açısından şanslı hissetmek gerekir diye düşünüyorum.

@mehmetsunu

Hepsine hak veriyorum ama göbek erime mevzusu yaşa göre bende küçükken 13 yaşındayken 90 kiloyu gördüm ama çok hareketli olduğum için 4-5km bile yarıyordu.

@mehmetsunu
Ben anlayamadım pek ama derdiniz bisikletse daha değişik yollara başvurun ama bu yol araba olmayacaktır büyük ihtimal. Sizin sorunlarınızın derdi kişiden kişiye göre değişiklik gösterir fakat sizde hepsi olumsuz galiba mesela ben sorunlarınıza kendi yaşadığım sorun olsa getiriceğim çözümleri veya kabullenmek zorunda olduklarımı yazayım.
1-Araçların 5 saatte aldığı yolu max 2 saatte trafiksiz motosikletle alırsınız.
2-Aynı şekilde max 2 saat.
3-Araba, motosiklet, bisiklet bunların güzergahlarını siz seçiyorsunuz. Yani her taşıtta güzergah sorunu var. Bisikletle uzun sürüyor güzergah değiştiremiyorum diyorsanız 1. maddede dediğim gibi motosiklet alın daha hızlı gidersiniz.
4-Spor yapıyorsunuz diye yağlarımı vericem diye bir şey yok. Daha sağlıklı olacağınız kaçınılmaz fakat eğer kilo vericekseniz belli besinler sizi bekliyor demektir. Bunun (vücut geliştirmeyle ilgilendiğim için) çok örneğini gördüm.
5-Her taşıt bakılmadığında arıza yapar ve genelde yolda kalırsın. Bisikletteki arızalar ufak tefek olduğu için düzeltir devam edersin araba motosiklet olsa orada kalıverirsin. Bisikletin arızası daha sık derseniz. Eğer bisikletinize iyi bakarsanız iyi lastik kullanırsanız çok sorun yapmaz diye düşünüyorum.
6-Azla yetinirseniz bu hiç sorun değildir. Asağıda bodrumda tek vitesi çalışan 50 liraya aldığım amortisörsüz 15 kilo market bisikletim var kısa ulaşımda işimi görüyor.
7-Bunu değiştiremeyiz suan ama gelecek için belki bir şeyler yapabiliriz. Eğer arabaya binip takım elbiseni çekip işine gidip gelmezsen o insanların zorlandığı hayatı yaşamazsan motosiklet ve bisiklette bununla hep karsı karsıya gelirsin. Seçim senin.
8-Araba alman tek çözüm. Motosiklettede böyle bisiklettede böyle bunu değiştiremezsin.
9-Motosiklet
10-Buna şaşırdım ama anlatabilirsin.
11-Açıkçası her yokuştan sonra dahada geliştiğimi hissetiğim için benim için yokuşlar nimet.
12-Eğer her bisikletçi bunun için bir şeyler yapsa gerçektende bunlar olur suan olmaz ama siz her kapıyı çaldıkça hep birilerinin aklına bunu sokmus olucaksınız. Ben bu foruma girene kadar bisikletliler hakkında hiçbir şey bilmezdim. Mazgallar bile bisikletçi için dert bugüne kadar bunları önemsemezdim. Büyükçekmece Sahili'ndeki silik işaretli bisiklet yolunu farketmemiştim bile.
13-Geçenlerde motosikletli 2 kardeşimizin cesetleri bulundu.
14-Köpekten köpeğe çok değişiyor. Genelde köpekler bisiklet motosiklet arabaya havlıyor fakat geçenlerde gördüğüm 2 köpek (bir abimizin beslediği köpeklermiş) arabalara havlıyor bisikletlileri koruyordu. Çok şaşırttı beni.
15-Her forumda var bu. Motosiklet forumlarınıda takip ediyorum ve onlardada aynı konular dönüp duruyor.

Bu yazdıklarımda sanki size motosiklet sürün diyormuş gibi olabilirim fakat ben sizin bisikletten soğduğunuzu düşünerek yazdım bunları. Yani arabadan önce çok daha iyi olan bir tercih motosiklet var. Eğer bu sorunları bir kenara itip bisikleti sürecekseniz en iyisi budur.
Şunuda eklemek istiyorum illaki bisiklete masraf yapıcam diyorsanız her masrafınızda en azından her 100 kilometrede su arabalar gibi 20-30 lira vermiyorum diyebilirsiniz.

saydiginiz bazi maddeler tam tersi bana zevk veriyor. yokus cikmak kadar guzel bir sey yok yemin ederim. arada sirada lastik patlamasi da iyi oluyor, bir usta gibi kendi tamirini yapiyosun, ayri bir havasi var

gobek yagi sorunu maalesef bende de var, ama tamamen abur cubur ve koladan kaynaklaniyor. degil bisiklet, 24 saat kossam erimez bu beslenme tarziyla ) en azindan kilo almayi engelliyor.

tabii masrafli bir spor oldugu dogru ama, su hayatta masraf etmedigimiz ne var ki zaten? bisikletime su gunlerde binemiyorum, ama her zaman hayran hayran bakarim, tozunu alirim o bile cok zevkli..

cok karamsar bir tablo cizmissiniz. tabii ki insani huzursuz eden olaylar gelisiyor, buna engel olmak zor.. ama her seye ragmen bisiklet askdir, vazgecemezsiniz...

@Ahmet F.ELBİR
Benimde Tıkandıgım nokta bu...Katılıyorum

Size ne şekilde keyif veriyorsa öyle kullanın. Örneğin yokuş çıkmayı sevmiyorsanız, kendinize rampasız düz güzergahlar belirleyin, orda kullanın. 5 saat uzun geliyorsa, bu uzun yola çıkmayın. 1 saat kullanın. Ayrıca 1 sene önce Sedona 721 aldım. Çok da üst düzey bir bisiklet olmamasına rağmen, şu an 1850 km.de, daha vida değiştimedim. 1 kere lastik patladı. Sıvılı iç lastik aldım o da patlamıyor artık.

Yani kısacası, bardağa dolu tarafından bakıp, sizi hoşnut edecek kullanım şeklini bulabilirsiniz. Buna göre devam edebilirsiniz. Kimse şöyle kullanacaksın diye bir kanun koymuyor nasılsa. Bunlara rağmen olmuyorsa, verin bisikleti, ben keyfini çıkarırım Kaynakların etkin kullanımı açısından

Evet bazen ben de sıkılıyorum.

10 günde 8. kere lastiğim patladığında;


https://scontent-a-vie.xx.fbcdn.net/hphotos-xpa1/t1.0-9/10610575_10202677607203805_6710054571614797452_n.jpg

14. Sileden donerken bize yaklasik 15km boyunca eslik eden dostumuzun fotolari var assagida ki bu 15km nin yarisi rampa idi. Bi mola verince su stogumuzun yarisini tuketti ama cani saolsun bizi her turlu seyden korudu yol boyunca

http://img.tapatalk.com/d/14/08/12/ane6uvuh.jpg

http://img.tapatalk.com/d/14/08/12/tagenu9u.jpg

http://img.tapatalk.com/d/14/08/12/yqubazy9.jpg

@mehmetsunu

yazııkkk üzüldüm senin adına

@mehmetsunu


Siz bisiklet sporuna biraz ara verin.

@mehmetsunu
Bu liste sizin yaşam sevincinizin bittiğinin göstergesidir, sizin adınıza üzüldüm doğrusu.

Hiçbir şey yapmak istememekle başlar her şey. Sinema, tiyatro, konser.. hiçbir şey etki etmez. zamanla vazgeçersin de zaten kendinle mücadele etmekten. Zamanın durup her hücreni ayrı ayrı ikna etmekle uğraştığın anlardan bahsediyorum. Bugün, kendin için bir şey yap. Mesela düşünme. Çok güzel bir reklam sloganı olabilirmiş aslında.

Pekala. Ne değişecek? Ne yaparsam yapayım, hiçbir şey. Cesaret edip bu duruma gerçek bir son vermek dışında elimden hiçbir şey gelmez. Defalarca defalarca defalarca; aynı. Bir karadelik ve etrafında dönen umutlarım, hayallerim, yaşama sevincim. Lavabo deliğinin etrafında dolanan sıvılar gibi, bir süre ruhumun ortasındaki karadeliğin etrafında dolanıp gözlerimin önünde yok oluyorlar. Bir neden bulamıyorum, değil bir konserde eğlenmek sabah uyanıp boktan hayatı devam ettirmek için çalışmak bile manasız geliyor, uyanıyorum yine de.. nasıl dünya bu anlamıyorum; kimi babasını kaybediyor, kimi konserde içip içip kendinden geçiyor. Bu ne lan? cidden, ne bu, hayat ne? ben neresindeyim, babası ölen çocuk için ne yapabilirim? 'seni anlıyorum' yalanına bile sığınamıyorum. Gözlerim dolu dolu, susuyorum. kimseyi anlamam mümkün değil çünkü biliyorum, ben daha kendimi bile anlayamıyorum.

türlü bahaneler, binbir taklalar. yorgunum, yol uzun, uykum var. hepsi yalnız kalmak için, hepsi daha rahat düşünebilmek için. hepsi kazara içime doğacak umut kırıntılarını da yok edebilmek için; acı tecrübelerimi bir bir hatırlayıp haddimi bilmek için. olmadığını, hiçbir şeyi hiçbir zaman olduramadığımı somutlaştırıp gözler önüne serebilmem için. hiçbir şeyin değişmeyeceğini, aynılıklarla ara sıra huzur bulduğumu unutmamak için.

Ne değişecek ki? şimdi kalksam buradan koşmaya başlasam, yorulsam dursam, bir tekneyle dünya turu atsam, en uzak ülkelere gitsem.. ne değişecek? o melodiler geliyor okulun bahçesinden; (link).. çalamıyor çocuk; 'hatırla ey..' kısmı tamam ama 'peri'si gelmiyor bir türlü.. 25 ile 10 sadeleşir mi öğretmenim? evet, 5 ile. hatırla ey peri.. bitmiyor, sonu gelmiyor. Peri, unutmayı hatırlayamıyor. peri, nasıl yaşaması gerektiğini unutmuş. peri, unutmayı unutmuş.

Ama hatırla ey peri.. ne olur, yaşama sevincinin nasıl bir şey olduğunu hatırla.. bir kere de birileri seni bir şeylere ikna etmesin, sen "haydi kalkın bugün pikniğe gidiyoruz! canım da nasıl kömürde sabırla pişmiş kahve çekti.." diyebil..

yaşama sevinci, gülümsemek.. sırasıyla her şey. dudaklarının kapladığı alanı arttırıp birbirinden yavaşça ayır, dişlerin görünebilir de biraz. yanına da birkaç kelime, havadan sudan olabilir fark etmez, hep dinlerler. yalnızlık, acı ve hüzne boğar. beyindeki boşluklar havayla değil bir işe yarayan düşüncelerle doldurulacak. ruhunu aşka daldır.
KAYNAK : (link)

Ne çektin be bence sen o bisikleti boşa.. göbek eritmenin en güzel yolu diyet yapmak eğer götürüyorsan hamur işlerini börekleri tatlıları her gün 300 km bisiklet sür yine de göbek gitmez