Scudo Sports

Bisikletin Mental Yönü ile Anlamlandırdığımız Yaşam (!) Peki Sizin Hikayeniz ?

cagdascaneroglu

Daimi Üye
Kayıt
6 Mayıs 2015
Mesaj
241
Tepki
1.012
Şehir
Antalya
İsim
Çağdaş Can
Bisiklet
Salcano
Haydi bu sefer bisikletin bize kattığı derin Dünya'dan açalım konumuzu...

Ama hepimizin konusu olsun bu...

Bisikletin bize kattığı bakış açısından, bize öğrettiklerinden... Mesela zamanı yavaşlatmasından bahsedelim... O kadar teknoloji içerisinde, görünüşte ilkel ama öğretide bizlere çok büyük ufuklar açan bu yaşam biçiminden bahsedelim.

Mesela bize kattığı derinliği paylaşalım buradan. O yavaşlıkta, o uzun yolda ilerlerken zamanın yavaşlamasını ama algının kuvvetlenmesini anlatalım birbirimize (!) Terimizin her damlasını, kalbimizin çarptıkça nabzımızın artmasını, vücudumuzdaki her organın varlığını hissetmeyi, arının vızıltısını duymayı, yoldaki en ufak çiçeği görmeyi, o tepeyi 5 km hızla çıkarken, tepeye vardıktan sonra aşağı; yani geldiğimiz yola bakınca başarmanın verdiği tarifsiz duyguyu paylaşalım buradan...

Mesela bisikletten önce ve bisikletten sonra diyelim. Ama bunun algı ve mental gücünden bahsedelim bu sefer ! Bunun doğayı sevmemizi pekiştirdiğini, insana saygı duyma yönümüzü güçlendirdiğini, araştırma ve merak etme isteğimizi arttırdığından bahsedelim. Merak eden ve üreten, farklı olmak için değil; farklı düşündüğü için konuşabilen bireyler olmamıza yardımcı olduğundan bahsedelim bu kültürün...

Peki sizin hikayeniz nedir? Hikayesini yazabilen bisikleti seven, doğaya aşık, insana saygılı arkadaşlarımı ve abilerimi bekliyorum paylaşmaya. Evet tekrar;

Peki sizin hikayeniz? Sıra sizde...

Benim hikayem mi... Aşağıda ki yazı; benim bisikletin mental yönü ile şekillendirip, anlamlandırdığım hayat...

Üniversiteden mezun oldum. Peki, şimdi ne olacak? Sistem hayata şeklini çoktan vermiş, tanıdığım herkes gidilecek rotayı biliyor ve bize doğru rotayı tek bir ağızdan şarkılar eşliğinde söylüyorlar... Özgürleşebilmenin yollarını ararken buldum kendimi, amaç-araç arasında ki o ince çizgiyi sorgularken... " Bulduysan bize de anlat kardeşim biz de bilelim yöntemini. " demeyin! Bu yolda deneyimledikçe öğreneceğim, kendimi tanıdıkça... Kendini tanımanın hayattaki en önemli eğitim olmadığını kim iddia edebilir ki? Gezerken; terbiye edebilmeli insan kendini, egolarını törpüleyebilmeli, satın alma alışkanlılarını değiştirebilmeli... Yaşamına katmak istediği anlamları paylaşabilmeli... Çağdaş; Modern çağın gezgini olarak, bazı şeyleri sorgulayarak ama en önemlisi merak ederek yola çıkacak... Kendi değişimine kendisi tanık olacak. Merhaba, ben Çağdaş Can Eroğlu. Antalya'da Akdeniz Üniversitesinden yeni mezun olmuş birisi olarak eğitimim boyunca bir çok işletmede deneyim edinmek için çalıştım. Deneyim edinirken bu işin ekonomik getirisinin önemini de yavaş yavaş hayatımda hissetmeye başladım. Okuduğum dönemde iş hayatını deneyimlerken, hiç bir zaman yüksek bir mevkide çalışmadım ama bir çok kez kurumsal yapının içinde bulundum. Çalıştığım dönemde ve şuanda bir "beyaz yakalı" olamadım ama "geleceğin beyaz yakalı" adaylarından birisi olacağımı bilerek bu sistemi anlamaya kafa yordum... İki seçenek çıkıyor karşımıza: sistemi anlamadan "gaz gaz!" faktörüyle güdümlenmiş füze gibi hedefe varmaya çalışırız ya da sistemi çözmüş biri olup; ekonomik getiri ve saygınlık itibarının esir aldığı planlanmış hayatlarımızı yaşarız. Onlar derler; "vazgeçilmez hiç bir çalışan yoktur!" Biz ise; bu hayatta vazgeçmenin bazen özgürlük olduğunu unutarak hayatımızdan vazgeçeriz... Diyeceksiniz ki; " Ee kardeşim çok haklısın da bu işin ekonomik boyutunu çoktan çöpe atmışsın sen? Bu anlattıklarının reelde hiç bir karşılığı yok ! " Bunu bir yol olarak düşünün. Kendini tanımayan birisi, sürdürmek istediği hayatı nasıl bilebilir? Korkuyoruz, çünkü garanti çemberimizin dışına çıktığımızdaki belirsizlikten kaçınıyoruz. Peki, hiç merak etmiyor muyuz o sınırlar dışında yaşananları kendi gözümüzle görmeyi... Hiç merak etmiyor muyuz? Dokunarak, koklayarak, tadarak deneyimlemeyi... Bunları yaparken öğrenmiyor muyuz? Birisi şöyle bir cümle kurmuştu ve çok anlamlı bulmuştum önceleri... " Ne yapacağımı bilmiyorum, ama ne yapmayacağımı çok iyi biliyorum..." demişti. Seçeneklerin arasında istemediklerimizi eleyebilirsek, illa ki istediğimiz bir sonuca ulaşma yüzdemiz çok daha fazla artmıyor mu sizce? Üç kriterim var hayatta;

1- Kendime ayıracağım zaman,
2- Yaşamımı ortalama şartlarda sürdürecek para
3- O parayı paylaşabilecek güç... (Sanırım en zoru olsa gerek!)

Bunları yaparsam zengin olacağımın garantisi yok, ama beni tanıyacağımı biliyorum... Ben olunca; kaygısız bir hayatın da garantisi yok ama deneyeceğimi biliyorum.
Sizleri çok sevdiğim bir söz ile uğurlamak istiyorum;

“Doğru olduğunu düşündüğümüz şeyi yapmaliyiz bu hayatta... Çünkü eğer doğru şeyi yapmazsak, yanlış şeyi yapacağız ve iyileşmenin değil, felaketin bir parçası olacağız...”

Doğru olduğuna inandığım herşey için mücadeleye devam...

ÇAĞDAŞ CAN EROĞLU
 
Scudo
duygularıma tercüman oldun dostum. bende 4 sene önceye kadar ailemin sözünü dinleyerek hata yapmışım. beni spordan hayattan soyutladılar, dersini çalış sen okuyacaksın dediler. benim kafa gitti tabi, dersleri umursamaz olmaya başladım. bundan 7-8 sene önce ilimizdeki futbol kulübü seçmelerine 2 kere katıldım, 2sinde de seçilmiştim ama ailem lisans çıkartmaya onay vermedi. abin(benden 2 yaş büyük) topçu sende mi topçu olacan dediler. mesele topçu olmak değildi, spor yapan çocuk hem kafayı dağıtır daha mantıklı düşünür, hemde kendine güveni gelir. malesef o zamanlar da bunu düşünebilecek kapasitem yoktu. olsaydı eğer mutlaka kendi istediklerimi yapardım. aileler çocuklarının iyiliğini düşünüyorlar ama istemeden de olsa onlara zarar veriyorlar.
 
Saygı duyarım :D Benim için bisiklet kendimi dünyadan soyutlayabileceğim, bütün gün evde oturmak ve okula gidip gelmek dışında yaptığım tek olay olduğundan, sele üzerinde geçirdiğim zamanda; neler yaptığımı, neler yapabileceğimi düşünürken bir yandan da eğer bisiklet özelinde koyduğum hedefleri yerine getirebiliyorsam örneğin hergün çıktığım yokuşu her seferinde birkaç saniye dahi olsa daha hızlı çıkıyorsam hayatta da koyduğum hedeflerimi başarıyla yerine getirebileceğim duygusunu bende yaratıyor ve büyük bir mental güç veriyor :harika: Sizin kadar caf caflı yazamadım ama bizimki de böyle işte :ssrtcbya:
 
  • Beğen
Tepkiler: cagdascaneroglu
@Ozan Cansel
Teşekkür ederim bu güzel yorumunuz için.

@Angel

Teşekkür ederim kendi yaşadıklarınızı dile getirdiğiniz için... Evet, belli yaşlarda o durumu algılayacak kapasitemiz olsa bile onu değiştirebilecek gücümüz de olmayabilir.

@taner07
Bence açıklama süper teşekkür ederim. Bazen bende de şöyle bir algı oluşuyor. Takıntıda diyebiliriz buna. Tam bir obsesiflik bence :) O yokuşu belli bir hızda belli bir sürede inat edip, mücadele edip çıkarsam; hayatta karşıma çıkacak sorunları daha kolay yeneceğimi düşünüyorum. Dayanma ve sabretme üstelik bunu güçlük yaşarken yapma durumu. O yokuşlar çok şey öğretiyor anlayana. :)
 
  • Beğen
Tepkiler: taner07
Bence en gercegi gormus birisin. Fakat hayat sartlari hirs seni oyle bir noktaya tasiyacak ki kendinden nefret edercesine bir hayat yasayacaksin. Kapital7zmin yan etkileri bunlar. Akintiya karsi kurek cekmek istiyorsun insallah basarirsin. Ayni dusunceleri paylasiyirum. Bisiklet bu noktada kendimi ozgurkestirmek adina bir arac benim icin.
Biz de ozguven yok hep birileri bizim hayatimizi cizmis. 2007 de bisiklete karar verip bu siteye kaydolmusum kararimi 2015 de hayata gecirmisim. Neden bisikletin toplumda ki algisi ve o alginin sizin uzerinizde ki etkisi.
 
  • Beğen
Tepkiler: cagdascaneroglu
@oktayakgoz

Teşekkür ederim gerçekçi yorumunuz için. Aslında şöyle bir algımız yok. " farklı olmak ve Sisteme isyan etmek " değil amaç. Çok yanlış var ama düzeltmeye ne sizin ne benim ömrüm yeter... Hayalperest denizinde kürek çekip dururuz. Böyle bir hayat ile ekonomik getirinin paralel ilerleyebildiği birşey olabilir mi? Bilinmez...
 
@cagdascaneroglu

Benim için bisiklet her şeyden önce iyi bir arkadaş olmuştur. Senin gibi yıllar önce Akdeniz Üniversitesindeyken başladı maceram. Uzun yıllar çok sayıda bisikletim oldu, fakat buna rağmen normal dışarıya çıktığımda bile yanımda bisikletim olsun istedim.

Bir davete giderken yada akşamları caddelerde yürüyüşe çıkarken bile yanıma bisikletimi alırdım. Son derece şık giyinip ve yeni bisikletimin gidonundan tutup beraber caddelerde yürümek ayrı bir zevktir. Bisiklet bana hiç bir zaman kötü arkadaş olmadı...

Şimdi bile bazı zamanlar akşamları yürüyüşe çıktığımda bile yine bisikletim ve eşim hep yanımda...:)
 
  • Beğen
Tepkiler: cagdascaneroglu
@Talha Ateş

Kesinlikle aynı duyguları paylaşıyoruz. Bisikletli yaşam ayrı bir huzur ve mutluluk veriyor bizlere. Düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkürler.
 
  • Beğen
Tepkiler: Talha Ateş
Geri