Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Bisikletin "out" olması

Bisiklet ile yılbaşından bu yana 2500 km yaptım. 820 lira tamir, bakım, arızalı bazı aksesuarları yenileme masrafım oldu toplamda. Km başına yaklaşık 33 kuruş harcamışım. Bisiklet ile 5 km mesafeyi yaklaşık 10 dakikada gidiyorum. Martı ile de o kadar sürüyor desek açılış 1.99, dakikası 1.49 lira, 5 km yolculuğun toplam fiyatı 16.89 lira. Aynı yolculuk bisiklet ile 3.3 lira. Bisikletin alış fiyatını hesaba katmadın dersen sonuçta bisikletin satış fiyatı da var. İkisini bir koyunca işin rengi çok değişir, bisikleti 750 liraya almştım 2016 mayısda şimdi 2000'e rahat satarım yani reelde yaptığım masraf daha da azalıyor :)

Bisiklete göre ucuz olduğu için martı tercih ediliyor demişim gibi anlaşılıyor yazdığım sanırım ama "nispeten ucuz" ve "bisiklete göre çok daha rahat" diye yazmak istemiştim. Bisiklete göre daha ucuz bir araç var mıdır emin değilim..
 
  • Beğen
Tepkiler: Orkun KnighTR34
Scudo
Hayattaki tek başarısı kredi çekip 4 tekerlekli bir metal yığınına sahip olmak olan, boş zamanlarında sarı sitedeki otomobil ilanlarına bakıp "300'e aldığım araba 600 olmuş, amma para kazandık ha!" diyerek mental masturbasyon yapan, eş zamanlı olarak da "8000'e kasko mu olurmuş ya; geçen sene 2000'e yaptırmıştık" diye ağlayarak bunalımdan bunalıma koşan insanların çoğunluğu oluşturduğu bir topluma bisiklet kullanımının bireye, topluma, doğaya yaptığı katkıları anlatamazsınız.
 
Daha önceki konularımda da yazmıştım, uzun yıllar spor motosiklet kullanımımdan sonra, bisiklete yeni başladım, cevremden tepki aldım, bunamı biniyorsun, sen ne motorlara bindin, hayırdır işlermi bozuldu... Vs bırakın dısarıyı kendi eşim bile dedi, dalga gecer arkadasların diye, yeni işyerinde işe başladım, ikinci gunumde abi araban yokmu bisikletle gelip gidiyorsun dediler.

Her yerden baskı mevcut malesef. Hemde ciddi baskı. İşin sosyolojik yonunu gectim birde fiziksel boyutu var, Kiloluyum cok terliyorum, bir yere giderken kucuk havlu ve tisort tasimak zorunda kaliyorum, o kadar cok terliyorum ki inanilmaz, h rezillik oluyor gittigim yerde hem de ictigim sıvının suyun haddi hesabi yok, ekonomik olarakta kotu, 5 km gidiyorum iki tane kutu kola iciyorum 😅😅 kutunun tanesi 12 tl. Bisikletten once bu kadar kola ve bira falan tuketmezdim, eve donerken iki bira kapiyorum soguk, nasil canim istiyor. Motorla donuste istemezdi 😅😅 mesela.

Son konu ise bozuk yollar, saygısız ve bilinçsiz trafik onu yazsam zaten derya deniz olur.
Bu tarz baskıları önemsediğimiz kadar canınız sıkılır. Bazo şeyleri çokta s...lemeyın :D boş duramıyor çünkü insan illaki bi yorum yapıyor hepimiz hemen hemen aynıyız

Size alıntı olarak düşünmeyin ama aklıma şu parçanın bazı sözleri geldi :D



 
Bisikleti hiç bir zaman ulaşım için kullanmadım. Canım sıkkın olduğunda rahatlamak için turlarım, yeni yerler görmek için turlarım, özlediğim için turlarım. bazen sebepsiz binesim gelir vs.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ciclista
bizim insanımız da spor yapma zihniyeti olmadığı için hiç bir zaman bisiklet revaçta olmayacak malesef, akar yakıta gelen korkunç zamlardan sonra bile trafik vardı katlanarak da devam ediyor gösteriş+tembellik=bisiklet out
 
  • Beğen
Tepkiler: Ciclista
50+ olarak bir süredir ise bisikletle gidip geliyorum arada bir. 5 yıldır işe bisikletle gelen arkadaşımdan imrendim. 40 li yaslarda bir guvenlik girevlimiz var hevesli. Gecen ay hevesi vardi abi bir gezsek senle. Ben de bkr gun haydi dedim git gel zevli bir 80 km yaptık. Şimdi abi pedallar ayakkabılar varmis onlardan alsam mı diyor .lokalde orta yasta bile bir heves enerji olabiliuor bisiklete yeterki desteklensinler.
sektörde dechatlonu önemsiyorum bisiklete katma deger geriren firmalardan oldu bence. Keşke büyükşehirler haricinde de mağazaları olsa!
Bisiklet pahali bir spor değil pahali yapan biz en iyi x derdine düşenler bence . En x den yani en iyi en hızlı en hafif en marka vazgacerseniz 10.000 civarına da güzel yol ya da diğer türlerde bisikletler var. 6000 7000 e giriş seviyesi bir bisiklet de alınabilir.
Sonu yok tabi ayni paraya ayna kol da alabilirsiniz!
 
Bisikletliler kaldırımdan gidiyor, tersten gidiyor vs diyenler olmuş da. Ne yapsınlar emniyet şeridi bile olmayan yollarda sürüp ezilsinler mi? Mecburen çoğu yerde kaldırımdan sürülüyor.

Bisikletlilerin kaldırımdan sürmesinin sorumlusu araç sürücüleri ve yolları yapanlar.
 
Yazdıklarınızı doğru anladıysam bisiklet sürdürülebilir olmadığı için tercih sebebi olmuyor
Aslında parasal yönden sürdürülebilir değil. Para harcadıkça kişiselleşen bir araç bisiklet. Satıp üst modelini alayım dediğimizde baştan başlamak gerekiyor. Üst noktaya gelen biri neden satsın o da var. Motor ya da arabalarda böyle değil. 2005 yılında bir araba alan birisi bugun hala o arabayı satıp üzerine koyup aldığı arabalar gibi belki 10 araba sonrasında bile elinde bir değer bulunduruyor. 2 sene sonra 2020 model arabasını satıp üzerine koyup 2022 model araç alacak. Bisiklette bu böyle olmaz. Dolayısı ile para bloke durumda kalır. Bunu demek istemiştim. Araç olarak görenler daha az hobi ve spor aracınolarak görenler daha fazla. Böyle görenlerin maddi kaygısı olmayanları makbul. Bunlar da az.
 
  • Beğen
Tepkiler: gunerokn
Para ve maliyet hesabı neden yapılıyor anlamıyorum. Konu buna döndü nedense. Bedavaya sahip olabildiğiniz bir şey var mı? Bedava bir ulaşım aracı var mı? Bedava bir spor var mı?

Bisikleti ulaşım aracı olarak kullanırsanız uzun vadede kar bile edersiniz. Ben ettiğimi düşünüyorum. Yaklaşık 4 yıl önce 3600 liraya aldığım bisiklete toplam bir o kadar da masraf yapmış olsam bugüne kadarki maliyeti yaklaşık 7 bin lira. 7bin km den fazla yol yaptım. Km başı maliyet 1 tl.

Şimdi gelelim vermediğim yol paralarının hesabına. Akbile gelen son zam ile tam+aktarma 13,5 lira tek yön maliyetim. Sanırım yılbaşından beri böyle. Günlük 27 lira ödemediğim yol masrafım var. Mayıstan itibariyle de hergün bisiklet ile gidip geldim bu yıl. Ayda 24 gün. Mayıs-Ağustos 4 aylık süreçte yaklaşık 2600 lira yol parasından tasarruf etmişim. Ki 3 yıldır ana ulaşım aracım bisiklet. Hava yağışlı olmadığı sürece kışın dahil bisiklet kullanıyorum. Şuan bedavaya bindiğimi düşünüyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: yusufgs36
Hayattaki tek başarısı kredi çekip 4 tekerlekli bir metal yığınına sahip olmak olan, boş zamanlarında sarı sitedeki otomobil ilanlarına bakıp "300'e aldığım araba 600 olmuş, amma para kazandık ha!" diyerek mental masturbasyon yapan, eş zamanlı olarak da "8000'e kasko mu olurmuş ya; geçen sene 2000'e yaptırmıştık" diye ağlayarak bunalımdan bunalıma koşan insanların çoğunluğu oluşturduğu bir topluma bisiklet kullanımının bireye, topluma, doğaya yaptığı katkıları anlatamazsınız.

Kendi yazdıklarımı tekrar alıntılamak adetim değildir ancak bu sabah tam da şu yukarıda yazdığım kalıba uyan bir insan tipi ile karşılaştım. Sıcağı sıcağına anlatayım hadiseyi...

Sabah bisikletimle bisiklet yolunda ilerlerken, tali yol ile ana yolun birleştiği noktada bir aracın bisiklet yolunu kapatacak şekilde park ettiğini gördüm. Aracın yanına gittim ve uyarı mealinde sileceklerini havaya kaldırdım. Tam o sırada, yolun hemen yanındaki bankta oturan bir adam "Hayrola? Neden kaldırıyorsun silecekleri?" diye seslendi. Ben de "Araç hatalı park etmiş, bisiklet yolunu kapatıyor" dedim ve "Araç sizin mi yoksa?" diye sordum.

Bu adam aracın sahibiymiş. "Ne gerek var? Niye aracıma dokunuyorsun? Arkasından dolan geç" gibi şeyler söyledi. Ben de "Hem suçlusunuz, hem de üste çıkmaya çalışıyorsunuz. Bu şekilde park ederek bisikletlileri tehlikeye atıyorsunuz. İlla fotoğraf çekip polise şikayet mi edelim?" dedim. Tartışma uzayacak gibiydi çünkü adam laftan anlamıyordu ve tabiri caizse "dayılanmaya" başlamıştı. Yanında da eşi ya da kız arkadaşı vardı, ortam daha fazla gerginleşmesin diye tartışmayı kestim ve oradan uzaklaştım.

Her insanla anladığı dilden konuşmayı bilen biriyim. Bir hata, yanlış gördüğümde ilk önce muhattabıma kibarca, medeni bir şekilde uyarımı yaparım. Lakin artık insanlık, efendilik diye nitelediğimiz tavırlar enayilik, aptallık, eziklik olarak algılanmaya başladı toplumda. Adamı insanca, kendisine veya malına zarar vermeden ikaz etmeye çalışıyoruz ve suçlu yine biz oluyoruz.

Yarın arabanı aynı yere parkedersin ama döndüğünde bir de bakmışsın dikiz aynası kırılmış, araç boydan boya çizilmiş. İlla bu tecrübeyi yaşamak istiyorlar, bu dilden anlıyorlar herhalde.
 
Onların doları varsa bizim Allah'ımız var diyen bir partinin ülkeyi 20 sene yönettiğini düşünürseniz bisikletin lafını bile etmeye gerek kalmadığını görürsünüz.
Bu toplumun %20 si belki bisikletin ulaşım , spor vs için kullanıldığını düşünür.bisiklet bizde cocukların yazlıkta sürdükleri bir eğlence aracı olarak görüyor. 40 yaşında adamların taşaklarında ped ile gezmesini sindirebilmeleri belki 100 sene alır.
Bisiklet mi 😁 komşuna anlat bakalım karbon kadro abi çok rijit ama 80.000 TL diye bak nasıl reaksiyon verecek😁😁
 
Motor ile bisiklet pazarı maalesef aynı değil. Bugun sıfır motor aldığınızda 2 sene sonra o motorun piyasası var daha kolay satıp üzerine koyup yenisini alma durumu ile bir bisiklet alıp 2 sene sonra satıp üzerine koyup alma durumu paralel olması gerekir gibi görünse de paralel değil. Bisiklet daha bireysel bir ürün aslında, daha bir kişiye özel ürün. Bowling ayakkabısı, buz pateni ya da kayak gibi. Motor öyle görülmüyor, artık vergisi var diye mi, araba gibi muayene vs şartları var diye mi orasına gitmeyeceğim ama bisiklet çok daha basit kalıyor aslında. Tamam bazı motorlardan daha pahalı bisikletler var amaa bu genel durumu değiştirmez.
Şöyle düşünelim, akıcı bir yol bisikleti için 20k lar vermek gerekirken o paraya scooter motor alınır dendiğinde ikisi farklı şey. Bisikletin iyisini alırken motorun leş olanını düşünmemek alzım, spor amaçlı bisiklet kullananlar özellikli bisikletler arıyor, jant, kadro, dişliler vs, motorda da cross motor aldığınızda özellikli olanından dediğinizde şöyle çamura dağa tepeye çıkanından olsun bir de uzun dayansın dediğinizde işin rengi değişiyor. Motor oluyor 300-400 bin.

Diğer bir açı ise, bisiklete harcanan paralar genelde ölü yatırım oluyor. Geri gelmeyecek gibi harcamak lazım. Son kullanıcısıymış gibi. Ama motorda öyle değil, hafif jant tak fiyat artar. Bisikleti çok iyi duruma getirdikten sonra neden satayım ki, istediğim hale getirmişim neden gidip başkasının bisikletimi alıp yeniden başlayayım, olmuş işte kırılana ya da bozulana kadar budur. Ne gerek var di mi.

Bu sebeple bisiklete harcanan para geri gelmeyecek türden olduğu için insanlar ya harcayıp harcayıp sonra ne var ne yok elden çıkartıp vaz geçiyor, ya da bir yere kadar harcayıp belirli bir seviyede durup gerekmedikçe harcamadan dayandığı kadar gitmeye çalışıyor.

Bu yüzden takipçisi, katlananı, sürdürülebilir kullanıcısı az olan bisiklet oluyor haliyle..

Güzel tespitler. örnek veriyorum. Yedi yıl önce aynı tarihte bir otomobil ve bir bisiklet almıştım. otomobili aldığımdaki fiyat 32000 euro bisikletin ise fiyatı 1000 euro idi. Otomobil şuan sarı sitelerde aradan yedi yıl geçmiş olmasına rağmen bize özgü bir saçmalık ki 35000 euroya gidiyor oysaki bisikleti bugün satmaya kalksam 5000 lira ya satmam mucize olur. Buradan bile bu bisiklet işinin bu topraklar için ölü bir yatırım olduğunu anlayabilirsin. (Yatırımı kelimenin en geniş anlamında kullanıyorum; bisiklet yolları vs vs)
 
  • Beğen
Tepkiler: Burak Uğurlu
“Bir ormanda yol ikiye ayrıldı. Ben gittim daha az geçilmişinden, ve bütün farkı yaratan bu oldu işte.”
R. Frost

Bisiklet, 'daha az geçilmiş' yolu kullananların tercihidir bence..
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: makaram ve MtB-BrS
Çıkar telefonunu göster diyen insanların oluduğu bi ülkede ne beklersin ki? Açıkçası 'ev aldık 2 ye katladık,araba aldık 2 ye katladık' diyenlerden tiksiniyorum. Ertesi gün markete giripte yumurtanın kolisini 50 görünce pahalı diyor işte. Bisiklet lüks değil ve olmayacaktır (aşırı pahalıları es geçerek söylüyorum). Bisiklette enflasyondan etkilenmiş bir maldır. İnsanlar altlarına araba çekip her hafta 500 tl yi aşan benzin fiyatlarını kabul ediyorlar. Eğer bunları kabul edipte bisiklete lüks diyebilecek araba sahipleri varsa lütfen kendilerini sorgulasınlar. Bisikleti araba yerine kullanmayı yaygınlaştırınki bu milletin olabildiğince derinine yerleşip yaygınlaşsın.
 
Spor yapmak, hareketli olmak, özellikle bisiklet beni çok mutlu ediyor. Hayatımın odak noktasında bisiklet var ama "başkaları neden böyle değil, neden bisiklet kullanmıyorlar" düşünceleri hiç umurumda olmadı. Belki de çok bencil bir insanım.
 
Çıkar telefonunu göster diyen insanların oluduğu bi ülkede ne beklersin ki? Açıkçası 'ev aldık 2 ye katladık,araba aldık 2 ye katladık' diyenlerden tiksiniyorum. Ertesi gün markete giripte yumurtanın kolisini 50 görünce pahalı diyor işte. Bisiklet lüks değil ve olmayacaktır (aşırı pahalıları es geçerek söylüyorum). Bisiklette enflasyondan etkilenmiş bir maldır. İnsanlar altlarına araba çekip her hafta 500 tl yi aşan benzin fiyatlarını kabul ediyorlar. Eğer bunları kabul edipte bisiklete lüks diyebilecek araba sahipleri varsa lütfen kendilerini sorgulasınlar. Bisikleti araba yerine kullanmayı yaygınlaştırınki bu milletin olabildiğince derinine yerleşip yaygınlaşsın.
bisikletin en büyük eksisi dışarı çıktığında güvenli bir park yerinin olmaması ve aldığın eşyaları taşımak için yeterli alanının olmaması bence.

Çıkar telefonunu göster diyen insanların oluduğu bi ülkede ne beklersin ki?
bunun yeni versiyonu çıkmış.

 
“Bir ormanda yol ikiye ayrıldı. Ben gittim daha az geçilmişinden, ve bütün farkı yaratan bu oldu işte.”
R. Frost

Bisiklet, 'daha az geçilmiş' yolu kullananların tercihidir bence..
Defalarca az tercih edilen sayesinde karlı çıktım. 52 yaşındayım sadece şunu söyleyebilirim tercihlerin sürü ile aynı olursa sürüden olursun. Ben herkes gibi olmak istemiyorum.
 
bisikletin en büyük eksisi dışarı çıktığında güvenli bir park yerinin olmaması ve aldığın eşyaları taşımak için yeterli alanının olmaması bence.

Yani bu senin görüşün; işine, kamu kuruluşuna filan çıktıysan binanın veya o alanın içine bırakabilirsin. En büyük tehlike güvenli olmayan bir yere 10 dakikadan fazla bırakmaktır. Bianchi bisikletimi çaldırdığımdan beri marketin önüne bile koysam sürekli bisikletime bakarak alış veriş yaparım. E böyle durumlardada kilit takmak lazım işte.
Eşyaları taşımak için yeterli alanının olmamasına katılıyorum. İnternette boy boy heybeler var. Onlara bakabilirsin. Ben kadro üstü telefon tutuculu pek büyük olmayan bi heybe aldım. Onada somon anahtarı alyan filan koyuyorum.

Her şeye rağmen tüm bunlar yine de bisiklet sürmete bi engel değil bence.
 
  • Beğen
Tepkiler: osmancan71
Yani bu senin görüşün; işine, kamu kuruluşuna filan çıktıysan binanın veya o alanın içine bırakabilirsin. En büyük tehlike güvenli olmayan bir yere 10 dakikadan fazla bırakmaktır. Bianchi bisikletimi çaldırdığımdan beri marketin önüne bile koysam sürekli bisikletime bakarak alış veriş yaparım. E böyle durumlardada kilit takmak lazım işte.
Eşyaları taşımak için yeterli alanının olmamasına katılıyorum. İnternette boy boy heybeler var. Onlara bakabilirsin. Ben kadro üstü telefon tutuculu pek büyük olmayan bi heybe aldım. Onada somon anahtarı alyan filan koyuyorum.

Her şeye rağmen tüm bunlar yine de bisiklet sürmete bi engel değil bence.

bu forumdakilerin genelinin sorunu değil zaten yazdıklarım :) heybeler pahalı, çoğu kişi bende dahil heybeye ilk başta (sevdikçe harcama yapılıyor bu işte) para vermez. kaskı gereksiz görürken başlangıçta şimdi ayakkabı tayt forma vb. şeylere para harcıyorum.

taşıma yeri bana sorun. görüntü bozmamak adına sırf günlük işler için arkaya bagaj monte etmek istemiyorum. bisikleti koyacağım güvenli yerler var esnaf tanıdıklar vs.
 
  • Beğen
Tepkiler: Seyfoo
Geri