Bisikletle kilo verir miyim?

arkadaşlar spor yapıp kilo vermek malesef bir efsanedir.Olay yediğinden fazlasını yakacaksın.Hiç spor yapmadan günlük yaktığınız kaloriden daha az yemeye başlayın kilolar gider.Spor yapmak kilo vermekten çok sağlık ve zinde kalmaya sağlar, birde spor hayat tarzınız oldu mu zaten yediğinize dikkat edeceğiniz için kilonuzu sabit tutarsınız.

Öncelikle kilo alma sebebi hareketsizlik mi yoksa hastalık mı bunun bilmesi lazım. 180 boya 70 kiloyum nasıl yediğimi gören şaşırıyor, yani demek istediğim olay yemek ile alakalı değil. Çok yersen çok yakarsın olur biter, ama bir hastalık varsa ne kadar az yersen ye yakamazsan kilo alırsın. İnsülin direnci, guatır gibi tahlinleri yaptırmak gerek.
Bunun dışında spor zaten her insana lazım. Bisiklet ile ekstra kilo vermek isteyenler hamlık dönemini atlattıktan sonra 150 200 km turlar yaparlarsa, bu mesafelerde karbonhidrat depolarını tüketecekleri için daha büyük ölçülerde yağ yakabilirler.

Harcadığından az yiyerek kilo vermek kısa vadede işe yarasa da sürdürülebilir olmuyor. O kilolar geri geliyor. Hayat tarzınızı değiştirip daha hareketli, yemeğe daha az odaklı, başka şeylerden keyif almaya programlı bir hayat epey fark yaratıyor. Diyet kısmı bir tetikleyici olabilir sadece, ama yeterli değil. Kendi tecrübem budur.

Düzenli bisiklet de bu hayat değişikliğini kolaylaştıran önemli bir araç. Tavsiyem sabah erken saatlerde sürün, daha kesintisiz ve stressiz bir antrenman oluyor. Az trafik, az stres, bol keyif, bol hareket.

sebidos demiş ki:

Bisiklet zevkli bir kardiyodur. Düzenli yaptığınızda kesinlikle kilo verirsiniz. Sadece kilo vermekle kalmaz iyi görünen bir fiziğe kavuşursunuz...

Hepsini görüntüle...

İyi görünen bir fizik söylemi tabiki kişisel, kime göre iyi, veya iyi fiziğe sahip bir erkekten beklentimiz nedir gibi bir soruya geliyor konu. Katılmıyorum bisikletin bizi iyi görünen bir fiziğe kavuşturduğuna. Kendimce sebepleri yazayım,

1- Biseps kasları


Bisiklet üzerinde özellikle bisepslerimiz çok hızlı eriyor. Sıradan kullanıcıların pek sprinte kalkmadığını (bisepslerin gerçekten çalıştığı, antrenman yaptığı tek pozisyon diyebiliriz) da hesaba katarsak bisiklet üzerinde geçirilen her bir dakika biseps erimesi olarak bize geri dönecektir. Spora başlamadan önce normalden iyi olan bisepslerim 7 yıllık bisiklet döneminin ardından neredeyse yok denecek hale geldi Daha doğrusu vücut, bisiklet üzerinde ihtiyaç duyulmayacak biseps kasını otomatik olarak eritiyor, geriye sadece gidonu tutmak için ihtiyacımız olan küçük bir kas kütlesi kalıyor


2- Kanat kasları


İyi bir erkek vücudunun en iyi temsili üçgen vücuttur. Üçgen vücudun olmazsa olmazı, hatta ortaya çıkış sebebi de kanat kaslarıdır. Yani kürekçi kası. Bisiklet üzerinde bu kası çok az kullanıyoruz. Bu kas bildiğiniz gibi kendimizi açmamıza, daha fazla hacim kaplamamıza sebep olan bir kas. Fakat bisiklet üzerinde bizi en çok yavaşlatan şey vücudumuz, rüzgara karşı koyan şey büyük oranda vücudumuz bu yüzden bisiklet üzerinde olabildiğince omuzlarımızı, kollarımızı büzüp hız kazanmayı hedefliyoruz. Yani bu kasın doğasına ters hareket etmek durumundayız. Kısacası bu kası da eritiyoruz



Kısacası fit bir bisikletçi deyince en azından benim aklıma gelen dar bir omuz ve olmayan kol (biseps+triseps) kasları ile zayıf, cılız bir görüntü ve vücutta kolayca görülen, göze çarpan kan damarları (yağ olmayınca tabi mecbur )

Buna tezat olarak Greipel düşünülebilir, kendisi gerçekten de goril lakabını boşuna almamıştır



Fakat, diğer profesyollere göre daha güçlü ve kaslı olan bu görüntüsünü bisiklete değil, haftada 2-3 kez gerçekleştirdiği ağırlık (body) antrenmanlarına borçludur (Ve tabiki protein ağırlıklı beslenme ve hatta protein takviyesi) Stravadan ve sosyal medyadan özellikle takip edip, nasıl bir antrenman planı olduğunu kafamda belirleyeme çalıştığımda haftanın 1-2 günü bisiklet antrenmanı yaptığını, 2-3 günü ise spor salonunda bisikletsiz çalıştığını net olarak görmüştüm Tabi 2-3 yıl önceki Greipel'den bahsediyorum, şu an bilmiyorum.



Profesyonellerin fotoğraflarda da çocuk gibi göründüklerine çokça tanık olmuşsunuzdur Çocuğu andırmalarının sebebi kafalarının vücutlarına oranla büyük görünmesidir, bunun da sebebi bisiklet üzerinde kala kala daralan omuz ve eriyen kollardır, kısacası rüzgarı karşılayan tüm bu üst bölge, zamanla eriyor Hele ki Cumhurbaşkanlığı bisiklet turunda yakından görme fırsatı edindiyseniz zaten bu yazdıklarımı okumanıza gerek bile yok Profesyonel bisikletçiler "ufacıklar" arkadaşlar Yani çok küçükler, o kadar küçükler ki bunun herhangi bir çekiciliğini en azından ben göremiyorum. Erkek vücudunun üst tarafının kas olarak kadından çok daha iri ve güçlü görünmesine rağmen profeyonel bisikeltçilerde bu bölgenin eridiğini, köreldiğini açıkça görebiliyoruz. Tabi burada sürekli ve sürekli profesyonelleri örnek vermem bizlerden uzak bir örnek gibi görülebilir, fakat burada asıl nokta bu kişilerin bisiklet üzerinde bir ömür geçirmeleri, ve geçirilen bu onbinlerce saatin ardından vücudun "adaptasyonu!" Bildiğiniz gibi çok güçlü bir organizmayız ve bizi hayatta tutan şey ortam şartlarına uyum sağlayabilme yeteneğimiz ve vücudumuz bu işi gerçekten harika yapıyor Hızlı gitmek için ufalmak zorundayım diyor ve ufalıyor da!

Ekleme:
Hatta bu durumla ilgili çok özel ve ilginç bir ayrıntı paylaşayım
Orjinal ve profesyonel bir bisiklet forması aldığınızda, hafif olması, teri dışarı atması, ince olması, gözenekli olması dışında 2 şey göze çarpar: Forma çok esnektir, formayı masanın üzerine koyduğunuzda sizden belki de 2 beden ufaktır. Siz formayı giyince esner. Yani bu forma vücudunuzu tamamen sarar, sıkar ve sizi "ufalmaya" teşvik eder! Vücut bunun içinde sürekli baskı altındadır ufalması ve daha az hacim kaplaması konusunda! İkinci ayrıntı ise göğüs bölgesi. Kaliteli, üst seviye bir forma forma alıp üzerinize giydiğinizde ve dik durduğunuzda göğüs kısmı kesinlikle patlayacakmış gibi olur. Aşırı gergin olur hatta sizi rahatsız eder, hatta ve hatta size "acaba bana küçük mü?" sorusunu sordurtur Fakat bisiklet üzerine çıkıp eğildiğinizde forma göğsünüze tam oturur!

İyi bir forma bisiklet üzerine çıktığınızda göğüs bölgesinden toplanma yapmaz Çünkü kesimi sizin bisiklet üzerindeki duruşunuza göre tasarlanmıştır. Ayakta dik durduğunuzda ise göğsü sıkar, dar gibi gelir.

Bu örnek de bisikletçi üst vücudunun ufaklığına ispat oldu Bu arada Türk yapımı formaların en büyük sorunun göğüste toplanma olduğunu söylemeden edemeyeceğim, malesef formaları bisiklete göre değil, ayakta dik duruşa göre tasarlıyorlar. Giydiğinizde tam oluyor ama bisiklet üzerine çıktığınızda göğsü katlanıyor Bu katlanan bölge hem sürtünmeyi arttırıyor, hem hava geçişini düzgün sağlayamadığı için teri atamıyor, atılmayan ter üşüyor, bizi rahatsız ediyor, ıslanıyoruz, kaşınıyoruz vs vs. Çok küçük ayrıntılar evet, ama sinir bozucular

doğru, güzel vücut için spor salonunda ağırlık çalışması da yapılmalı.

Serkan Mıstınoğlu demiş ki:

İyi görünen bir fizik söylemi tabiki kişisel, kime göre iyi, veya iyi fiziğe sahip bir erkekten beklentimiz nedir gibi bir soruya geliyor konu. Katılmıyorum bisikletin bizi iyi görünen bir fiziğe kavuşturduğuna. Kendimce sebepleri yazayım,

1- Biseps kasları
217623 dosyayı görüntüle

Bisiklet üzerinde özellikle bisepslerimiz çok hızlı eriyor. Sıradan kullanıcıların pek sprinte kalkmadığını (bisepslerin gerçekten çalıştığı, antrenman yaptığı tek pozisyon diyebiliriz) da hesaba katarsak bisiklet üzerinde geçirilen her bir dakika biseps erimesi olarak bize geri dönecektir. Spora başlamadan önce normalden iyi olan bisepslerim 7 yıllık bisiklet döneminin ardından neredeyse yok denecek hale geldi Daha doğrusu vücut, bisiklet üzerinde ihtiyaç duyulmayacak biseps kasını otomatik olarak eritiyor, geriye sadece gidonu tutmak için ihtiyacımız olan küçük bir kas kütlesi kalıyor


2- Kanat kasları
217624 dosyayı görüntüle

İyi bir erkek vücudunun en iyi temsili üçgen vücuttur. Üçgen vücudun olmazsa olmazı, hatta ortaya çıkış sebebi de kanat kaslarıdır. Yani kürekçi kası. Bisiklet üzerinde bu kası çok az kullanıyoruz. Bu kas bildiğiniz gibi kendimizi açmamıza, daha fazla hacim kaplamamıza sebep olan bir kas. Fakat bisiklet üzerinde bizi en çok yavaşlatan şey vücudumuz, rüzgara karşı koyan şey büyük oranda vücudumuz bu yüzden bisiklet üzerinde olabildiğince omuzlarımızı, kollarımızı büzüp hız kazanmayı hedefliyoruz. Yani bu kasın doğasına ters hareket etmek durumundayız. Kısacası bu kası da eritiyoruz

217625 dosyayı görüntüle

Kısacası fit bir bisikletçi deyince en azından benim aklıma gelen dar bir omuz ve olmayan kol (biseps+triseps) kasları ile zayıf, cılız bir görüntü ve vücutta kolayca görülen, göze çarpan kan damarları (yağ olmayınca tabi mecbur )

Buna tezat olarak Greipel düşünülebilir, kendisi gerçekten de goril lakabını boşuna almamıştır

217626 dosyayı görüntüle

Fakat, diğer profesyollere göre daha güçlü ve kaslı olan bu görüntüsünü bisiklete değil, haftada 2-3 kez gerçekleştirdiği ağırlık (body) antrenmanlarına borçludur (Ve tabiki protein ağırlıklı beslenme ve hatta protein takviyesi) Stravadan ve sosyal medyadan özellikle takip edip, nasıl bir antrenman planı olduğunu kafamda belirleyeme çalıştığımda haftanın 1-2 günü bisiklet antrenmanı yaptığını, 2-3 günü ise spor salonunda bisikletsiz çalıştığını net olarak görmüştüm Tabi 2-3 yıl önceki Greipel'den bahsediyorum, şu an bilmiyorum.

217627 dosyayı görüntüle

Profesyonellerin fotoğraflarda da çocuk gibi göründüklerine çokça tanık olmuşsunuzdur Çocuğu andırmalarının sebebi kafalarının vücutlarına oranla büyük görünmesidir, bunun da sebebi bisiklet üzerinde kala kala daralan omuz ve eriyen kollardır, kısacası rüzgarı karşılayan tüm bu üst bölge, zamanla eriyor Hele ki Cumhurbaşkanlığı bisiklet turunda yakından görme fırsatı edindiyseniz zaten bu yazdıklarımı okumanıza gerek bile yok Profesyonel bisikletçiler "ufacıklar" arkadaşlar Yani çok küçükler, o kadar küçükler ki bunun herhangi bir çekiciliğini en azından ben göremiyorum. Erkek vücudunun üst tarafının kas olarak kadından çok daha iri ve güçlü görünmesine rağmen profeyonel bisikeltçilerde bu bölgenin eridiğini, köreldiğini açıkça görebiliyoruz. Tabi burada sürekli ve sürekli profesyonelleri örnek vermem bizlerden uzak bir örnek gibi görülebilir, fakat burada asıl nokta bu kişilerin bisiklet üzerinde bir ömür geçirmeleri, ve geçirilen bu onbinlerce saatin ardından vücudun "adaptasyonu!" Bildiğiniz gibi çok güçlü bir organizmayız ve bizi hayatta tutan şey ortam şartlarına uyum sağlayabilme yeteneğimiz ve vücudumuz bu işi gerçekten harika yapıyor Hızlı gitmek için ufalmak zorundayım diyor ve ufalıyor da!

Ekleme:
Hatta bu durumla ilgili çok özel ve ilginç bir ayrıntı paylaşayım
Orjinal ve profesyonel bir bisiklet forması aldığınızda, hafif olması, teri dışarı atması, ince olması, gözenekli olması dışında 2 şey göze çarpar: Forma çok esnektir, formayı masanın üzerine koyduğunuzda sizden belki de 2 beden ufaktır. Siz formayı giyince esner. Yani bu forma vücudunuzu tamamen sarar, sıkar ve sizi "ufalmaya" teşvik eder! Vücut bunun içinde sürekli baskı altındadır ufalması ve daha az hacim kaplaması konusunda! İkinci ayrıntı ise göğüs bölgesi. Kaliteli, üst seviye bir forma forma alıp üzerinize giydiğinizde ve dik durduğunuzda göğüs kısmı kesinlikle patlayacakmış gibi olur. Aşırı gergin olur hatta sizi rahatsız eder, hatta ve hatta size "acaba bana küçük mü?" sorusunu sordurtur Fakat bisiklet üzerine çıkıp eğildiğinizde forma göğsünüze tam oturur!
217631 dosyayı görüntüle
İyi bir forma bisiklet üzerine çıktığınızda göğüs bölgesinden toplanma yapmaz Çünkü kesimi sizin bisiklet üzerindeki duruşunuza göre tasarlanmıştır. Ayakta dik durduğunuzda ise göğsü sıkar, dar gibi gelir.

Bu örnek de bisikletçi üst vücudunun ufaklığına ispat oldu Bu arada Türk yapımı formaların en büyük sorunun göğüste toplanma olduğunu söylemeden edemeyeceğim, malesef formaları bisiklete göre değil, ayakta dik duruşa göre tasarlıyorlar. Giydiğinizde tam oluyor ama bisiklet üzerine çıktığınızda göğsü katlanıyor Bu katlanan bölge hem sürtünmeyi arttırıyor, hem hava geçişini düzgün sağlayamadığı için teri atamıyor, atılmayan ter üşüyor, bizi rahatsız ediyor, ıslanıyoruz, kaşınıyoruz vs vs. Çok küçük ayrıntılar evet, ama sinir bozucular

217629 dosyayı görüntüle

Hepsini görüntüle...

Bu bakış açısından baktığımız zaman haklısınız. Benim ifade öznel bir cümle olmuş

@sebidos hocam sizin teorinize göre inşaat işçilerinin ya da çiftçilerin herkül gibi olmaları gerek, ama onlarda sıkı ve küçük bedene sahipler. kol kaslarının küçük olması çalışmamışlıktan değil mesela.bir sıvacıyla bilek güreşi yapın iri olsanızda muhremelen sizi yener (ya da beni). yani kaslar bazen küçük görünüp yinede güçlü olabiliyorlar, ya da tam tersi.
ayrıca kas ve kemik dokusu birazda genetik değilmidir, boy uzunluğu gibi. yani tamam çalışmayan kasların küçülmesi konusunda hemfikirim ama genel anatomi, omuz genişliği bacak uzunluğu vs kökten de gelmekte. ben üçgen vücutlu değilim, ne kadar spor yapsamda body building şampiyonu olamam zira yapım uygun değil. kalçam dar değil mesela. yani bir yere kadar katılıyorum ama jokeyler ata bindikleri için kısalmıyorlar, evrim onları kısa yaptığı için biniciliğe uygunlar.

Bisiklet kullanmaya başladıktan sonra çok kilo veremesem de sıkılaşıp dinamikleşip güçlendiğimin farkındayım ...

Serkan Mıstınoğlu demiş ki:

İyi görünen bir fizik söylemi tabiki kişisel, kime göre iyi, veya iyi fiziğe sahip bir erkekten beklentimiz nedir gibi bir soruya geliyor konu. Katılmıyorum bisikletin bizi iyi görünen bir fiziğe kavuşturduğuna. Kendimce sebepleri yazayım,

1- Biseps kasları
217623 dosyayı görüntüle

Bisiklet üzerinde özellikle bisepslerimiz çok hızlı eriyor. Sıradan kullanıcıların pek sprinte kalkmadığını (bisepslerin gerçekten çalıştığı, antrenman yaptığı tek pozisyon diyebiliriz) da hesaba katarsak bisiklet üzerinde geçirilen her bir dakika biseps erimesi olarak bize geri dönecektir. Spora başlamadan önce normalden iyi olan bisepslerim 7 yıllık bisiklet döneminin ardından neredeyse yok denecek hale geldi Daha doğrusu vücut, bisiklet üzerinde ihtiyaç duyulmayacak biseps kasını otomatik olarak eritiyor, geriye sadece gidonu tutmak için ihtiyacımız olan küçük bir kas kütlesi kalıyor


2- Kanat kasları
217624 dosyayı görüntüle

İyi bir erkek vücudunun en iyi temsili üçgen vücuttur. Üçgen vücudun olmazsa olmazı, hatta ortaya çıkış sebebi de kanat kaslarıdır. Yani kürekçi kası. Bisiklet üzerinde bu kası çok az kullanıyoruz. Bu kas bildiğiniz gibi kendimizi açmamıza, daha fazla hacim kaplamamıza sebep olan bir kas. Fakat bisiklet üzerinde bizi en çok yavaşlatan şey vücudumuz, rüzgara karşı koyan şey büyük oranda vücudumuz bu yüzden bisiklet üzerinde olabildiğince omuzlarımızı, kollarımızı büzüp hız kazanmayı hedefliyoruz. Yani bu kasın doğasına ters hareket etmek durumundayız. Kısacası bu kası da eritiyoruz

217625 dosyayı görüntüle

Kısacası fit bir bisikletçi deyince en azından benim aklıma gelen dar bir omuz ve olmayan kol (biseps+triseps) kasları ile zayıf, cılız bir görüntü ve vücutta kolayca görülen, göze çarpan kan damarları (yağ olmayınca tabi mecbur )

Buna tezat olarak Greipel düşünülebilir, kendisi gerçekten de goril lakabını boşuna almamıştır

217626 dosyayı görüntüle

Fakat, diğer profesyollere göre daha güçlü ve kaslı olan bu görüntüsünü bisiklete değil, haftada 2-3 kez gerçekleştirdiği ağırlık (body) antrenmanlarına borçludur (Ve tabiki protein ağırlıklı beslenme ve hatta protein takviyesi) Stravadan ve sosyal medyadan özellikle takip edip, nasıl bir antrenman planı olduğunu kafamda belirleyeme çalıştığımda haftanın 1-2 günü bisiklet antrenmanı yaptığını, 2-3 günü ise spor salonunda bisikletsiz çalıştığını net olarak görmüştüm Tabi 2-3 yıl önceki Greipel'den bahsediyorum, şu an bilmiyorum.

217627 dosyayı görüntüle

Profesyonellerin fotoğraflarda da çocuk gibi göründüklerine çokça tanık olmuşsunuzdur Çocuğu andırmalarının sebebi kafalarının vücutlarına oranla büyük görünmesidir, bunun da sebebi bisiklet üzerinde kala kala daralan omuz ve eriyen kollardır, kısacası rüzgarı karşılayan tüm bu üst bölge, zamanla eriyor Hele ki Cumhurbaşkanlığı bisiklet turunda yakından görme fırsatı edindiyseniz zaten bu yazdıklarımı okumanıza gerek bile yok Profesyonel bisikletçiler "ufacıklar" arkadaşlar Yani çok küçükler, o kadar küçükler ki bunun herhangi bir çekiciliğini en azından ben göremiyorum. Erkek vücudunun üst tarafının kas olarak kadından çok daha iri ve güçlü görünmesine rağmen profeyonel bisikeltçilerde bu bölgenin eridiğini, köreldiğini açıkça görebiliyoruz. Tabi burada sürekli ve sürekli profesyonelleri örnek vermem bizlerden uzak bir örnek gibi görülebilir, fakat burada asıl nokta bu kişilerin bisiklet üzerinde bir ömür geçirmeleri, ve geçirilen bu onbinlerce saatin ardından vücudun "adaptasyonu!" Bildiğiniz gibi çok güçlü bir organizmayız ve bizi hayatta tutan şey ortam şartlarına uyum sağlayabilme yeteneğimiz ve vücudumuz bu işi gerçekten harika yapıyor Hızlı gitmek için ufalmak zorundayım diyor ve ufalıyor da!

Ekleme:
Hatta bu durumla ilgili çok özel ve ilginç bir ayrıntı paylaşayım
Orjinal ve profesyonel bir bisiklet forması aldığınızda, hafif olması, teri dışarı atması, ince olması, gözenekli olması dışında 2 şey göze çarpar: Forma çok esnektir, formayı masanın üzerine koyduğunuzda sizden belki de 2 beden ufaktır. Siz formayı giyince esner. Yani bu forma vücudunuzu tamamen sarar, sıkar ve sizi "ufalmaya" teşvik eder! Vücut bunun içinde sürekli baskı altındadır ufalması ve daha az hacim kaplaması konusunda! İkinci ayrıntı ise göğüs bölgesi. Kaliteli, üst seviye bir forma forma alıp üzerinize giydiğinizde ve dik durduğunuzda göğüs kısmı kesinlikle patlayacakmış gibi olur. Aşırı gergin olur hatta sizi rahatsız eder, hatta ve hatta size "acaba bana küçük mü?" sorusunu sordurtur Fakat bisiklet üzerine çıkıp eğildiğinizde forma göğsünüze tam oturur!
217631 dosyayı görüntüle
İyi bir forma bisiklet üzerine çıktığınızda göğüs bölgesinden toplanma yapmaz Çünkü kesimi sizin bisiklet üzerindeki duruşunuza göre tasarlanmıştır. Ayakta dik durduğunuzda ise göğsü sıkar, dar gibi gelir.

Bu örnek de bisikletçi üst vücudunun ufaklığına ispat oldu Bu arada Türk yapımı formaların en büyük sorunun göğüste toplanma olduğunu söylemeden edemeyeceğim, malesef formaları bisiklete göre değil, ayakta dik duruşa göre tasarlıyorlar. Giydiğinizde tam oluyor ama bisiklet üzerine çıktığınızda göğsü katlanıyor Bu katlanan bölge hem sürtünmeyi arttırıyor, hem hava geçişini düzgün sağlayamadığı için teri atamıyor, atılmayan ter üşüyor, bizi rahatsız ediyor, ıslanıyoruz, kaşınıyoruz vs vs. Çok küçük ayrıntılar evet, ama sinir bozucular

217629 dosyayı görüntüle

Hepsini görüntüle...

Bu konuda size katılıyorum bisikletle işe gidip gelen biriyim ama salonada gidiyorum

Aç karnına deli gibi pedal çevirip ardından suyla karnını şişirirsen evet.

Böyle muhabbetler olunca aklıma hep Bruce Lee geliyor. Ne diyor peki:
Be water my friend, be water.💧🙂

Konuşmanın tamamı.

Bisikletle kesinlikle kilo verirsin hem de sağlıklı bir şekilde, yalnız bisiklete binmeden önce yarım saat yoga veya vücut germe hareketlerini yapmalısın, fazla değil 1ay düzenli bir şekilde yap zaten vücudun bu disipline alışacak , su tüketimine de dikkat et yani kas kaybı olmasın diye ,bir gün de 1 saatten aşağı sürme aradaki farkı göreceksin, bisiklete başlamak elbette önemli fakat daha önemlisi bu sporu yaşantı haline getirmek . Sonra göreceksin ki kilo o kadar önemli değil önemli olan sağlıklı bir vücut ve daha sonra fazla kiloların vücut sağlığını olumsuz etkilediğine beyin kanaat getirecek ve hayatın değişecek.....!

Yukarıdaki kendi yazdıklarımdan ben dahi bir şey anlamadım,sen en iyisi mi Bismillah deyip pedallamaya başla o zaman anlarsın ne demek istediğimi

Başlamadan önce EKG, efor, nabız veya şeker testleri gibi gerekli kontrolleri unutma eğer kilon fazla ise . Şimdi hayırlı sürüşler dyebilirim.