@Murat B. (link) iyi günler,aradığım fakat bulamadığım güzel bir ürünmüş.hiç internet'den alışveriş yapmadım,yapanlardan duyduğum kartın kopyalanması ve dolandırıcılık işleri beni hep uzak tutdu.Ürünü nasıl aldınız maliyeti gümrük vergisi falan ne kadara mal oldu..ikamet istanbul,bende avrupa yakasında'yım.Tedari ketme konusunda yardımcı olabilirseniz memnun olurum....
Sırf bu yüzden bisikleti aldığım yer ile tartış'dım...satıcı yol yarış bisikletine çamurlıuk olmazzzz diyor...ben forumlar'da var kullanıcılar takmış ve resimlerini de paylaşmış,nasıl olmaz diyorum?
Yoook olmazzz zinhar olmazzzz....bu mudur yani....var olan bir şeyi yok diyor ve diretiyor...ve sorsan bu sektöre yıllarını vermiş,yazık yazık...uzun araştırmalarım sonucu lapierre sensium 500 cp 'de karar kılmış idim...internet'de araştırdım 4500 tl civarı nakit'e temin edilebiliyor...Kadro ölçüsü falan hepsi var...sırf ihtiyatlı olmam hasebi ile istanbul'da bir bayi'den yüz yüze muhatap olarak, sıkıntı- sorun olması halinde gidebileceğim bir mekan olması düşüncesi ile kadıköy'de bir bayii'ye yönlendirildim. Tlf ile ulaşıp 4700 tl ye verebilirim sözü'nü alıp avrupa yakasın'dan bir günü mü ayırarak bayi'ye gittim...öncelikle tanışma faslı,bisikleti gördüm tamam budur dedim...fiat tamam 4700 tl okey...bisikleti kurduracağım,dedim ben bunu kar harici her gün işe gelip giderken kullanacağım.Hafta'da bir gün tatilim'de de hava iyi olursa uzun turlara çıkıyorum...Başakşehir'den ortaköy yeniköy bir sahil yapıyorum ve geri dönüyorum,budur yani hobim bu...bu yüzden bir çamurluk takalım,ve mümkünse arkasına 3-5kg market alışverişi max 10 kg taşıyacak bir bagaj....çamurluk olmaz....hele bagajı duydu zinharrr olmazzz....niye bu karbon bisiklet eee ben dinliyorum işte karbon hassas da kadro da sorun yaşarsan garantiye girmez de işte olası bir problem'de bütün sorumluluk benim diye kağıt imzalarsan alabilirsin de ... Ben de gayri ihtiyarı kilom 62 adam var 90-100 kg siz bu müsterilerinize karbon satmıyormusunuz diye sordum? onla ne alaksı var diye karşı bir soru,ben niye konu kg değilmi?o işte sele borusu'nun üstündeki kg ile arka salıncaklardaki kg baskısı'nın aynı olamayacağını belirtti.aklıma pek yatmasa da netice itibari ile mühendislik hesapları ve alanım olmadığı için iddia etmedim. Durum bu olunca,peki ne önerirsiniz dedim gayri ihtiyari...bir çok öneri'den sonra bir tek kendime yakın bulduğum lapierre shaper 300.aluminyum kadro,karbon maşa shımano sora vites 3'lü aynakol(oldum olası anlamamışım'dır bu mevzuyu neden 3'lü aynakol zaten 1-3 kuralı uygulamak zorundasın zincirin çapraza düşmemesi için,eh 27 /3 o zaman 9 vitese düşmüyor mu) , jant göbekleri sora fiat 2100'e nakit bıraktı..çamurluk 50 tl bagaj 110tl çanta 130 tl kilit (link) 150 tl bagaj'a pilli led ışık 25 tl ve shwalbe marathon plus lastik 100 tl orjinal mıchelin lastiklerin üstüne farkı vererek hesap 2650 'ye geldi... ben bisikletin üstüne gelerek tek tek hesap edelim ne yaptık ne oldu diye tekrar bir hesap edelim dedim gerek yok dedi.aldığım aksesuar ları tek tek yazdı fiatı ile bu arada (shwalbe lastikleri unttuk) hesap hatası yaparak 2550 tl ye tek çekim kredi kartı ile aldım...Daha önce yaklaşık 6 yıl kullandığım ve maalesef çaldırdığım trek fx 7.3 de full aluminyum kadro deore vites serisi vardı...Şimdi sıra ikisi arasındaki farkı anlamaya gelmişti...kadıköy'den bir düşündüm metrobüs'le mi geçsem vapurla'mı diye...saat 15:00'i geçmiş idi, ve kalabalığı da rahatsız etmemek adına vapura yönel dim...Eminönü vapuru ile karşıya geçtim.
Sahil yolun'dan cankurtaran, yenikapı, yedikule, zeytinburnu ,bakırköy yeşilköy havaalanın'dan basın ekspres yolu na orada ikitelli ve başakşehire geldim.yaklaşık 35 km falan sanırım...Bu turda bisiklet ufak tefek yol pürüzlerin de aşırı sarsıntı hissettir'di..düz yolda sıkıntı yok'du fakat ramp'da biraz zorluyor idi...ama sele çok çok kötü idi bu kadar rezil bir sele koymuş yani...yorulmuş idim...ertesi gün sabah işe gider'ken ve dönüşte olan rampalar'da bisiklet aşırı yoruyor ve zorlandım...Kafam'da sıkıntı belir di bu ne dedim?...Aradım aldığım mağaza'yı işte onda ki ruble sürat rublesi senin kullandığın trek deki deore mtb rublesi,ve arka rubleyi değiştirebieceğini söyledi... O zaman ben bisikleti kullanmaya'yım dedim...
Neyse 28 ekim cuma öğle'den sonra çıktım yola tem'den esenler, topkapı vatan cad'si unkapanı sirkeci vapur ve kadıköy...
Şimdi bisikleti geri vereceğiz,eh azımsanmayacak da yol yaptık...kadıköy'de liman camisi hemen çarşı'nın altın da.Günler'den de cuma vakit ikindiye takribi 1 saat falan var.gitdim şadırvana yer müsait bir kaç ihtiyar ve bir genç var...müsait bir yere yasladım bisikleti çantamdan bisikleti silerim diye penye parçası ayarlamıştım.Penyeyi ıslattım ve bisikleti silmeye başladım...Ordan ihtiyarın biri burası oto yıkamamı ne arıyon burda çık dışarı demez mi...Ben de ne var siliyorum ne zararı var sana ha kalablaık olur rahatsızlık veririm anları ama öyle bir sıkıntı da yok diye cevapladım ama haliyle gerildim...O söylenmeye devam etti,ben de bakmaya devam ettim...ne bakıyon diye dayılandı ihtiyar,canım zaten sıkkın bende öküze bakıyorum dedim,,,bu sinirlendi kalktı şadırvan dan yanıma yaklaştı ve cebinde ustura taşıyor muş çekti usturayı...ahhahhh keserim la seni diyor...ben yürü git işine ihtiyar yaşlı başlı adamsın elimde kalma diyorum...Allah'dan genç olan ve olaya başından beri tanık olan genç araya girdi ve napıcan cami de adam mı kesicen dedi...allah akıl fikir versin diye söylendi ve ayırdı...sonra şadırvan görevlisi falan geldii bana ihtiyar bunak'lar hep böyle boş ver falan....söylemi...Çaresizce çıktım şadırvandan dışarıda temizliğimi bitirdim...ne gündü be pehhhh.....
Gittim mağaza'ya selam verdim istemsiz ce selamım alındı,içeride müşteri vardı ben bekledim...bir 5-10 dk takıldım,neyse müşteri alış verişi'ni yaptı ve çıktı ve mağaza boş idi...Bisikleti satan kişi geldi (sanırım müessese'nin patro'nu)hoşgeldin dedi,ben pek hoşbulmadık herhalde diye karşılık verdim.Sonra buyur ne istiyosun diye sordu?Ben bisikletin günlük işimde kullanabileceğimi (işe gelip gitme-market ihtiyacı) ama hafta'da bir günlük o tatilim de uzun tur yapma isteğimi körelteceğini ve bunu yapamayacağım için bisikletin iadesini ve istediğimi lapierre sensium 500cp 'yi almak istediğimi söyledim,ve ilk şok...şimdi ben bunu nasıl geri alayım diye sordu?Cevaplanası zor sorular...Tamam 200 tl düşüğe alırım kabul dedi...netice itibarı ile,2550 tl'ye aksesuarları ile aldığm lapierre 300shaperi 2000 tl 'ye saydı. işte bende kalan 130 tl çanta kilit 150 tl shwalbe lastik farkı 100 tl ile saydı...internet'den kargo dahil 4500 tl'ye bulduğum bisikleti 4870 tl ye aldım.Sırf bir sıkıntı durumun'da karşımda muhatap olsun düşüncesi ile hareket etmiş iken,şimdi karşımda olası bir sıkıntılı durumda gitmek isteyeceğim bir muhatap da yok...total maliyet 5250 tl (çanta-kilit-lastik farkı).. Ortam o kadar gerildi ki ödemeyi yaptım fatura garanti belgesi falan almadan çıktım...Çünkü bana bisiklete bagaj ve çamurluk takacağımı olası bir aksilik'de bütün sorumlulu'ğu aldığıma dair bir belge imzalatma düşüncesi vardı...İşte böyle...bu kadar uzun niye yazdım arkadaşlara tecrübe olsun..gerekirse 40 yere gidin gezin ama ödeme yapmadan 50 kere düşü'nün.
Forumlar'ın bu konuda ki faydaları yadsınamaz.Bu arada mağaza'nın sahibi hariç 3 kişi yardımcı- tezgahtar vardı.elemanların şansıma 2 si ılımlı idi yani insan evladına denk geldim...Bir tane çok bilmiş vardı; karbon bisikleti sporcuların kullandığını işte adam 200tl verip özel pedli forma alıyor 500tl veriyor kilitli özel ayakkabı alıyor asgari 500tl verip kilitli pedal alıyor ve öle kullanıyor diyor...ha bunlar yazılı kural değil ama böyle diyor..senin yaptığın ferrari'ye tüp taktırmak'dan başka bir şey değil diye lafonten'den masal dinledik...
Dönüşte sirkecide'ki esnafa uğradım aradım ama arka seleye takılan ve ön paçaya takılan tipsiz modeller var almadım....Aslı bisiklet aradığım modelin onlarda olduğunu ama şu an ellerinde kalmadığını belirtti...ben de kartlarını aldım hf'ya arayacağım eğer var ise tedarik edeceğim...Düşüncem böyle idi ama bu model de güzel adam yapmış yani...
Gelelim bisiklet'in kullanım izlenimlerime. O kadar fark hakkaten bir fantezi mi yoksa bir ihtiyaç mı sorusunun cevabı na...Yurt dışnda bir arkadaşım bahsetmiş idi.Bisiklet satılan mağazalar'da her model ve beden'den kiralık bisiklet var imiş 3-5 usd ye kimlik bırakıp ve bir kiralama sözleşmesi imzalayıp bisikleti test etme imkanı var imiş...Bizde satıcı'nın tabiriile şöyle iyi böyle iyi diye aldığın bisikleti test edip beğenmeyince napcezzz..Eeeh nikahı kıydın artık geçmiş olsunnnn,maalesef kat etmemiz gereken çok mesafe var ve insan kalitemiz çok düşük...
İlk başta enduro kadro yarış gidonu biraz garip geldi...ama kısa sürede alıştım...shımano 105 set ilk defa kullanıyor'dum farkı belirgin,ve bisikletin sprinti çok güzel...rampada da evet eğime göre zorluyor ama uygun vites ile çıkıyosun...Acizane kanaatim hiç öyle bashettikleri gibi fantezi falan değil...sabah olsun da tekrar kullanmak için can atıyorum...Zaten hafta'nın 6 günü çalışıyoruz o 1 gün de artık benim günüm hava durumu müsait olduğu sürece gezmeye ve yeni rotalara açılmaya devam...
Sıkıntılı bir durum oldu ama atlattık çok şükür... Öncelikle çamurluk sorunu nu aştık mı tamam'dır...
Sırf bu yüzden bisikleti aldığım yer ile tartış'dım...satıcı yol yarış bisikletine çamurlıuk olmazzzz diyor...ben forumlar'da var kullanıcılar takmış ve resimlerini de paylaşmış,nasıl olmaz diyorum?
Yoook olmazzz zinhar olmazzzz....bu mudur yani....var olan bir şeyi yok diyor ve diretiyor...ve sorsan bu sektöre yıllarını vermiş,yazık yazık...uzun araştırmalarım sonucu lapierre sensium 500 cp 'de karar kılmış idim...internet'de araştırdım 4500 tl civarı nakit'e temin edilebiliyor...Kadro ölçüsü falan hepsi var...sırf ihtiyatlı olmam hasebi ile istanbul'da bir bayi'den yüz yüze muhatap olarak, sıkıntı- sorun olması halinde gidebileceğim bir mekan olması düşüncesi ile kadıköy'de bir bayii'ye yönlendirildim. Tlf ile ulaşıp 4700 tl ye verebilirim sözü'nü alıp avrupa yakasın'dan bir günü mü ayırarak bayi'ye gittim...öncelikle tanışma faslı,bisikleti gördüm tamam budur dedim...fiat tamam 4700 tl okey...bisikleti kurduracağım,dedim ben bunu kar harici her gün işe gelip giderken kullanacağım.Hafta'da bir gün tatilim'de de hava iyi olursa uzun turlara çıkıyorum...Başakşehir'den ortaköy yeniköy bir sahil yapıyorum ve geri dönüyorum,budur yani hobim bu...bu yüzden bir çamurluk takalım,ve mümkünse arkasına 3-5kg market alışverişi max 10 kg taşıyacak bir bagaj....çamurluk olmaz....hele bagajı duydu zinharrr olmazzz....niye bu karbon bisiklet eee ben dinliyorum işte karbon hassas da kadro da sorun yaşarsan garantiye girmez de işte olası bir problem'de bütün sorumluluk benim diye kağıt imzalarsan alabilirsin de ... Ben de gayri ihtiyarı kilom 62 adam var 90-100 kg siz bu müsterilerinize karbon satmıyormusunuz diye sordum? onla ne alaksı var diye karşı bir soru,ben niye konu kg değilmi?o işte sele borusu'nun üstündeki kg ile arka salıncaklardaki kg baskısı'nın aynı olamayacağını belirtti.aklıma pek yatmasa da netice itibari ile mühendislik hesapları ve alanım olmadığı için iddia etmedim. Durum bu olunca,peki ne önerirsiniz dedim gayri ihtiyari...bir çok öneri'den sonra bir tek kendime yakın bulduğum lapierre shaper 300.aluminyum kadro,karbon maşa shımano sora vites 3'lü aynakol(oldum olası anlamamışım'dır bu mevzuyu neden 3'lü aynakol zaten 1-3 kuralı uygulamak zorundasın zincirin çapraza düşmemesi için,eh 27 /3 o zaman 9 vitese düşmüyor mu) , jant göbekleri sora fiat 2100'e nakit bıraktı..çamurluk 50 tl bagaj 110tl çanta 130 tl kilit (link) 150 tl bagaj'a pilli led ışık 25 tl ve shwalbe marathon plus lastik 100 tl orjinal mıchelin lastiklerin üstüne farkı vererek hesap 2650 'ye geldi... ben bisikletin üstüne gelerek tek tek hesap edelim ne yaptık ne oldu diye tekrar bir hesap edelim dedim gerek yok dedi.aldığım aksesuar ları tek tek yazdı fiatı ile bu arada (shwalbe lastikleri unttuk) hesap hatası yaparak 2550 tl ye tek çekim kredi kartı ile aldım...Daha önce yaklaşık 6 yıl kullandığım ve maalesef çaldırdığım trek fx 7.3 de full aluminyum kadro deore vites serisi vardı...Şimdi sıra ikisi arasındaki farkı anlamaya gelmişti...kadıköy'den bir düşündüm metrobüs'le mi geçsem vapurla'mı diye...saat 15:00'i geçmiş idi, ve kalabalığı da rahatsız etmemek adına vapura yönel dim...Eminönü vapuru ile karşıya geçtim.
Sahil yolun'dan cankurtaran, yenikapı, yedikule, zeytinburnu ,bakırköy yeşilköy havaalanın'dan basın ekspres yolu na orada ikitelli ve başakşehire geldim.yaklaşık 35 km falan sanırım...Bu turda bisiklet ufak tefek yol pürüzlerin de aşırı sarsıntı hissettir'di..düz yolda sıkıntı yok'du fakat ramp'da biraz zorluyor idi...ama sele çok çok kötü idi bu kadar rezil bir sele koymuş yani...yorulmuş idim...ertesi gün sabah işe gider'ken ve dönüşte olan rampalar'da bisiklet aşırı yoruyor ve zorlandım...Kafam'da sıkıntı belir di bu ne dedim?...Aradım aldığım mağaza'yı işte onda ki ruble sürat rublesi senin kullandığın trek deki deore mtb rublesi,ve arka rubleyi değiştirebieceğini söyledi... O zaman ben bisikleti kullanmaya'yım dedim...
Neyse 28 ekim cuma öğle'den sonra çıktım yola tem'den esenler, topkapı vatan cad'si unkapanı sirkeci vapur ve kadıköy...
Şimdi bisikleti geri vereceğiz,eh azımsanmayacak da yol yaptık...kadıköy'de liman camisi hemen çarşı'nın altın da.Günler'den de cuma vakit ikindiye takribi 1 saat falan var.gitdim şadırvana yer müsait bir kaç ihtiyar ve bir genç var...müsait bir yere yasladım bisikleti çantamdan bisikleti silerim diye penye parçası ayarlamıştım.Penyeyi ıslattım ve bisikleti silmeye başladım...Ordan ihtiyarın biri burası oto yıkamamı ne arıyon burda çık dışarı demez mi...Ben de ne var siliyorum ne zararı var sana ha kalablaık olur rahatsızlık veririm anları ama öyle bir sıkıntı da yok diye cevapladım ama haliyle gerildim...O söylenmeye devam etti,ben de bakmaya devam ettim...ne bakıyon diye dayılandı ihtiyar,canım zaten sıkkın bende öküze bakıyorum dedim,,,bu sinirlendi kalktı şadırvan dan yanıma yaklaştı ve cebinde ustura taşıyor muş çekti usturayı...ahhahhh keserim la seni diyor...ben yürü git işine ihtiyar yaşlı başlı adamsın elimde kalma diyorum...Allah'dan genç olan ve olaya başından beri tanık olan genç araya girdi ve napıcan cami de adam mı kesicen dedi...allah akıl fikir versin diye söylendi ve ayırdı...sonra şadırvan görevlisi falan geldii bana ihtiyar bunak'lar hep böyle boş ver falan....söylemi...Çaresizce çıktım şadırvandan dışarıda temizliğimi bitirdim...ne gündü be pehhhh.....
Gittim mağaza'ya selam verdim istemsiz ce selamım alındı,içeride müşteri vardı ben bekledim...bir 5-10 dk takıldım,neyse müşteri alış verişi'ni yaptı ve çıktı ve mağaza boş idi...Bisikleti satan kişi geldi (sanırım müessese'nin patro'nu)hoşgeldin dedi,ben pek hoşbulmadık herhalde diye karşılık verdim.Sonra buyur ne istiyosun diye sordu?Ben bisikletin günlük işimde kullanabileceğimi (işe gelip gitme-market ihtiyacı) ama hafta'da bir günlük o tatilim de uzun tur yapma isteğimi körelteceğini ve bunu yapamayacağım için bisikletin iadesini ve istediğimi lapierre sensium 500cp 'yi almak istediğimi söyledim,ve ilk şok...şimdi ben bunu nasıl geri alayım diye sordu?Cevaplanası zor sorular...Tamam 200 tl düşüğe alırım kabul dedi...netice itibarı ile,2550 tl'ye aksesuarları ile aldığm lapierre 300shaperi 2000 tl 'ye saydı. işte bende kalan 130 tl çanta kilit 150 tl shwalbe lastik farkı 100 tl ile saydı...internet'den kargo dahil 4500 tl'ye bulduğum bisikleti 4870 tl ye aldım.Sırf bir sıkıntı durumun'da karşımda muhatap olsun düşüncesi ile hareket etmiş iken,şimdi karşımda olası bir sıkıntılı durumda gitmek isteyeceğim bir muhatap da yok...total maliyet 5250 tl (çanta-kilit-lastik farkı).. Ortam o kadar gerildi ki ödemeyi yaptım fatura garanti belgesi falan almadan çıktım...Çünkü bana bisiklete bagaj ve çamurluk takacağımı olası bir aksilik'de bütün sorumlulu'ğu aldığıma dair bir belge imzalatma düşüncesi vardı...İşte böyle...bu kadar uzun niye yazdım arkadaşlara tecrübe olsun..gerekirse 40 yere gidin gezin ama ödeme yapmadan 50 kere düşü'nün.
Forumlar'ın bu konuda ki faydaları yadsınamaz.Bu arada mağaza'nın sahibi hariç 3 kişi yardımcı- tezgahtar vardı.elemanların şansıma 2 si ılımlı idi yani insan evladına denk geldim...Bir tane çok bilmiş vardı; karbon bisikleti sporcuların kullandığını işte adam 200tl verip özel pedli forma alıyor 500tl veriyor kilitli özel ayakkabı alıyor asgari 500tl verip kilitli pedal alıyor ve öle kullanıyor diyor...ha bunlar yazılı kural değil ama böyle diyor..senin yaptığın ferrari'ye tüp taktırmak'dan başka bir şey değil diye lafonten'den masal dinledik...
Dönüşte sirkecide'ki esnafa uğradım aradım ama arka seleye takılan ve ön paçaya takılan tipsiz modeller var almadım....Aslı bisiklet aradığım modelin onlarda olduğunu ama şu an ellerinde kalmadığını belirtti...ben de kartlarını aldım hf'ya arayacağım eğer var ise tedarik edeceğim...Düşüncem böyle idi ama bu model de güzel adam yapmış yani...
Gelelim bisiklet'in kullanım izlenimlerime. O kadar fark hakkaten bir fantezi mi yoksa bir ihtiyaç mı sorusunun cevabı na...Yurt dışnda bir arkadaşım bahsetmiş idi.Bisiklet satılan mağazalar'da her model ve beden'den kiralık bisiklet var imiş 3-5 usd ye kimlik bırakıp ve bir kiralama sözleşmesi imzalayıp bisikleti test etme imkanı var imiş...Bizde satıcı'nın tabiriile şöyle iyi böyle iyi diye aldığın bisikleti test edip beğenmeyince napcezzz..Eeeh nikahı kıydın artık geçmiş olsunnnn,maalesef kat etmemiz gereken çok mesafe var ve insan kalitemiz çok düşük...
İlk başta enduro kadro yarış gidonu biraz garip geldi...ama kısa sürede alıştım...shımano 105 set ilk defa kullanıyor'dum farkı belirgin,ve bisikletin sprinti çok güzel...rampada da evet eğime göre zorluyor ama uygun vites ile çıkıyosun...Acizane kanaatim hiç öyle bashettikleri gibi fantezi falan değil...sabah olsun da tekrar kullanmak için can atıyorum...Zaten hafta'nın 6 günü çalışıyoruz o 1 gün de artık benim günüm hava durumu müsait olduğu sürece gezmeye ve yeni rotalara açılmaya devam...
Sıkıntılı bir durum oldu ama atlattık çok şükür... Öncelikle çamurluk sorunu nu aştık mı tamam'dır...