Dayağı sadece İngilizler yemedi...

Eylül 2008 de bir pazar günü Yasin Yaman ile Çekmeköy-Çavuşbaşı-Polonezköy-Cumhuriyet-Ömerli-Taşdelen yapmak üzere bisikletlerimize bindik. Cumhuriyet Köyünü henüz geçmişken karşıdan büyükçe bir kamyon(AS900) göründü, yolun daha da sağına yanaşarak devam ediyorduk ki, kamyonun arkasından Skoda marka bir kamyonet burnunu çıkarttı, bizi görmesine rağmen kamyonu sollamaya başladı. Yol sollamaya yetecek kadar geniş değildi, üstelik karşıdan gelen 2 bisikletli vardı, yani ben ve Yasin. Dinlemedi... Kendimizi sağa attık, tozu dumana katarak sıyırdı geçti... Bağararak tepki gösterdik. 15 saniye sonra acı bi frenle geri döndü, üzerimize sürdü, sağa sola kaçıştık... Durduk... Sürücü indi, Yasine tekme tokat girişimeye başladı, bisikletimden indim, formamın cebindeki spreyle etkisiz hale getirdim... Bisikletlerimize binerek geri köyün içine, jandarma noktasına gittik. Jandarmaya şikayetimizi dile getirirken her yönden araçlarla ve yayan gelen köylüler ellerinde kalaslar ve sopalarla 7den-70e üzerimize çullandı, jandarmaya rağmen harbi bir meydan dayağı yedik...
Köy Trabzon Akçaabat göçmenlerinin köyüymüş... Ben Bayburtluyum, büyük dedem Akçaabatlı...

Birkaç gün sonra işyerimde olayı anlatırken, yarım yamalak kulak misafiri olan Sürmeneli bir şahıs lafımı böldü ve şöyle dedi: "Siz gidip köyde bira içerseniz öyle olur"...(ramazandı...)

Defalarca benzerini yaşadık maalesef.
sanırım benim biraz iri kıyım olmamdan dolayı fiili bir saldırı olmadı ama bilerek sıkıştırmalar hayatımızın parçası artık.

Gelde avrupa turu sırasında bazen kmlerce arkanda seninle aynı hızda giden ve seni sıkıştırmayan sistemi hatırlama.

gelde 70.000 km bisiklet yolu olan Almanya yı hatırlama.
Onlarcasından bizzat geçtiğimiz hollanda daki bisiklet yolu alt ve üst geçitlerini hatırlama.

Sadece Türkiye'nin gelişmekte olan ilçelerinde değil ki bu tür olaylar. Türkiye'nin başkenti olan Ankara'da da böyle durumlarda birçok kişi karşılaştı. Bunlar sadece şiddet ile kalmıyor ki sözlü olarakda nitelendiriliyor. Hatta geçenlerde yaptığımız bir turda 3 şeritli yolun emliyet şeridinden hareket konumundayken arabalardan bağırmalar vs... ve ellerini çıkarıp düşürmeler veya vurmalar ile de karşılaştık.

Formanın cebinden Nato yu eksik etmemek gerekir.

Üzerinden zamanda geçmiş olsa başınıza gelene çok üzüldüm şu işe bak bisikletemi biniyoruz kavgayamı gidiyoruz artık pompa alana birde biber gazı hediye verecek bisikletçiler sanırım.

@gokdaltercume

İllaki.. Ama Ahmet abi şimdi kalabalığa da tüp ne kadar yetecek ki? Her neyse ama sürekli böyle bişiyle karşılaşmanın etkisiylede bisiklet sürmenin verdiği duygu ölüyor ama...

Biz buyuz arkadaşlar.Böyle bir ülkede yaşıyoruz.Kimse demesin değiliz diye.Gerçek Türk milleti tarih kitaplarında kaldı.
Trafikte diğer araca, yayaya yol verip de nezaket gösteren gördünüz mü?
Başkasının inancına, ilişkisine, sevgisine, düşüncesine karışmadan, saygı duyan gördünüz mü?
Müslüman bir millet değiliz arkadaşlar.Başkasının ne yaptığına karışmayı bırakın, onun hakkında olumsuz düşünmek bile günahtır.
Hele şimdi bir bakın ramazan ayında, kendini müslüman, inançlı zannedenler, sırf koyun psikolojisiyle, yıl boyunca işledikleri günahları, orucun verdiği sevap bonuslarıyla kurtaracağını zannederken, saatlerdir aç olmanın etkisiyle, orucun asıl amacını çoktan unutup, gün boyu kırdığı insanlara ayrıyeten evine dönerken trafik canavarı kesilerek önüne çıkan her canlıya korna çalarken, bütün trafik kurallarını ihlal ederken ne kadar sevap kazanacağını düşünün.
Ve iftar saatlerine yakın saatlerde (2 saat öncesi ve yarım saat sonrasına kadar) bisikletinizle trafikte bulunmamaya çalışın.

Daha güzeli var. Ramazan ayında özellikle oruç tutanlar yiyeceğe içeceğe daha fazla para harcıyor. Fiyatların artmasından da anlayabilirsiniz bunu.

Bu ibadet niçin yapılır ? Farklı cevaplar tabiki olacaktır ama büyük çoğumuz eminimki bu şekilde bir cevap verecektir : Allah'ın emridir ve İslamiyet'in şartıdır.
Şimdi bunu yazmaya korkuyorum ama yazacağım bu tarz bir düşünce dayatma oluyor. Bu şekilde yapıldığı müddetçe, dikkat edin hepimiz için demiyorum bunu, bir kısmımız için oruç ve benzeri tüm ibadetler ahiret yaşamı garantiye almak için taksit taksit yapılan yatırımlardan başka bir anlama gelmez ! Hangi birimiz taksitleri severek ve isteyerek öder...

En güzel ibadetlerimizden biri olan orucu yukardaki yaklaşımla değerlendirdiğimizde Ramazan ayında insanların beslenmeye niçin daha fazla para harcadığını anlamak çok güç olmasa gerek. Ama işin özü neydi ?

Mesela meşhur atasözümüz "açın halinden tok anlamazmış". Ramazanda beslenmeden yaptığımız maddi tasarrufu, yapabilen tabi, yardıma muhtaç insanlara verdiniz mi hiç ?

Mesela nefs ve beden terbiyesi. Yapabildiğinizi düşünüyor musunuz peki ? Yapabilseydik sigara içen tek bir müslüman kardeşimiz kalmazdı değil mi.

Ve canlıya saygı.. Sizce saygılı mıyız ? Athletic güzel bir noktaya değinmiş; ramazandaki trafik canavarlığı.. Insanı geçelim hangi biriniz hayatınız boyunca yardıma muhtaç bir hayvana yardım etti ?

İnançlarımız ancak ve ancak özünü kavradığımızda bu dünya ve ahiret yaşamı için anlam taşıyacaktır. Umarım bu farkındalığa kısa sürede ulaşırız.

arkadaşlara geçmiş olsun üzüldüm
bu ülke neden böyle 1970 leri hatırlıyorum sokakta yürüyemiyorduk durakta dururken kim ateş açacak diye bekliyorduk sokaklar zaptedilmiş tam bir iç savaş stresi yaşadık o günleri bir daha yaşamak istemem artık
onca genç öldü boş yere şimdi bakıyorum ülkeme işşizlik almış başını gitmiş
altı milyona yaklaşmış gizli işşizleride düşünürsek kimse kendini sevmiyor otobüslerde kimsenin suratı gülmüyor yukardakiler bu işleri bir an önce düzeltmeli bu gün dehşetle bir haberi dinledim bir aile dramı 6 ölü yahu ne oluyor gerçekten cinnet geçiren bir toplum var doğuda ki o katliamı unutamıyorum aile kavgaları arazi kavgaları birbirine düştü insanlarımız asıl hayıflandığım olan fakire oluyor bu ülkeyi yıllarca izledikleri ekonomi politikalarla bu duruma getirenler sırçalı köşklerde yaşıyorlar kendimden utanıyorum çöpten geçinenleri gördükçe içim buruklaşıyor elimden hiç bir şey gelmiyor o tinerci olmuş çocukları gördükçe yüreğim parçalanıyor nerde sivil toplum örgütleri yahu bu ülkede güçlü hayırsever fakiri koruyan güçlü sivil dernekler olmalı bu ülkenin ekonomisi düzlüğe çıksa herkesin aşı işi olsa ve çocuklarının istikbalini garantilese acaba trafikte herkes birbirine saygılı olurmu ve arkadaşlarımızın üzerine araba sürülürmü
tekrar geçmiş olsun

Geçmiş oldum üzüldüm valla,hem sizin için hem de şu ülkenin hala çoğunlukta olan geri kafalıları için.Öyle bir durumda adam gelip arkadaşıma tekme tokat girmeye çalışacak,herhalde kafamdaki kaskla burnunu kırana kadar vururdum.Geçenlerdeki Manisa'daki yarışın parkurunu görmeye gitmiştik,dönüş yolunda 2 tane keko binmişler çin malı motorsiklete.Dönüşte tırmanma yeni başlamışken sanırım 50-60 km ile gidiyordu.Arkada oturan çat diye omzuma vurdu.Tabi ne kadar sövsende o yorgunlukla elden birşey gelmiyor.Zaten o yüzden yapıyorlar,ben şimdi buna vursam da yakalayamaz zaten diye.Allahından bulsun,ne diyim..

abicim milletin kafasındaki çivi sayısı gittikçe azalmakta yeni nesilin çoğu eğlenmeyi bilmediği iin böyle şeylerden zevk almakta yani bu bi tür mazoşist davranış tipi kaşısındakine o hissi yaşatmaktan haz duyma . ne yazıkki artık türklüğümüzle öğünmek yerine utanmaya başladım bu tür magandalıkları miçlikleri duyup gördükçe ah ah diyorum uğrumuza canını veren son osmanlının yiğit ,mert, babacan insanları ...ne diyeyim cennet vatanımızı bize cehennem edenlere bizim ekonomik gücümüzü öldürüp milleti bu tr sapkınlıkları yapmaktan zevk alan canilere dönüştürenlere lanet olsun