Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

EYT'li velespitçiler

Emekli sayısı 16 milyona çıktı, sigortalı çalışan sayısı ise hala 22 milyonda.
Normalde şartlarda 3 çalışanın 1 emekliye bakması gerekirken bizde bu sayı 2 çalışanın bile altına düştü.

Bunun sonucunda ne olabilir?

- Çalışanların prim ödemelerine zam
- Emeklilerin ağzına bir parmak bal
- Sağlık sisteminde randevuların iyice aksaması
- Sosyal yardımların aksaması
- Kaçak işçi çalıştırmada artış
- Emekli olanların açıktan karın tokluğuna çalışması

Peki doğrusu ne olmalıydı?

- Erkeklerde 60 yaş emeklilik, kadınlarda 55 yaş
- Çalışan sayısını en az 3 kat artırmak
- İşverenden kesilen sigorta priminde indirim (Şu an net maaş alan bir çalışan için iş veren %30 prim ödüyor)
- Emekli olan kendi işini yapmıyorsa çalışmaya devam etmemeli
- Erken emekli olan isteyen ödediği prim oranında düşük emekli maaşı
- Emekli olanın en fazla 15 yıl emekli maaşı alması


Sonuç olarak iktidar olmak istemeyen muhalefet seçimi altın tepside iktidara tekrar sunmuştur.

Son madde, emekli olanın en fazla 15 yıl maaş alabilmesi. Biraz fazla sert değil mi? 60 yaşına kadar çalışacak, 75 yaşına kadar maaş alacak. E burası Almanya (bizi kıskanan) ya da İngiltere değil, ne adam akıllı bir ikramiye almış olacak ne de emekli maaşı onlarla bir olacak 15 sene sonra 75 yaşından sonra ne halin varsa gör mü denecek? (almanyadan emekli olanlar 20.000₺ gibi bir emekli maaşı alıyor yanılmıyorsam)

Aslında bunu yerine şöyle denebilir. Ortalama emekli olduktan sonra 20 yıla göre hesap ediliyor diye biliyorum maaşlar. Erken ölen bahtına yansın fala yalayan da şanslu oluyor. İsteyen ben 15 yılda almak istiyorum deyip ona göre maaş isteyebilir. Ama bunu ben savunmuyorum bu arada, bence ölene kadar maaş bağlanmalı, düşünsenize 75 yaşından sonra maaşınız kesiliyor, sonra ne yapacaksınız.

Bir konu da, sigortalı kağıt üzerinde çalışan sayısı 22 milyon. Kayıt dışı çok ciddi bir rakam var. Devletin de sigortalı çalışmalar üzerinden elde ettiği kazanç dışında çok saçma yerlerden aşırı gelirleri de var.

Muhalefet iktidar konusunda da, iktidar emekli maaşını asgari ücrete ayarlayabilecek mi? Bunu yapmadan ha di altın tepsi ile neyi sunmuş oluyor bir çok kişi 3.500₺ olan emeklilik maaşından dolayı, işine devam etmek zorunda kalacak muhtemelen. Kağıt üzerinde sigortalı gösterilen kişilerin çoğu hemen emekli olacak tabi. Zaten amaçları bu.

İktidar başına çok büyük bir iş aldı bana kalırsa. Eyt diye diye yıllardır unut kapısı aralıktı. Şimdi o kapı açıldı. Tıpkı o meşhur video gibi, iki köpek çit arkasından birbirine havlıyor, sonra birden çit açılıyor ve köpekler susuyor, kapanınca gene havlıyor. Şimdi ne olacak hep birlikte göreceğiz.
 
  • Beğen
Tepkiler: SerdarCYCoo2Bursa
Scudo
Son madde, emekli olanın en fazla 15 yıl maaş alabilmesi. Biraz fazla sert değil mi? 60 yaşına kadar çalışacak, 75 yaşına kadar maaş alacak. E burası Almanya (bizi kıskanan) ya da İngiltere değil, ne adam akıllı bir ikramiye almış olacak ne de emekli maaşı onlarla bir olacak 15 sene sonra 75 yaşından sonra ne halin varsa gör mü denecek? (almanyadan emekli olanlar 20.000₺ gibi bir emekli maaşı alıyor yanılmıyorsam)

Aslında bunu yerine şöyle denebilir. Ortalama emekli olduktan sonra 20 yıla göre hesap ediliyor diye biliyorum maaşlar. Erken ölen bahtına yansın fala yalayan da şanslu oluyor. İsteyen ben 15 yılda almak istiyorum deyip ona göre maaş isteyebilir. Ama bunu ben savunmuyorum bu arada, bence ölene kadar maaş bağlanmalı, düşünsenize 75 yaşından sonra maaşınız kesiliyor, sonra ne yapacaksınız.

Bir konu da, sigortalı kağıt üzerinde çalışan sayısı 22 milyon. Kayıt dışı çok ciddi bir rakam var. Devletin de sigortalı çalışmalar üzerinden elde ettiği kazanç dışında çok saçma yerlerden aşırı gelirleri de var.

Muhalefet iktidar konusunda da, iktidar emekli maaşını asgari ücrete ayarlayabilecek mi? Bunu yapmadan ha di altın tepsi ile neyi sunmuş oluyor bir çok kişi 3.500₺ olan emeklilik maaşından dolayı, işine devam etmek zorunda kalacak muhtemelen. Kağıt üzerinde sigortalı gösterilen kişilerin çoğu hemen emekli olacak tabi. Zaten amaçları bu.

İktidar başına çok büyük bir iş aldı bana kalırsa. Eyt diye diye yıllardır unut kapısı aralıktı. Şimdi o kapı açıldı. Tıpkı o meşhur video gibi, iki köpek çit arkasından birbirine havlıyor, sonra birden çit açılıyor ve köpekler susuyor, kapanınca gene havlıyor. Şimdi ne olacak hep birlikte göreceğiz.
Yorumu çok uzun tutmamak için maddeler halinde belirtmek istedim.
60 yaşına kadar çalışıp emekli olan biri ne kadar yüksek prim ödemesi yapar ise o kadar yüksek emekli maaşı almalı.
Bu maaş 10000 lira da olabilir 20000 lira da. Eğer sigorta sisteminde çalışan sayısı artırılırsa bu 15 yıl süreyi de uzatmak uygun olacaktır.

Burada önemli olan kayıt dışılığı ortadan kaldırıp insanları çalışmaya teşvik etmek olmalı.
Ne kadar çok insan bu sisteme dahil olursa emekli olduğunda o kadar rahat geçinebileceği paralar almalıdır.

İktidar emekli maaşını asgari ücrete ayarlar ise bu var olan enflasyonu çok daha yukarı çekecektir.
Emekli maaşını devlet ödediği için var olan durumda bunu ya karşılıksız para basarak yapacaktır ya da tüm mal ve hizmetlere zam yapacaktır.

Yani muhalefet seçimi kazansın ya da kaybetsin fark etmez, kim olursa olsun mevcut durumda her neye zam yapılıyorsa yapılsın enflasyon artacaktır.
Çünkü nüfusun devlete olan yükü %50'lileri geçmiştir. Çünkü hem hammadde ve enerji ithal ediyoruz hem de sosyal devletin ateşini körüklüyoruz.
Bu durumda muhalefetin seçimi kaybetmesi işlerine bile gelir.
 
  • Beğen
Tepkiler: suat akman
hem EYT'liyim hemde E-MTB'liyim afedersin 😍
 
  • Beğen
Tepkiler: suyunsesi
abi sen nerede yaşıyorsun her maaş ile bir ülke diye bahsetmişsin de. Avrupa'yı gezmekse kastın ( malkara, lüleburgaz, çorlu, keşan falan) o zaman bişey diyemem :)
Yok ben zaten Tekirdağ'lıyım, o saydığın güzide Avrupa merkezlerini çok defa gezip görme imkanım oldu. Bahsettiğim kıyıda köşede kalan, "eh işte" kıvamındaki Avrupa merkezleri, işte Paris'tir, Viyana'dır, Madrid'dir, Amsterdam'dır falan gibi. Yani bence alacağım emekli maaşı yeter bunun için, geçen A Haber'de öyle anlatıyolardı. Şu BİM, Migros falan kapansa zaten bi enflasyon da %1-2 seviyesine düşecek.
 
Yok ben zaten Tekirdağ'lıyım, o saydığın güzide Avrupa merkezlerini çok defa gezip görme imkanım oldu. Bahsettiğim kıyıda köşede kalan, "eh işte" kıvamındaki Avrupa merkezleri, işte Paris'tir, Viyana'dır, Madrid'dir, Amsterdam'dır falan gibi. Yani bence alacağım emekli maaşı yeter bunun için, geçen A Haber'de öyle anlatıyolardı. Şu BİM, Migros falan kapansa zaten bi enflasyon da %1-2 seviyesine düşecek.
Bir de yanlış bir algı var. Enflasyon düşecek lafını ucuzlama olarak algılayan ciddi bir kesim var.

Dolar 25₺, bir ekmek 10₺, 1lt süt 80₺, 10 adet organik yumurta 90₺ olduktan sonra enflasyon %0 olsa ne yazar. Enflasyon zamlanma oranı, paranın alım gücüne karşı değer kaybı oranı. İnsanların çoğu bunu zam pahalılık olarak algılıyor.

Bugun enflasyon %0 olsa herşey bugünkü fiyatında kalır.

😁
 
Yaş Şubat ayında 46 olacak. Sgk prim gün sayısı dolmuş. 2002 girişliyim.3 yıl önce girişim olsaydı şimdi bende emekli idim.3 yıl için 14 yıl daha çalışmam lazım !
Şu emeklilik olayını bir rayına oturtamadılar. Seçim primi yaptıkları için sürekli değişkenlik gösteriyor.

Bu arada dolar 80 TL 2023 sonu .Altın 2000 TL ve üzeri. Daire fiyatları düşmez , kira fiyatları düşmez ! Sektörde olan biri olarak konuşuyorum.
Ama şu olabilir fiyatlar durgunlaşıp uzun bir süre sabit kalır. Sonrası Allah kerim .

Bu arada işim gereği genel de 3-4 yerden sigortalı oluyorum. O kadar çok prim ödeniyor ki adıma. Devlet demiyor ki emekli olduğunda sana fazla maaş verelim. Yada
zorunluluktan ödettiğimiz primleri sana geri verelim. Anca cukka. Kasa dolsun. Bir de faydası olsa. O paralar bile kayıp. Bu konuları detay sız anlatıyorum çünkü uzun mevzular. Kafa patlatmaya gerek yok. Çünkü her zaman bildiklerini okuyorlar. Özel sektöre çalışanlarının bu ülkede hiç canı yok ! Ben şu devletten 1 kuruş ekstra yardım almadım , hep verdim vermeye de devam ediyorum. Varsa yoksa memur , işçi '' Yanlış anlaşılmasın tabi ki de onların da hakkı insan gibi yaşamak ve emeklerinin karşılığı almak '' Bu arada kimse bize banka promosyonu ödemedi ! Kimse de sormadı , sormuyor .Koruyan , kollayan yok. Odalarımız var onlarda anca para peşinde yok aidat var , cart ver curt ver...

Velhasıl kelam ben çalışmaktan yoruldum. gençler gelsin çalışsın yerimize ben razıyım. Ama emekli olamıyoruz. En kötüsü de 1 günle 20 yıl daha çalışmak zorunda olanlar.
Allah herkese yardım etsin , ama önce akıl versin.
Saygılar....
 
Emekli çalışan için de sosyal güvenlik destek primi ödemek zorunda işveren. Kaçak çalıştıracaksa o ayrı tabii..
ülkemizde hiçbir işveren asla ve katiyyen kaçak kimseyi çalıştırmaz. deneyimle sabit.
 
Yok ben zaten Tekirdağ'lıyım, o saydığın güzide Avrupa merkezlerini çok defa gezip görme imkanım oldu. Bahsettiğim kıyıda köşede kalan, "eh işte" kıvamındaki Avrupa merkezleri, işte Paris'tir, Viyana'dır, Madrid'dir, Amsterdam'dır falan gibi. Yani bence alacağım emekli maaşı yeter bunun için, geçen A Haber'de öyle anlatıyolardı. Şu BİM, Migros falan kapansa zaten bi enflasyon da %1-2 seviyesine düşecek.
abi ben her ay en az 3 kere gidiyorum o bahsettiğin kasabalara. google maps sağ olsun buraların gezmediğim yeri kalmadı :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Umur Bora
97 girisliyim. 7000 gunum var. Yani eytden emekli olmaya hak kazandim. Hesaplama dogruysa 7800 tl gibi emekli maasi alacagim. Yani mecbur calismaya devam edicez, etmek zorundayiz.
Eyt destekledigim birsey degil. Emeklilik sistemine bir reform getirmek gerekiyordu ama çözüm bu değildi. İktidar yine ilk aklina gelen plani devreye soktu ve bu durum halkin menfaatine olmayacak.
Bu ülke ne zaman düzelir bilmiyorum. Zira is yasamina bir duzenleme gelmesi lazim, emeklilik yasina duzenleme gelmesi lazim. Bu ulke 60li yaslara kadar calisilamayacak zor kosullara sahip.
Durumlar fena. Ama faydali ve kalici cozumlerin de bu iktidar ile gelmeyecegi kesin.
Nasil olacak bilmiyorum.
 
Mayıs 1998 girişliyim, 7300 günden fazla hizmetim var. Eğer yasal düzenlemede farklı şartlar ortaya çıkmazsa 2024'te emekliliğe hak kazanıyorum. Öncesinde ise 57 yaşa tabiydim, yani bu düzenleme benim emekliliğimi 13 yıl erkene çekmiş oldu.

Sistem adil mi? Uzaktan yakından ilgisi yok. Sürdürülebilir mi? 8000 TL maaşla işinden ayrılacak arkadaşlara hayatta başarılar dilerim. Peki ne olacak? Hak kazananlar emekli olup üzerine çalışmaya devam edecek, emekliliği beklemek zorunda kalanların omzuna ise bir de bu yük binecek. Emekli olanlardan boşalacak pozisyonlara gelmeyi bekleyen gençler daha çok bekleyecek. İktidar normal çalışan kesimin parasını eyt'li kesime sunarak koltuğunda oturmaya devam edecek. Tıpkı parası olmayan halkın paralı KKM hesap sahiplerini finanse ettiği gibi.
 
EYT için sigorta başlangıcı 2000 yılı öncesi olması gerekiyormuş. Benim başlangıç 1 Ocak 2000 :booo:
Daha öncesinde staj var ama onun sigortası başlangıç sayılmıyormuş.
Ben de aynı durumdayım, Ocak 2000 de başlangıç, aslında öncesinde çok çalışmışlığım da var ama sigorta başlatılmadığı için kaçırdık.
Şartları karşılasaydım bile emekli olmazdım, mümkün olduğunca çalışmayı düşünüyorum ama bir gün gerekli olursa da o hakkımın cebimde durmasını isterdim.
 
Başka bir mecrada konuya değinmiştim; yazdığımı buraya da nakledeyim:

EYT'yi kördüğüm haline getiren bu iktidarın kendisi.

Evrensel hukukun temel prensiplerin biri, kanunun geriye yürümezlik ilkesidir. Bir kanun, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle sonuç doğurur.

(Çok çok istisnai durumlarda, özellikle ceza hukukunda, yapılan düzenleme sanığın lehine olacaksa geriye yürütülebiliyor)

1999'da emeklilik yaşı düzenlemesi yapıldığında bu kanun hükmü geriye doğru yürütüldü. Halbuki olması gereken, kanunun yürürlük tarihi itibariyle sigortalılık başlangıcı olanlar için uygulanması idi. Yürürlük tarihi öncesindeki hak sahiplerinin emeklilik hakları bu uygulama sebebiyle gasp edilmiş oldu.

AK Partisi ise 20 yıl boyunca tüm hak taleplerine kulaklarını tıkadı ve sorunu çözmek için hiçbir adım atmadı. Bu yüzden çözümün maliyeti de birike birike devasa hale geldi. Halbuki iktidara geldikleri ilk senelerde çözüm için adım atılmış, en azından kademeli bir geçiş sistemi benimsenmiş olsaydı, maliyet zamana yayılarak çok daha kolay karşılanabilirdi. Ama işbaşındaki rejim, hak taleplerini şantaj ve seçim malzemesi olarak kullanmayı seçti ve çözümü en son ana bırakarak tüm ülkeyi ve seçimlerde muhtemelen iktidarı devralacak olanları devasa bir maliyetle başbaşa bıraktı.
 
Evrensel hukukun temel prensiplerin biri, kanunun geriye yürümezlik ilkesidir. Bir kanun, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle sonuç doğurur.

(Çok çok istisnai durumlarda, özellikle ceza hukukunda, yapılan düzenleme sanığın lehine olacaksa geriye yürütülebiliyor)

1999'da emeklilik yaşı düzenlemesi yapıldığında bu kanun hükmü geriye doğru yürütüldü. Halbuki olması gereken, kanunun yürürlük tarihi itibariyle sigortalılık başlangıcı olanlar için uygulanması idi. Yürürlük tarihi öncesindeki hak sahiplerinin emeklilik hakları bu uygulama sebebiyle gasp edilmiş oldu.
Kusura bakmayın ama bu yazdıklarınız büyük safsata. x tarihinde bir kanun çıkartılıp "emeklilik şartları budur" dendiyse, x tarihinden sonra emekli olacak herkesi kapsar. Emekli olmuş kişilere "senin emekliliğini iptal ettik, 5 sene daha çalışacaksın" denmiş olsaydı kanun geriye işletilmiş olurdu.

Aynı gün doğmuş iki kişinin birine 14 yıl prim ödenip 40'lı yaşların başında emeklilik hakkı verilirken diğerine 20 yıl ve 60 yaş şartı koşmak da eşit vatandaşlık ilkesine aykırı, onu ne yapacağız?

kademeli bir geçiş sistemi benimsenmiş olsaydı, maliyet zamana yayılarak çok daha kolay karşılanabilirdi.
Zaten 1999'da kabul edilen yasa kademeli bir geçiş sistemi getirdi. O zaman 15-20 yıldır sigortalı olanlar 40'lı yaşlarında emekli olabildiler. Birkaç aydır sigortalı olanların ise henüz sigortalı olmamış olanlardan sadece 2 yıl erken emekli olmaları öngörüldü.

15 yıl prim ödeyip 30-40 yıl emekli maaşı almak; makul değil, adil değil, sürdürülebilir de değil. Bunu kendine hak görenler hakkında ne düşündüğümü yazmıyorum...
 
Kusura bakmayın ama bu yazdıklarınız büyük safsata. x tarihinde bir kanun çıkartılıp "emeklilik şartları budur" dendiyse, x tarihinden sonra emekli olacak herkesi kapsar. Emekli olmuş kişilere "senin emekliliğini iptal ettik, 5 sene daha çalışacaksın" denmiş olsaydı kanun geriye işletilmiş olurdu.

O noktada farklı hukuki yorumlar var. Bazı hukukçular "Emeklilik, mevcut şartları sağlayana dek kazanılmış hak olarak sayılamaz" şeklinde bir yorum getiriyor. Nitekim EYT'liler bu konuyu zamanında Anayasa Mahkemesi'ne de taşımışlardı ve mahkeme, "Emekliliğin kazanılmış hak sayılabilmesi için yasada öngörülen şartların sağlanmış olması gerekir" şeklinde bir karar vermiş ve başvuruyu esastan reddetmişti.

Ancak bazı hukukçular da, vatandaşın sosyal güvenlik sistemine girdiği, yani prim ödemeye başladığı anda emeklilik koşulları hususunda sosyal güvenlik kurumu ile bir akit imzaladığını, bu akdin sonucunda da bazı kazanılmış haklar (yaş, prim gün sayısı, hizmet süresi vs. koşulları) elde ettiğini savunuyor. Sözleşmenin bir tarafı olan SGK yani devlet, sözleşmede tek taraflı değişiklik yaparak kazanılmış haklarda kayba sebep oluyor bu yoruma göre.

Benim görüşüm ikinci yoruma daha yakın. Ortada bir adaletsizlik olduğu doğru ancak sistem o kadar bozulmuş ki bir sorunu çözmek başka başka sorunlara sebep oluyor.
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: makaram
EYT den emekli olabiliyorum sisteme gore.

''Mujde'' dediler herkes davul zurna ile halaya duracak ama kanunlaşmadı, resmi gazetede yayınlanmadı. Sıradan secim vaadi simdilik.
Kaldı ki bir hukumet bir kanun cikardi diye secilmediginde o kanun iptal edilmez. O zaman ne diye yararıma veya zararıma bir karara imza attigi icin oy secimimi degistireyim? Salaklık!

Sosyal haklar ve emeklilik sistemleri sanayi devrimi ile baslamış, 1. ve 2. dunya savasları sonrası şekillenmiştir. Şartlari o dönemin koşullarina göre oluşturulmuştur. Savaslarda buyuk yıkımdan cıkıldıgı, ortalama insan ömrü daha kısa oldugu, saglik ve ilaç sektoru daha az masraf getirdigi icin durum farklıydı. Bu donemde insanlar 25 yıl prim odeyip 45 yıl emekli maaşı almıyordu. Yaşlandıkça artan ve ömrü uzatan sağlık giderleri, hastane ve ilaç yükü yoktu. Sigortali genc nufusun yogunlugu dusuk yuzdeli yaşlı nufusun emeklilik giderlerini karsilayabiliyordu.
Gunumuz Turkiyesi'nde bu kadar cok sayida insanı emekli edecek ve emekliligi sonrası tazminatini odeyecek bir ekonomik kaynagimiz yok. Kısa sure sonra bu acigi karsilamak icin karsiliksiz para basimi daha fazla uygulanacak ve devaluasyon olacak. Enflasyon daha sert gelecek. Verilen maaşlar ve zamlar kısa surede hic olacak.
Zaten bezmiş olan kalifiye ustalar, sanatkar ve zanaatkarlar köyü vb. varsa buralara dönmek icin emekliligini ve dusuk geliri bahane edecek. Alttan gelen yetişmiş ara elemanlar olmadigi icin bazi sektorlerde sıkıntılar baslayacak. Sonucta gencler ağır iş begenmiyor. Daha yeni bulaşıkçı ilanı gördüm ki egitim veya kalifiye olmanız gerekmeyen bir iş kolu ''telefonuyla mesai gecirmeyen, sevgilisi ile yazismayan eleman aranıyor''

Şimdi ben emekli olsam cocuklar yakında universiteye gidecek ve nasil donecek butce? Mecburen emekli maasi ek gelir diyerek calismaya devam edecegim. Maaş konusunda patronlarla uzlasirsak ''SGK gosterme oradan kar edersin'' deyip kayit dışı iş gucu olacak baskasinin hakkını gasp edecegim.
Kısacasi cokta hayirli degil bu işin sonu EYT ile emekli olabilecek olsam bile...

Bakalım Turkiye 100 yılı nasıl gececek bu sartlarda?
''Turkiye 100 yılı'' sırf ''Cumhuriyetin 100. yılı'' dememek ve kendi siyasi cikar ve secmenine uygun hale getirip bir seyleri gormezden gelmek icin uydurulmuş bir kalıp. Saygı duy duyma, eleştir veya öv. Ama tarihini bilmezden görmezden gelen, saygı gostermeyen bir toplum yok olmaya mahkumdur!
Gerci sömürge ulkesi olmak ve köle gibi yaşamak arasinda cok ince bir cizgide gidiyoruz uzun suredir. Hadi bakalım hayırlısı...
 
EYT den emekli olabiliyorum sisteme gore.

''Mujde'' dediler herkes davul zurna ile halaya duracak ama kanunlaşmadı, resmi gazetede yayınlanmadı. Sıradan secim vaadi simdilik.
Kaldı ki bir hukumet bir kanun cikardi diye secilmediginde o kanun iptal edilmez. O zaman ne diye yararıma veya zararıma bir karara imza attigi icin oy secimimi degistireyim? Salaklık!

Sosyal haklar ve emeklilik sistemleri sanayi devrimi ile baslamış, 1. ve 2. dunya savasları sonrası şekillenmiştir. Şartlari o dönemin koşullarina göre oluşturulmuştur. Savaslarda buyuk yıkımdan cıkıldıgı, ortalama insan ömrü daha kısa oldugu, saglik ve ilaç sektoru daha az masraf getirdigi icin durum farklıydı. Bu donemde insanlar 25 yıl prim odeyip 45 yıl emekli maaşı almıyordu. Yaşlandıkça artan ve ömrü uzatan sağlık giderleri, hastane ve ilaç yükü yoktu. Sigortali genc nufusun yogunlugu dusuk yuzdeli yaşlı nufusun emeklilik giderlerini karsilayabiliyordu.
Gunumuz Turkiyesi'nde bu kadar cok sayida insanı emekli edecek ve emekliligi sonrası tazminatini odeyecek bir ekonomik kaynagimiz yok. Kısa sure sonra bu acigi karsilamak icin karsiliksiz para basimi daha fazla uygulanacak ve devaluasyon olacak. Enflasyon daha sert gelecek. Verilen maaşlar ve zamlar kısa surede hic olacak.
Zaten bezmiş olan kalifiye ustalar, sanatkar ve zanaatkarlar köyü vb. varsa buralara dönmek icin emekliligini ve dusuk geliri bahane edecek. Alttan gelen yetişmiş ara elemanlar olmadigi icin bazi sektorlerde sıkıntılar baslayacak. Sonucta gencler ağır iş begenmiyor. Daha yeni bulaşıkçı ilanı gördüm ki egitim veya kalifiye olmanız gerekmeyen bir iş kolu ''telefonuyla mesai gecirmeyen, sevgilisi ile yazismayan eleman aranıyor''

Şimdi ben emekli olsam cocuklar yakında universiteye gidecek ve nasil donecek butce? Mecburen emekli maasi ek gelir diyerek calismaya devam edecegim. Maaş konusunda patronlarla uzlasirsak ''SGK gosterme oradan kar edersin'' deyip kayit dışı iş gucu olacak baskasinin hakkını gasp edecegim.
Kısacasi cokta hayirli degil bu işin sonu EYT ile emekli olabilecek olsam bile...

Bakalım Turkiye 100 yılı nasıl gececek bu sartlarda?
''Turkiye 100 yılı'' sırf ''Cumhuriyetin 100. yılı'' dememek ve kendi siyasi cikar ve secmenine uygun hale getirip bir seyleri gormezden gelmek icin uydurulmuş bir kalıp. Saygı duy duyma, eleştir veya öv. Ama tarihini bilmezden görmezden gelen, saygı gostermeyen bir toplum yok olmaya mahkumdur!
Gerci sömürge ulkesi olmak ve köle gibi yaşamak arasinda cok ince bir cizgide gidiyoruz uzun suredir. Hadi bakalım hayırlısı...
Zaten önce enflasyon oranını düşük gösterip sonra asgari ücreti belirleyip, enflasyonun ipini koparıp eyt gündemini ortaya attıktan sonra, göstermelik olarak emekli maaşlarına %25 zam yapılacak deyip (reel enflasyon %280 iken demek oluyor ki olan enflasyonun %10 u kadar zam) akabinde de reisiniz yanınızda diyebilmek için hoop bir gün sonra %15 değil %25 yapıyorum şovunun sergilenmesinden sonra hâlâ bu koşullar altında "oyumu bu tarafa veririm" diyen varsa, diyecek hiç bir şey yoktur.
 
EYT beni bir ihtimal tutabilir, o da yüklü bir borçlanma ile. 10-15 gün ile kaçırabilirim de, SGK'ya başvurmadan bilemem.

Yasal mevzuatı bir kere okudum, anladığıma göre işe başlangıç tarihi değişmez ama askerlik işe başlangıç tarihini geriye çekiyor. Askerlik borçlanmasının geçtiği maddelerin başka bir alt maddesine göre başvurmam halinde beni de kapsaması gerekiyor diye düşünüyorum.

Erken emekliliğe karşıyım. Mezarda emeklilik olmasın ama erken de olmasın. Ortalama ömür 80 civarında iken, 45 yaşında emeklilik çok erken.

Veli'nin babası uyanıklık yapmış, oğluna sigorta yaptırmış. Ali'nin babası ise sigorta yaptırmamış örneğinden yola çıkarak, benim de sigorta girişim yok ama çoğu yaşıtımın var. Okul okuyup adam olacağız diye yola çıktık, memleketin yükünü biz çekiyoruz. Ne anayasal eşitlik ilkesine uyuyor, ne de hak ve adalete uyuyor. Babası uyanıklık yapan Veli'nin emeklilik maaşını ben çalışarak ödemiş olacağım.

Bu EYT hiç olmadı....

EK: EYT beni tutsa bile emekli olmayı düşünmüyorum. Mesleğimde daha iyi yere gelebilmek için gece gündüz çalıştığım bu zamanlarda emeklilik olmaz zaten.
 
Son düzenleme:
Emekli ve memur maaşlarına yapılan %25'lik zammı şu şekilde okudum:
Demek ki bazı şeyler başkasının cebinden %50 alıp dağıtmaya benzemiyormuş.
Yani devlet özel sektöre en az %55 zam vereceksin derken kendisi elini cebine attığında en fazla %25 zammı uygun gördü.

Emekliler için bir şey diyemem de kamu sektörüne verilen %25'lik zammı uygun görüyorum.
Sebebi ise kamu sektörü cazip hale geldikçe üzerimizdeki vergi yükü artıyordu.
Ve enflasyon yaratıyordu. Sonuçta enflasyonda bir vergi toplama yöntemidir.
Ülkenin yarısı kamudan para almak için birbirini eziyor, fakat tüketim mallarına vergi zammı yapıldığında da öfkeleniyordu.
Hatta şeriat gelecek diye kendilerini motive ediyorlardı. Halbuki o vergilerle memur maaşları ödeniyor.
 
Zamanında süper emeklilik denilen uygulama vardı. Akrabalarımız bu şekilde emekli oldular. 35-40yaş arasıydı sanırsam bunlarda bize ek yük oldu. Emeklilğe karşı değilim, banada eyt çıksa hemen emekli olurum sebebi sabahın köründe patronu zengin etmek ve asgari ücretin 1 tık üstü almak için haftanın 6gunu kalkmak zorunda oldugumdur. Kusura bakmayın ama gerçek bu malesef. Yüzde52 engelli oldugum için engelliden emekli olmama çok az kaldı. Emekli maaşımla evin giderleri karşılanır, geri kalanı freelance çalışarak gelir sağlarım, mesleğim buna elverişli. Evde pineklemek huyum değil :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Robert Knepper
Geri