Şunu herkes bilsin ki lastik pahalı diye bisikleti bırakıp motorlu taşıtlara bindiğimizde hiçbir firma bisiklet lastiği üretmeyecektir. Zaten istenen de bu. Ayakkabı da çok pahalı. Ayakkabı pahalı diye yürümeyi bırakıyor muyuz? Ne yapıyoruz? Kesemize uygun ayakkabı alıyoruz. Eski ayakkabılarımızı tamir ediyoruz. 2012'de çiftini 50 TL'ye aldığım Bangladeş malı lastiklerim vardı. Lastikler berbattı ama yaz kış, kar, çamur demeden 5 sene kullandım. Bu kötü lastiklere deriden yama bile yapmıştım. Ülkemizdeki şehirlerin görüntüsü Amsterdam gibi, Kopenhag gibi olmadığı sürece hiçbir firma lastik üretmeyecektir. Ankara'da işine bisikletle giden kaç kişi var? Nedense çok seyrek rastlıyorum. 5,5 milyonluk bir şehirden bahsediyorum arkadaşlar. Danimarka'nın nüfusuyla aynı neredeyse. Kopenhag'da mı daha fazla bisikletli var Ankara'da mı? Bisiklete binen çok az olduğu için bisiklet yolu yok, çok az olduğu için yerli lastik üreticisi yok. Dolmuşa, otobüse ya da metroya verilecek yıllık paranın 3'te birine bir çift Schwalbe Marathon alınır, en az 10-15 yıl sorunsuz kullanılır. 10 yılda dolmuşun 30'da biri fiyatına gelir lastik masrafı. İşine bisikletle gidenlerden vergi alınmaması gerekirken bizde vergi üzerine vergi ödetiyorlar. Olsun, yine de bisiklet daha kârlı. Parçalar pahalı diye bisiklet bırakılmaz. Aksine, inatla bisiklete binilir.