mariokaldato
En yeniden bir önce kayit olan adam
- Kayıt
- 1 Ağustos 2015
- Mesaj
- 10.986
- Tepki
- 33.502
- Şehir
- Bursa
- İsim
- Raşit Cumhur Çakın
- Başlangıç
- 1980—81
- Bisiklet
- Merida
- Bisiklet türü
- Şehir - Tur
Bir seylerin farkındayım , yada belki ben bir danayım. Bunu anlamanın bir yolu var mıdir? Yani ilkokulda iken bir matematik işleminin doğruluğunu 'sağlama' yaparak anlıyorduk.
Ama büyüdük artık ; Hayatın problemleri dahada acımasız, artık ellerimize tahta cetveller ile vuran ögretmen müsfetteleri yok fakat onların felsefesiyle yetişmiş daha acımasız bir toplumun tam göbeğinde ayakta kalma savaşı veriyoruz.
Malum; eğitim sistemi bize " La olm siz cahilsiniz, dunyadan haberiniz yok azicik okuyun öğrenin" minvalinde baskı uygulayıp işin sonunda daha cahil, daha da ukala ve super derecede ahmak insanlar haline getirdi .
Bunu kimse üstüne alınmayacaktır buna eminim. Cunku biz kendi doğrulari olan egolu kimseleriz.
Belki bilinçli belkide tesadüfen oluşmuş " farkındalık" akımları var dunyada..
Mok sarısı tek parça kumaşı üstüne sarıp alnına 3 noktayı kondurmuş hanım ablamız lüx bir otelde " kendini fark etme, kendi içine yolculuk, kendiyle kanka olma, kendine parmak atma" üzerine konferanslar veriyor. Gelen arkadaslar zengin , varlıklı ve elit bir kesimden genelde. O konferansta insanların ruhuna 250 lümen sevgi ışığı ve bikaç bin dolarlık giriş ücreti salıyorlar. Kimsede bu dilenci kılıklı ablaya " bizim paramizla bizi tokatlıyor , üstüne iç yolculuğumuza cikartiyorsun bizi!!! Ulan ben o paraya Yunan adalarini gezerdim , kafa mi buluyosun bizle kapçirik ağız" demiyor.
Ne kadar enteresan degil mi bu farkindalik meselesi?
Bir anda dünyanın sırrını çözdüğünü sanmak, başkalarının doğrularina kulağını, gözünü kapamak, ben çözdüm la bu işi demek ne kadar enfes bir ego çeşididir .
Insan okuyarak aydınlanır mi?
_Kitabina bağlı o
Insan hayatta nerede duracağına nasil karar vermeli ?
_Duracağın yerin bir dayatma olup olmadığını anlaman lazım.!
Misal aç şimdi televizyonu, ulusal bir kanal izle biraz..
Ben burda bekliyorum , konuşacağız bunu....
"_ Şebnem Hanim üstünüzdeki bluzun çanta ile kombini olmamis begenmedim ayrica o ayakkabilar hic olmamiş..."
Bu bir tip farkindalık sayılabilir , ama neye göre bu? Az evel demistim ;;
"Kitabına bağlı"
"Beni taşıyabilecek bir eş arıyorum"
(Hmm ok cnm görrende seni karbondan üretilmiş sanir ehe ehe )
Peki buna " farkındalik" diyecek brii çıkar mı acaba? Şahsen bu tipik bir "Farkım danalık" örnegi ...
Insanların hedefleri çok yuksek hacı , insanların hayalleri kendi bacak boylarına baya bir fazla ,("insanları anlamak insanları tanımak, gerçek seveni bulmak öylesine zorrr öylesine zooorrr . insanlar.. Insanlar "ibrahim Tatlises")
Ah toplum , ah sığırla sağırı ayird edemiyen insan yığınlari, ah beyin nöronlarına karbon maşa ile daldıklarim. Ben size daha ne diyim yuh der çekilirim köyüme bilader
Bakın ; istisnasiz herkes biseylerin yolunda olmadiginin farkinda, her birey bu gizli saldirilara maruz kaliyor malesef ... Bunlari fark etmek icin alim olmaya allamelik taslamaya gerek yok.
Benim kastım bu toplumsal buhranın mimarlarının amaclarini anlamaya calismak. Bunun ustune kafa yoruyorum. Bize sunumu yapilan seylerde zerre zeka yok evet ama bu gizli saldirilari yapan beyin takiminin o kadar aptal olmadiğıda aşikar .
Gencken okumaya merakliydim elime ne geçti okurdum . okudukça ufkumun genişledigini itiraf etmeliyim. Ama okudugum seylerin dogrulugunu kantlayacak hic bir dal da yoktu elimde. Çoğu sadece zan dan ibaret idi..
O dönem üstüne Metallica tişörtü giyen , yeni türkü dinleyen ne bileyim lan Lorenna mc kennit hayrani olan üstüne salaş bi kiyafet giyen toplumu cahillikle suçluyor , derin ( kendine göre ) elestiriler getiriyordu. Bu entel takiminin bana gore Osmanli'yı yok olma surecine sokan Fransiz hayrani jönTürklerden, ittihat ve terakkici çakma milliyetçilerden bir farki yoktu.
Bi gün oyle birisiyle muhabbete girdik. Arkadas başladi once toplumu sonra beni eleştirmeye.... Dinledim sakince.
Sonra sordum "_ Sen Bulutsuzluk özlemini, Lorenna mc kenniti Bulent ortaçgili , Düş sokagi sakinlerini , metallicayi kendi imkanlarınla mi bulup sevdin bilader?"
Ee sey kem küm okulda arkadaş...
.
Anladım seni tatlım sana ait olmayan bir yaşamı ithal ederek kulturlu bir arkadasimiz oldun. Ve sosyoloji uzmani kesildin iki kitap ile .
"Ama dostum bak freud derki insanin en buyuk yanilgisi,
"Birak lan bana traş kesmeyi Freuda bir sana iki....."
Tabi ki mevzu ve tartisma büyüdü, iki arkadas birbirine tercihlerinden ötürü degil, dayatmalardan ötürü düşman oldu...
Halende oyle degil mi iyi dusunun.
Sirf bu hazir dondurulmus yiyecekler gbi lezzetsiz farkindalik sacmaliklarindan ötürü kutuplasmadik mi? Kendi dogrularimizi kabullenmiyor diye baskalarindan nefret etmiyor muyuz?
Bi çay ocağında çayımı icerken tv de ana ve kızların yarıştığı bi programa denk geldim yakın zamanlarda.
Soru anaya ve kıza aynı anda geliyor, birbirlerinden habersiz kartona yanitlar yazılıyor, güya birbirlerini ne kadar tanıdıkları ölçülüyordu;
Soru : Kızınız evlenince balayını nerede geçirir?.
Anası : " MALDIV ADALARI
Kızı: "MIAMI BEACH
Vay anasını be anasına bak kızına oklavavayla dal
Tam boyle bir durum. Ya arkadas bi tane de hedefleri normal bi insana rastlayamayacak mıyım ben bu dunyada? Hayatını İstanbul- Kartal' da idame ettirmis böyle bir aile nasıl bir beyin fırtınasi yaptılarda bu hale geldiler sorarim size?
Boyle bi aileye damat olayim desen ayvayi yedin, altındaki 27 kiloluk çelik, cift amortisorlu market bisikletiyle karbon yolculara kafa tuttun demektir.
Kimse bilmez ama bu yuzden aile mahkemeleri bedava erzak dağıtan yardım kamyonlarının önüne yıgılan mültecilerden daha kalabalık. Bu yuzden aileler yıkılıyor ve bu yüzden herkez mutsuz.
"Evine helal lokma getirsin bana yeter " diyen evinde turşu kuran, bahçesinde salça pekmez yapan kadınlarin nesli tükendi malesef.
Kaldiysa da su an bim de kampanyali ürün almak icin sabahin köründe sıraya girmiştir...
Bakın elinizdeki şablon ile tüm geometrik şekilleri yargılayamazssiniz. Misal aldın eline üçken bir şablonu, içine ikizkenar yamuk girmedi diye, daire , dikdortgen girmedi diye " Bu yanlıştır " diyemezssin...
Giyimi kuşamı trendlerine ters diye bir insani köylü ilan edemezssin.
Sende yol var diye mtb li genci hor goremezssin
4500 dolarlik bisiklet seni farkli kilamayacagı gbi birisi x siyasi görüşünden diye onu vatan haini ilan edemezssin, bir başkası bir dine inaniyor diye inandiklarını ispatlamasını teklif bile edemezssin...
Dayatma farkli sey, farkindalik başka sey.
Dediğim gibi bence insanlık ortak paydası çıkış noktamız olmalı.
Ve yine dediğim gibi , hayat görüşünün doğruluğu seni bağlar.
Benim doğrularim....
Benim felsefem...
Benim bakış açım..
Ben ben ben
"Kitabına bağlı"
Ama büyüdük artık ; Hayatın problemleri dahada acımasız, artık ellerimize tahta cetveller ile vuran ögretmen müsfetteleri yok fakat onların felsefesiyle yetişmiş daha acımasız bir toplumun tam göbeğinde ayakta kalma savaşı veriyoruz.
Malum; eğitim sistemi bize " La olm siz cahilsiniz, dunyadan haberiniz yok azicik okuyun öğrenin" minvalinde baskı uygulayıp işin sonunda daha cahil, daha da ukala ve super derecede ahmak insanlar haline getirdi .
Bunu kimse üstüne alınmayacaktır buna eminim. Cunku biz kendi doğrulari olan egolu kimseleriz.
Belki bilinçli belkide tesadüfen oluşmuş " farkındalık" akımları var dunyada..
Mok sarısı tek parça kumaşı üstüne sarıp alnına 3 noktayı kondurmuş hanım ablamız lüx bir otelde " kendini fark etme, kendi içine yolculuk, kendiyle kanka olma, kendine parmak atma" üzerine konferanslar veriyor. Gelen arkadaslar zengin , varlıklı ve elit bir kesimden genelde. O konferansta insanların ruhuna 250 lümen sevgi ışığı ve bikaç bin dolarlık giriş ücreti salıyorlar. Kimsede bu dilenci kılıklı ablaya " bizim paramizla bizi tokatlıyor , üstüne iç yolculuğumuza cikartiyorsun bizi!!! Ulan ben o paraya Yunan adalarini gezerdim , kafa mi buluyosun bizle kapçirik ağız" demiyor.
Ne kadar enteresan degil mi bu farkindalik meselesi?
Bir anda dünyanın sırrını çözdüğünü sanmak, başkalarının doğrularina kulağını, gözünü kapamak, ben çözdüm la bu işi demek ne kadar enfes bir ego çeşididir .
Insan okuyarak aydınlanır mi?
_Kitabina bağlı o
Insan hayatta nerede duracağına nasil karar vermeli ?
_Duracağın yerin bir dayatma olup olmadığını anlaman lazım.!
Misal aç şimdi televizyonu, ulusal bir kanal izle biraz..
Ben burda bekliyorum , konuşacağız bunu....
"_ Şebnem Hanim üstünüzdeki bluzun çanta ile kombini olmamis begenmedim ayrica o ayakkabilar hic olmamiş..."
Bu bir tip farkindalık sayılabilir , ama neye göre bu? Az evel demistim ;;
"Kitabına bağlı"
"Beni taşıyabilecek bir eş arıyorum"
(Hmm ok cnm görrende seni karbondan üretilmiş sanir ehe ehe )
Peki buna " farkındalik" diyecek brii çıkar mı acaba? Şahsen bu tipik bir "Farkım danalık" örnegi ...
Insanların hedefleri çok yuksek hacı , insanların hayalleri kendi bacak boylarına baya bir fazla ,("insanları anlamak insanları tanımak, gerçek seveni bulmak öylesine zorrr öylesine zooorrr . insanlar.. Insanlar "ibrahim Tatlises")
Ah toplum , ah sığırla sağırı ayird edemiyen insan yığınlari, ah beyin nöronlarına karbon maşa ile daldıklarim. Ben size daha ne diyim yuh der çekilirim köyüme bilader
Bakın ; istisnasiz herkes biseylerin yolunda olmadiginin farkinda, her birey bu gizli saldirilara maruz kaliyor malesef ... Bunlari fark etmek icin alim olmaya allamelik taslamaya gerek yok.
Benim kastım bu toplumsal buhranın mimarlarının amaclarini anlamaya calismak. Bunun ustune kafa yoruyorum. Bize sunumu yapilan seylerde zerre zeka yok evet ama bu gizli saldirilari yapan beyin takiminin o kadar aptal olmadiğıda aşikar .
Gencken okumaya merakliydim elime ne geçti okurdum . okudukça ufkumun genişledigini itiraf etmeliyim. Ama okudugum seylerin dogrulugunu kantlayacak hic bir dal da yoktu elimde. Çoğu sadece zan dan ibaret idi..
O dönem üstüne Metallica tişörtü giyen , yeni türkü dinleyen ne bileyim lan Lorenna mc kennit hayrani olan üstüne salaş bi kiyafet giyen toplumu cahillikle suçluyor , derin ( kendine göre ) elestiriler getiriyordu. Bu entel takiminin bana gore Osmanli'yı yok olma surecine sokan Fransiz hayrani jönTürklerden, ittihat ve terakkici çakma milliyetçilerden bir farki yoktu.
Bi gün oyle birisiyle muhabbete girdik. Arkadas başladi once toplumu sonra beni eleştirmeye.... Dinledim sakince.
Sonra sordum "_ Sen Bulutsuzluk özlemini, Lorenna mc kenniti Bulent ortaçgili , Düş sokagi sakinlerini , metallicayi kendi imkanlarınla mi bulup sevdin bilader?"
Ee sey kem küm okulda arkadaş...
.
Anladım seni tatlım sana ait olmayan bir yaşamı ithal ederek kulturlu bir arkadasimiz oldun. Ve sosyoloji uzmani kesildin iki kitap ile .
"Ama dostum bak freud derki insanin en buyuk yanilgisi,
"Birak lan bana traş kesmeyi Freuda bir sana iki....."
Tabi ki mevzu ve tartisma büyüdü, iki arkadas birbirine tercihlerinden ötürü degil, dayatmalardan ötürü düşman oldu...
Halende oyle degil mi iyi dusunun.
Sirf bu hazir dondurulmus yiyecekler gbi lezzetsiz farkindalik sacmaliklarindan ötürü kutuplasmadik mi? Kendi dogrularimizi kabullenmiyor diye baskalarindan nefret etmiyor muyuz?
Bi çay ocağında çayımı icerken tv de ana ve kızların yarıştığı bi programa denk geldim yakın zamanlarda.
Soru anaya ve kıza aynı anda geliyor, birbirlerinden habersiz kartona yanitlar yazılıyor, güya birbirlerini ne kadar tanıdıkları ölçülüyordu;
Soru : Kızınız evlenince balayını nerede geçirir?.
Anası : " MALDIV ADALARI
Kızı: "MIAMI BEACH
Vay anasını be anasına bak kızına oklavavayla dal
Tam boyle bir durum. Ya arkadas bi tane de hedefleri normal bi insana rastlayamayacak mıyım ben bu dunyada? Hayatını İstanbul- Kartal' da idame ettirmis böyle bir aile nasıl bir beyin fırtınasi yaptılarda bu hale geldiler sorarim size?
Boyle bi aileye damat olayim desen ayvayi yedin, altındaki 27 kiloluk çelik, cift amortisorlu market bisikletiyle karbon yolculara kafa tuttun demektir.
Kimse bilmez ama bu yuzden aile mahkemeleri bedava erzak dağıtan yardım kamyonlarının önüne yıgılan mültecilerden daha kalabalık. Bu yuzden aileler yıkılıyor ve bu yüzden herkez mutsuz.
"Evine helal lokma getirsin bana yeter " diyen evinde turşu kuran, bahçesinde salça pekmez yapan kadınlarin nesli tükendi malesef.
Kaldiysa da su an bim de kampanyali ürün almak icin sabahin köründe sıraya girmiştir...
Bakın elinizdeki şablon ile tüm geometrik şekilleri yargılayamazssiniz. Misal aldın eline üçken bir şablonu, içine ikizkenar yamuk girmedi diye, daire , dikdortgen girmedi diye " Bu yanlıştır " diyemezssin...
Giyimi kuşamı trendlerine ters diye bir insani köylü ilan edemezssin.
Sende yol var diye mtb li genci hor goremezssin
4500 dolarlik bisiklet seni farkli kilamayacagı gbi birisi x siyasi görüşünden diye onu vatan haini ilan edemezssin, bir başkası bir dine inaniyor diye inandiklarını ispatlamasını teklif bile edemezssin...
Dayatma farkli sey, farkindalik başka sey.
Dediğim gibi bence insanlık ortak paydası çıkış noktamız olmalı.
Ve yine dediğim gibi , hayat görüşünün doğruluğu seni bağlar.
Benim doğrularim....
Benim felsefem...
Benim bakış açım..
Ben ben ben
"Kitabına bağlı"