Film izlemek bir hobi midir?

@Kerem Özbayrak


Biraz spoiler olacak bilmiyorum. Spoiler'i de bilmiyorum. Filmden bahsetmek galiba. İzlemeyenler okumasın.

Ben de çok beğendim filmi. Ayı sanki benim tepeme çıktı. Sırtımı tepeledi. Sanki benim üstüme düştü.
Hele diri diri gömüleceği mezardan çıkarken bile sanki benim hareket kabiliyetim kısıtlandı.
Yani yediği darbeler günlük hayatta yenilir yutulur cinsten değildi. Bıçakla azıcık parmağımızı kessek bir hafta etkileniyoruz.
Bir ağacın tepesinden düşüyor, buz gibi sulara giriyor, uyuyakalıyor, ölmüyor, donmuyor yani zor işler biraz insan sinüzit olur.
Ben olsam 40 kere ölmüştüm herhalde. Film çok güzel yalnız yanlış anlaşılmasın.

@hogutmen Hocam senin benim başıma gelir cinsten olaylar derken "yav adama ayu saldırdı" gibi bakmamak gerek. Sizin de dediğiniz gibi film içinde aranacak mantığın da bir sınırı olmalı Yoksa bırakın ayıyı bıçağı günlük hayatta zincirim atsa depresyona girecek kadar stresli yaşıyoruz Bu arada ayı demişken İstanbul'un ayılarıyla her gün uğraştığımdan o ayı sahnesinde adama bir şey olmamasına çok da şaşırmadım. Ne de olsa hepimiz Büyük şehirlerde yaşayan Survivor'larız

@Kerem Özbayrak

Elbette ilk yazdığım şey bir film eleştirisi olarak değerlendirilemez kaldı ki amacı da bu değildi. En azından mesleğim gereği kritik etme adabına sahip olduğumu düşünürüm. Yazdığım şeyi film hakkında bir espri olarak almanıxı tercih ederdim.
Neyse, eleştiri olarak alındı ise revize etmek durumundayım. Dicaprio ilk zamanlarında bir şekilde, ben hiç katılmasam da, Brad Pitt ile karşılaştırılan bir aktör idi. Ancak başarı eğrileri yıllar içinde çok farklı oldu, herkes biliyor söylemeye gerek yok. Söylemeye çalıştığım şey şu : Dicaprio abimizin üzerinde taşıyabileceğinden çok cila var gibi gelir bana hep. Oyunculukla ilgili yorumum budur.
Filmin geneline gelirsek: film bence karakterleri tanıtmıyordu. Bizim yerli dizilerde olduğu gibi, karakterler kendilerinin ne olduğunu açık açık söylüyordu. Tom Hardy nin karakteri nerdeyse gbt verecekti elimize. Burada eleştirdiğim şeyi açıklamam gerekirse: bana da biraz yorum yapma alanı bırakılmasını tercih ederdim, yani sinema bir sanatsa eğer bana da üç beş santimetre alan bırakılmasını isterim . Yoksa belgesel kanalları var çok güzel....


@hogutmen

Güç diye bişeyin varlığını kabul edersen Star Wars güzel filimdir. V 'nin varlığını kabul edebilirsen V for Vandetta güzel filimdir. Bunlarda mantık yok. Filmin türü de fark etmez, ikna edici ise ya da inandırıcı ise film : sinemadır. Sinema salonunda oturduğunuzu unutturuyorsa sinemadır...

Bisiklet forumun konusundan çok uzaklaştık sanırım, daha uzatmıycam, rahatsızlık verdikse affola...

Bir işi hobi olarak yaparsan hobi olur.

Radyo-TV-Sinema mezunu biri olarak bir yaşam biçimi ve bir alışkanlık diyebilirim.

İzleme demiyorum, hobi olarak yine izle ama bari iyisini bul.

@Kaan.Özçelik

izleden kastiniz sizdebir iz birakmasi mi? izle unut filmleri var mesela. g.kore filmlerinin cogu bu turden galib. izlerken harika. Ertesi gun bir sey hatırlamazsin.a damlarin. 20_30filmini izledim harika. ama bir soundtrack bile yok. varsa bile hatirlamiyoruz.

ama la vita e bella oyle mi? nicola piovani. barcarolle. harika. yirmi yil sonra hala dinliyorum.

Iyi kitap, iyi film, iyi şarkı, iyi insan, iyi öğretmen... İyi olan zaten iz bırakır. Her iz bırakan iyi değildir ama.

Ben iyi bir senaryo ile çekilmiş bir filmin, hatta kızmayın ama dizinin bile bir kitap okumak kadar güzel olabileceğini düşünüyorum.

@Candan Biberci

biraz da yasadigimiz hayattan 1_2 saatligine uzaklasmak, farkli bir boyuta girmek icin izlemiyor muyuz zaten? yoksa ben mi cok ciddiye aliyorum?


bazen guzel bir film izlemeyi, gereksiz bir misagir sohbetine tercih ederim. yine guzel bir film hayatinizda birkac saat sohbet edebileceginiz bir daha karsilasamayacaginiz guzel bir insan etkisi yaratabilir. yada guzel bir manzaraya karsi bir bardak cay keyfine eşdeğerdir bence.

güzel bir film ise telefonumu sessize alır, kapılarımı kitler, çayımı koyar odamda bisikletimle filme dalarım... iş güç sıkıntılar iyi köyü herşey kısada olsa bitmiştir benim için.

Bakış açımıza, yaşamımıza göre bir şeyin hobi olup-olmaması değişiklik gösterebilir; ama önce hobby' nin tanımını vermek gerekir: hobi (ing.hobby): Uğraşı: "“Meslek dışında biricik merakı, kendi tabiriyle hobisi fotoğrafçılıktı."” -Haldun Taner. Açıklamada yalnızca "uğraşı" verilmiş. Bu da şu demek(miş): 1. Uğraşılan şey, meşgale: "“İnsanı her günkü uğraşılarından koparışları, kavrayıp götürüşleri de caba.”" -M. N. Sepetçioğlu. 2. Görev ve meslek dışında severek yapılan, dinlendirici, oyalayıcı uğraş, düşkü, hobi.

Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük' ü bunları veriyor. İkinci tanıma göre meslek dışında severek yapılan, dinlendirici, oyalayıcı uğraş, bizim hobimizdir. Neredeyse seyredecek film bulamayan ben için, film seyretmek bir hobiymiş. Buna göre film seyretmek, kitap okumak, bisiklete binmek, bilgisayar oyunu oynamak, fal bakmak, örgü örmek hep hobi. Yeter ki kişi keyif alsın, oyalansın. Gördüğüm şu ki, yaptığımız bir işe "hobi" gözüyle bakılması bizleri (isteyen kendisini ayrı tutabilir) üzüyor. Ama bunda esas etkili olan, söyleyiş tarzı, mimikler, bakışlar. Hobi pekçoğumuzca önemlidir; insana değerler katan, ona kimi zaman oturduğu yerden dünyânın gidişâtını gösteren, ufkunu genişleten (tersi de muhtemeldir). E uğraştıklarımıza düşkünüz, büyük keyif alıyoruz, sonra bir kimsenin "hobin nedir?" sorusuna verdiğimiz yanıta karşılık "amaaan saçma bence...", "başka işin mi yok...", "ne anlıyorsun...", "senin yaptığın düpedüz tembellik..." gibisinden küçümseme dolu ve anlamadan uzak işittiğimiz cümleler, hobinin aslında toplumumuza 'gereksiz işler toplamı' imiş gibi bir etki bırakabiliyor. Bizi kimi zaman üzen durum da bu olabilir.

Konunun gidişatına göre biraz daha farklı bir açı olan iyi film kadar kötü filmler hakkında da söyleyecek 1-2 kelamım var. Şöyle ki hemen hemen herkes için kötü olduğu düşünülen bir film hayal edin ancak filmin tanıtım ekibi işini iyi yapmış ve merak uyandıran bir fragman, başarılı bir grafik tasarım ile iyi bir afiş ve gösterim öncesi kafasında soru işaretleri olan 1000'lerce potansiyel izleyici yaratmış. Bunca insan film vizyona girdiğinde koştura koştura sinemaya gitmiş parasını vermiş ve sonuç fiyasko. Ne alaka kardeş nerden aklına geliyo bunlar derseniz, çok film seyretme işi sürecinde bir çok da kötü film seyrettim. Yani hayatımın hatrı sayılır bir zamanını kötü filmlerle heba ettim. Şimdi gelelim benim fantazime Arkadaş sen şimdi kötü filmi bana gösterim öncesi iyiymiş gibi satarak beni kandırıyorsun benim paramı ve zamanımı resmen elimden alıyorsun. Belli kriterler konulsa iyi film kötü filme dair ve filmler bu süzgeçten geçip karşımıza çıksa çok saçma mı olur dersiniz Örn: Adam afişe atıyorum Tom Cruise'u koymuş biz de gitmişiz ama Tom amca filmin son 5 dakikasında çıkıp bi espri yapmış ve kaybolmuş bu arada filmde berbat tabi..

Kısaca kötü filmlere de izleyicinin zamanını ve parasını harcadığı için dava açılabilmeli diyorum

@Kerem Özbayrak


Kötü filmler için başka bir pencereden bakarsan kaliteli filmleri izlemenin keyfine vardığını hissettiriyorlar sonuçta kötü bir filme bile emek harcanıyor dava açılmasada olur ama kötü filmleri yapanlara sabah akşam günde üç posta kendi filmleri izletilebilir diye düşünüyorum

@hidromek Emek işi tartışılır ama günde 3 posta fikri çok mantıklıymış

Hatefull eight'e dair yorumumdur:
3 saat boyunca oturup izlediğim, varlığı için sebep aradığım, anlayacak bişey var mı diye düşündüğüm sonra vaz geçip ulan yoksa yanılıyor muyum diye kendime bile haksızlık ederek seyrettiğim bu film için söyleyebileceğim tek şey bull shit....
Tarantinonun bir şekilde recep ivedik'in hollywood versiyonu olduğunu düşünmeye başladım. Sevdiğim filmlerimi de unutturdu bana.. olağan üstü şekilde incelikten uzak ve kaba olduğunu söyleyebilirim. Üsluptan ve anlatımdan söz etmiyorum tüm film için söylüyorum...

@aknorl Ben de iki gün evvel seyrettim, "beklentimin alıntında kaldı." diyorum, Tarantino hayranları tarafından afaroz ediliyorum Söz konusu Tarantino olunca sanki bir çeşit dokunulmazlık tanınıyor. Sinema yorumlarını da okudum, ilk perdeyi kişilikleri ortaya koymak için uzattığından bahsediliyor. Ben buna katılmıyorum. Deşmek istemiyorum, seyretmeyen arkadaşlarımız vardır.. Başta, beklentimin altında kaldığını yazdım, evet, bu beklentimi yükselten de yine Tarantino' nun kendisiydi "Tarantinonun bir şekilde recep ivedik'in hollywood versiyonu olduğunu düşünmeye başladım." demişsiniz. Aman o kadar da değildir yav

@hogutmen CV'de film izlemek yazarsan bence bu çok toyca bir hareket olur. Ama Tarih filmleri ya da Bilim Kurgu filmleri izlemek yazarsan bu hobini daha spesifik kılar. Böylece patronda sallama boş bir hobiden ziyade içi dolu gerçek bir hobi sahibi izlenimi bırakırsın.

Biraz fight club izledim. Herşeyi kontrol etmekten, kontrol altında tutmaktan vazgeç artık falan diyor Tyler durden. Sonra emniyet kemerlerini bağlıyorlar.

Bu nasıl bir yaşam tarzı be ne biçim bohemian hayat. Esfeli safilin bu olsa gerek. Hayatı sorgulamaları güzel olmuş. Bana hitap etmedi gene. Otomatik portakalı daha çok beğenmiştim.

Siz de şu an ölmek üzere olsanız ölmeden önce ne yapmak isterdiniz yada ne istediniz ama ne yaptınız denseydi ne cevap verirdiniz?

hayatiniz hakkinda ne hissedersiniz?

@Mustafa Kocabaş

Filmin kaç kare olduğuna göre değişir Örnek olarak 24 kare 90 dakikalık bir film 24*60*90=129600 farklı kare yapar.1000 ile çarparsak 129600000 kelimeye bedel olduğunu hesaplayabiliriz.90 dakika için iyi kelime.Çok faydalı

dizi film falan bunlar boş zaman zamazingosudur