Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Fitness bisiklet için bir manifesto denemesi

mehmetsunu

Kaldato ile sohbeti kestim.
Kayıt
28 Eylül 2011
Mesaj
5.670
Tepki
13.144
Şehir
kayseri
Başlangıç
2010—11
Bisiklet
Cube
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Bu günlerde srruslar, fxler, t serisiler, sublar, quickler, shapeler, absoluteler havalarda uçuşurken bu türün ilkelerini koymak için kolları sıvadık ve lafı fazla uzatmadan aşağıya maddeleri sıraladık.
1- İllaki düz maşa olacak. Alü veya karbon farketmez. Amortisör asla olmaz fitnesı bozar.
2- İllaki düz gidon olacak. Drop bar bu türe yakışmaz. Adı üstünde flat bar road bike.
3- Aynakol büyük çark 48 dişliden küçük olmayacak. Yerine göre ikli aynakol kullanılabilir. Ama 48 dişliden küçük olmaz.
4- Lastikler 700*37 hacimden büyük (tur bisikleti klasmanına girer) vede 700*28 hacimden (yarış bisikleti klasmanına girer) küçük olmayacak.
5- Tur imkanına sahip olacak. Tur imkanına(bagaj pivotları)sahip olmayan bisiklet bilki bir yarış kırmasıdır.
6- Jant teli 32 telden çok (tur bisikleti klasmanına girer) 28 telden az (yarış bisikleti klasmanına girer) olmayacak.
7- Full karbon olması fitnes felsefesine yakışmaz.
8- Bu tür için tahammül sınırımız pedalsız ve aksesuarsız 12.5 kg dir. Ağır olmayacak.
9- Kadro açıları sert olacak, dik sürüş pozisyonuna elvermeyecek.
10- 26 janttan fitnes olmaz fitnesın ruhuna aykırı.
11- Fitnesçıların tercihi V frenden yanadır. Ama latinlerin de guspitus non est dispitatum dedikleri gibi zevkleri tartışacakda değiliz.
 
Scudo
Öncelikle "fitness bisikleti nedir?" onun belirlenmesi gerek bence. Benim düşünceme göre; "yolda sportif amaçla sürmek üzere tasarlanmış; yol bisikletinin cefasını çekmek istemeyen, konfor için performanstan biraz ödün vermeyi kabul eden kullanıcılara yönelik bisiklettir."

İlk 3 maddeye hiç bir itirazım yok; amortisör arazi kullanımı içindir, drop bar performans odaklıdır, rüzgar arkanızdan eserken 48'den küçük ayna kolla düz yolda gitmek spor değil gezinti olur. Fakat burdan sonrası tartışılabilir gibi geliyor bana. Özellikle:

4) Bu şekilde kesin sınırlar koymak doğru değil; istisnalar olabilir, mesela:
(link)
"Fitness bisikletlerinin kralı hangisidir" diye anket açacak olsak adaylardan birisi olur, fakat lastikleri 700x25. "Bu fitness değil, başka bişey" mi diyeceğiz? 6. ve 8. maddeler için de aynısı geçerli (örneğin Cannondale Quick Carbon 1'in de jantları 24 telli). Bu tip kuralların bir sakıncası da mevcut teknolojiye bağlı olmaları, şu anda geçerli olsalar bile 10 yıl sonra ne olacağını bilemeyiz. Belki şimdiklerden çok daha sağlam bir alaşım keşfedilecek ve 6 telli jantlar son derece dayanıklı, 5kg bisikletler gayet sıradan hale gelecek...

7) Açıkcası bunun sebebini anlamadım; Cannondale Quick'in de, Spesh Sirrus'un da, Trek Fx'in de karbon kadrolu modelleri mevcut. Karbon kadrolar daha conforlu olduğu için fitness bisikletinin ruhuna daha uygun geliyor bana, aluminyum kadrolular kadar tercih edilmeme sebepleri fiyatları. (Yoksa "Full karbon" ile gidon, pedal kolu gibi kadrosetine dahil olmayan parçaların da karbon olmasını mı kastediyorsunuz?)
 
Sevgili murat bilgi birikimine görgüne forumdaki yazılarına hayranımdır. Doğrudur tıpkı mecellede olduğu gibi zaman değiştikçe zamanın ruhuna bağlı kalarak kanunlarda değişecektir. Amma velakin bu tespitler bugünün işidir. Kategorize etmeyi sevmesemde böyle bir dal oluşmuş ve biz bisikletçileride pek bir sevindirmiştir. Çünkü fitnes bir ortayoldur. malzeme kullanımına gelirsek tura uygun olmayan bir fitnesı fitnes olarak kabullenmem mümkün değildir .O zaman gitsin kendine yol bisikletleri arasında yer arasın. Karbon bir malzeme tur için türlü riskler taşıyacağından bu tür fitnısımsı bisikletleri yol bisikletinin bir alt kategorisi olarak değerlendiriyorum. Yoksa bu tip bisikletler olmadığı için değil. Zaten bu tür bisikletler adlandırılır ikende antreman bisikleti olarak isimlendiriliyorlar.
 
  • Beğen
Tepkiler: Gökhan Korkmazgil
O zaman karbon masayi da elemeniz gerekiyor. Kadronun tamamindan da buyuk bir risk sadece masanin karbon olmasi. Ayrica karbon masaya on bagaj takamazsiniz.

Karbon masayla tura cikilmaz mi? Cikilir tabii, sadece one bagaj takmazsiniz olur biter. Ama iyi bir tur bisikletiniz olmaz, agirlik merkeziniz arkada olur, yer yer eziyete doner.

Ama bu acidan bakinca bir hibritin gercek anlamda bir tur bisikleti olmasi zaten cok zor. Bu yuzden kullanim isteginize gore her hibrit, olabilecegi kadar tur bisikleti olabilir ama hic bir zaman bir "tur bisikleti" olamaz.

Drop konusuna da katilmiyorum. Tam tersine ileri seviyede fitness amacli kullanmak isteyen kisinin bisikleti yol bisikleti anatomisine en yakin sekilde kullanmasi gayet normal bence.
 
mehmet dostum
gene güzel bi yerden yakaladın olayı ,
yav mehmet dostum ben fitnes felan görmedim
76 da altta ağır pejo yol bisikleti ile başladık ,
ama biliyorsun benim tribimi benim zevkim bu ne yapayım huyum kurusun
nedir senin zevkin der isen ,
sahada ,asfalttan dalacam ağır stabilizeye (ora aynen tavşanlı hattı ) ve çıkacam toprak yola ama bu toprak yolu daha bulamadım yani bu istanbulda şöyle 160 km lik bi etap ama nasıl,
üç yol karakteristiğinde olacak asfalt yol-ağır stabilize ve de düz toprak zeminli yol
evet gelelim ne canavarı kullanacağız burada tabi cyclo cross bisiklet 28 jant ve 50 diş tabi ama 3 yaprağa talim gene ,46 diş beni kesmez hız manyağız ya,,:islik::rolleyes:
ve gidona gelince evet yarış gidonu tabi ve önden esen rüzgara karşı eğilme şansım var bu mtb gidonu ile olmuyor yahu ,
ama sakatlık nerede düz toprak zeminde yol gidonu ile sürat yapmak vay babam vay durumları buna alışık olmayan aynen tahtalı köyü boylar hemde yokuş aşağı düz toprak zeminlerden hızla ineceksin teker tabi olacak 700 x 32
yav mehmet dostum bu istanbulda yalnız kaldım valla pek benim gibi düşünen yok ne edeceğiz o zamanda yalnız takılırız tek başımıza ,:in:
 
Manifestoyu tuttum ben. Standartlar da güzel. Bazı maddeler evet Murat arkadaşın dediği gibi farklı yorumlamalara açık tabi.
Benim Scott SUB 35 göbekten vitesli. 3. maddeye muhalif gibi duruyor sanki. ama merak etmeyin aynı hızları veriyor. :in:
Tamam ben manifestonun altına imzamı atarım. Kabul ederseniz tabi :D
 
  • Beğen
Tepkiler: mehmetsunu
Mert E.,
Sezen Aksunun 90 lı yıllarda söylemiş olduğu bir şarkısı vardı beni kategorize etme diye. Bu kategorizasyon biraz modernizmin işidir. İşi basitleştirmek, açıklanır kılmak ve bütünden koparıp atomize etmek şeklinde cereyan eden kategorize etmek sonradan öznenin varlığından kopuşuna neden olduğu ve şizofrenik bir hal ortaya koyduğu gerekçesiyle postmodernizm tarafından eleştiri konusu olmuştu. Modernizmin bu hastalığını tekrar edecek veya izini sürecek değilim. Bu açıdan baktığımızda iki üçgen, iki teker, bir sele ve bir gidondan oluşan ve insan gücü ile hareket eden her türlü forma en az bir 150 yıldır bisiklet diyoruz. Fakat yine modernizmin alışkanlığını takip edecek olursak yarış bisikleti diye nevi şahsına münhasır bir kategori var ve bizim fitnes dediğimiz dalı bu yarış bisikletinden ayırabileceğimiz parça drop bardır. Yani drop bar veya boynuz yarış bisikletinin bir alameti farikasıdır. Eğer yarış bisikletinin bu mütemmim cüzünü fitnesa monte edersek fitnes fitnes olmaktan çıkacaktır diye düşünüyorum.

Sevgili kudret abi sanırım bu cylocross senin üzerine bu fitnes da benim üzerime bir yafta gibi yapışacak ve forumda bu türlerin birer misyoneri olup çıkacağız.
 
  • Beğen
Tepkiler: MehmetAliB.
Bence "fitnes bisiklet" tanımlaması karışıklık yaratan uygunsuz bir tamlama. Bu yüzden her maddeyle ilgili, fitnes'a uygunluk bakımından bir çok itiraz geliştirilebilir. Tura imkan vermek ile sert (performans için) kadro açıları çelişiyor örneğin. Ya da tur için drop bar daha elverişlidir örneğin, bir çok tutma opsiyonu sunduğundan. Öte yandan evet bisiklet endüstrisinde böyle bir kategori (fitness) var ama, bence pazarlama icadından ibaret. Zira her tür bisiklet ile fitnes yapılabilir, yani amaç vücudu "fit" hale getirmekse eğer. Bence bisikletleri tanımlamaktaki en uygun yol, hangi şartlarda/zeminde kullanılacaksa ona göre gruplamak, yani geleneksel yolla sınıflamak: yol, şehir, dağ....her kategori içinde, komşu kategorilere yaklaşan modeller yapılıyor elbet. Yol'a yakın şehirler (daha çok karbon, ince teker, yol komponentleri, ikili ayna kol vb.) ile mtb ye yakın şehirler (disk frenler, amörtisör, kalın teker vb) gibi...
 
  • Beğen
Tepkiler: Murat B.
Sanırım bir çelişme yok. Eğer öyle olsaydı bugün bisiklet markalarının sitelerinde sub, sl road, quick, shape, fx ve diğerleri tur klasmanında yer almazdı ki hepsi için ortak nokta keskin açıları olsa gerek. Bu türün bir pazarlama yöntemi olarak doğduğu % 100 doğrudur ama bu yöntemin sonuçta kendi orjinal kullanımını olan bir bisiklet ürettiği de yine aynı şekilde doğrudur. Fitnes günümüz şehir kültürünün bütün özelliklerini ve fast food tarzı tüketim toplumunu içselleştiren bir yapıdır: Hızlı, şehirli ama maceraya da açık. Takım elbise ile yol bisikleti sürmek bisiklet kullanıcıları için bile tuhaf karşılanabilir. Ama şehirli insanın günlük temposu içinde fitnes bir bisiklet asla şaşırtıcı bir görünüm sunmaz.

Hala bisiklet forumda bu fitnes olayına yeterli ehemmiyet ile yaklaşılmıyor. üzülüyorum doğrusu. Fitnes, bisikletin modern metropolde aldığı son haldir. Onu rahatlıkla bisikletin crossover ı diye nitelendirebiliriz. Felsefesini özetlersek: Artık rahvan gidişe bir son. Hızlı, atik olacaksın. vakit nakittir. Ama şehirlide olacaksın. Takım elbise ile rezidanslara, iş merkezlerine bisikletle gideceksen çözüm fitnesdır. Evet hız için en son kertede çözüm yol bisikletidir ama soruyorum size kaçınız işe takım elbise üzerinde yol bisikletine binerek gidiyor. Yol hafta sonlarının neşe kaynağıdır kabul ama onu şehire, takım elbiseye entegre edemezsiniz. O bohem bir serseri olarak varlığını ayrı kulvarda sürdürmeye devam edecektir. Şehiriçinde agresif sürüş. Yetermi. Yetmez tabiki. aynı bisiklet ile tıpkı crossover tarzının ortaya koyduğu nissan kaşkayi gibi hafta sonları 4*4 e dönüşüp turlara ve maceraya çıkamazsanız hep bir şeyler eksik, bir şeyler kadük kalacaktır. Demekki neymiş. Çift yüzlü janus heykeli gibi fitnesında çift yüzü vardır. Artık annelerinizin yağını kullanmadığınıza göre dedelerinizinde bisikletini şehirde kullanmayacaksınız. ya şehirli olacaksın ya silineceksin.
 
  • Beğen
Tepkiler: Gökhan Korkmazgil
Senin bu manifestoya göre benim Kron Tourer'ım tam bir fitness. Mutlu olayım :)
 
Ben bahsettiğinizin hemen hepsini, -takım elbise değil ama pantolon t-şört ya da sweet şört - mekanik disk frenli cyclocross bisikletim ile yapıyorum. yazın ince teker; kışın yumuşak hamurlu kalın dişli teker... Tam olarak söylediğinize uygun. Sadece henüz tura çıkmadım, onda nasıl olur emin değilim, deneyip göreceğim. Ama şehir, arazi, yol hepsine gayet uyumlu....
 
@Tahir Keskin

Amortisörü yoksa evet fitnes dır. Çünkü şehirde tam bir pragmatizm egemendir. Fazla ve gereksiz olan hiçbirşeye tahammül yoktur. Zaten nerdeyse evin içine kadar beton ve asfalt girmiş steril şehir koşullarında amortisör tam bir hammallıktır.
 
Amortisör yok tabii ki. Bu bisikleti almanın sebebi buydu zaten.
 
Fitness bisiklet türü bana cok sacma geliyor. Fitness yapmak isteyen bir insan Duz yolda MTB ile de fitness yapabilir. Onemli olan fit olmaksa yapilan km nin bir onemi yoktur. Daha az yol gidiyor olsaniz da ayni enerjiyi harcayip ayni pedali ceviriyorsaniz mtb kullanan bi insanin yol kullanan bir insandan farki yoktur. Duz yolda MTB kullanan mazot yakiyor da yol bisikleti kullanan nukleer reaktore dönüşüp uranyum mu yakiyor?
 
Cok cok güzel bir yaklasim! Tabii ki bir yarisa girip yaris kazanmak amaciniz yoksa her bisiklet ile herseyi yapabilir veya deneyebilirsinz. Örnegin Bir Pinarello Dogma ile de dag bayir araziye girebilirsiniz. Ama lastiginiz patlar, jantlar bozulur, kadroya tas vurur....ama yapilmaz degil. Bir fully ile Ritchey Moto Vader gibi traktör lastigi gibi lastiklerle asfalltta kilometreler yapabilirsiniz. Herkesin kendi secenegi tabii ki! Corbayi catalla icmek yasak degil ya! :)
 
buradaki başlık fitness! Dolayisiyla yorumum bununla ilgili.bu yorumu tum bisiklet turlerine malederek genelleme yapip "o zaman yolla da daga girelim" gibi alakasiz bir yaklasim yapmak yanlis olur.. ben dahil kimsenin pinarello dogma ile araziye girecegini dusunmuyorum, sizi bilemem burada saglikli kalmaktan bahdediyoruz.(fitness..) fitness yapmak isteyen biri MTB ile de fitness yapar yolla da....Zira MTB lerin düşünce gucu ile hareket ettigini sanmiyorum. Catal corba benzetmeniz saglik bakimindan sizin boyle dusundugunuzu gosterir.
 
aslında burda " fitness " sadece birkaç markanın koyduğu bir isim.
benim bildiğim kadarı ile bunların asıl türü " hybrid bike ".

yani isimdeki ilizyona takılmayın.

ayrıca şehir içinde mtb de kulladım şuandada hibrit merida t3d kullanıyorum.
2si arasında gerçeşten çok fark var.
merida 10 kg. mtb 15kg.

bence yollarda kullanıcak kişiler için ve yol bisikleti konforsuzluğunu yaşamak istemeyenler için üretilmiş bir model.
 
Dunyada spin bike yaptiran fitness merkezlerindeki yaklasim ile ulkemizde gorduklerimiz arasinda yaklasim farki var. Bir fitness merkezine yillik abone olursunuz ve bir sure sonra gitmekten vazgecersiniz. Cunku sizi motive edecek tek sey siz olursunuz. Dunyaca unlu kisilerin calistirdigi yerlerde ise takim oldugunuzu, bir sosyal agin parcasi oldugunu gorursunuz. Yani sadece enerji harcamak icin pedal cevirmek dusuncede anlamli pratikte sacmadir. Duz yolda mtb kullanmak da bu sekilde anlamsizdir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Murat B.
Geri