@1dost : Lapierre'in Shaper ve Urban Shaper modelleri sarasında kaldığınız noktasını önemseyerek yazıyorum;
Öncelikle her iki bisikletin de çok iyi olduğunu belirtmeliyim.
Markaların satış odaklı kategorizasyonuna çok itibar etmeden karar vermeye çalışmak gerek,
Lapierre, Urban Shaper'e "cross" tabiri kullanmış, muhtemelen bir satış stratejisi bu.
Çünkü sonuçta ikisi de fitness grubu bisiklet.
Şöyle açıklamaya çalışırsak Shaper, Lapierre'in yol bisikletine yakın fitness ürünü,
Urban Shaper ise Lapierre'in commuter bisikletlere yakın fitness ürünü.
İkisi de çamurluğu olmayan, düz gidonlu, yol kadro geometrili, V-frenli, amortisörsüz, ince lastikli fitness bisikletler.
"Fitness" tanımına bakacak olursak, bunu salt "bedenen fit olmaya yarayan" bisikletler olarak görmemek gerek.
Mehmet Sunu bu konuyu bir zamanlar çok güzel irdelemiş:
[ Öncelikle "fitness bisikleti nedir?" onun belirlenmesi gerek bence.
Benim düşünceme göre; "yolda sportif amaçla sürmek üzere tasarlanmış;
yol bisikletinin cefasını çekmek istemeyen, konfor için performanstan biraz
ödün vermeyi kabul eden kullanıcılara yönelik bisiklettir." ]
[ Fitness günümüz şehir kültürünün bütün özelliklerini ve fast food tarzı tüketim toplumunu
içselleştiren bir yapıdır: Hızlı, şehirli ama maceraya da açık. ]
[ Fitness, bisikletin modern metropolde aldığı son haldir. Onu rahatlıkla bisikletin crossover ı diye nitelendirebiliriz.
Felsefesini özetlersek: Artık rahvan gidişe bir son. Hızlı, atik olacaksın. vakit nakittir. Ama şehirli de olacaksın.
Takım elbise ile rezidanslara, iş merkezlerine bisikletle gideceksen çözüm fitnessdır. Evet hız için en son kertede
çözüm yol bisikletidir ama soruyorum size kaçınız işe takım elbise üzerinde yol bisikletine binerek gidiyor.
Yol hafta sonlarının neşe kaynağıdır kabul ama onu şehire, takım elbiseye entegre edemezsiniz.
O bohem bir serseri olarak varlığını ayrı kulvarda sürdürmeye devam edecektir. Şehir içinde agresif sürüş.
Yeter mi. Yetmez tabiki. aynı bisiklet ile tıpkı crossover tarzının ortaya koyduğu nissan kaşkayi gibi hafta
sonları 4*4 e dönüşüp turlara ve maceraya çıkamazsanız hep bir şeyler eksik, bir şeyler kadük kalacaktır.
Demek ki neymiş. Çift yüzlü janus heykeli gibi fitnesında çift yüzü vardır. Artık annelerinizin yağını
kullanmadığınıza göre dedelerinizinde bisikletini şehirde kullanmayacaksınız. ya şehirli olacaksın ya silineceksin.
Amortisörü yoksa evet fitness dır. Çünkü şehirde tam bir pragmatizm egemendir. Fazla ve gereksiz olan hiç bir şeye tahammül yoktur.
Zaten neredeyse evin içine kadar beton ve asfalt girmiş steril şehir koşullarında amortisör tam bir hammallıktır. ]
Bana göre, disk fren de tamamıyla hamallıktır.
Bu arada, ben de bir senedir, tam bir fitness olan Merida Speeder 300 Juliet kullanıyorum,
hızlı, akıcı, hafif, güzel...
Fitness'e yönelme kararınızı tümüyle destekliyorum.
Esen kalın...