Forumun dengesi

136 bin: Bisiklet fotoları
126 bin: Tanışma
120 bin: Bisiklet seçimi
110 bin: Serbest konular
38 bin: Sağlık, antrenman, beslenme

Tabii ki bisiklet almak için forumu kullanacağız, alınca bunu paylaşacağız, bu sayede başkalarıyla tanışacağız ama çok merak ediyorum; bu forumda çoğunlukla bisiklet alınıp, fotoları mı paylaşılır, zamanımız hep tanışmakla mı geçer ve hep bisiklet dışı konuları mı tartışırız? Ulaşımda bisiklet gibi konularına girmiyorum çünkü konu kategorisi bile yok.

Neden konular dengeli değil?

Mesela bisiklette hız yapmaktan bahsedeyim. Bir çoğumuz hızlı gitme derdinde. Ama konulara bakıyorum; karbondu, janttı, markaydı, hatta son sürat neydi gibi bir sürü şey tartışılırken, hız yapmanın temeli olan kardiyovasküler ve kas sisteminin geliştirilmesi kimsenin ilgi alanına girmiyor. Bu iş zor görülüyor da işin kolayının çok para harcayarak en pahalı bileşenleri almaktan geçtiğine mi inanılıyor yoksa hız yapmanın temelinin doğru antrenman yapmaktan geçtiğine inanılmadığı için mi?

Amacım burada kişileri hedef almak değil, genel duruma bakmak (buna ben de dahilim).

o istatistikleri ben de aramış bulamamıştım.

@Bahadır Gürel

Kas gelisimi ilgi ve uzmanlik alanim. Bazi konularin arasina serpistiriyorum ama insanlarin bir cocugunun yaptigi: kolay yolu secmek ve en iyisine sahip olayim dusuncesi. Ben 2 ogun ayni yemegi yiyebilen cok az insan taniyorum. Kas gelisimini ancak damak zevkini istekleri es gecip kendini beslenme konusunda disipline etmek, antrenmanlari bir optimum duzeyde yapabilenler saglar. Bazi sansli genetik yapilari olanlarda durum farkli

bence antrenman yapmanin gereksiz oldugu kanisi cok fazla diye dusunuyorum. ve tabi ki iyi ekipmanin kisiyi sinif atlatacagi dusuncesi. ayni ekipman mevzusu fotografcilikta da var. saniyorum, biraz pahali hobilerin hepsinde durum ayni.

@gremlis

Benim düşüncem şu: Doğru antrenman düzenli bir çalışmayı gerektiriyor. Bu da katı bir disiplinden geçiyor. Disiplinli çalışmak, program ne diyorsa onu yapmak demek. Gerektiğinde soğuk havada çıkıp sürmek gerekiyor. Yeri geliyor düşük tempo uzun mesafe sürmek lazım. Yeri geliyor sadece yokuş çalışmak lazım. Gerektiğinde tek tabanca çalışmak gerekiyor. Ama disiplin birçoğumuza zor geliyor galiba. Çünkü disiplinli çalışmakla şov yapmak çok ters şeyler. Mesela bisiklete binip hızlı sürdüğünüzü gösterip şov yapmak varken, programa uyup sabit tempo gitmek zor geliyor. Özellikle kış dönemi altyapıya yatırım yapmayı gerektirir ama şov yapmak bunun tam tersini söyler: gruplarda kendinizi göstermek için veya Strava'da iyi bir derece için kendinizi zorlarsınız. Bir de insan vücuduna birşey öğretmek uzun vadeli bir çalışma. Bunu birkaç gün içinde görmek mümkün değil. Sabırsız insanlar veya programa inanmayan insanlar birkaç zaman çalışıp da birşey olmadığını görünce motivasyonlarını kaybediyor, bunlarla mı uğraşacağım diyor. Aslında doğru antrenman bilimle alakalı. İnsan algısına değil bilime inanmayı gerektiriyor.

@Bahadır Gürel
Bahadır abi dediğin meseleler ile ilgilenen arkadaşlar forumda zaten cok az sayıda olanlar da sadece okuyup gecıyor cıdden ılgı duyacagı bır sey olursa yazıyor yazdıgına da hemen bir ters cevap geldıgı ıcın bır sure sonra yazmaktan da vaz gecıyor.Türkiyede bisiklet yarışlarının buyuk kısmına katılan hazırlanan ınsanların pek çoğu facebookda arkadaş lıstemde eklı bır cogu ıle zaten yuz yuze arkadaşız hemen hemen hepsı şu an kondısyon dönemıne girmiş ve çalışmalarına devam edıyor.Örnek olsun dıye yazıyorum pazar gunu ben eksı 5 derecede düşük nabız tırmanış çalışması yaptım bu sabah ankaradan murat işçimen sabah antremanında buz tutmuş eksı 5 de fotoğraf paylaştı dün gece izmir parkur bısıklet ekıbı komando dansı yapıyordu video yollamışlar istanbuldan arkadaşlar koşmaya başladı mıllı takım demırkazıkta kondısyon kampında bayan mıllı takım güneyde kampta.antalya fıberli hava durumundan şanslı her gun antremanda karadenız giresun ekıbı sureklı makara cevırıyor ve çoğu bu dönem cevırmekten daha cok kondısyona ve güç antremanlarına yönelmiş durumda.Taslak yayınlanmadı ama ilk yol yarışının tarıhı asagı yukarı bellı subatın ıkıncı haftası alanya yada mersınde olacak ocak 1 itibarıyle non stop cevırmeye baslarız hepımız. şu dönem haftada 10 saat 200-250 km benım ıcın yeterlı oluyor. ustune 20-30 km koşu ve haftada 2-3 gun kondısyon salonu kendimi iyi hissettikçe de nerede olursam olayım kendı vucut agırlıgım ıle squad bazen delimisin diyorlar mesaıde ama olsun ne yapsak kar bu dönem

@Bahadır Gürel


doğru konuya değinmişsin. Forumda herkes kolay yola kaçıyor. Genelde ergen davranışları var.
Benim takıldığım nokta şu:
Tur analizi yapılıyor .
Gidilen yol 10 km eşittir çekilen resim 1500.
Herkes resim çekinmek için bisiklete biniyor anlamadım. Resim yüzünden toplu turlara katılmaya bıraktım.
Resim olayına çok takılıyorsun diyorlar...

Benim düşünceme göre esas sorun tembel olunması. @Bahadır Gürel bey bir programa göre disiplinli bir çalışmadan bahsetmiş ama insanlar eksiklerini tespit edip neler yapması gerektiği ile ilgili bir program yapmaya bile üşenirken didiplinli çalışma bu kesime çok uzak kalıyor. Kendim için konuşacak olursam 2014'e göre bu yıl performansımı sakatlık nedeniyle kaybettiğim 3,5 aya rağmen %5 civarında geliştirmişim ama hala yokuş performansım yerlerde sürünüyor ve şuanda buna yönelik oluşturduğum programla çalışmalar yapıyorum ve bunu yaparkende 3 yaşındaki oğullarımı ihmal etmemeye çalışıp akşamları 10'dan sonra çıkabildiğim için eşimle mücadele ediyorum. Yetmezmiş gibi haftada üçgün ikişer saat yabancı dil kursuna gidiyorum. Beş gün (birçok insanda malesef bu imkanda yok) çalışan, cumartesileride yanlız başına çocuk bakan 35 yaşında biri olarak bu tempo beni yoruyormu, evet yoruyor ama bu işten gerçekten çok keyif aldığım için buna katlanıyorum. İnsanlarada bu yönden hak veriyorum, bir hedef doğrultusunda birşeylerden fedakarlık etmek gerçekten zor. Heleki çoğunluğun bir hobi olarak yaptığı ve öncelik olarak arkalarda kalan, insan sınırlarını bu denli zorlayan bu sporda daha da zor. Bir çoğumuz yaşamıştır aylarca verdiğimiz çaba ile elde edilenlerin bir iki hafta gibi sürelerde nasıl kaybedilebildiği. Ama beni bu durumda esas rahatsız eden konu genç kesimdeki marka ve donanım takıntısı. Bir birlerinide yanlış bilgiler ile oluşturdukları bir rüzgarda ordan oraya savuruyorlar. Fazlasıyla zamanları varken antreman, performans artırma konularına yoğunlaşacakken sürekli bir maddi imkan sınırlarını zorlayacak donanım aşkındalar. Düşük performansın sorumlusu olarak varsa yoksa bisiklet ve üzerindeki donanım oluyor. Esas bu sıkıntı üzerinde ciddi ciddi düşünülüp birşey yapılması gerekiyor.

@Ferhat Köse Ben de Facebook'tan görüyorum antrenmanları bir yandan da gaza getirmiyor değil. Burada yazma nedenim; olur da kendisini geliştirmek isteyenler varsa bir nebze olsun bilgi verebilmek. Sonuçta yılların deneyimi Atilla'dan çok şey öğrendim, kendime saklamanın faydası yok. Atilla'yla 2012'den 2014'e kadar birlikte çalışmanın bana faydaları oldu ama olumsuz yanları da oldu. 2012-2014 arasında Atilla'nın tüm antrenmanlarına katıldım, kamplarına gittim, şehirlerarası turlarına katılıp, yarış tecrübesi de edindim. Altyapı ve deneyim anlamında çok şey kattı. Ama büyük dezavantajı da oldu. Düzenli antrenman yeterli değilmiş, doğru antrenman yapmak gerektiğini 2015'te öğrendim, çünkü antrenmanları eksiksiz yapsam da gelişme bir noktadan sonra durmuştu. Çünkü Atilla ekibiyle sadece aynı tür antrenmanları yapıyorduk ve tüm gücüm bu antrenmanlara gittiğinden, kendi adıma bir program yapamıyordum. Atilla ekibinin geçen yıl senin de bildiğin nedenlerden dolayı dağılmasıyla, kendi başımın çaresine bakmaya başladım. Kendi programımı yapmayı öğrendim. Eksik yönlerimi tespit edip, bunlara odaklandım. Gariptir Atilla gibi bir üstad başımdayken olmayan şeyler, kendi koçluğumu yapmaya başlayınca değişti. Bu sayede yaz döneminde performansım epey gelişti, hem de hiç olmadığı kadar. Şu sıralar Kasım'dan beri haftanın bir günü koşu, üç günü salonda ağırlık çalışmaları, iki veya üç günü bisiklet antrenmanı yapıyorum. Ayın üç haftası yoğun çalışıp dördüncü haftasında çalışmayı azaltıp dinlenmeye geçiyorum, bu sayede vücut kendine geliyor. Yalnız spor salonundaki ağırlık çalışmaları, bisiklette kullanılan kaslara yüklendiği için, bisiklet performansım şu sıralar yerlerde sürünüyor. 2016'da bana uygun dört yarış tespit ettim; biri de Karaman'da. Sakatlık olmazsa bunlara katılacağım.

@Osman Yener kolaycılığın arkasında çocuklukta nasıl kültür aldığımız yatıyor sanırım. Psikologların bir grup çocuğa uyguladığı Marshmallow testi iyi bir örnek aslında: (link)

Linkini paylaştığım adreste bu test açıklanıyor. Yani kısa vadeli arzulara karşı uzun vadeli mükafatlar konusu. Bu ayrım çok önemli çünkü ileri yaşlarda kim olacağınızı çok güzel belirliyor.

@Nurullah Ulaşan

nurullah bey, genetik olarak babama çekmişim,rahmetli yerdi asla kilo almazdı,ince kemikli idi,doktora gitti,kurdeşenmi var diye,sonuç trioit bezleri çok hızlı çalışıyormuş,bendede aynı durum kilo alamıyorum,1.76 boy 65 kiloda kaldım ne düşüyorum ne çıkıyorum,yalnız bi ara bir şeyide fark ettim ,kondüsyon alette çalıştım eğim yukarı ayar yaptım,kalbim çok yavaş attı nabız fırlamadı bile,bebek eğimini alırken (28 eğimdir orası) aynı durum oldu ,
bu benim şansım galba,
beslenmeye çok dikkat ediyorum,bekar olduğum için yemekleri ben yaparım, 10 yıldır yalnış beslenmeden dolayı bi araz olmadı,50.000 km 'yi 2008-2015 arası yaptım yeni yolla bi 50.000 daha yaparım,evveliyat çok eski 1976 'dan bu yana 7 bisiklet eskittim 8'inci yol oldu,
idman yerim yıllardır dudullu-bıçkıdere oldu, 33 km durmadan basarım yolla en son 1 saat 31 dakika aldım ,bu etapda uzun eğimler vardır ,eğim cehennemi diyebiliriz,yalnış beslenme yapsa idim,eğimlerde kalp krizi geçirebilirdim,
bu etapta yolu eskiteceğim öyle gözüküyor .

@Bahadır Gürel sabır kesinlikle büyük bir erdem. Bir hedef belirleyip o hedefe ulaşılacak uzun ve zorlu yolda yılmamak için çok gerekli.

güzel bi konuya değinmişssinm dostum , arkadaşım ,forumdaşım. Genelde hep aynı zırvaları kendimde dahil olmak üzere yaşıyoruz. Kafamızdaki mevzu hep pisletin kompenentlerini yükselttiğimizde daha hızlı gideceğimiz ve daha az yorulacağımız döngüsü...Yanlışın dibidir bu. Kas gücüyle hareket eden bir makinede kendi kondusyonumuzu hesaba katmamamız buyuk bir saçmalık...Mtb yorar ,şehirde binilmez diyolar , sanırsın ki yol piskeletine binince pedala bile basmadan 60 km hıza ulaşıp hiç yorulmadan pedal basmadan 100 km yol alırsın...algılar bu derece saçma . spordur bu en nihayetinde çalışarak kasların gelişir ,sonucunda hızın artar ve daha az yorulursun

@Ferhat Köse

helal ferhat ,biz bisiklet için doğduk -5 neki yıkar geçeriz animallah

@Kudret Kurtcebe
Günaydın Kudret abicim ; Nasılsın hayat nasıl geçiyor ? herşey yolundadır inşaAllah ?

@mariokaldato

teşekkürler cumhur,
tam çıkıyordum mesajı gördüm ,dışarda kar soğuğu var bi tepe yapacağım eğimlerde ısınmaca

@Kudret Kurtcebe
Allah kazasız belasız bir antreman nasip etsin inşaAllah abicim.

@Bahadır Gürel

Bahadır bey forumda açtığınız konuları takip ediyorum. Eğitici ve geliştirici konular açıyorsunuz, saygılarımı belirteyim öncelikle. Ancak benim size bir itirazım olacak, daha doğrusu kendi adıma bir serzeniş. Ben bisikletimi işe gidip gelmek için kullanıyorum. Toplamda 1500 km yol yaptım. Her seferinde kendimi nasıl geliştirebilirim diye düşündüm. Önce bisikletimi giriş seviyesi yol bisikleti ile değiştirdim. Arkasından sürüş temposu yakalamaya ve kadans bulmaya çalıştım, trafikte kadans yakalamak çok zor benim için. Olsun dedim ama ne kadar olursa artık. Baktım olmuyor güzergah değiştirdim. Bu arada @Sadettin Z. beni yerden yere vurdu SPD kullanmam için. Benim sürdüğüm yollarda minibüs ve otobüsçüler kızgın boğa gibi nereye toslayacağını bilmeden geziyorlar. Ben buna rağmen SPD aldım ve denemeye karar verdim. Ben biraz garantiyi severim, o yüzden SPD kullanmak beni geriyordu. Sonuçta akşamları eve kendimi bazen zor atıyorum. Evli olmanın sorumlulukları deseniz ayrı bir yekun. İnanın ben foruma beslenme konusunda faydalı olmak isterdim. Kas gelişimi veya kalp sağlığını arttırmak, korumak için. Fakat şehir yaşamı o kadar rezalet ki, size nefes hakkı bile tanımıyor bazen. Çok sevdiğim kitaplarıma bile zor vakit ayırıyorum artık.

Demem o ki herkes imkanı ve yapabilecekleri seviyesinde konular açabiliyor. Ancak konuyu açtığınız için tebrik ederim. Bütün bunlar benim bu süreçte yaşadıklarım. Bana tavsiyeleri olan herkesi can kulağıyla dinlerim.

Hepinize saygılar

@Bahadır Gürel
@Bahadır Gürel bey tebrikler güzel bir konuya değinmişsiniz.
Sizinde dediğiniz gibi en kolay konular daha fazla paylaşılıyor ve ilgi görüyor.
Mesela ben su an bisiklet toplama arefesindeyim ve daha çok teknik konularla ilgiliyim.
Sizin bahsettiğiniz süreç daha uzun bir zaman dilimi ve kişisel takip gerektiriyor ki bu özeni herkes göstermiyor maalesef.
Şahsen ben her hafta sonu kendime göre uzun turlar(bol yokuşlu 50-100km)yapardım. Yaklaşık 4 aydır düzenli binemiyorum eminim ki performans kaybetmişimdir. Düzenli bindiğim zamanlarda 20 km de ter bile atmamaya başlamıştım ama şu an 20 kmde soluk soluğa kalıcağıma eminim desem yeridir.

@Atilla Gobel bisiklete zaman ayırma konusunda hiç şanslı değilim. Çalışıyorum ve evliliğin yanısıra çocuk sahibiyim. Geçen yıla kadar bisiklete ayırdığım zamanda kısıtlama yoktu. Hafta sonu sabahtan yola çıkar artık Allah ne verdiyse Kemerburgaz, Şile, İznik turlarına katılır akşam 4-5 gibi eve gelirdim. Ancak evdeki sorumluluklar gereği geçen yıl bir karar almak zorunda kaldım. Artık hafta sonu en fazla öğlene kadar bisiklet sürebilirim, ötesi yok. Bu da en fazla 4-5 saat anlamına geliyor ama bence yeterli. Hafta içi ilkbaharda sabah 5 civarı çıkıp bir saat sürdükten sonra işe gidiyordum, herkes uykuda olduğundan sorun yapmıyordu; ama kışın sabah karanlığında tek başıma bu iş zor olduğundan, akşam da evdekileri bırakıp gitmek zor, hafta içi bir gün çıkabiliyorum. Bu sıralar yapabildiğim bir başka şey öğle arası yemeğe gitmek yerine spor salonuna gidip 45 dakika çalışıp tekrar işe dönmek. Bu da kış alternatifi oluyor.

SPD konusunda ben şöyle bir şey yapmıştım; 2011'de SPD'ye geçtikten sonra köprü geçişlerine, bayram sürüşlerine filan SPD'ye katılmıştım. O kadar kalabalığın içinde dur kalk yapa yapa SPD'yi epey geliştirmiştim. O kalabalıkta sürmeyi göze alınca trafikte arabaların arasında o kadar korkutucu gelmemeye başladı.