Galiba ülkeyi terketmek lazım

köpeğimiz burçak 10 gün önce bir yavru kedi buldu evimize onuda aldık.
kedi ve köpek bir evde koyun koyuna yatıyorlar bir ortak sevgiyi paylaşıyorlar. birbirinden küçücük bir anlayışı tebessümü selamı esirgeyen kendini insan zanneden " esfeli safilin" lere inat onlar nasılda sevişiyorlar. ben böyle bir sevgi ortamında yaşadığım için bu başlıktaki ilk yazımda hayvandan daha aşağıdır bunlar deyip. dinimizden örnek verdim. bir kardeşim ise inanç istismarı yapıyorsun deyip benim o yazıma eksi rap vermiş. ne diyeyim kızayımmı sevgiyi bizden öğrenen köpeğim burçağa mahçubmu olayım. canı sağolsun o kardeşimin. yolu sevgiden gecen herkesle eninde sonunda buluşuruz değilmi
http://i52.tinypic.com/ae0j9c.jpg

selam ve dua ile

2 totoş yüzünden sıkmayın canınızı ben onları insan olarak bile nitelendirmiyorum.

@Mehmet Levent

İzmir eski İzmir değil ki Mehmet ağabey...Burayı bozdular, bir sürü absürd yerleşim yerleri oluşturdular yüz binlerce insan göç ile kirletti bu şehri...
İzmir'de eski İzmir değil artık yani aynı Nasıl Türkiye eski Türkiye değilse...
Kemeraltı'da İzmir'li esnaf kalmadı ki bir iki eskilerden, çevresi,gücü olanlar dışında...

Bunların hepsi önceden planlanmış hareketler... Önce göç için illegal şekilde alanlar yaratıldı, sonra o topraklar göç edenlere tahsis edildi, sonra oralara isim vs. verildi, hala uyuşturucu ticaretinin baş merkezleri bu bahsettiğim yerler...

Bunu ayarlayanlar bir taş ile iki kuş vurdu,
1- İzmir'in içine ettiler
2- illegal yönden ceplerini çok güzel doldurdular

Ayrıca;
Yerel esnaf sayısını tek tek azaltıp odaları ele geçirmekteler, yakında halkın seside kalmayacak...

Ve daha bir çok şey var...
Yani demek istediğim Mehmet ağabey'e katılmamak elde değil hatta az bile demiş Ortaçağ'a gitsek gene iyi...

Serhat kardeşim, konu dağılsın istemem ama, eğer göç ile gelenleri "kir" olarak görürseniz -ki sadece siz değil İzmir'de göç ile gelenleri öyle gören bir kitle mevcut biliyorum, bir çok bilimsel araştırma var bu konuda- bunun bir adım sonrası, o "kir"i temizleme harekatıdır ve batıdaki bir çok şehrimizde maalesef yapılmaya çalışılmıştır. (Örneğin daha geçen yıl Roman vatandaşlar Selendi'den sürülmüştür)...Büyük şehirlere göç etmek zorunda kalan (bunların çoğu güç kullanarak ya da memleketlerinde karnını doyurma koşullarını yok ederek yapılan zorunlu göçtür) vatandaşlarımızın tamamını suça eğilimli, kentleri kirleten unsurlar olarak görmek büyük hatadır. Göç edenlerin, sizin anlattığınızdan çok farklı hikayeleri ve hayata tutunma mücadeleleri vardır...sizin verdiğiniz örnekler inanın onların küçük bir kısmıdır ve tamamını temsil etmemektedir. bu konuda yapılmış belgeseller, bilimsel araştırmalar mevcuttur..hem de izmir üzerine yapılmış olanlar vardır. bütün göçenleri "kir" olarak yargılamadan önce incelemenizi önemle tavsiye ederim...selamlar

@Engin Sarı

Elbette farklı hikayeleri olan insanlar olabilir, ama dünyanın hiç bir medeni ülkesinde böyle bir olay yok.. bunlar kasti yapılan şeyler...

Bununla ilgili tartışmaya girmeyeceğim hikayesi,sorunları olan insanlar ben de tanıyorum... Ama başka insanlar da tanıyorum...

Bu işlerin araştırmaları ve belgesellerinde zaten bu dediğim şeyleri göremezsiniz, bazı belgesellerde zaten büyük resmi engellemek için yapılan şeyler..

Her neyse, İzmir de yaşayan arkadaşlar az buçuk bilirler neyden bahsettiğimi...

Ben size arada kaynayan insancıklardan bahsetmiyorum daha büyük bir şeyden bahsediyorum.. Eski Alsancak(o kadarda eski değil sadece 10 yıl) ile şimdi ki Alsancak arasındaki farkları benden çok daha iyi sayabilecek insanlar var...

Her neyse bu ayrı konu...tartışmanın hele ki bu başlık altında bu konuyu tartışmanın hiç gereği yok
Sadece Mehmet ağabey'in yazdıklarını bir kere daha vurgulamak istemiştim..

Ilk önce Geçmiş Olsun 2 şerefsiz Yüzünden Canınızı Sıkmayın Pedala Basarak Onların Canını Sıkın

@Ahmet Can Yakışır

orası rüya burası kabus

geçmiş olsun. keşke yorum yapan arkadaşlarla toplanıp farklı bir şehirde yaşayabilsek. bu hanzoların soyunun tükeneceğine inanmıyorum bilakis hızla üremeye devam ediyorlar. polis seçeneğini daha sık kullanmalıyız. polisi daha çok aramalıyız. bunu sadece bu kıroların cezalandırılması için değil polisimizin de bizi anlayabilmesi için yapmalıyız. yani polise yaptığımız bu tür başvurularda polisten ''kardeşim senin de ne işin var o saatte eşinle dışarıda'' vb. tepkilerini daha az almak için.
yurt dışı konusunda sık sık ben de aynı şeyi aklımdan geçiriyorum. yurt dışında bulunma şansını yakalamış biri olarak bu anlamda batı avrupa ile aramızda bir asır fark olduğunu düşünüyorum bazen. ancak bunun çözümü ülkeyi terketmek değil. kalalım ve mücadele edelim. çünkü bu ülke bizlere de ait. türküz diye kıro olmak zorunda değiliz!..

Öncelikle büyük geçmiş olsun.. şanslısınız ki herhangi fiziksel bir kazaya maruz kalmamışsınız. Yaşadığınız hadisenin pisikolojik etkisi elbette çok ağır ancak bu sizi bu güzel ülkeden vazgeçme haddine getirmemeli. İnsanımız değişiyor değiştikçe ufku genişliyor. Ben Bursa'da yaşıyorum. yaklaşık 1,5 yıldır bisiklete aktif olarak başladım ve inanın ben başladığımdan beri buradaki bisikletli sayısında epey bir değişiklik var. İnsanlar artık daha ılımlı karşılamaya başladı. Büyük bir insan topluluğundan bahsediyoruz. Elbette düzelmesi çok kolay olmayacaktır. Ama düzelmeme şansı da yok.. Dedelerimiz bize laf atan insanlardan bıkıp terk etmemiz için can vermediler.. onlar canını vererek fedakarlık etti, bizler ise bu insanları yavaş yavaş sindirerek fedakarlık edeceğiz. Lütfen ülkemize böyle karamsar bakmayalım. çok kutsal topraklarda yaşıyoruz. tekrar çok geçmiş olsun. yaşadığınız olay beni derinden üzdü. ama terk etme düşünceniz daha üzücü inanın..

saygıyla ve sevgiyle..sağlıklı ve bol moralli pedallamalar

@uğurcan gültekin
Bende de bir Ankara kedisi var ve hayvanları severim. İnsanları ise güvendikçe seversiniz ama hayvanlar başka. Hatta onlar saftır hemen güvenirler ve kesinlikle kin tutmazlar. Demek ki bu başlıkta tartışılan insanlara hayvan demek bile iltifat sayılacaktır. Keza sizin örneğiniz son noktayı koymuştur.

Biyoloji evrimden örneklemeler var ama bu sosyal bir konu. Primatlar veya homo-erektus ile alakalı değil. Biz bunları şikayet etsek de fayda vereceğini zannetmiyorum. Sakın yanlış anlaşılmasın şikayet etmeyelim demiyorum. Ama ön yargılı insanları (hello demeleri bile kanıtıdır) bir şekilde iletişim kurup at gözlüklerini çıkarmalarını sağlamalıyız. Sorun bu şekilde çözülür başka şekilde büyür. Örneğin kaba kuvvet kullanmak gibi...

Taciz sadece bayanlara veya tayt giyenlere mi? Aksine bir bisiklet grubu görmeye dursunlar, şehir magandaları gece geç saatte de olsa mesaiye koşarlar. Sadece hava kararınca mı! Onlar her saat çalışmaktalar!

Biz bunu nasıl çözeceğiz peki?

Çözüm önerisi var mı, yoksa ben buraya kadar okuduklarımda gözümden mi kaçtı? Bence şu yöntem çözüm olabilir: İçlerine girip arkadaşça davranmak...

Kimi zaman bir çok insanın Çingene'lere ön yargılı baktığı mahallerine giderim. Hemen çocukları çevremde toplanır ve bende onlarla sohbet ederim. İlk soru her zaman kask ve bisikletle ilgilidir. Hatta şu soruyu eminim herkes duymuştur:

"Abi şimano mu?"

Biraz sohbet edince onlar da çok şey öğreniyor ben de. Nasıl köpeklere bile durup onlarla vücud diliyle iletişim kurmak iyi bir yöntemse aynı cesareti gösterip tacizciler ile de iletişim kurmamız gerektiğini düşünmekteyim.

Sevgiler, saygılar...

@Salih Dinçer

Öncelikle söylemek istiyorum tacizciler ile çingeneleri kıyaslayamayız,çingenelerin kendilerine ait apayrı kültürleri var,bilirsiniz.

Bu bahsettiğiniz taktiği ben ve bir kaç arkadaşım yapmış bulunuyoruz, öyle yapınca sizin aslında mahalleye sürekli gelen birisi olduğunuzu ama çıkaramadıklarını düşünüyorlar, o yüzden ekstrem bir tepkiyle karşılaşmıyorsunuz...
Çünkü onlarda böyle bir düzen var,mahallede birisiyle hukuku olan ya da mahalleye sürekli gelen,uğrayan(bir sebepten farketmez) kişilere diğer kişilere verilen tepkiler verilmez.

Bu arada bu taktiği yaparken bıraktığınız izlenimde önemli,kendine son derece güven, iletişimde çabuk ve ortada cümleler kurabilmek vs.

Yani herkesin yapmaması gereken şeyler, sonra ters birilerine denk gelirler bisiklete yazık olur
Bu arada İzmir'de bir çok ilçe'den diğerine geçişin en kısa yolunun bu tip mahallelerin içinden ya da yanından olduğunu da belirtiyim.

Arkadaş bir defa bisikletle giderken,taş atmışlardı, tepkisi şu olmuştu, iyiki sırtıma geldi!

Bunları sadece konusunu açtığınız için söylemek istedim...
Bence ayrı bir renk katıyorlar şehirlere.
Zaten bugüne kadar 10 dan fazla il'de yaşadım, ve sadece Kütahya'da yok denecek kadar azlardı...Kütahya'da da onun yerine somali ve benzeri ülkelerden gelen insanlar çok... Entegre olmaya uğraşıyorlar, her ne kadar herhangi bir sorun yaşamasalar da, kahvede siyahi bir adam görmedim, ya da siyahi bir kadının Kütahya'lı bir kadınla selamlaştığını falan, ama çocukları aynı okullara gittikleri için entegre olmuş durumda... hatta okul takımlarında oynayanlarını biliyorum.. Lakap falan takıyorlar birbirlerinin omuzlarına ellerini koyup muhabbet edip,geziyorlar falan...

Bunu neden anlatıyorum...Daha dün Somali'den gelen insanlar diğer neslinde kaynaşmış olacak gibi duruyor bu çok güzel ama yüz yıldır gördükleri bisiklet süren insanları hala hazmedebilmiş değiller, ya da kendilerinden farklı olan ama aynı yerin insanlarını..!

Söylenecek başka bir şey yok...
Gene uzun uzun yazdım... Af ola...

Bunu neden anlatıyorum...Daha dün Somali'den gelen insanlar diğer neslinde kaynaşmış olacak gibi duruyor bu çok güzel ama yüz yıldır gördükleri bisiklet süren insanları hala hazmedebilmiş değiller, ya da kendilerinden farklı olan ama aynı yerin insanlarını..!
Burada sadece Kütahya için kurmadım cümleyi Kütahya'daki örneği alıp, Tüm ülke ile kıyas yapmak istedim...
Tümevarım içerebilir.

Artık böyle adamları eşşek sudan gelene kadar dövmek lazım.

Çok görmemek lazım,kişi nasılsa, karşısındaki bireyide öyle görür. o laf atanlar kendi eş,ana bacı ve ailesini o attığı laf içeriğinde görür. bizlerinde başına geliyor böyle şeyler ama neyapalım. hayvandanda aşağıdır o insanlar, kendi hallerine bırakmak en iyisi, ve tabiki olabildiğince dikkatli olmak, çok geçmiş olsun
vesselam.

Yazınızı çok üzülerek, ve sanki kendim yaşamış gibi okudum.

İlk şemsiyeyi bulan adamla tüm kasaba dalga geçmiş, ama şu an herkes kullanıyor.

bisiklet olayı malesef türkiyede böyle birşey. eminim kayseride bisiklete binme oranı 1/10000 falandır. yani yeni birşey, görmemişin oğlu olmuş misali. halbuki düz bir kent alışık olması lazım insanların...

Ankara gibi bir başkentte de durum farklı değil. bunu aşmanın tek bir yolu var daha çok bisikletliyi vatandaşın görmesi ve gözü alışması. ayda yılda bir görünce bu ne diyor vatandaş...

vatandaş cahilliği marifet sanıyor. recep ivedikler yarattık, o hareketi yapanlar emin ol ne bisiklete binmeyi, ne yüzmeyi, çatal bıçak kullanmayı, hatta yolda yürümeyi bilmiyorlar. dün köyünde eşekle gezen bugün arabaya biniyor, e sende çocuk oyuncağı (çok önemli mevzu bakınız Sunay Akın) bisikletle geziyorsun...

başka ülkelerde yaşamakda bir çözüm olabilir ama giden var gidemeyen var. ne yapacağız ? kültürlü bireyler ve şehirli olmak olabilmek, kibar olabilmek, dünya vatandaşı olabilmek zor şeyler, ama al altına bir şahin vur bisikletlinin yanından geç sonrada hahaha hohoho gül eğlen...

bakın dikkat ediyorum yabancılar çocuklarına her seferinde teşekkür ettiriyorlar. örneğin çocuğun topu kaçtı sizde alıp verdiniz, annesi hemen uyarıyor çocuğunu evladım teşekkür et. çocukta thank you diyor danke diyor... insanlığı öğreniyor, hanzoluğu değil bizim gibi, biz napiyoruz ankara havasını koyup çocuğun eline tesbih veriyoruz oyna evladım oyna, amcaya tükür, vur amcaya hahaha hohoho...

valla bu işin tek yolu ceza (malesef laftan anlamayanın hakkı kötektir) ... bisiklete vurmanın cezası almanyadaki kadar olsun bak bakalım 3 metreden fazla yaklaşıyorlar mı?

mevzu derin mevzu çok ama çok derin....