Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Gran fondo yarışlarının ekonomi politik eleştirisine katkı

(link)

Ali bey,

Hem konu başlığındaki mesajınızı hem de blog yazınızı üşenmeden sonuna kadar okudum. Aklımda yer edenleri yazayım;

Meseleye maalesef biraz demagojik, biraz popülist hani biraz aranjman sosyalist gözüyle baktığınızı düşünüyorum. İster yarış, ister amatör organizasyon olarak tanımlansın, şu sportif kısırlık içinde kıvranan memlekette yine de değerli bir katkı olarak görüyorum Gran Fondoları. Kusura bakmayın ama, bu yarışlara/organizasyonlara katılan sporcuların da hiç öyle ağzı kokan fakirlere benzediğini sanmıyorum. Bisiklet camiası, pek de öyle yoksunluğun egemen olduğu varoluşsal bir problem altında kıvranmıyor benim gördüğüm. Bisiklet biraz da, teknik-duygu birlikteliğinden türeyen katkısız bir öykü gibidir aslında. Sadece önsözünü okuyarak ana fikrini özümsemek pek de caiz değildir :) Bu anlamda arkaik elitizm eleştirinizi hafif abartılı bulduğumu söylemeliyim...

Her iki yazınızı da ölçüsüz bir ideolojik sosla tatlandırmaya çalıştığınızı görüyorum. Özellikle blog yazınızda, bisiklet sporcularını çağdaş bir gladyatör veya tutsak edilmiş bir köle olarak betimleyip bir de üzerine kan , gözyaşı, acı, işkence metaforlarını boca etmeniz bana oldukça abartılı bir eleştiri olarak göründü. Günümüz dünyasında ister beğenelim, ister beğenmeyelim; ister kabullenelim isterse red edelim, spor camiası devasa bir endüstriye dönüşmüştür ve hemen hemen hiç bir spor dalı bundan muaf olmamıştır. Siz sanıyor musunuz ki kayakçılar çok daha az efor sarf ederek güle oynaya madalyalar kazanıyorlar. Veya yüzücüler hiç yorulmadan milyonlarca dolar kazanıyorlar. Veya motor yarışçıları hep güneşli havalarda yarış koşup, geri kalan zamanlarında sosyal yaşamlarına kaldıkları yerden devam ediyorlar...

Demem o ki, tüm spor dallarında başarı ve ödül, pek de öyle imgesel romantizmle açıklanması mümkün olmayan dinamiklerdir. Sportif kuram, birbiriyle uyumsuz gibi görünen paradigmaları bir araya getiren normlar bütünüdür (acı içinde kıvranan bisikletçinin milyonlar kazanması). Bizlerin bunu kendine göre önceliklemesi pek de mühim değildir. Kendi tercihlerimizi maksimize ederek, sportif branşlarda içsel bir tutarlılık modeli oluşturmak olası da değildir.

Yani yaptığınız formal tanımlar biraz hükümsüzdür bu anlamda. Bizi, bisikletçilerin (genel manada sporcuların) neyi tercih etmeleri gerektiği hakkında öznel farazalara teşvik eder ki, maazallah normatif tutarsızlıklara sebep olur :)
 
Scudo
@Gökhan Toros


Doğru,,,yanlız ne var biz gran fondo demeyiz,amatör bisiklet yarışları düzenleriz,,burada mevcut katılım ücretleri az olur,kısa ve uzun olur,burada 19-35 yaş arasında yetenekli gençlerin kendilerini gösterme fırsatı olur,federasyon bu yarışları takip eder, ve yetenekli olanları kanatları altına alır,ülkede kaç adet sponsor çıktıda biz gördük,neden bu ülkede bisiklet sporu gelişmedi ?
Neden basit ne devlet bir atılım yaptı ne de sponsorler,,,,,
Bisiklet sporu pahalı bir olaydır,ülkemiz ekonomik açıdan güçlü değildir,güçlü olsa idi uluslararası takım çıkarmıştık,ve bu takımlar fransada italyada ıspanyada boy göstermişti,biz sınıfta çakmaya devam edeceğiz,alt yapınız yok ise başkaları yapar biz bakarız ,ülke sürekli bisiklet sporunda tribünde seyircidir,,,,,,,,,

@Serkan Mıstınoğlu

Gökanin dediği doğru serkan 50 yuro katılım ücreti,gran fondo yarış değil,ama diyorumki biz ülke olarak amatör bisiklet yarışları duzenlemeliyiz,ki federasyonda öne çıkan gençleri değerlendirsin,neden yıllardır paris rubede bir tane türk yok arkadaş,bizden yeteneksiz çokmu çikiyor,hayır biz tenbeliz organize olamıyoruz eğitim sıfır,bisiklet sporu adına yıllarca uyuyan bir ülke olarak tribünden seyrederiz avrupadaki pro bisiklet yarışlarını
70 'yaşıma geldiğimde gene aynı durumu yazacağım,9 yilda bu ülkede hiç bir şey değişmez
Ha bak sana ne diyeceğim 9 yıl sonra bu forum yerinde kalırsa 100 artılarda aynen ter dökerim tabi idmanlarda sonra gran fondo devam eder ise kisalarda var oluruz
 
Bu fondoları bilmiyorum açıkcası..Youtube'da birkaç video izledim,o kadar..Bence bu organizasyonlar,Türkiye'de bisiklet sporuna ciddi katkı sağlıyor..
Bu organizasyonları Sarper Ünsal gibi kişiler de yapıyor galiba.Sanırım yarış gelirleri ile ihtiyaç sahibi çocuklara bisikletler alınıyordu..Bunlar güzel şeyler..Bu tip şeyleri desteklemek lazım..
Bu organizasyonların Türkiye'nin her yerinde yapılması lazım..Belli bir ücretle,bu yarışlara insanların katılmasının sağlanması lazım..
(Bilmiyor ama yorumluyor işte:D)
Ben mesela cumhurbaşkanlığı bisiklet turuna kesinlikle karşı olan birisiyim..Benim bu tavrımı bilen bilir..:)
Ulissi'ye veya Gaviria'ya çanta çanta para verip,Türkiye'ye getirmekle,bisiklet sporunu geliştiremezsiniz..Bunlar çok sonraki meseleler..Önce bir emekleyelim,ülkede bisikletin ve bu sporun ne olduğu tüm halkça bir idrak edilsin;sonra yabancıları ülkeye getirip getirmeme meselesi tartışılır..
 
Geri