Road_Runner
Road Runner
- Kayıt
- 24 Nisan 2010
- Mesaj
- 5.992
- Tepki
- 24.851
- Şehir
- İstanbul
- Bisiklet
- Cervélo
Hazır bu konuya parmak basmış bir GCN videosuna denk gelmişken, forumda da tartışalım istedim
GCN, bisikleti hobiden öteye geçirmek isteyen herkesin mutlaka öğrenmesi gereken yakın takip konusu ele almış bu videoda. Aklıma gelen, videoda yer verilmemiş birkaç eksik noktaya da en sonda değinmeyi planlıyorum.
Videonun özeti olabilecek sözlerini elimden geldiğince (kulağım ve dilim döndüğünce) maddeler halinde sıralıyorum.
-Yakın takip yaparak %30 - %40 enerji tasarrufu sağlarsınız.
-Yakın takip sayesinde daha önce alışık olmadığınız uzun mesafeleri, daha kolay kat edebilirsiniz.
-Bunu eğer daha önce yapmadıysanız, ilk denemelerde kendinizi güvensiz hissedebilir/korkabilirsiniz. Bunun çözümü pratik yapmaktır.
-Pratik yapmak için bir gruba da ihtiyacınız yok, sadece 1 arkadaşınız yeterli olacaktır.
-İlk olarak önünüzdekinin tekerleği ile yarım tekerlek mesafe bırakarak gitmeyi hedefleyin. (Bence 1 tekerlek mesafesiyle başlayın) Kendinizi buna alışmış hissettikçe azar azar daha da yaklaşabilirsiniz. (Fakat biz çaylaklar için önerilen takip mesafesi 30 cm, yani yarım tekerlek kadardır. Bunun sebebini yazının sonunda yazacağım.)
-Yola da bakın. Birini yakın takip yaparken, sadece önünüzdekinin arka tekerleğine odaklanıp başınızı öne eğmeyin. (Yaklaşmakta olduğunuz bir kavşağı, trafik lambasını,veya park halindeki araçları önceden görmeye çalışın, çünkü önünüzdeki sürücü fren yapacaktır. Onun frenine hazırlıklı olmalısınız. Yani çevrenizde olup bitenlerden haberdar kalmalı, ve olacakları öngörmeye çalışmalısınız.)
-Eğer öndeki sürücü (takip edilen kişi,grubun başındaki kişi) sizseniz, asla ani frenme yapmayın, ufak ufak ve hafif frenlemeler yapın, durmanız gerekirse mutlaka arkanızdakileri sesli veya el ile uyarın.
-Rüzgarın geliş yönüne göre önününüzdeki sürücünün arkasında saklanın. Örneğin rüzgar daha çok sağdan geliyorsa, önünüzdekinin çok az soluna kayın ki, rüzgarı tam olarak kessin, açıkta(rüzgarda) kalmayın.
Fotoğrafta rüzgar bize göre sağdan, sporculara göre soldan geliyor, aldıkları takip pozisyonuna dikkat edin
Benzer durum, bu kez rüzgar diğer tarafta
-İnişlerde ve ıslak zeminde, takip mesafenizi(boşluğunuzu) mutlaka artırın ve güvenli frenleme için gerekli mesafeyi koruyun.
-İnişte takipteyseniz, gidonu ister aşağıdan, ister üst bölgeden tutun fark etmez ama elleriniz mutlaka frenlemeye hazır konumda olsun.
-Öndeki sürücü, yoldaki çukurları parmağıyla gösterip (bunu en 3-5 saniye önceden yapmalı) aynı zamanda hafif hafif sola (çukurdan uzaklaşacak şekilde) kaymalı.
-Özellikle yokuşlarda, seleden kalkarken uygulayacağınız fazla güç ile önünüzdekinin tekerine sürtmemeye dikkat edin. (Ayakta pedal basarken bisikletin sağa-sola yattığını da hesaba katın, bu önemli)
Videoyu izlemenizi öneririm, resimli anlatımları ingilizce bilmeyenler için bile anlaşılabilir durumda.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Gelelim asıl önemli ve videoda değinilmeyen yerlere.
Çoğu grup sürüşünde tecrübesizlerin de olduğunu unutmayın. Bir grup sürüşünde, sizi en çok ilgilendiren şey önünüzdekine ne kadar güvenip güvenemeyeceğinizdir. Çünkü siz ona emanetsiniz. O çukura girerse, siz de gireceksiniz, o düşerse, siz de düşeceksiniz. O anlamsız bir fren yaparsa, siz yine düşeceksiniz...
Bu yüzden, grup sürüşlerinde en öndeki sürücü (hatta en öndeki birkaç kişi) grubun en tecrübelileri olmalı. Bunun birkaç sebebi var,
1-Frenleme. Bu aslında gruptaki tüm üyeler için geçerli. Hiç kimse asla ani fren yapmamalı. Çünkü arkanızdaki sürücü bu ani frene reaksiyon gösterecek zamana ve mesafeye sahip olmayabilir.
2-Çukur yönetimi. (Üniversite dersi gibi oldu haha ) Öndeki sürücü yoldaki tüm sorunları önceden görüp, grubu buna göre yönlendirmeli. Eğer kavşağa veya kırmızı ışığa yaklaşılıyorsa grubu yavaşlatmalı, fakat bunu azar azar, çok önceden ve kontrollü olarak yapmalı. Diyelim en öndekinin önüne köpek atladı, burada tecrübe çok önemli. Kendisinin düşüp düşmemesi önemli değil, mutlaka bağırıp grubu uyarmalı. Herkes o anda ona odaklanmalı ve herkes frenlemeye/önündekinden uzaklaşmaya ve kendini korumaya başlamalı. Bu tip acil durumlar çok önemli, ve herkesin kendi tecrübesi devreye giriyor burada. Fakat bazen gerçekten yapacak bir şey olmuyor Düşeceğinizi anlıyor ve düşüyorsunuz. O anda olabildiğince hasarsız düşmeye,kendinizi elleriniz,dizleriniz ve omuzlarınızla korumaya çalışın. Kaskınızdan da destek alın. Nasıl düşülür amaçlı bir konu açmıştım hatta yeri gelmişken iliştirebilirim:
Bisikletten düşerken (uçarken) yapmanız ve yapmamanız gerekenler
Çukur yönetimine devam edelim. Öndeki sürücü (grup lideri diyelim) çukuru uzaktan gördüğü an grubu buna hazırlamalı. Fakat sık yapılan bir hata var: Çukur analizi: ( vay be, mühendislik dersi gibi oldu ciddi ciddi bu sefer). Demek istediğim, çukur nasıl bir çukur, yanından geçip gidilebilir mi? Yoksa mutlaka içinden geçilecek mi (atlatılamayacak kadar, yolu kaplamış geniş bir çukur). Eğer yanından geçilebilecek bir çukursa, benim en nefret ettiğim şey, grup liderinin bu çukurun "hemen yanından, sıfıra sıfır" geçmesi. Çünkü böyle yaptığı zaman, çünkü sadece kendisini bu şekilde kurtardığı zaman, arkasından gelen birkaç bisikletlinin onunla tam olarak aynı hizada ilerlediğini varsaydığı zaman, bencillik yapmış oluyor. Arkadaki bisikletli onun hizasının 5 cm sağından (veya solundan) gitmiş olsa bile çukura giriyor. Hele ki bu hatanın çok derin ve gerçekten lastik patlatabilecek keskinlikte çukurlarda yapıldığında içimden geçenleri size tarif edemem! ($$#$]½$#!!!)
Çukura gelirken, yanından geçilecekse mutlaka öncesinden parmakla gösterilmeli, çukurdan(çukurun hizasından) yavaş yavaş uzaklaşılmalı ve çukurun 10-15 cm uzağından geçilmeli.
Eğer çukura girilecekse (veya yolun çok bozuk bir bölümünden mecburi geçilecekse de bu yapılabilir) grup gerekirse sesli uyarılmalı (dikkat diye bağırılabilir, çukur diye bağırılabilir, yavaş diye bağırılabilir) ve el ile işaret edilmeli, ister dur işareti yapın, ister yavaş işareti yapın, ama gurubu uyarın! Unutmayın ki arkanızda yaşanacak bir kazadan ilk olarak siz sorumlusunuz. Bu sorumluluğu bilin ve mutlaka altına girdiğiniz bu sorumluluğa göre hareket edin. Grubun en önüne geçtiğiniz an, "pardon" kelimesini kullanamazsınız. "Ben çukuru göremedim" diyemezsiniz...
Ve son madde, ilk kez katıldığınız bir grupta (bilmediğiniz bir grup, sürüş tarzını ve tecrübesini bilmediğiniz insanların olduğu bir grup) çok dikkatli olun, yakın takibi olabildiğince az uygulayın veya hiç uygulamayın. Mümkün olduğu kadar grubun en arkasında olmaya çalışın. Grubu tanıdıkça ve tecrübe kazandıkça öne geçin. Bu önemli. Güven herşeydir.
Son olarak güncel bir video paylaşayım, buradaki düşme tamamen tecrübesizlikten ve grup içinde nasıl hareket edileceğini bilmemekten kaynaklanıyor...
Eklemek istedikleriniz, tecrübeleriniz ve fikirleriniz gelsin o zaman
GCN, bisikleti hobiden öteye geçirmek isteyen herkesin mutlaka öğrenmesi gereken yakın takip konusu ele almış bu videoda. Aklıma gelen, videoda yer verilmemiş birkaç eksik noktaya da en sonda değinmeyi planlıyorum.
Videonun özeti olabilecek sözlerini elimden geldiğince (kulağım ve dilim döndüğünce) maddeler halinde sıralıyorum.
-Yakın takip yaparak %30 - %40 enerji tasarrufu sağlarsınız.
-Yakın takip sayesinde daha önce alışık olmadığınız uzun mesafeleri, daha kolay kat edebilirsiniz.
-Bunu eğer daha önce yapmadıysanız, ilk denemelerde kendinizi güvensiz hissedebilir/korkabilirsiniz. Bunun çözümü pratik yapmaktır.
-Pratik yapmak için bir gruba da ihtiyacınız yok, sadece 1 arkadaşınız yeterli olacaktır.
-İlk olarak önünüzdekinin tekerleği ile yarım tekerlek mesafe bırakarak gitmeyi hedefleyin. (Bence 1 tekerlek mesafesiyle başlayın) Kendinizi buna alışmış hissettikçe azar azar daha da yaklaşabilirsiniz. (Fakat biz çaylaklar için önerilen takip mesafesi 30 cm, yani yarım tekerlek kadardır. Bunun sebebini yazının sonunda yazacağım.)
-Yola da bakın. Birini yakın takip yaparken, sadece önünüzdekinin arka tekerleğine odaklanıp başınızı öne eğmeyin. (Yaklaşmakta olduğunuz bir kavşağı, trafik lambasını,veya park halindeki araçları önceden görmeye çalışın, çünkü önünüzdeki sürücü fren yapacaktır. Onun frenine hazırlıklı olmalısınız. Yani çevrenizde olup bitenlerden haberdar kalmalı, ve olacakları öngörmeye çalışmalısınız.)
-Eğer öndeki sürücü (takip edilen kişi,grubun başındaki kişi) sizseniz, asla ani frenme yapmayın, ufak ufak ve hafif frenlemeler yapın, durmanız gerekirse mutlaka arkanızdakileri sesli veya el ile uyarın.
-Rüzgarın geliş yönüne göre önününüzdeki sürücünün arkasında saklanın. Örneğin rüzgar daha çok sağdan geliyorsa, önünüzdekinin çok az soluna kayın ki, rüzgarı tam olarak kessin, açıkta(rüzgarda) kalmayın.
Fotoğrafta rüzgar bize göre sağdan, sporculara göre soldan geliyor, aldıkları takip pozisyonuna dikkat edin
Benzer durum, bu kez rüzgar diğer tarafta
-İnişlerde ve ıslak zeminde, takip mesafenizi(boşluğunuzu) mutlaka artırın ve güvenli frenleme için gerekli mesafeyi koruyun.
-İnişte takipteyseniz, gidonu ister aşağıdan, ister üst bölgeden tutun fark etmez ama elleriniz mutlaka frenlemeye hazır konumda olsun.
-Öndeki sürücü, yoldaki çukurları parmağıyla gösterip (bunu en 3-5 saniye önceden yapmalı) aynı zamanda hafif hafif sola (çukurdan uzaklaşacak şekilde) kaymalı.
-Özellikle yokuşlarda, seleden kalkarken uygulayacağınız fazla güç ile önünüzdekinin tekerine sürtmemeye dikkat edin. (Ayakta pedal basarken bisikletin sağa-sola yattığını da hesaba katın, bu önemli)
Videoyu izlemenizi öneririm, resimli anlatımları ingilizce bilmeyenler için bile anlaşılabilir durumda.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Gelelim asıl önemli ve videoda değinilmeyen yerlere.
Çoğu grup sürüşünde tecrübesizlerin de olduğunu unutmayın. Bir grup sürüşünde, sizi en çok ilgilendiren şey önünüzdekine ne kadar güvenip güvenemeyeceğinizdir. Çünkü siz ona emanetsiniz. O çukura girerse, siz de gireceksiniz, o düşerse, siz de düşeceksiniz. O anlamsız bir fren yaparsa, siz yine düşeceksiniz...
Bu yüzden, grup sürüşlerinde en öndeki sürücü (hatta en öndeki birkaç kişi) grubun en tecrübelileri olmalı. Bunun birkaç sebebi var,
1-Frenleme. Bu aslında gruptaki tüm üyeler için geçerli. Hiç kimse asla ani fren yapmamalı. Çünkü arkanızdaki sürücü bu ani frene reaksiyon gösterecek zamana ve mesafeye sahip olmayabilir.
2-Çukur yönetimi. (Üniversite dersi gibi oldu haha ) Öndeki sürücü yoldaki tüm sorunları önceden görüp, grubu buna göre yönlendirmeli. Eğer kavşağa veya kırmızı ışığa yaklaşılıyorsa grubu yavaşlatmalı, fakat bunu azar azar, çok önceden ve kontrollü olarak yapmalı. Diyelim en öndekinin önüne köpek atladı, burada tecrübe çok önemli. Kendisinin düşüp düşmemesi önemli değil, mutlaka bağırıp grubu uyarmalı. Herkes o anda ona odaklanmalı ve herkes frenlemeye/önündekinden uzaklaşmaya ve kendini korumaya başlamalı. Bu tip acil durumlar çok önemli, ve herkesin kendi tecrübesi devreye giriyor burada. Fakat bazen gerçekten yapacak bir şey olmuyor Düşeceğinizi anlıyor ve düşüyorsunuz. O anda olabildiğince hasarsız düşmeye,kendinizi elleriniz,dizleriniz ve omuzlarınızla korumaya çalışın. Kaskınızdan da destek alın. Nasıl düşülür amaçlı bir konu açmıştım hatta yeri gelmişken iliştirebilirim:
Bisikletten düşerken (uçarken) yapmanız ve yapmamanız gerekenler
Çukur yönetimine devam edelim. Öndeki sürücü (grup lideri diyelim) çukuru uzaktan gördüğü an grubu buna hazırlamalı. Fakat sık yapılan bir hata var: Çukur analizi: ( vay be, mühendislik dersi gibi oldu ciddi ciddi bu sefer). Demek istediğim, çukur nasıl bir çukur, yanından geçip gidilebilir mi? Yoksa mutlaka içinden geçilecek mi (atlatılamayacak kadar, yolu kaplamış geniş bir çukur). Eğer yanından geçilebilecek bir çukursa, benim en nefret ettiğim şey, grup liderinin bu çukurun "hemen yanından, sıfıra sıfır" geçmesi. Çünkü böyle yaptığı zaman, çünkü sadece kendisini bu şekilde kurtardığı zaman, arkasından gelen birkaç bisikletlinin onunla tam olarak aynı hizada ilerlediğini varsaydığı zaman, bencillik yapmış oluyor. Arkadaki bisikletli onun hizasının 5 cm sağından (veya solundan) gitmiş olsa bile çukura giriyor. Hele ki bu hatanın çok derin ve gerçekten lastik patlatabilecek keskinlikte çukurlarda yapıldığında içimden geçenleri size tarif edemem! ($$#$]½$#!!!)
Çukura gelirken, yanından geçilecekse mutlaka öncesinden parmakla gösterilmeli, çukurdan(çukurun hizasından) yavaş yavaş uzaklaşılmalı ve çukurun 10-15 cm uzağından geçilmeli.
Eğer çukura girilecekse (veya yolun çok bozuk bir bölümünden mecburi geçilecekse de bu yapılabilir) grup gerekirse sesli uyarılmalı (dikkat diye bağırılabilir, çukur diye bağırılabilir, yavaş diye bağırılabilir) ve el ile işaret edilmeli, ister dur işareti yapın, ister yavaş işareti yapın, ama gurubu uyarın! Unutmayın ki arkanızda yaşanacak bir kazadan ilk olarak siz sorumlusunuz. Bu sorumluluğu bilin ve mutlaka altına girdiğiniz bu sorumluluğa göre hareket edin. Grubun en önüne geçtiğiniz an, "pardon" kelimesini kullanamazsınız. "Ben çukuru göremedim" diyemezsiniz...
Ve son madde, ilk kez katıldığınız bir grupta (bilmediğiniz bir grup, sürüş tarzını ve tecrübesini bilmediğiniz insanların olduğu bir grup) çok dikkatli olun, yakın takibi olabildiğince az uygulayın veya hiç uygulamayın. Mümkün olduğu kadar grubun en arkasında olmaya çalışın. Grubu tanıdıkça ve tecrübe kazandıkça öne geçin. Bu önemli. Güven herşeydir.
Son olarak güncel bir video paylaşayım, buradaki düşme tamamen tecrübesizlikten ve grup içinde nasıl hareket edileceğini bilmemekten kaynaklanıyor...
Eklemek istedikleriniz, tecrübeleriniz ve fikirleriniz gelsin o zaman