Hangi Bisikleti Almalıyım? Dört farklı türü kıyasladım...

Ön not: Elbette itirazlar olabilir ama bunlar deneyimlerim sonucu şekillenmiş kişisel görüşlerimdir, umarım faydalı olur.

Hangi Bisiklet?



Bisiklet almak, harika bir dünyaya adım atmak istiyor ama hangi tür bisiklet alacağınıza karar veremiyor musunuz?
Özellikle şehirlerde ulaşım amaçlı bisiklet sürmek isteyenler için kullandığım ve piyasada yaygın olan dört farklı bisiklet türünü kıyasladım. Belki bisiklet almadan önce seçim yapmanıza yardımcı olur.

1- Yol/Yarış Bisikleti


Ülkemizde genelde yarış bisikleti olarak adlandırılan yol bisikleti asfalt zeminde hızlı, akıcı bir sürüş zevki için tasarlanmıştır. İnce lastikleri asfaltta hızla yol alır, hafif ve rijit malzeme tüm gücümüzün bisikletin ilerlemesine harcanmasına sebep olur. Kadro geometrisi sebebiyle aerodinamik bir sürüş pozisyonu rüzgâr direncini azaltır. Kısaca harika hız canavarlarıdır. Ancak ince lastiği kasisli-çukurlu yollarda sürücünün tehlikelerle karşılaşmasına yol açabilir. Daha çok düz yollarda hızlı gitmeye göre tasarlandıkları için şehir içi kalabalık ortamlarda manevra becerisini kısıtlamaktadır. Yine aerodinamik oturuş pozisyonu günlük kıyafetlerle bisiklet sürmeyi zorlaştırmaktadır. Ayrıca bu türlerin birçoğu bagaj ya da çamurluk takılmasına müsait değildir. Hafifliğe dayalı bu bisikletler için her bir gram oldukça önemlidir. En hafif malzemeler bisikletin maliyetini de fazlaca artırmaktadır.

2- Katlanır Bisiklet


Şehir içi ulaşım için doğru tercihlerden biridir. Geometrisi günlük kıyafet hatta takım elbiseyle bile kolaylıkla sürüş yapmayı sağlar. Genellikle 20” teker çapıyla üretilen bisikletler ağırlık merkezinin rubleye yakın olması sebebiyle kolay hızlanır, aynı zamanda maşaya dikine uzanan gidon yapısı ile şehir içinde kolay manevra yapmayı sağlar. Katlanır bisikletin en büyük avantajı elbette katlanabilir olmasıdır. Böylelikle toplu taşıma araçlarına rahatlıkla sokulabilir. Ayrıca bisiklet park yeri olmayan yerlerde mekânların içerisine kolaylıkla girebilir. Şahsen gittiğim bir lokantada bisikletimi katlayıp masanın altına bile sığdırdığım oluyor!
Tabi bu bisikletler de tam anlamıyla kusursuz olmuyor. Katlanabilir aksamlar ve kadro bisikletin boyutuna göre ağır olabiliyor. Daha çok düz ve hafif yokuşlu şehirler için tasarlanmış bu bisikletlerin vites donanımları maalesef dik yokuşlarda bisikletçiyi yorabiliyor. Eğer çok dik yokuşlar günlük güzergahınız içerisinde olacaksa buna uygun bir ruble/aynakol seçeneğini bisiklet satıcınızla görüşmeli yokuşlara uygun bir vites dişli değişimini yaptırmalısınız.

3- Cyclocross Bisiklet



Ülkemizde son yıllarda yaygınlaşmaya başlayan bir tür cyclocross. “Bisikletli koşu” diye çevrilebilir ama çevrilmese daha mı iyi olur acaba? Bu tür, yol bisikletçilerinin kışın da yarışma arzusundan ortaya çıkmış. Uzaktan yol bisikletine benzese de sağlamlaştırılmış kadro, çamurlu ve engebeli yolda sorun çıkarmayacak tırtıklı ve daha kalın lastikler, sürerek tırmanmaya elverişli olmayan yolda bisikleti sırtlayan sürücünün bisikletin kablolarına temas etmemesi için kadro demirinin altı yerine üzerine monte edilmiş kablolar, çamurdan etkilenmemesi için telli ya da disk fren sistemi bu türü yol bisikletinden ayıran temel özelliklerdir.
Cyclocross bisikletler yukarıda yazdığım özelliklerinden dolayı yol bisikletine göre sürüş konforu ve güvenlik için şehir içi kullanımda tercih sebebi olabilirler. Ayrıca kadro geometrisi, yol bisikleti kadar olmasa da hafifliği ve donanımı sebebiyle oldukça da hızlıdırlar. Yine bu tip bisikletleri üreten firmaların çoğu bisikletlerine bagaj ve çamurluk takılmasına uygun olarak üretim yapmaktadırlar.

4- Şehir/Tur Bisikleti



Bisikletli ulaşım için tercih edilecek en iyi türdür demek abartılı olmaz. Zaten adı üzerinde “şehir bisikleti”. Rahat oturuşa izin veren geometrisi, istendiğinde bolca bagaj takılabilmesi, güçlü kadrosu, her türlü yolda yükümüzle ilerlemeye izin verecek vites yapısı bu türün tercih sebebidir.
Özellikle tur bisikletleri, sürücüsünün yanında onlarca kilo ağırlığı taşıyabilir. Kadrosu üç adet suluk taşımaya izin verebilir. Kimi markalar hem disk hem de v fren takılacak şekilde tasarlanmıştır. Çelik kadro yapısı çok uzak şehirlerde dahi kırılmalarda tamiri olanaklı kılar. Çoğu iyi tur bisikletlerinde patlamaya karşı korumalı zırhlı lastikler kullanılır. Bu bisikletler diğer türlere göre ağır araçlardır ancak tur bisikletçisi için ağırlık değil işlevsellik daha önemlidir. Şehir/Tur bisikletleri güvenli, rahat bir ulaşım için çok doğru bir tercihtir.

Evet yukarıda dört farklı tür bisikleti kıyasladım. Elbette tercih yaparken kullanış amacından alıcının maddi durumuna kadar birçok kıstas mevcut. En doğru tercih için bisikleti nerede, hangi amaçla kullanacağımız temel belirleyici olacaktır. Bisiklet alımından önce varsa bisikletçi arkadaşların bisikletlerini denemek de tercih için belirleyici olabilmektedir. Bu sebeple iyi düşünmeli, farklı bisikletler denenmeli, acele edilmemelidir.

Dağ olmazsa olmazımdır. Ama şehir içinde kullanım için tabiki şehir/tur bisikleti kullanmam. Neden diyecek olursanız, bizim Ankara da yolların durumu, tarladan açılan yolların durumuna benziyor da ondan.

Dağ bisikleti?

@Orhan Akarkut ilk ağızdan kullandığım dört bisikleti kıyaslamak istedim. Kişisel görüş olsun diye.
Dağ Bisikleti sürmediğim için özellikle onu yazmadım.

@Ahmetgitar Evet, tahmin etmiştim ama, dağcılar alınmasın diye belirtmek istedim. Elinize sağlık.

Dağ bisikleti için ise şunları söylesek yanlış olmaz sanırım:
+Konfor ve yol tutuş daha fazladır,
-Ağırlık ve harcattığı efor daha fazladır
-Azami hız ve ivmelenme daha düşüktür

Bazı şeyler için bazı şeylerden fedakarlık etmek gerekir Bir s class mercedes veya 7 serisi bmw misali Giant şehir tur bisikletim ile yayila yayila giderdim ama gençlik ya yerinde durdurmaz sattırdi bana ve aldırdı bir yol bisikleti peki ne oldu ? Altimda bastığım her pedalda "yol verin gideceğim " diyen bir araç oluştu... Şunu söyleyim bu iş görecelidir. Ben yol derim başkası mtb gerçek şu ki "Birgün herkes yol bisikleti alacak" derim ve şiddetle tavsiye ederek müsaade isterim

Bencede en mantıklısı çamurlukları bagajı ve ışık donanımı ile tam donanımlı sabit maşalı şehir tur bisikleti.bende dağ bisikleti var çok memnunum ancak çamurluk takılmıyor takılsada yaşım itibarı ile abes kaçıyor en ufak yağmurda bisiklet kullanamıyorum,bagaj takılmıyor alışveriş işkence oluyor.

Ben şehir bisiklei almak istiyorum decathlon'dan.14 kg ağırlık normal mi?

Hocam paylaşım için teşekkürler. Bende bir mtb kullanıcısıyım. Memnunum pek sorunum yok fakat genelde asfalt üzerinde yol aldığım için efor konusunda sıkıntı oluyor. En yakın zamanda corelli pierre 3.0 şehir bisikleti almayı düşünüyorum nasip olursa. Kullanan inceleyen gören duyan varsa paylaşabilirmi ? Şimdiden teşekkürler.

yol bisikleti adı üstünde asfalta hızlı sürüş yapmak için tasarlanmıştır ayrıca şehir iç dede kulanıyorum hiş bir sıkıntı olmuyor şehir bisikleti ise daha yavaş konfora düşkün asfalt patika yolda yavaşca gidilecek bisikletler dağ bisikletleri ise adı üstünde dağ bisikleti bu bisikleti asfalta kulananmak tam bir sacmalık ne lastiği ne vites sistemi yola uygun değil bence ülkemizde mtb nin cok tutuluyor olması ucuz olmaları bence yol bisikletleri en hızlı ve en kulanışlı bisikletler bence

Hepsinden var o yüzden 'no problem' ama güzel bir yazı.

mtb nin çok tutulmasının sebebi ucuz olması değildir. aksine mtb ler pekala pahalıdır. mtblerin çok tutulmasının sebepleri rahat olması ve malum ki ülkemizin güzide yollarının mogadişuyu aratmayacak olmasındandır. şuan şehir bisikletimi satıp mtb'ye geçmemi düşündüren yegane sebep istanbulun bozuk yollarıdır. kaç kere akordun kaçtığını söylemiyorum bile.

ikinci olarak ülkemizde yol/yarış bisikleti kullanan insanları anlamıyorum doğrusu. kişisel algılamayın ama o incecik silik lastiklerle tarla gibi yollarda nasıl rahat ediyorsunuz anlamıyorum. 3-5 km hızlı gitmek için değmez diye düşünüyorum. tabi ki tercih meselesidir, ancak benim tercihim konfor/hız dengesinden yana olurdu. yoksa 10 km hızlı gitmişim, fıtık olduktan sonra neye yarar.

Şehit/tur bisikletlerinde hız yapabilir miyiz?

@Hanifi Durgut gülü seven dikenine katlanıyor diyelim. açıkçası konfor manasında rahatsız değilim. işyerindekiler bile o tahta gibi seleyle nasıl rahat ediyorsun diyorlar. tek rahatsız edici taraf bisikletin zarar görmesi veya lastiklerin patlaması. yollarda o kadar çok bozuk yer ve mıcır var ki sabit bir hız tutturamamak açısından sürüşün tadı kaçıyor yoksa yol bisikleti kesinlikle konforsuz değil. 11 saat üzerinde kalıp 200-250 km gitmişliğim var.

Öncelikle yazı için teşekkürler çok faydalı olmuş.
Yazıdaki bir tek Cyclocross a katılmıyorum. Benim şahsi fikrim Cyclocross yarıştan başka yerde kullanılması için ideal değil. Arazide atlayıp zıplayamıyorsun ,havalı maşa yok, aynı şekilde Patika ve arazideki ani yol değişimlerine drop bar ile hemen tepki veremiyorsun. (Bunu ben değil youtubedaki profesyoneller kullanıcılar diyor). Bu sebeplerden ötürü bu tarzı sevmiyorum.

Bende ufak bir öneri vermek isterim.
Bisikletlerde arabalar gibidir. Lamborginin hızı asfalt tadır arazide bir şey yapamaz, Ford raptorun kabiliyeti ise süspansiyonlar ve arazidir. Mercedes S clas rahatlıktır ne arazi ne hızdır. Bu yüzden Her aracı her ortamda kullanamayız. Bisiklet alırken de aynı şeyi düşünmemiz lazım
Bence en sevdiğiniz bisikletini en iyi donanım ile alıp diğerleri seni idare edecek şekilde almak lazım.
Örnek ben çok iyi bir mtb almak istiyorum. Ama onun yanında ek olarak da şehirde kullanabileceğim sabit maşalı fiyat olarak makul bir hibrit almayıda düşünüyorum.
veya çok iyi bir yol bisikletine ek olarak dağda bayıra sürmek için giriş seviyesi mtb almak