Güneşten gelen UV(mor ötesi) ışınlar cildimiz tarafından soğrulduğunda hücrelere hasar veriyor. UV-B ışınlar daha çok derinin dış katmanını etkileyip melanin üretimini arttırıyor ve ten renginin koyulaşmasına sebep oluyor ama UV-B ışınlar aynı zamanda yanıklara sebep oluyor. UV-A ise güneşten yeryüzüne ulaşan uv radyasyonun büyük kısmını oluşturuyor ve derinin daha derin katmanlarına da nüfus edip kırışıklık ve güneş lekelerine sebep oluyor.
Güneş koruma faktörü (SPF) deneysel olarak cildin her bir santimetre karesine 2 miligram koruyucu uygulanarak bulunuyor. SPF değeri koruyucunun UV-B'ye karşı ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. Mesela spf değeri 15 olan krem, hiçbir şey kullanmadığınız zaman yanığa neden olacak uvb miktarının 15 katı kadar uvb'ye karşı sizi korur. Yani normalde 10 dakikada hasar olacaksa spf15 olan kremle 150 dakikada oluyor. Ayrıca spf30 olan krem spf15in iki katı koruma sağlamıyor, spf15 krem deriyi uv-b'nin %93ünden korurken spf30 krem %97 koruyor. Yine de bu değerler deneysel olduğu için önemli olan yeterli miktarda güneş koruyucu kullanmak, her iki üç saatte bir koruyucuyu yeniden sürmek(bisiklet kullanırken terlediğimiz için bu süre daha kısa tutulabilir), güneşten korunmak için şapka güneş gözlüğü vb kullanmak,saat 10-16 arası güneşin daha etkili olduğu saatlerde güneş maruziyetinden sakınmak.
Açık tenli olanlar bu konuda daha dikkatli olmalı çünkü onlarda aynı şartlarda daha koyu tenlilere göre yanık riski, kırışıklık ve leke oluşuma riski daha yüksek ve bunlar ileride cilt kanseri oluşumu açısından risk taşıyor.
Güneş koruyucu seçerken maddi durumumuzu ve ihtiyaçlarımızı da göz önünde tutmalıyız. Ucuzu kalitesizdir işe yaramaz deyip almamak yerine bütçeye uygun bir şey alıp kullanmak daha iyidir, ama konu sağlık olunca daha da seçici olmak gerekiyor. Ben leke oluşumuna karşı olsun diye solante pigmenta almıştım.