Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Hangi Hayat?

nedimt

Üye
Kayıt
17 Haziran 2015
Mesaj
32
Tepki
160
Yaş
36
Şehir
İzmir&Forbach
İsim
Nedim
Başlangıç
1998—99
Bisiklet
Batus
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Ekonomik kosullari esitledigimiz bir utopyada, eger secme sansiniz olsaydi;
Artvin,Erzurum veya Rize'nin herhangi bir koyunde yasayip hayatinizin cogunu Kackar Daglarinin essiz guzelliklerini kesfederek mi gecirmek isterdiniz yoksa Paris'te buyuleyici bir hayat yasayip Palais Garnier'de opera izleyerek, her sabah Seine nehri kenarinda yuruyus yapip, bisiklet surup kruvasan mi yemek isterdiniz?
 
  • Beğen
Tepkiler: yusuf_49
Scudo
Ben kruvasan diyorum.
Sebebi avrupa veya batı hayranlığı değil. Kırsalda yaşayanlar bilir, ahali tarafından sürekli gözlem altında tutulursunuz, hangi saatte evden çıkıp hangi saatte geri döndüğünüze, ne giydiğinize, kimlerle konuştuğunuza kadar herşey takip edilir. Uzun yıllar kırsalda yaşadım, bunları hep deneyimledim, şimdi istanbuldayım ve çok rahatım. Ha burada kruvasanı 40 tlye yiyorum, seine nehri yerine balat sahillerinde egsoz dumanı içinde ölümün kucağında sürüyorum, coğrafya kaderdir diyelim. İsteriz tabii medeni bir ülkede yaşamayı.
Ayrıca operayı da çok seviyorum.
 
Bence Paris'e haksızlık olmuş. Türkiye vs Paris desen daha mantıklı olurdu. Tabi ki de Paris. Batıya hayranlık da duyorum, gizlemeye gerek yok. Viyana, nice, koln bu üç şehiri çok uzun olmasada toplamda 5 gün gördüm. Biz bu adamların refah olarak 100 yıl gerisindeyiz. Yemişim dağını, havasını, toprağını. Ömrümüzün en güzel çağlarını, her geçen gün Ortadoğu çöplüğüne dönen bu cahil ülkede geçirmek, bana çok fena koyuyor.
 
Tarihin her döneminde büyük devlet kurmakla övünüp durduk .2000 küsür yıldır askerlik dışında övüneceğimiz başka bir milli değerimiz olmadı .Hep özendik ,taklit ettik,taklit ettikçe esir olduk ,özümüzü kaybettik ,hazıra konduk,üretmedik,çalışmadık ,dürüst olamadık ,yalan söyledik ,kanun kural tanımadık ,okumadık ,düşünmedik ve bize her söylenene inandık .Uzun lafın kısası şairin dediği gibi “biz,otobüsü kaçırmış bir neslin çocuklarıyız “ dostlar…
 
Cümlenin başında belirtildiği gibi şayet ekonomik koşullar eşit olsaydı her ikisini de tercih ederdim. Gençlik yıllarıma kadar temiz oksijen, doğa, organik gıda ile içiçe bir evreden sonra avrupayı ve hatta asyayı dolaşabileceğim bir 20 seneden sonra sanırım tekrar doğa ile başbaşa kalabileceğim bir karadeniz mekanına dönmeyi düşünürdüm.
 
  • Beğen
Tepkiler: nedimt
Avrupa'da üniversite okuyup, annemin doğum belgesi üzerinden vatandaşlık alan biri olarak yazıyorum.
Türkiye' deki sosyal haksızlıkları gördükleri anda avrupa' daki sosyal eşitlikten, sınırsız vatandaşlık haklarından bahsetmeye başlarlar.
Bir zamanlar kendileri de bu bozuk düzende yetişip yaban ellere göç ettiklerini unutuverirler.
Ve son zamanlarda tüm dünyada önlenemeyen bazı akımlarla birlikte, statün ne olursa olsun, kaçak göçmenmiş gibi hissettirilen yaşam tarzından dolayı, tüm zorluklarına rağmen memleketim diyorum.
 
Ben kruvasan diyorum.
Tam da bizim Parizyen @Cemal Ç. böyle diyordu.
Geçen sene 150 euroya doldurduğu alışveriş sepetini bu yıl yüzde 5 enflasyon ile 750 euroya doldurmaya başladı. Cemal mağdur Cemal isyankar. Geçen sene Kuruhasanın içine sucuk, kaşar salça, yumurta koyup sanki sanayi tostu yapıyormuşçasına tost makinesinde bastırıyordu.Şimdi nerde! kuruhasanı guru guru yiyormuş.
 
Sayın hamlet2006;

Fransa'da enflasyon mayısta yıllık bazda yüzde 5,2 ile son 37 yılın en yüksek seviyesine çıktı.

Çok zor durumdalar çook... Darısı başımıza :)
 
Çok zor durumdalar çook.
Verdiler oyu faşist Macron'a görsünler.Yasama, yürütme yargı Macron'da.Liyakat yok,hukuk yok. özgürlükler yok. Eğitim yok, gelir dağılımında adalet yok. Acımıyorum bu Fransızlara
 
Avrupa Parlamentosu'nun Fransız Üyesi Gilles Lebreton'dan Macron'ı çıldırtacak bir açıklama geldi.

'Türkiye Fransa'dan daha güçlü'

Haklısınız. Özellikle belli gazetelerin başlıkları böyleydi. Siyaset her yerde kirli olmaya devam ediyor.
 
23 ülke gördüm, 20'sini karış karış gezdim. Alplerin, Dolomitlerin, Karpatların, Gürcistan'ın, Ermenistan'ın en bilindik geçitlerinden bisikletle geçtim. Rize'nin, Artvin'in dağlarının, doğasının yanına yaklaşacak bir doğa henüz görmedim. Tercihim tabii ki Karadeniz ancak dünyanın en güzel doğasını araplarla paylaşmak zorunda olmak da üzüyor beni. Ülkemde arap alfabesi görmek istemiyorum. Bu arada, Paris'teki hayatın büyüleyici olduğunu nereden çıkardınız? Filmlerde öyleymiş gibi gösteriliyor. Geçen ay İspanya'daydık, 4 şehir gezdik. Barselona'da sidik kokusundan yürünmüyordu. Sokak hayvanı yok orada, insan sidiği kokuyor sokaklar. Paris için de aynı şeyi söylüyorlar. Ankara simidi varken kruvasanla işim olmaz. Çay yok Avrupa'daki kafelerde, çay 😃 Ankara simidi ve çay olmazsa ne yapayım Paris'i?
 
Avrupa'daki nehir ve göletlerde balık tutmayı çok isterdim. Bizim burada serpmeciler ve ağcılar bırak balığı , balığın cücüğünü bile mahvettiler.
Fransa da yaşamaya gerek yok. Yurdumda herşeye yabancı bir dünya Fransız var. Dünyayı gezip görmek lazım. Türkiye coğrafyasının bir çoğunu gezdim. Dünyada her iklimin görüldüğü ve farklı coğrafi şekillerin bulunduğu nadir bir ülkede yaşıyoruz. Ülkeyi değiştirmek yerine zihniyet değişiminin olması gerektiğini düşünüyorum.
 
Sadece ülke bazında değil keşke global düzeyde eğitim seviyesi, gelir dağılımı,evrensel insani değerlere sahiplik vb homojen dağılım gösterse. Keşke bütün insanlar sosyal yaşama, hukuki düzene aynı oranda adapte olabilse. Eğer böyle olsaydı kimse sınırlardan, coğrafyadan, iklimden bahsetmezdi. Herkes dünya vatandaşı olacağından birçok sorun çözülürdü,hatta oluşmazdı bile.
 
Kuruhasanın içine sucuk, kaşar salça, yumurta koyup sanki sanayi tostu yapıyormuşçasına tost makinesinde bastırıyordu.
Konuyla bağımsız ama şimdi yapsam da "baba nasıl yicen onu" diyenler olmayınca o tadı vermez.
Görsellemedim ama içine yumurta kırıp deneyimlediğimde olmuştu.😏
 
  • Beğen
Tepkiler: Cemal Ç.
Karadenizi istemem doğası güzel coğrafyası harika ancak seçimleri yanlış.!!!
 
Degerli cevaplariniz icin tesekkur ederim.
Paris filmlerde gosterilenlerden cok daha fazlasi bence orada gercekten buyuleyici bir hayat yasanabilir ancak benim tercihim yine de orasi olmazdi.
Avrupa kitasinin neredeyse tamamini, Turkiye'nin de 81 ilini gezmis birisi olarak benim tercihim Artvin/Olgunlar, Erzurum/Tortum-Uzundere, Erzurum/Ispir uclusunden biri olurdu. Bu secimde elbette Turk olmanin verdigi etki de var😃 Saydigim yerlerde arap turist istilasi yok(henuz) Buralarda kirsalda yasamanin zorluklari elbette hissedilir(mahalle baskisi vb) ancak avrupada cogunlukla maruz kalacaginiz irkciliktan eser bulamazsiniz.
Umarim bu mesaji okuyan herkes diledigi yerde ailesi ve sevdikleri ile birlikte mutlu ve huzurlu bir hayat yasar.
 
Geri