madamfloridis
Üye
- Kayıt
- 9 Ağustos 2022
- Mesaj
- 6
- Tepki
- 26
- Yaş
- 35
- Şehir
- İstanbul
- İsim
- Didem
- Başlangıç
- 1996—97
- Bisiklet
- Bisan
- Bisiklet türü
- Yol bisikleti
Merhaba Mehmet Bey,
öncelikle haber başlıklarında da içeriklerinde de en başından beri hatalı bilgiler kullandığını görüyoruz. Ne yazık ki bir kaç haber kaynağı dışında çok özensiz içerikler yayınlanıyor. Çok sinir bozucu.
Biz, Asliye mahkemesinde başlayan davanın ilk duruşmasının yapılacağı güne kadar her birimiz umut ve umutsuzluk arasında gidip geldik. Çünkü bilinçli taksirden yargılanması istenmişti ancak bu davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesine karar verildiği gün hepimiz derin bir nefes alabildik. Çünkü bu bir hukuk mücadelesi, bir insanın geri gelmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Maalesef... Annesinin, babasının, eşinin üzüntüsünü anlatmaya kelimeler yetmez. Bizlerin de öyle. Ancak bu dava hepimizin davası. Umut'u, Zeynep'i, Doğanay abiyi, ve çok yakın zamanda Memduh abiyi aramızdan ayıran trafik canavarlarının alabileceği cezanın öyle 3-5 sene olamayacağının mücadelesini veriyoruz. Ve sosyal medyanın, basının, halkın desteğiyle bu kadar sesimizi duyurabildik. Hep birlikte bu davaya sahip çıkmasaydık, bu suçlu kişi gidip teslim de olmayacaktı ve belki de ülkeden kaçacaktı. Olasılıkları say say bitmez. Hepimizin malumu, çok yakın bir zamanda bir aile çok rahat bir şekilde yurt dışına kaçabildi.
Bu dava Doğanay abiyi geri getirmeyecek elbette cezası ne olursa olsun. Haklısınız. Ancak 3-5 sene hapis yatıp serbest kalsaydı zaten acı içinde yaşamaya çalışan anne-baba ve tüm ailesi kim bilir daha ne kadar dayanabilecekti bu duruma.. Dünkü duruşmada, kararı beklerken annesinin dediği gibi "oğlum geri gelmeyecek ama cezasını alınca içime biraz su serpilecek" dedi. Bugün ona yarın bize, bu davanın sonucu emsal bir karar olarak kayıtlara geçti. Bundan belki de 30 sene sonra yaşanacak (keşke yaşanmasa) bir trafik cinayetinde suçlunun alacağı cezanın boyutu değişti. Bu bir başarı arkadaşlar. Lanet olsun, keşke olmasaydı, keşke o güzel insan ve o güzel insanlar hayattan koparılmasaydı da emsal kararlara gerek olmasaydı. Ama gerek var. Olmaya da devam edecek. Bu nedenle, şimdiden sonra da istinaf mahkemesinin kararını bekleyeceğimiz şu dönemde konudan uzaklaşmadan, hepimizin aynı gemide olduğunu unutmadan, birlik olarak ilerlemeliyiz. Trafikte bizim de olmaya hakkımız var, bizim de kurallar çerçevesinde o caddelerde gezmeye hakkımız var. Herkes bu kuralları öğrenecek, sıkı kontrol çok önemli olsa da esas faktör cezaların caydırıcılığı olacaktır. Bu ceza da hiç şüphesiz ki öyle oldu.
Diğer endişe ettiğiniz konuya da değinmek istiyorum. 13 yıl diyorsunuz ama bu konuyu avukata sorduk. 20 yıllık cezasının 2/3'ünü yatmayacak. 20 yıllık ceza, istinaf mahkemesinin kararını beklerken yatacağı süre düşecek şekilde değerlendirilecekmiş. Burada yanılıyor olabilir misiniz acaba? Belki de siz de hukukçusunuzdur, ben bilemiyorum hukukçu olmadığım için. Sadece dün duruşma sonrası avukata sordum. Bu şekilde bilgi verdi. Suçlunun cezası TCK 81/1 ve 21/2'den karara bağlandı.
Buradan da Memduh abinin olayına değinmeden geçemeyeceğim. Memduh abiyi hayattan koparan şahıs 1938 doğumlu ve trafikte. Bu dava daha başlamadı, ancak başladığında neyle karşılaşacağımızı bilemiyoruz. 86 yaşında bir insan, trafikte araç kullanabiliyor. Tutuklanma talebi kabul bile edilmedi. Yolumuz uzun ve çetrefilli.
