Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

İlk köpek deneyimim :)

Arkadaşlar çok basit ya. Elektroşok'un sesinden korkmayan köpek görmedim şuana kadar. Hiç tedirgin olmuyorum o varken.
 
Scudo
Benim ilk deneyimim biraz tehlikeliydi hatta baya tehlikeliydi. Benziliğin yanına yatmış 4-5 köpek ile bakıştık ve sonrasında peşime takıldılar o anda ne yapacağımı bilemeyip yolun en soluna attım kendimi arkadan gelen tır yavaşladı ve o şekilde ölmeden kurtuldum :)
 
Bu sabah Maltepe Orhangazi parkında bisikletimle sakin sakin gidiyorken yanımda yavaşça giden köpeğin hırlaması ile ayak bileğimi ısırması bir oldu. Yıllarca uzun yol yaparım hiç böyle bir şey ile karşılaşmadım. Normalde havlarlar 10-15m kovalarlar sonra bırakırlar. Aşımı oldum, Maltepe belediyesini aradım gidip köpeği yerinde aradık ama bulamadık. Bu bölgede koşan bisiklete binenler dikkat etsin, siyah beyaz benekli bir köpek.
 
Bu sabah Maltepe Orhangazi parkında bisikletimle sakin sakin gidiyorken yanımda yavaşça giden köpeğin hırlaması ile ayak bileğimi ısırması bir oldu. Yıllarca uzun yol yaparım hiç böyle bir şey ile karşılaşmadım. Normalde havlarlar 10-15m kovalarlar sonra bırakırlar. Aşımı oldum, Maltepe belediyesini aradım gidip köpeği yerinde aradık ama bulamadık. Bu bölgede koşan bisiklete binenler dikkat etsin, siyah beyaz benekli bir köpek.
Geçmiş olsun
 
Türkiye'de yine başı boş köpek çok. Burada beni bahçeden atlayıp gelen köpek durdurdu.
İri, bol tüylü, dev gibi, Türkiye'de ki Akbaş'lar gibi bir şeydi. Yavaşladım, yavaşladım, vites düşürdüm (yokuş çıkıyordum) derken arka jantımı ısırdı itoğlu it.🤣
Sonra durup bisikletten inince kayboldu. Evine geri kaçtı.
Rüya değildi, gerçekten yaşadım.😅
 
Lise ikinci sınıftaydım (1989) rahmetli babamın görevi dolayısıyla ülkemizin ücra bir yerinde devletimizin verdiği iki katlı bir evde yaşıyor idik tam bölge yer il ilçe yahut köy adı vermeyeyim okula gittiğim için hafta içi her gün devletimizin aracı beni 12 km ıssız orman yolundan götürür anayola bırakırdı oradan da belirli saatler de geçen dolmuş otobüs minibüs artık ne denk gelirse biner 58 km uzakta ki liseme giderdim. Çok soğuk bir kış günü liseden çıktım hava kararmış kasvetli sisli bir hal almıştı yürüyerek küçük ilçenin dar sokaklarına dudaklarım da ki bir ıslıkla dalmıştım çorabım dan ezilmiş büzülmüş tekel2000 paketini çıkardım yeni aldığım ve köşe bucak sakladığım zippo çakmağımla yaktığım sigaranın dumanını üfleyerek dolmuş durağına vardım durağın yanın da ki telefon kulübesinden (jetonlu) santral de ki nöbetçiye okuldan çıktığımı 1 saat 10 dakika sonra yol ayrımın da olacağımı ona göre araç çıkarmalarını rica ettim telefonu kapattım bu benim için bir rutindi hafta içi hep böyle idi dolmuşa bindim karanlığın içini aydınlatmaya çalışan aracın zayıf far ışığıyla sisleri yara yara yol almaya başladık dolmuşta toplasan 4-5 kişi anca vardı saatime baktım 19:15 idi kabaca bir hesapla 20:30 gibi yol ayrımın da olacaktım gözlerimin yavaş yavaş bir çöküş yaşadığını hissettim kafamı dolmuşun soğuk camına dayayarak ve aklım da o zaman ki manitamı düşünerek hayallere dalarak uyumuşum. Dolmuş şöförünün seslenmesiyle uyandım toparlanıp hemen indim okul çantam falan yoktu sadece yanımda 6 ortalı harita metot defterim vardı tüm ders notlarımı ona alırdım kitaplarımı da okul da bırakırdım dolmuştan inince soğuk hava önce beni bir titretti kendime getirdi hemen saatime baktım 20:37 lakin beni alacak olan araç yok anlaşıldı dedim biraz bekleyeceğim tekrar paçamdan bir sigara daha çıkardım yaktım savurdum dumanını küfreder gibi ve beklemeye başladım hava gittikçe daha da koyulaşıyor tek tük atan kar yoğunlaşıyordu yoğun sis ve kar etrafımı sarıyor beni kucaklıyordu adeta çok nadir anayol dan geçen araçların farlarını görüyordum anayola yakın olduğum için tekrar saatime baktım 21:35 bir saate yaklaşmıştı aracı bekleyeli yere düşen karın beyazlığı artık ortalığı aydınlatıyordu az da olsa aklıma ceketimin iç cebin de ki walkman im geldi kaç aylar para biriktirmiştim onu o süslü püslü kasetçi dükkanın dan alabilmek için neyse bastım play düğmesine başladı madonna like a prayer söylemeye
Life is a mystery
Everyone must stand alone
I hear you call my name
And it feels like home
keyfim az da olsa yerine gelmişti tekrar saatime baktım 22:40 hala araç gelmiyordu dedim kendi kendime o gelmiyorsa sen git nasıl olsa ara orman yolun da araçla karşılaşırım lakin yol çok ıssız ve orman içi ekstra bir araç kesinlikle geçmiyor yasak zaten oranın yerlileri biliyor kullanamıyorlar başladım yürümeye orman yoluna girince yol biraz da ağaçların etkisiyle iyice zifiri karanlığa büründü kar bile aydınlatamaz oldu işte o an da hiç göremediğim anlar da zippo çakmağım devreye giriyordu biraz aydınlatıyordu işte ama bunun böyle gitmeyeceğini çakmak benzinin biteceğini acil durum da ışıksız kalacağımı bildiğim için sürekli yakamıyordum saatime tekrar baktım 23:10 artık gözlerim karanlığa iyice alışmıştı hafiften kar yağışı devam ediyor sis zaten ayrılmaz bir parçam olmuştu sisin için de ki ağaçlar sanki hareket ediyordu babamın söyledikleri aklıma geliyordu tek bir noktaya direk devamlı bakma bakarsan hareket eder sağına soluna önüne arkasına bak göz yanılır durum değerlendirmesi yap sakin kal elindekilerle yetin sanki bu gün için öğüt vermiş babam dedim aklımda ki korkuları silmeye çalışıyordum hemen elde ki malzeme durum değerlendirmesi yaptım elimde yarım paket sigara, bir zippo çakmak benzin durumu belli değil, bir adet walkman artı için de ki iki adet aa pil ,6 ortalı harita metot defteri ,parkamın cebinde yarısı dolu bonibon şekerleme , ucu kırık kurşun kalem artı ucu sivri kırmızı kalem, çeyrek paket kağıt mendil ve biri çiğnenmiş biri çiğnenmemiş turbo sakız durum değerlendirmem buydu başka da bir şeyim yoktu yürümeye devam ettim bu ara da kafam dan en kötü senaryolar yazıyor kendi kendime çözüm yolları bulmaya çalışıyordum keşke diyordum keşke keşke unutmasaydım da alsaydım fransızı keşke......... Babamın görev yaptığı yer yüzünden ev de ki herkesin iyi kötü bir silahı vardı bana da fransız onlusu (unique kapalı namlu) düşmüştü küçük bir silah olduğu için taşıması da kolaydı babam eğitimini verip belime koymuştu o yıllar da durum onu gerektiriyordu okul da ki hocalarım da silah taşıdığımı biliyor ama bilmezden geliyorlardı babamı tanıyorlardı onun izin verdiği biliyorlardı :)okula gittiğim güzergahta ki karakollar zaten babamın devreleriydi yol aramaların da araçtan dahi indirmiyorlardı beni tanıyorlardı bir ihtiyacım olup olmadığını sorup babana selam söyle deyip uğurluyorlardı.Ama işte o gün unutmuştum fransızı sabahları çok erken kalkıyordum okul için 05:30 da okul sabah 08:00 başlıyordu telaşe den unutmuştum işte ....Yürümeye devam ediyordum gözlerim karşıdan gelecek bir çift araç farı arıyordu saatime tekrar baktım 00:15 gece yarısını geçmişti araç hala gelmemişti artık olağanüstü bir durum olduğunu anlamıştım içim den Allahım babama ve devrelerine yardım et onlar sağ salim evlerine dönsünler diye dua ediyordum kendimi unutmuştum bir şekil de eve varacaktım saatim 00:45 gösteriyordu yürümeye başlayalı yaklaşık iki saat olmuştu orman yolu düz bir yol değildi inişi çıkışı virajı bol toprak bir yoldu aslın da patika dan bozma bir yoldu gece olduğu için seri ve hızlı da yürüyemiyordum çünkü görüşüm kısıtlı idi ara da durup etrafı dinliyor tekrar yola koyuluyordum yolun yarısını bayağı bir geçmiştim 6 km yürümüştüm durup dinleyip dinlenerek normal bir durum da rahatlıkla saatte 4-5 km yürüneceğini biliyordum ama şartlar zordu anca bu kadar yürüyebilmiştim geceyi eğer dışarda geçirmek zorun da kalırsam kar daha yoğunlaşırsa ne yaparım sığınacak bir yer bulmam lazım bir anlam da hayat idame etmem lazım defterimin yapraklarını yakarım ağaç dalları ıslak önce onları kurutmalıyım karı kazmam lazım biraz ateşi toprakta yakmak daha kolay olur bir ağaç dibinde yakmalıyım çünkü oranın kar seviyesi daha az bunun gibi binlerce düşünce aklımdan geçiyordu... Derken sağ tarafım da yolun hemen ormanla buluştuğu nokta da bir hırlama duydum hemen döndüm ve baktım yol karanlık ormanın içi zaten zifiri bir karanlık hemen zippoyu çaktım iki çift göz bana bakıyordu zamanın durduğunu hissettim adrenalin salgısı artmıştı çünkü aramız da 5 metre bile yoktu dedim ki içimden işte çok sevdiğin kurtlar hadi bakalım biraz geriye doğru yavaşça iki üç adım attım ormanın içinden çıkıp bana doğru yaklaştıkların da biraz da çakmağın ateşin den kurt olmadıklarını anladım içim ferahlamıştı lakin kurda yem olmayı tercih ederdim köpeğe yem olmaktansa bir elimde çakmak öbür elimi parkamın cebine sokup kalemlerimi çıkardım kırmızının ucu sivriydi sıkıca tuttum her an hasmıma saplayacakmış gibi köpekler davar köpekleri belli besili büyük ve arazi de yaşamaktan canavar gibi olmuşlar kaçsam kaçacağım ama nereye kadar kovalayacaklar ve saldıracaklar belli hiç güç tüketmeye gerek yok geri geri yavaş hareketlerle gözlerimi iki köpekten ayırmadan arkama bakmadan nasılsa bir ağaca çarpacaktı sırtım çarptım ve durdum köpeğin biri paçalarıma doğru hamle yaptı tekmeyle savuşturdum çene kapatma sesi çok netti çattttt....Diğer köpek önüm de ki köpeğin arkasın da duruyor dolanıyor fırsat kolluyordu önüm de bunlar cereyan ediyordu ama sanki ben olanları başka bir açıdan başka bir yerden seyrediyordum ara da o canlı ana dönüyordum kıpırdamamaya dikkat ediyor fazla hareket etmiyor savunma da kalıyordum etrafıma bakıyor şöyle avucum büyüklüğün de bir taş kaya parçası var mı yahut kalınca bir dal parçası kesiyordum lakin kar kapatmıştı görünmüyordu eğilip ellerimle aramak köpeklere davetiye çıkarırdı ağaçlara tırmanmaya zaman yoktu hemen kaparlardı arkamı döndüğüm an en iyisi ayakta kalmak hayatta kalmaktı sırayla dalmaya çalışıyorlardı kah tekme atarak kah kalem savurarak savuşturuyordum pek ufak tefek biri değildim Allahtan o yıllarda 190 cm yakındı boyum ağırlığım 85 kiloydum (şimdi 195-110) direniyordum kolay lokma değildim elimde kiler ile hayatta kalmaya çalışıyordum köpekler pes etmiyordu etrafım da dönüp duruyorlardı boşluk kolluyorlardı seni dişleyeceğiz de bunun keyfini çıkartıyoruz mesajı veriyorlardı adeta çok sık nefes alıyordum ağzımdan çıkan buhar görmemi engelliyordu neredeyse bir adım ileriye doğru attım bu sefer ben saldırdım önde ki köpek şaşırdı biraz geriledi arkasın da duran köpeğe çarptı çarpmanın etkisiyle korktu arkasın da ki diğer köpeğe saldırdı bir birlerine bir iki diş attılar bende fırsat dedim biraz daha üstlerine doğru ilerledim öbür cebim de ki kalın defteri alıp kafasına doğru fırlattım yakın mesafeden biraz daha gerilediler bu esna da yolun kenarın da tesadüfen gördüğüm devrilmiş bir kedi gözü ( fosfor yol için) gördüm betondan hemen aldım elime almamla iki parçaya bölündü bir parçasını var gücümle fırlattım köpeklere doğru yere çarptı 2-3 parçaya daha ayrıldı parça etkisi arttı:) köpekler biraz daha geriledi artık cesaretim de artmıştı önce onları karşılamış sonra püskürtmüş şimdi ise saldırı halin de idim uzaktan havlıyorlar yanaşamıyorlardı durduğum an duruyorlar yürüdüğüm an yürüyorlardı artık mesafe ve durum kontrolü bendeydi belli mesafede tutup yanaştırmıyordun iki köpek bir on dakika daha beni uzaktan takip ettikten sonra ormana doğru dalıp kayboldular gittikleri görünce ve emin olunca kendimi kontrol ettim pantolonumun paçasın da ve sağ baldır bölgesin de yırtık sol elim için de kıpkırmızı kırmızı kalem boyası sağ elim üç parmak ta hafif yırtıklar beton kedi gözü çizmiş saatime baktım saat 01:50 gösteriyordu kendi kendime ha gayret dedim az kaldı tekrar yürümeye başladım saat 02:45 gibi ışıkları yani projektörlerin ışıklarını gördüm gelmiştim nizamiye sesli bir biçimde yanaşıp nöbetçiye uzaktan kendimi tanıttım ve yuvama girdim ....Uzun lafın kısası beni araç almaya gelememişti çünkü acil bir duruma müdahale etmeye gitmişlerdi babam emrinde kiler devreleri hepsi bizlere de her zaman olduğu gibi kendi başının çaresine bakmak düşmüştü.....Köpek saldırı denildiği zaman o günüm aklıma gelir hüzünlenirim ve rahmetli babamı hep rahmetle anarım ...Teşekkür ederim beni dinlediğiniz ve okuduğunuz için sağolun.
 
Son düzenleme:
@_Madmexx _ Aslında ekseriyetle sizin dediğiniz gibi köpekler, siz durunca bir anda "neredeyim ben, ne yapıyorum" moduna giriyorlar. Motosiklettede aynı olaydan korkulur şehir içinde, hiç ısırılmadım, ya kaçtım ya da durdum ve köpekte durdu. Geçen sene hayatımda ilk kez "durulduğu halde ısırılma" vakasına şahit olduktan sonra fikrim değişti...Kordonda karşı tarafımdan gelen bisikletliyi ısırdı iri bir köpek.Sürüydüler ve muhtemelen küçüklerin ya da dişilerin kışkırtmasıyla olay büyüdü bilemiyorum..Aynı noktadan geçerken banada saldırdılar (bisiklet elimde) bisikleti kalkan yaptım ama sürü yanlardan etrafımı çevirmeye çalıştı. O arada insanlar devreye girdi ve kurtuldum. O günden sonra kordona inmedim ve şok cihazı taşıyorum gidonda. Olay beni öyle etkilediki yanından geçtiğim her köpekte "acaba" oluyorum. Hatta yaklaşırken uzaktan şoka basıp baştan tırsmalarını sağlıyorum..😁..Belki hayvan iyi huylu ama risk gibi geliyor bana...Tek ve noşta gezen köpekse asla sorun yok. Ama 2-3 ve fazlası sürüyse saldırı şansı %50 den fazla. Durduğunuzda onlarında durması ihtimali %80 gibi..Ama o %20 lik oran yokmu; acı keder ve gözyaşı..😊
Grup oldukları zaman daha tehlikeli oluyorlar. 3den fazla köpek saldırgan bi şekilde yolumun üzerinde geziyorsa çaktırmadan yolumu değiştiririm. Bu arada öyle köpek çetelerini belediyeye şikayet etmekte fayda var. Hepsini hiçbir belediye almaz ama birkaçını bile alsa saldırganlıkları azalır
 
  • Beğen
Tepkiler: Fota ve HakanAydn
@ERTUNGA mini roman olmuş, ama okurken bir o kadarda heyecanlandım açıkması. Yaşıyormuş gibi oldum
 
Başınız sağolsun sayın @ERTUNGA .
Okurken zaman zaman gerildim, gülümsedim, başka düşüncelere daldım ancak keşke sonunda hüzünlendirmeseydiniz.😕
 
@ERTUNGA bi' çırpıda bitti, sayfayı çevirip devam etmek istedim. Çok sürükleyici yazmışsınız, teşekkürler.

Eminim ki, okuyan tüm arkadaşlar, o yolda sizinle birlikte hissetmiştir kendini. Ben sizinleydim...

Nur içinde yatsın babanız, Allah'ın rahmeti üstünde olsun.
 
@serchester in dediği ürün benim ilk kullandığımdı, gayet yeterli ve fiyatı makul. Şuan bende "tıraş makinesi görünümlü şok cihazı" diye geçen bir alet var. şok sesi daha kuvvetli ancak silindirik değil ve henüz gidona monte edemedim. Ve inanın bana sevdiğim yokuşsuz bir rotam var köylerin içinden geçip Dalyana ulaştığım, takamadığım için oradan geçemiyorum..😁..Orada sevimsiz bir iki anımız oldu..Yakında takar ve belki başlık açarım...Fiyat diğeriyle aynıydı, feneri daha zayıf ama şok sesi daha yüksek...
Bu arada bazen kafa karışıklığı yaratabiliyor konu ; köpeğe elektriksel bir şok uygulanmıyor arkadaşlar, sadece sesi "uzak dur benden" hissi yaratıyor, yoksa tabiki köpekleri seviyoruz.
 
Grup oldukları zaman daha tehlikeli oluyorlar. 3den fazla köpek saldırgan bi şekilde yolumun üzerinde geziyorsa çaktırmadan yolumu değiştiririm. Bu arada öyle köpek çetelerini belediyeye şikayet etmekte fayda var. Hepsini hiçbir belediye almaz ama birkaçını bile alsa saldırganlıkları azalır
Ben Maltepe belediyesi veteriner saha ekibi ile köpeği aramaya çıktım. Köpeği bulamadık. Görevli prosedürün şöyle işlediğini söyledi; eğer köpeği yakalarsak 10 gün karantinada tutuyoruz, köpek 10.günde yaşıyor ise siz aşılarınızı kesebilirsiniz. Sonra köpeği tekrar aldığımız yere geri bırakıyoruz dedi. E dedim saldırgan bir köpek ama, çoluk çocuğa saldırırsa ne olacak, barınaklarda tutulamaz mı dedim. Köpeklerin milletvekili kadar dokunulmazlığı var abi yapamıyoruz dedi adam. Güvenlik görevlileri ile görüştüm adamlar insanlara saldıranları bile kovalayamıyoruz dedi. Çok enteresan, sonuçta köpek tabii ama hem o saldırgan köpek için hem insanlar için insancıl bir çözüm üretilebilir bence.
 
  • Beğen
Tepkiler: Cemal Ç.
@3fgezgin barınağa almadıklarını ben de duydum nedendir bilinmez. Ama en azından farklı yerlere bırakılıyor diye duydum. Okuduğum şehirde köpeklerin çete halinde dolaşıp insanlara havlamasını belediyeye 3 4 kez şikayet edince bir bikaçını almışlardı
 
@ERTUNGA mini roman olmuş, ama okurken bir o kadarda heyecanlandım açıkması. Yaşıyormuş gibi oldum
Teşekkür ediyorum Sayın Taflan beğendiğinize çok sevindim lakin daha mini roman yazacak kıvama bile gelemedim iltifatınız için ayrıca teşekkür ederim.
Başınız sağolsun sayın @ERTUNGA .
Okurken zaman zaman gerildim, gülümsedim, başka düşüncelere daldım ancak keşke sonunda hüzünlendirmeseydiniz.😕
Hüzünlendirmek istemezdim ama yaşananlar yoğun duygular olunca elde olmadan cümlelere akıyor teşekkür ederim Sayın Cemal Ç.
@ERTUNGA bi' çırpıda bitti, sayfayı çevirip devam etmek istedim. Çok sürükleyici yazmışsınız, teşekkürler.

Eminim ki, okuyan tüm arkadaşlar, o yolda sizinle birlikte hissetmiştir kendini. Ben sizinleydim...

Nur içinde yatsın babanız, Allah'ın rahmeti üstünde olsun.
Sayın Madmexx samimi duygularınızı hissettim övgülerinize teşekkür ederim çok ince gören ince düşünen birisiniz teşekkür ederim.
 
@ERTUNGA Allah cümlemizin geçmişlerine Rahmet eylesin,özellikle Vatan için görev yapmışların ruhları her daim şad olsun.
Ellerin kolların dert görmesin. Hem anılarını hem de duygularını hoş bir şekilde ifade etmişsin. :harika:

@_Madmexx _ hocam geçen yıl ilk saldırıda 17 köpek gurubunu dağıttım.:koptum: Çok olmaları önemli değil, sakın gardını bırakma. Fakat bu yıl bir köpek neredeyse harcıyordu beni. Bağzı öğütücü büyük itler birden saldırıyor. Onlara dikkat etmek lazım.:) Çok geçmiş olsun. Dikkatli sürmeye devam.
 
@ERTUNGA Allah cümlemizin geçmişlerine Rahmet eylesin,özellikle Vatan için görev yapmışların ruhları her daim şad olsun.
Ellerin kolların dert görmesin. Hem anılarını hem de duygularını hoş bir şekilde ifade etmişsin. :harika:
Allah razı olsun vatan için görev yapan şehit olan gazi olan kurşunu atandan da yeğen den de Allah binlerce kez razı olsun hakkımız helal olsun tini şad mekanı uçmağ olsun teşekkür ederim Sayın necmeddin
 
Geri