Arkadaşlar yazmışlar, bu toplumumuzun ezikliğinden kaynaklanıyor, başka bişey değil.
Onaylatma isteği, insanın bu tercihinden emin olamaması, "başkalarına göre" tercih yapmış olması ve bunun dışına çıkarsa "enayi" damgası yiyeceğini düşünmesi.
O yüzden baştan inkar ederek, "benim aldığım en iyisi, benim yaptığım en doğrusu" modunda dolaşan adamlar bunlar.. Ezikler.
Bunun tersi de oluyor, verdiğiniz örneklerdeki gibi "bu kadar verilir mi, edilir mi" diye eleştiren, size enayi gözüyle bakan asıl "enayi"ler..
Başıma geldi, çok kısa anlatayım, 1.000 TL verip "güvenlik" amaçlı bir mal almışım, vatandaş da sorguluyor, kaça aldın ne yaptın bilmemne. 2 gün sonra gelmiş "sen ne kadar vermiştin?"... Bu kadar... Bak ben bunu aldım (Aldığı şey, benim para verdiğim malın 10'da biri olamaz, aynı işi göremez), hem de pazardan aldım, hem de 5 TL verdim, her yere taktım... Bu sırada yüzünde Melih Gökçek gülümsemesi... İyi dedim, süpermiş, ne diyeyim... Adam bana orada enayi muamelesi yapıyor, dalga geçiyor resmen. Çünkü bunlarla tartışmaya giremezsin, birşey anlatamazsın.
Fakat sonra ne oldu, benim başıma gelen onun da başına geldi. Ben de ona takıldım. Ne oldu, 5 TL'lik mükemmel ürünün işe yaramadı mı? Hay allah...
Sonra geldi, benim aldığım malı tekrar ciddi ciddi araştırmaya başladı. Nereden aldın, kaça yaptın, şu özelliği var mı, olsun mu, olmasın mı falan filan. Eee ne oldu? Şemsiye açılınca mı akıllandın?
Bizde birçok konuda milletimiz insanımız böyle maalesef.