İstanbul sahillerindeki Martı istilası

Son 5 yılda İstanbul'da ki martı popülasyonu cidden önlenemez bir şekilde artış gösteriyor.

Ve özellikle sabaha karşı hepsi birden viyaklamaya başlayıp uyutmuyorlar ama asıl konu bu değil tabiki de..

Kiralanabilir olan elektrikli scooter "Martı" dan bahsediyorum. Tamam kısa mesafe ulaşımı için güzel fikir ve kullanışlı aslında ama sahilde ki bisiklet yollarında bunlardan geçilmiyor artık. Çoluk çocuğun ve zengin arap kızlarının oyuncağı haline gelmişler adeta. Ve bisikletten çok bu "Martı"lar var. Üstelik Florya'nın bisiklet yolundan yürümeyi ant içmiş yayaları yetmezmiş gibi.

Maltepe - Caddebostan arasını düşünemiyorum artık. Kim bilir ne haldedir..

Fenerbahce sahilyolu hattindan Maltepe'ye kadar ve hatta Pendik' e kadar ve Bagdat Cadde'sinde de bu "ulasim teroru" fazlasiyla var.
Bir cogu , inanilmaz dikkatsiz ve hizli kullaniyor. Hatta cogunluk 2 kisi biniyor. ne yazik ki 2 kadin kafa kafaya carpismis bile.

14 Temmuz'u 15 Temmuz'a bağlayan gece iş yerine bisiklet ile giderken(Cevizli-Pendik) çok fazla olduğunu gördüm ve dikkatimi çekti.Dün gece ise sayıca o kadar fazla değillerdi,bugün iş olacağı için muhtemelen.Birden patladı bu martı işi,eskiden hiç görmezdim ama son 1 haftada oldukça fazla

İLK ÖLÜMLÜ KAZA BEŞİKTAŞ'TA
Türkiye'de de e-scooter’lara olan ilgi artıyor. Özellikle İstanbul'da bu araçları kullananların sayısı her geçen gün artıyor. Maalesef şubat ayında ilk ölümlü e-scooter kazası da İstanbul Beşiktaş'ta yaşandı. 16 yaşındaki Okan Yıldız yaşamını yitirdi. Hem bu kaza hem de e-scooter’ların iyice yaygınlaşması, yetkilileri yasal düzenleme için harekete geçirdi.

‘SIKI BİR EĞİTİM VERİLMELİ'
İstanbul Valiliği Toplu Ulaşım Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, “E-scooter’ların hem ulaşıma hem de çevreye katkısı çok güzel. Ancak telafisi mümkün olmayan kazalara meydan vermemek için güvenlik tedbirlerini almamız lazım. Yeni araç cinsleri ve teknolojileri mevzuatımıza eklemeli, buna ait güvenlik tedbirlerini almalıyız. Sıkı bir eğitim verilmeli. Düzenleme olmadan e-scooter’ların trafiğe çıkmaları risk. Bunun için acil olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, okullar açılmadan önce düzenleme yapılmalı” diye konuşmuştu.

Dünyada en az 29 ölümlü kaza yaşandı. Hepsinin ortak noktası, otomobil, kamyon gibi daha büyük motorlu bir taşıtla çarpışarak kazanın gerçekleşmesi. Bu riski en aza indirmek için birçok ülkede adımlar atıldı, yasal düzenlemelere gidildi. E-scooter’ların üzerinde olması gereken ekipmanlardan, azami hıza ve yaş sınırına kadar birçok kriter belirlendi. İşte farklı ülkelerde uygulanan e-scooter kuralları…

TÜRKİYE
Ülkemizde henüz e-scooterlar ile ilgili bir yasal düzenleme yok. Ancak bu yönde çalışmalar yapılıyor. Şu an için araçları kiralayan firmaların kendi belirledikleri kısıtlamalar var. Örneğin hız sınırı saatte 18 km. Yasaya göre bu araçları 11 yaşından büyükler kullanabilse de kiralama şirketleri genelde 18 yaş ve üstüne müsade ediyor.

Martı’nın kurucusu Alper Öktem
İNGİLTERE
Corona virüsü salgınından en çok etkilenen ülkelerden biri olan İngiltere, bu süreçte ulaşımda ‘yeşil dönüşüm'ü başlattı. Bu adımın atılmasındaki en önemli nedenlerden biri de hastalığın kalabalık toplu taşıma araçlarında hızla yayılma tehlikesi.Ülkede yakın zamana kadar yasak olan e-scooter yasal hale getirildi. Bu araçlar için özel yollar yapılmasına karar verildi. Tabi e-scooter’ların uyması gereken kurallar da var. Kullanıcılarının geçici ya da kalıcı ehliyet almaları gerekiyor. Maksimum hız saatte 25 km'yi geçmeyecek. Kaldırım ve yaya yollarında sürülmesi yasak. E-scooter’ın araç olarak kaydedilmesi gerekmiyor ancak sigortalanması şart. Kask kullanılması öneriliyor ancak zorunlu değil.

ABD
Ülkede genel bir kural yok. Eyaletlere göre değişen çeşitli kısıtlamalar var. Örneğin New York şehrinde nisan ayına kadar e-scooter kullanmak tamamen yasaktı. Yeni yasayla birlikte belirlenen bazı sokak ve caddelerde kullanıma izin verildi. California'da 16 yaşından büyükseniz ve kask takıyorsanız, yollarda, bisiklet şeritlerinde hatta kaldırımlarda bile e-scooter kullanabilirsiniz.

ALMANYA
E-scooter’ların sigortalanması ve sigorta etiketinin aracın görünür bir yerinde olması gerekiyor. Kayıt yaptırıldıktan sonra araçlara plaka takılıyor. Ayrıca ekipman olarak fren, lamba, reflektör ve zil bulundurulması zorunlu. Yaş sınırı 14. Saatte 20 km. hıza kadar izin var. E-scooter’lar normal yollarda ve bisiklet yollarında kullanılabilecek. Ancak kaldırım ve yürüyüş yolları bu araçlara yasak.

FRANSA
2019 yılının eylül ayında e-scooter’lar için yasal düzenleme yapıldı. Buna göre 12 ve üzeri yaştaki kişiler bu araçları kullanabiliyor. Azami hız saatte 25 km olarak belirlendi. Ancak e-scooter kiralayan şirketler, yaya yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde bu sınırı saatte 8 km’ye kadar düşürüyor. Araçlara sigorta yaptırılması zorunlu değil.

AVUSTURYA
E-scooter’lar bisikletlerle aynı statüde kabul ediliyor. Bu nedenle bisiklette olduğu gibi bu araçlarda da ön ve arka aydınlatma, fren, zil ve reflektör bulunmak zorunda. Azami hız sınırı saatte 25 km. Sürücüler, bisikletler için geçerli trafik kurallarından sorumlu. Ayrıca e-scooter kullanıcıları araçlarını izin verilen yerlere, belirlenen kurallar çerçevesinde park ettiklerini kanıtlamak için fotoğraflarını çekmek zorunda.

İSPANYA
Burada kısıtlamalar biraz daha sıkı. Örneğin birçok ülkenin aksine İspanya'da e-scooter’lar sadece özel tabela bulunan bisiklet yollarını kullanabiliyor. Yaya yoğunluğunun fazla olduğu sokaklarda kullanılması yasak. Kask takılması zorunlu. E-scooter kiralama şirketlerinin ve kullanıcılarının en çok tepki gösterdiği yasak ise araçların sokaklara park edilememesi.

AVUSTRALYA
E-scooter kullanırken hem kask hem de koruyucu elbise giymek gerekiyor. Eğer araç gece sürülecekse,reflektör ve far da olmalı. Ülkenin bazı eyaletlerinde araba ehliyeti, e-scooter kullanmak için de yeterli. Bazı eyaletlerde ise önce bir eğitim almanız ve ardından yapılacak testi geçmeniz gerekiyor. E-scooter’ı alkollü kullanmak ya da sürüş sırasında cep telefonu kullanmak kesinlikle yasak. Avustralya'da maksimum hız sınırı da eyaletlere göre saatte 10 km ila 25 km arasında değişiyor

Evet şehiriçi ulaşımda iyi bişey hele de istanbul için ama eğitim şart. İlk defa kullanan biri herkes için tehlike oluşturabilir. Kaldırımda yürüyen bi çocuğa, bi yaşlıya çarparsa ciddi yaralanmaya sebep olur. Hadi karşıdan gelirken belki kaçarsın da arkandan gelip çarparsa durum vahim. Hareket halinde başa belalar ama park halinde de öyle, enlemesine bağlıyo kimileri hele de daracık kaldırımda, gel de küfür etme. Martı 18 km/s diyo ama yenilerde galiba bi de BinBin çıkmış, onlar 25 km/s hıza çıkıyomuş. Kiralıklara 15 km/s sınır konması şart bence.

Hususi araç kullanımını tamamen şehir dışı (uzun yol) hale getirip, şehir içi araç yollarını bisiklet ve türevlerine (martı ve diğer elektrikli olanlar dahil) ayırmak, Corona sonrası yeni dünya düzeni olmalı diye düşünenlerdenim.

Ben Kadıköy'de oturan birisi olarak Martı'yı çok fazla kullanıyorum. Yaz sıcaklarında terlemeden bir yere gitmek için son derece iyi bir çözüm fakat ben de son derece şikayetçiyim bu Martılardan. İki kişi binenler,18+ olmasına rağmen çocuğuna verenler,bir eliyle kullanırken diğer eliyle story çekenler vs tam bir baş belası tayfa. Geçenlerde Caddebostan Sahil'de karşımdan gelen kızın birisi bir elde telefon ,story çekerken önüme kırdı. Çarpmadan durabildim, "muhtemelen elindeki telefon senden daha akıllı" deyip,devam ettim. Dediğimi anlayacak iq'ya sahip olduğunu da çok zannetmiyorum ama neyse

Bu Martı mıdır nedir... Hem bunları kiralayanlar, hem de kullananlar resmen serseri mayın gibi dolanıyor ortalıkta. Ne bir kurala ne de bir ahlaka tabi değilmişcesine gerçekten saatli bomba gibi dolanıyorlar (Kızdığım için genelleme yapıyorum, her kullanıcı değil tabiiki). Yaya geçidinde yayaların arasından 30 km/h hızla makas atarak mı gezmek dersin, trafikte taksilerin dolmuşların arasından makas ata ata dolaşmak mı dersin, 2 kişi bineni mi dersin, kask takan zaten görmedim.

Bakın buraya yazıyorum, çünkü ülkemi iyi tanıyorum.

Bunları kullananlardan biri maalesef ölecek ve gündem olacak. Bu olayın ardından martı kullanımına düzenleme/kurallar vs gelecek.

Resmen gün sayıyoruz bu haberin geleceği güne!
Kanım donuyor izlerken arkadaş, 35 km/h civarı bir hızla gidiyor dün caddede hanımefendinin biri, park halindeki araçlara sıfıra sıfır geçiyor. Günün birinde bir kapı açılacak ve gerçekleşecek feci kazayı tarif etmeme gerek yok, tüm bisikletçiler bilir kapı kazasının ne kadar tehlikeli olduğunu.

Ülkemizde insan hayatı değersiz olduğu için önce bir kurban vermemiz gerek ki düzenleme gelsin. Nerede görülmüş bizde önlem almak "Önlem yok, bişey olursa bakarız!"

Serkan Mıstınoğlu demiş ki:

Bu Martı mıdır nedir... Hem bunları kiralayanlar, hem de kullananlar resmen serseri mayın gibi dolanıyor ortalıkta. Ne bir kurala ne de bir ahlaka tabi değilmişcesine gerçekten saatli bomba gibi dolanıyorlar (Kızdığım için genelleme yapıyorum, her kullanıcı değil tabiiki). Yaya geçidinde yayaların arasından 30 km/h hızla makas atarak mı gezmek dersin, trafikte taksilerin dolmuşların arasından makas ata ata dolaşmak mı dersin, 2 kişi bineni mi dersin, kask takan zaten görmedim.

Bakın buraya yazıyorum, çünkü ülkemi iyi tanıyorum.

Bunları kullananlardan biri maalesef ölecek ve gündem olacak. Bu olayın ardından martı kullanımına düzenleme/kurallar vs gelecek.

Resmen gün sayıyoruz bu haberin geleceği güne!
Kanım donuyor izlerken arkadaş, 35 km/h civarı bir hızla gidiyor dün caddede hanımefendinin biri, park halindeki araçlara sıfıra sıfır geçiyor. Günün birinde bir kapı açılacak ve gerçekleşecek feci kazayı tarif etmeme gerek yok, tüm bisikletçiler bilir kapı kazasının ne kadar tehlikeli olduğunu.

Ülkemizde insan hayatı değersiz olduğu için önce bir kurban vermemiz gerek ki düzenleme gelsin. Nerede görülmüş bizde önlem almak "Önlem yok, bişey olursa bakarız!"

Hepsini görüntüle...

Acı ama gerçek. Özellikle araba kullanırken neredeyse görünmez oluyorlar. Acayip tırsıyor ve korkuyorum. Hemen hemen hepsi kara cahil. Ülkemizde daha bisiklet tam olarak kabul görmemişken bunlar nereden çıktı demeden geçemiyorum. Umarım ve dilerim iş işten geçmeden bir yaptırım gelir.

Bisiklet kullanırken bir anda önümde beliriyorlar (ve tabii ki hep ters yöndeler).
kask yok, kulaklıkla müzik dinlemek hep var, iki kişi binmeler, selfie-story çekmeler.. Sanırım bunları kullananlar trafikteki risklerden bi haber cahiller sürüsü.

Serkan Mıstınoğlu demiş ki:

Bunları kullananlardan biri maalesef ölecek ve gündem olacak. Bu olayın ardından martı kullanımına düzenleme/kurallar vs gelecek.

Hepsini görüntüle...

(link)
Yönetmelik: (link)
1 madde güvenlik için geri kalanları hep izindir, şirkettir vs... Çünkü bu işleri vergiye bağlamak daha mühim.

Deveye sormuşlar neden boynun eğri, nerem düzgün ki demiş..

Sahil yolunda kırmızı da beklerken yanımdan vızır vızır geçen bisiklet katarlarının sayısını bilmiyorum. "Kardeşim, niye sen de kavşakta durmuyorsun, sen kurallara uymazsan, başkalarının kurallara uymasını nasıl bekleyeceksin" diye yüz kere tartıştık burda. Yok kadans, yok tempo, antreman durdurulamazmış efendim, zaten en öndeki araba var yok bakıyormuş. Hey maşallah. Kask konusunu kaç kere tartıştık, vay Hollanda'da kask mı takılıyormuş? E ben de Kadıköy Özgürlük parkında tahta bir kasanın tepesine çıkp mevcut rejim ve sistem hakkında ağzıma geleni söylemek istiyorum ama burası Hollanda değil. Kaldırımlar desen bisiklet yolu olmuş. "Güzel kardeşim, burası kaldırım, bak orası yol orda senin de hakkın var, niye ordan sürmüyorsun" diye soruyorsun, küfür ediyor.

Hadi bunlarla ilgili mevzuat yok. Motorcuların %90'ı ekipmansız, en az yarısı kasksız, kaskı olanların yarısı da koluna çanta gibi aksesuar amaçlı kullanıyor. Böğüre böğüre sokak arasında motor bağırtmak erkeklik nişanesi. Plakayı içeri kapatmak zeka pırıltısı.. Şerit ortalama, gördükleri her araya girme, emniyet şeridinden sınırsız gitmek gibi motorculara bahşedilmiş hakları var.

Hal böyle olunca, memleketin mikro-ulaşım sistemi de öyle oluyor.

Martıları kullananlar uzaydan gelmedi. Bisiklete de binen, motora da binen, arabaya da binen insanlar, aynı insanlar; Martı'ya da biniyor işte.

Şahsen kendi hayatımda etrafımdaki arabadan, motorcudan, bisikletliden ne kadar barzoluk bekliyorsam, aynı şekilde Martı'lardan da bunu bekliyorum, buna göre tedbir alıyorum.

Size de tavsiye ederim.

Konuyu toplayacak olursak da; olması gereken her zamanki gibi yönetiminde daha akil ve medeni insanların olduğu ülkelerden çıkan bir kararı buraya aynen uygulamaktır. Bakınız Fransa ile ilgili karar.

(link)

• a ban on electric scooters to circulate on sidewalks, unless a mayor authorizes it, under penalty of a fine of 135 euros. This is the same amount as that already fixed by the mayor of Paris
• a prohibition to drive with a vehicle whose speed is not limited to 25 km/h
• an obligation to use in urban areas cycling lanes, if available, or roads limited to 50 km/h . Outside built-up areas, electric scooter traffic will be prohibited on the roadway and limited to greenways and cycle lanes.
• a minimum age of 8 years to drive such a vehicule
• a prohibition to carry passengers.
• The use of headphones is prohibited.
• Users under 12 will have to wear a helmet, as for the bike.
• Technical specifications will also be given: among the mandatory equipment, front and rear lights, retro-reflective devices, brakes and a bell.

Foreseen sanctions

• 135 € for circulation on a sidewalk
• 35 € for non-respect of the traffic rules
• 1500 € for exceeding of the speed limit of 25 km / h will be punished by a fine of 1,500 euros.

Edip D. demiş ki:

(link)
Yönetmelik: (link)
1 madde güvenlik için geri kalanları hep izindir, şirkettir vs... Çünkü bu işleri vergiye bağlamak daha mühim.

Hepsini görüntüle...

Benim anlayamadığım ;

Neden bu ranta izin verildiği.

Fikir çok güzel. Bu uygulama Almanya da yapılsa anlarım. Çünkü orada bisiklete, bisikletçiye gösterilen saygı ve özen akıllara zarar. Ülkemizde daha motosiklet sürücülerinin can güvenliği olmadığı bir yerde karınca gibi onlarca kımıl zararlısı gibi dolaşıp duruyorlar.

Oturduğum semt sağlı sollu araçların park ettiği ve yaklaşık 2 - 3 km 5 derece açı ile yükselen düz bir cadde ve sonunda Metrobüs durağı var. İnsanlar yürüyeyim spor olsun diyeceği yerde vızır vızır martı kullanıyorlar. Uygulaması kolay, teknolojik, havalı.

Dolayısı ile bizim cadde üzerinde hiç yoksa 50 tane martı görmek işten bile değil. Geçen gün bir arada sağa sola bağlanmış 14 tane saydım

Şimdi bunlar 5 km hızla cadde üzerinde sağa sola dalarak gidiyorlar, aradan servis motorları deli gibi dalıyorlar, arada bisiklet. Tadından yenmiyor.

Ne olacak bu işin sonu.???

Übere yapılan aksiyonu, sayın taksici esnafından bu martılar için yapmalarını beklerdim. Polatlı şoförler odasının camında da yazdığı gibi, "Türk şoförü en asil duygunun insanıdır. Kemal Atatürk." Hadi taksici goççlar, çözün bu martı terörünü.

şu scotter motor kullananlar da manyak. motor 50 cc olunca kendilerini need for speedde sanıp gaza sürekli sonuna kadar basıyorlar( w ye daha sert basınca araba daha hızlı gider la :dd.) mantığı

Bir ülkedeki hiçbir kurum ve kuruluş, o ülkenin genel ortalamasından farklı olamaz. Ülkenin üniversitesi neyse, polisi de odur, futbolu neyse sağlık sistemi odur, savcısı neyse, esnafı da odur. Dolayısıyla bu genel ortalamanın dışında sivrilen olursa da en kısa sürede işleyiş nedeniyle genel ortalama seviyesine çekilir. Bu ülkede her şey aynıyken bisikletlilerin ya da martı kullananların kurallara uymasını bekleyemezsiniz, ya da kuralların işlemesini umamazsınız. Bu eşyanın tabiyatına aykırı maalesef.

Tüm kurumların seviyesi genel olarak yukarıya çekilmedikçe bu sorunların da ortadan kalkması mümkün değil. Bunun da ilk şartı, adil ve hızlı hukuktan geçiyor. Hani bir söz var ya, "ya hepimiz, ya hiç birimiz" diye. Durum tam olarak böyle. Ülkenin genel durumu ortadayken Martı sorununa çözüm getirileceğini pek zannetmiyorum. Ne zaman hukuk işlemeye başlar, işte o zaman bu ve bunun gibi sorunlar da hızla çözülmeye başlar. Zira uygulanmayan kural kural değil ve şu an kurallar hepimizin bildiği gibi herkes için aynı değil.

dercan demiş ki:

Bir ülkedeki hiçbir kurum ve kuruluş, o ülkenin genel ortalamasından farklı olamaz. Ülkenin üniversitesi neyse, polisi de odur, futbolu neyse sağlık sistemi odur, savcısı neyse, esnafı da odur. Dolayısıyla bu genel ortalamanın dışında sivrilen olursa da en kısa sürede işleyiş nedeniyle genel ortalama seviyesine çekilir. Bu ülkede her şey aynıyken bisikletlilerin ya da martı kullananların kurallara uymasını bekleyemezsiniz, ya da kuralların işlemesini umamazsınız. Bu eşyanın tabiyatına aykırı maalesef.

Tüm kurumların seviyesi genel olarak yukarıya çekilmedikçe bu sorunların da ortadan kalkması mümkün değil. Bunun da ilk şartı, adil ve hızlı hukuktan geçiyor. Hani bir söz var ya, "ya hepimiz, ya hiç birimiz" diye. Durum tam olarak böyle. Ülkenin genel durumu ortadayken Martı sorununa çözüm getirileceğini pek zannetmiyorum. Ne zaman hukuk işlemeye başlar, işte o zaman bu ve bunun gibi sorunlar da hızla çözülmeye başlar. Zira uygulanmayan kural kural değil ve şu an kurallar hepimizin bildiği gibi herkes için aynı değil.

Hepsini görüntüle...

Gerçekler acıdır (+1) 😢

Serkan Mıstınoğlu demiş ki:

Bu Martı mıdır nedir... Hem bunları kiralayanlar, hem de kullananlar resmen serseri mayın gibi dolanıyor ortalıkta. Ne bir kurala ne de bir ahlaka tabi değilmişcesine gerçekten saatli bomba gibi dolanıyorlar (Kızdığım için genelleme yapıyorum, her kullanıcı değil tabiiki). Yaya geçidinde yayaların arasından 30 km/h hızla makas atarak mı gezmek dersin, trafikte taksilerin dolmuşların arasından makas ata ata dolaşmak mı dersin, 2 kişi bineni mi dersin, kask takan zaten görmedim.

Bakın buraya yazıyorum, çünkü ülkemi iyi tanıyorum.

Bunları kullananlardan biri maalesef ölecek ve gündem olacak. Bu olayın ardından martı kullanımına düzenleme/kurallar vs gelecek.

Resmen gün sayıyoruz bu haberin geleceği güne!
Kanım donuyor izlerken arkadaş, 35 km/h civarı bir hızla gidiyor dün caddede hanımefendinin biri, park halindeki araçlara sıfıra sıfır geçiyor. Günün birinde bir kapı açılacak ve gerçekleşecek feci kazayı tarif etmeme gerek yok, tüm bisikletçiler bilir kapı kazasının ne kadar tehlikeli olduğunu.

Ülkemizde insan hayatı değersiz olduğu için önce bir kurban vermemiz gerek ki düzenleme gelsin. Nerede görülmüş bizde önlem almak "Önlem yok, bişey olursa bakarız!"

Hepsini görüntüle...

Geçen gün çok yavaş gitmeme rağmen Martı kullanan bir şahıs bir anda önüme çıktı. Mal mal bana bakarken çarptım ve bir anda kilitli pedal olunca devrildim. Tabi lastiğim de patladı. Ben sinirden bağırdım çağırdım ve aldığım cevap çok komikti, "Bunun freni yok ne yapayım" dedi. O kadar mal bir insandı ki hem aniden çıktı hem de tersten geliyordu. Ben bağırıp çağırınca korkudan kaçtı ve olan benim lastiğime oldu. Çok sinirlendim. Bütün günüm zehir oldu resmen. Yavaş gidiyordum deyip kendimi avutuyorum. Arabalara, motorlara, minibüslere derken şimdi de martı kullananlara dikkat etmek gerekecek maalesef... Bildiğin bilinçsizce hareket edip ortada dolanıyorlar.