Kapitalismusun bisikletten gıcık kapması

Evet bir tura gittim vede bir aydınlanma yaşadım. Orhan pamukta zamanında bir kitap okumuş ve hayatı değişmişti. Ne yani olamazmı. Sadede geçecek olursak;
1- Bir kere daha az sattırıyor. Yani benzin satamadıktan sonra, araba satamadıktan sonra, yedek parça ve yan sanayi satamadıktan sonra yemişim bisikletini diye düşünüyordur köftehor.
2- Bence birinci madde çokta önemli değil esas sıkıntı zaman kullanımında. Motto sürekli ilerle ve her zaman daha hızlı. Hal böyle iken bisiklet eski tasasız günler similasyonu yaratıyor. Oysa zaman önemli zamanı işte kullanmak gerekli. Araba ile iki saatte gidilecek mesafeye iki günde gitmek iyi bir örnek olmaz!
3-Bisikletli mutlu insandır. Oysaki kapitalismusun kaygılı insana, sürekli bir şeyleri kaybetme korkusuyla yaşayacak endişeli moderne ihtiyacı var.
4- Bisikletlinin hikayesi büyük ve ihtişamlı hikaye değil, insani ölçülerde bir hikaye. Oysaki mega anlatılara ve amerigan dreamlere ihtiyaç var. Ne o öyle beygir güçsüz sünepe sünepe.
5-Daha bize gelmedi ama depresyon hapları kullanmayanı kapitalismusda döverler. Bisikletli sağlık peşinde koşan adam demektir. Bu adamı nasıl hastalıklı yapacaksınki.

hmmm
kafamız karısık anlasılan?

Aydınlanmak güzel şey bununla birlikte etrafımızı da aydınlatabilirsek daha güzel. Bende sadede geleyim;
1- araba kadar bisiklet satabilseydi bence bisikleti de araba kadar severdi. Bilmiyorum belki bisiklet kullanımının çok yaygın olduğu yerlerde belki baya seviyordur. Sonuçta o işte de para var. Ayrıca kendimden düşünüyorum 4-5 yıl gibi bir süreçte aksesuar yedek parça tükenen bisiklet elemanları dahil nerdeyse bisiklet parası harcadım, arabam olsa miktar olarak fazla ama oran olarak bu kadar harcamam olmazdı galiba.
2-Zaman kullanımı insanların kendi tercihi esasen ama olayların, alışkanlıkların bizi hızlı yaşamak zorundaymışız gibi hissettirmesi küçümsenecek bir etken değil kesinlikle. Durup düşünmeye zaman olmadığında akıntıya kapılmak kaçınılmaz.
3- Azınlıkta olmak insana mutluluk verebiliyor bazen. Kendimizi doğru yolda görüp diğer yoldan gidenlere üzülmek, acımak, tattığımız zevklere ulaşamadıklarını düşünmek belki bize fazladan keyif veriyordur. Egoist miyiz acaba -doğru kelime bu olmayabilir- herkes bisiklet sürse araba diye bisey olmasa mesela hala aynı keyfi alirmiydik ayni sekilde mutlu olur muyduk diye düşünüyorum bazen.
4- Bazen muhabbeti geçer tura çıkıyorsun (daha bir kere adam akıllı tura çıktım) o kadar yolu nasil gidiyorsun falan filan. Herkesin yapabileceği şeyler bunlar derim. Önemli olan kafaya koymak. Herşeyi parayla alabilirsin belki ama kafanın içindekine parayla hükmedemezsin. Bence büyük ve ihtişamlı hikaye budur. Geri kalanına hayranlık duyan zaten bunları pek algılamaz, algılamak istemez. Otomobil forumlarına da üyeyim ilgim merakım var çocukluktan beri. Yapılan çoğu şey başkalarının yaptıklarının aynısı. İşin aslı ne kadar para o kadar çokomel. Standart bir aile aracını alıp dünyanın en hızlılarindan yapabiliriz. Çok para lazim tabiki. Ama birini dünyanın en hızlı bisikletçisi veya en uzun mesafe sürücüsü yapamayiz bence. Benim ihtişam anlayışım budur.
5- birşey yazamadim kusura bakmayın

Bisiklette vergi yok mu? 😄😀
Vergi heryerde kaçamazsın o seni bulur

Meydanlarda "şu kadar km duble bisiklet yolu yaptık" dese bile seçmen iplemez.

Bence yazinin su kismi biraz yanlis olmus.

Bisiklet kültürünün oturmadığı, yaygınlık sağlanamadığı ülkelerde yönetimler bisiklet üzerinden popülizm yapamazlar, gündem değiştiremezler.Bisikletin yaygın olmadığı bir ülkede bir yönetim ''yerli ve milli bisiklet yaptık'' dese halktaki karşılığı ne olabilir ki :Kocaman bir hiç
@Kuzey Ege Sizden feyz aldım biraz

Motor dediğin pedal , zincir ve dişliden ibarettir . Eğer işi bilirsen tamir , bakım masrafın da olmaz ..bacakların senin olsun

Şayet bisiklet kültürünün yaygın olduğu bir ülke olsaydık, grupset ve zincir fabrikasını katarlılara satınca büyük tepki olurdu ama yok.

Şayet bisiklet kültürünün yaygın olduğu bir ülke olsaydık, geçiş garantili bisiklet yolları kullandırılınca büyük tepki olurdu ama yok


Kapitalist düzende yaşamak bisiklete binmek gibidir ; ikisinde de durursanız düşersiniz.Bu da en büyük benzerliklerinden biri olsa gerek.

Kapitalizmin en buyuk handikapı bence kendini " elestirilebilir, mucadele edilebilir, kafa tutulabilir" gosterip , farkli manipulasyonlarla yine kendine köle edebilmesidir.

Tabi ki bu benim tezimdir, antitez sunabilir, çürütebilir, sövebilirsiniz. Serbest

Basit bir iki ornek vereyim o halde ;

Bisiklet antikapitalist birsey ise ,aldigimizdan beri neden masrafi bitmiyor, alinacaklar listesi durmadan kabariyor, neden bisikleti basit bir ulasim araci gibi gormek gerekirken ona derin anlamlar yukleyip, birileri bizim gibi düşünmüyor diye ona atar yapiyor, sövüyoruz?

Diger bir örnek ise kendini sehir hayatinin kaosundan kurtarmak isteyen "dogasever"lerin kendini outdoor magazalarina ativermesidir.

Hem ironik, hem mizahi bir durumdur. Kendinizi "Antikapitalist" olarak dusunuyorsaniz eger bu doğa -kamp sevgisini icra etmek icin , kapitalizmin ağababasi Decatlon magazalarina hücum etmenizin elbet bir sebeb-i hikmeti olmali

"Ne demek istiyorsun hacı?" Dediginizi duyar gibiyim kısaca kapitalizmden tamamen kurtulmak diye birsey yok, sadece asgari duzeyde tutmak var

mariokaldato demiş ki:

Kapitalizmin en buyuk handikapı bence kendini " elestirilebilir, mucadele edilebilir, kafa tutulabilir" gosterip , farkli manipulasyonlarla yine kendine köle edebilmesidir.

Tabi ki bu benim tezimdir, antitez sunabilir, çürütebilir, sövebilirsiniz. Serbest

Basit bir iki ornek vereyim o halde ;

Bisiklet antikapitalist birsey ise ,aldigimizdan beri neden masrafi bitmiyor, alinacaklar listesi durmadan kabariyor, neden bisikleti basit bir ulasim araci gibi gormek gerekirken ona derin anlamlar yukleyip, birileri bizim gibi düşünmüyor diye ona atar yapiyor, sövüyoruz?

Diger bir örnek ise kendini sehir hayatinin kaosundan kurtarmak isteyen "dogasever"lerin kendini outdoor magazalarina ativermesidir.

Hem ironik, hem mizahi bir durumdur. Kendinizi "Antikapitalist" olarak dusunuyorsaniz eger bu doğa -kamp sevgisini icra etmek icin , kapitalizmin ağababasi Decatlon magazalarina hücum etmenizin elbet bir sebeb-i hikmeti olmali

"Ne demek istiyorsun hacı?" Dediginizi duyar gibiyim kısaca kapitalizmden tamamen kurtulmak diye birsey yok, sadece asgari duzeyde tutmak var

Hepsini görüntüle...

Bazen espri yapıyoruz, bazen takılıyoruz ama senin içindeki cevheride biliriz. Gayet aklıselim bir yorum yapmışsın mariokaldato.

mehmetsunu demiş ki:

Gayet aklıselim bir yorum yapmışsın mariokaldato.

Hepsini görüntüle...

yanlışlıkla olmuştur.

Anonim demiş ki:

yanlışlıkla olmuştur.

Hepsini görüntüle...

Takas

Ortalama fiyatlı bir bisiklet ortalama bir kullanımla kendini ortalama bir yılda amorti edebilip kalan zamanında asgari masrafla kullanılabiliyor. Burada mesele neye ihtiyacımız olduğunu bilip ihtiyacımız olduğu kadarıyla yetinmek. Yoksa hemen hemen tüm hobiler küçük masraflarla başlıyor.

Ağzınzı çenenizi yormayın kısaca para kimde güç onda

Yavuz_han demiş ki:

Ağzınzı çenenizi yormayın kısaca para kimde güç onda

Hepsini görüntüle...

Bizim asıl derdimiz kapitalizm ile bile değil; sıkıntı kapitali olmayan kapitalistlerde.

mariokaldato demiş ki:

Kapitalizmin en buyuk handikapı bence kendini " elestirilebilir, mucadele edilebilir, kafa tutulabilir" gosterip , farkli manipulasyonlarla yine kendine köle edebilmesidir.

Tabi ki bu benim tezimdir, antitez sunabilir, çürütebilir, sövebilirsiniz. Serbest

Basit bir iki ornek vereyim o halde ;

Bisiklet antikapitalist birsey ise ,aldigimizdan beri neden masrafi bitmiyor, alinacaklar listesi durmadan kabariyor, neden bisikleti basit bir ulasim araci gibi gormek gerekirken ona derin anlamlar yukleyip, birileri bizim gibi düşünmüyor diye ona atar yapiyor, sövüyoruz?

Diger bir örnek ise kendini sehir hayatinin kaosundan kurtarmak isteyen "dogasever"lerin kendini outdoor magazalarina ativermesidir.

Hem ironik, hem mizahi bir durumdur. Kendinizi "Antikapitalist" olarak dusunuyorsaniz eger bu doğa -kamp sevgisini icra etmek icin , kapitalizmin ağababasi Decatlon magazalarina hücum etmenizin elbet bir sebeb-i hikmeti olmali

"Ne demek istiyorsun hacı?" Dediginizi duyar gibiyim kısaca kapitalizmden tamamen kurtulmak diye birsey yok, sadece asgari duzeyde tutmak var

Hepsini görüntüle...

Antikapitalizmin en büyük göstergelerinden biri minimal yaşamdır. Minimal ve naif yaşam.
Bisiklet sürücüsü olmak veya doğa aşığı olmak kurtarmıyor yani

Kapitalizm, her şeyden para kazanmayı bilir. O yüzden hiç bir şeyden gıcık kapmaz...

400€'luk ayakkabı, 300$'lık tayt satan; Ronde'yi VIP çadırdan istemek isteyene 500€'luk bilet kesen adamlar niye gıcık kapsınlar?