(link)
"Süheyla Doğan: Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin yönetim kurulu başkanıyım. 17 yıl önce Ayvacık’ın küçük bir köyüne, Nusratlı’ya daha sakin bir hayat yaşamak için yerleştim. Köye yerleştikten sonra bölgede yapılması gereken çok fazla şey olduğunu gördüğüm için dernekleşmeye karar verdik ve Nusratlı Köyü Kültür, Turizm ve Dayanışma Derneği’ni kurduk. Kadınların, gençlerin ve çocukların yaşamlarını daha iyi bir noktaya getirmeyi, kültürel ve sosyal dayanışmayı artırmayı hedefledik. 16 kadının beraber kurduğu doğal ürünler satış merkezimiz var. Bu ürünleri aracısız bir şekilde gıda topluluklarına ulaştırıyoruz. Bir yandan kadın hareketi içinde aktif bir çalışma yürütüyorum. Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması isminde bir grubumuz var. Özellikle kadın cinayetleri davalarını takip ediyor, kadına yönelik şiddeti görünür kılıyoruz. 2007’de yaşadığım köye çok yakın bir noktada altın madeni arama faaliyeti olduğunu öğrendik. Bir grup arkadaşımızla hemen müdahale ettik. Daha sonra bu grup büyüdü ve Bahçedere altın madeni işletmesinin ruhsatını iptal ettirmeyi başardık. Bu süreçte başka bir altın madeni ruhsatıyla ilgili eylemlerimiz oldu. Bu proje için “ÇED olumlu kararı” çıkartmamayı başardık. Kazdağları’nın Evciler, Kirazlı ve Muratlar, Yenice ve Çan bölgelerindeki talanı görünce o mücadelelere de destek verdik. Halkın katılım toplantılarını ve ÇED süreçlerini takip ettik. Aslında Küçükkuyu merkezli bir dernektik, ama Havran ve Yenice gibi bölgelerdeki talanı görünce bu noktalara da el atma gereği hissettik. Çıkış noktamız altın madenciliği olsa da, ekoloji ile bütünlüklü olarak ilgilenmeye başlayınca Çanakkale’nin birçok farklı sorunu olduğunu gördük."
"Süheyla Doğan: Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin yönetim kurulu başkanıyım. 17 yıl önce Ayvacık’ın küçük bir köyüne, Nusratlı’ya daha sakin bir hayat yaşamak için yerleştim. Köye yerleştikten sonra bölgede yapılması gereken çok fazla şey olduğunu gördüğüm için dernekleşmeye karar verdik ve Nusratlı Köyü Kültür, Turizm ve Dayanışma Derneği’ni kurduk. Kadınların, gençlerin ve çocukların yaşamlarını daha iyi bir noktaya getirmeyi, kültürel ve sosyal dayanışmayı artırmayı hedefledik. 16 kadının beraber kurduğu doğal ürünler satış merkezimiz var. Bu ürünleri aracısız bir şekilde gıda topluluklarına ulaştırıyoruz. Bir yandan kadın hareketi içinde aktif bir çalışma yürütüyorum. Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması isminde bir grubumuz var. Özellikle kadın cinayetleri davalarını takip ediyor, kadına yönelik şiddeti görünür kılıyoruz. 2007’de yaşadığım köye çok yakın bir noktada altın madeni arama faaliyeti olduğunu öğrendik. Bir grup arkadaşımızla hemen müdahale ettik. Daha sonra bu grup büyüdü ve Bahçedere altın madeni işletmesinin ruhsatını iptal ettirmeyi başardık. Bu süreçte başka bir altın madeni ruhsatıyla ilgili eylemlerimiz oldu. Bu proje için “ÇED olumlu kararı” çıkartmamayı başardık. Kazdağları’nın Evciler, Kirazlı ve Muratlar, Yenice ve Çan bölgelerindeki talanı görünce o mücadelelere de destek verdik. Halkın katılım toplantılarını ve ÇED süreçlerini takip ettik. Aslında Küçükkuyu merkezli bir dernektik, ama Havran ve Yenice gibi bölgelerdeki talanı görünce bu noktalara da el atma gereği hissettik. Çıkış noktamız altın madenciliği olsa da, ekoloji ile bütünlüklü olarak ilgilenmeye başlayınca Çanakkale’nin birçok farklı sorunu olduğunu gördük."