deutz
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 4 Ağustos 2006
- Mesaj
- 492
- Tepki
- 286
Arkadaslar begendigim bir yazi,insallah hosunuza gider...
“Bir gün, kozada küçük bir delik belirdi; bir adam oturup kelebeğin saatler boyunca bedenini bu küçük delikten çıkarmak için harcadığı çabayı izledi.
Ardından sanki ilerlemek için çaba harcamaktan vazgeçmis gibi geldi ona.
Sanki elinden gelen her şeyi yapmış ve artık yapabileceği bir şey kalmamış gibiydi.
Böylece adam, kelebeğe yardım etmeye karar verdi. Eline küçük bir makas alıp kozadaki deliği büyütmeye başladı.
Bunun üzerine kelebek kolayca dışarı çıkıverdi.
Fakat bedeni kuru ve küçücük, kanatları buruş buruştu.
Adam izlemeye devam etti. Çünkü her an kelebeğin kanatlarının açılıp genişleyeceğini ve bedenini taşıyacak kadar güçleneceğini umuyordu.
Ama bunlardan hiç biri olmadı! Kelebek, hayatının geri kalanını kurumuş bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirdi.
Ne kadar denese de asla uçamadı.
Adamın iyi niyeti ve yardım severliği ile anlayamadığı şey, kozanın kısıtlayıcılığının ve buna karşılık kelebeğin daracık bir delikten çıkmak için göstermesi gereken çabanın, Tanrı’nın kelebeğin bedenindeki sıvıyı onun kanatlarına göndermek ve bu sayede de kozanın kısıtlayıcılığından kurtulduğu anda uçmasını sağlamak için seçtiği yol olduğuydu.
Bazen yaşamda tam olarak ihtiyaç duyduğumuz şey çabalardır.
Eğer Tanrı, yaşamda herhangi bir çaba olmadan ilerlememize izin verseydi, o zaman bir anlamda sakat kalırdık. O zaman olabileceğimiz kadar güçlenemezdik. Asla uçamazdık.
Güçlü olmak istedim…
Ve Tanrı beni güçlendirmek için zorluklar yolladı.
Bilgelik istedim…
Ve Tanrı çözmem için sorunlar yolladı.
Başarı istedim…
Ve Tanrı bana çalışmam icin zeka ve kas gücü verdi.
Cesaret istedim…
Ve Tanrı bana üstesinden gelmem gereken sorunlar verdi.
Sevgi istedim…
Ve Tanrı bana, yardımcı olmam için Sorunlu insanlar yolladı.
İyilik istedim…
Ve Tanrı bana fırsatlar yolladı.
“İstediğim hiçbir şeyi elde edemedim...
Ama ihtiyaç duyduğum her şeyi elde ettim.”
“Bir gün, kozada küçük bir delik belirdi; bir adam oturup kelebeğin saatler boyunca bedenini bu küçük delikten çıkarmak için harcadığı çabayı izledi.
Ardından sanki ilerlemek için çaba harcamaktan vazgeçmis gibi geldi ona.
Sanki elinden gelen her şeyi yapmış ve artık yapabileceği bir şey kalmamış gibiydi.
Böylece adam, kelebeğe yardım etmeye karar verdi. Eline küçük bir makas alıp kozadaki deliği büyütmeye başladı.
Bunun üzerine kelebek kolayca dışarı çıkıverdi.
Fakat bedeni kuru ve küçücük, kanatları buruş buruştu.
Adam izlemeye devam etti. Çünkü her an kelebeğin kanatlarının açılıp genişleyeceğini ve bedenini taşıyacak kadar güçleneceğini umuyordu.
Ama bunlardan hiç biri olmadı! Kelebek, hayatının geri kalanını kurumuş bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirdi.
Ne kadar denese de asla uçamadı.
Adamın iyi niyeti ve yardım severliği ile anlayamadığı şey, kozanın kısıtlayıcılığının ve buna karşılık kelebeğin daracık bir delikten çıkmak için göstermesi gereken çabanın, Tanrı’nın kelebeğin bedenindeki sıvıyı onun kanatlarına göndermek ve bu sayede de kozanın kısıtlayıcılığından kurtulduğu anda uçmasını sağlamak için seçtiği yol olduğuydu.
Bazen yaşamda tam olarak ihtiyaç duyduğumuz şey çabalardır.
Eğer Tanrı, yaşamda herhangi bir çaba olmadan ilerlememize izin verseydi, o zaman bir anlamda sakat kalırdık. O zaman olabileceğimiz kadar güçlenemezdik. Asla uçamazdık.
Güçlü olmak istedim…
Ve Tanrı beni güçlendirmek için zorluklar yolladı.
Bilgelik istedim…
Ve Tanrı çözmem için sorunlar yolladı.
Başarı istedim…
Ve Tanrı bana çalışmam icin zeka ve kas gücü verdi.
Cesaret istedim…
Ve Tanrı bana üstesinden gelmem gereken sorunlar verdi.
Sevgi istedim…
Ve Tanrı bana, yardımcı olmam için Sorunlu insanlar yolladı.
İyilik istedim…
Ve Tanrı bana fırsatlar yolladı.
“İstediğim hiçbir şeyi elde edemedim...
Ama ihtiyaç duyduğum her şeyi elde ettim.”