Kim takar bisikletçiyi

Benim anlayamadığım ,yuvarlak topuklu arkasına basılmış ayakkabılarıyla,göbekleri kemerlerinden sarkmış,ağızlarında kürdan ya da sigara leş gibi ter kokularıyla normal olduklarını düşünüyorlar da bizim kasklı,taytlı,şortlu bisiklet kıyafetlerimiz ile spor yapmamızı nasıl oluyorda anormal karşılıyorlar bir sürü bakışlar,laf atmalar yapabiliyorlar.

@Uğur Demirtaş

Bir bisikletçi arkadaşla tanışmıştım . Silah taşıyordu böyle manyaklara karşı . Ciddiyim

@Uğur Demirtaş

biber gazı iki ayaklılarda da işe yarıyorda artık silah hükmünde polis üstünde yakalarsa suç oldu

1- Dün akşam bisikletimi servise götürecektim. Metroya ineyim, metroyla giderim dedim. Daha metroya giren merdivenlerden inmedim ki güvenlikçinin bana doğru el leriyle '' dur '' işareti yaptığını gördüm. Hafta içi saat dörtten sonra yasaklanmış. Hadi yoğunluktan yasaklandı diyelim, o güvenlikçinin alerjisi neydi ki ben bisikleti yalnızca metronun içine koyacaktım, ona değil . Ya da gelip sakince söylese zaten anlardım.

2 - Bir ay kadar önce eski bisikletimle işe giderken solumdaki yoldan çıkan bir araba, önümdeki minibüsü gördüğü halde beni sıkıştırmaya başladı. Daha önce formda okuduklarımı hatırlayıp pedalı tamponun yaklaştığı yere çevirdim. Adam ikide birde çarpıyor yavaş ta olsa tak tak ses geliyor. Ben bir yandan dengemi koruyacağım, bir yandan yolu kollayacağım derken ( saniyeler içinde olan olaylar ) yine forumda okuduklarımı hatırlayıp; arabaya tekme attım. Hani ses gelince durur diye. Fakat o adrenalinle fazla hızlı vurmuşum, sağ farını aşağıya indirdim. Adam hemen durdu. Bir insan hayatından kıymetli tabi farı. 20 mt ileride durdum. Adam çıktığı yoldan geri döndü.

3- Bu ve benzeri olaylar her an olabilir, olabiliyor. Ben trafiğe çıktığımda beni görmüyorlarmış gibi düşünerek hareket etmeye çalışıyorum. Soldan gelip sağ yola doğru direk önüme kıranlar, önümde aniden duranlar vs. de bunun kanıtı. Gözümün içine bakıp üstüme süren bazıları da. Yazın Amerikadan kalkıp Türkiyeye bisikletle gelen bir sporcuyla tanışmıştım. Arada gemi ve trene binmiş ama asıl yolu bisikletle yapmış. Forumda daha önce de paylaşmıştım, adam daha söze başlarken trafiğimizden şikayet etti, Bulgaristana giriş yapıp, Bulgaristandan çıkıp İstanbula gelmek, İstanbul içinde bir semtten diğer semte gitmekten daha kolay demişti. İnsanlarımızın ona ve diğer bisiklet kullanıcılarına bakış ve davranışlarını yazmıyorum zaten.

Sonuç: trafike kullanıyorsanız aman dikkat dostum. Bana bisikletçiliği ve İstanbulu sevdiren doğa oldu. İmkanınız varsa doğaya kaçın derim. Yanınızda iyi arkadaşlar da varsa her sıkıntızı unutuyorsunuz...

Yaşanan bu sıkıntıların bitmesi dileklerimle

Elektrikli bisikletleri geçtiğimde adamlar çok sinirleniyor.

Gerçekten bu insanlar çok garipler.
Artık özellikle 2 şeritli yollarda en sağdan gitmiyorum komple sağ şeridi kaplıyorum. Çünkü park halindeki arabanın kapısını aniden açması mı dersiniz, aradan bir yayanın fırlaması mı dersiniz.
Sırf bu yüzden hergün kavga ediyorum insanlarla, ama inadım inat kavgamı sürdüreceğim
Ama bazende uğraşma çık kaldırımı dene diyorum orası daha berbat ki (bisikletlinin kaldırımda gitmesi daha garip tabi) karşıdan gelen insan sizin geldiğinizi görüyor ve bildiğiniz ezilme tehlikesine rağmen kılını bile kıpırdatmıyor.

Elektrikli bisikletleri geçtiğimde adamlar çok sinirleniyor.


Ve son bir anektod en son elektrikli bisikletinin birini geçtiğimde pedallarıda kullanmaya başladı

bu ülkenin mantalitesi mantıklı olan her şeye karşı çıkmak üzerine kurulu bisiklet ülke ekonomisine faydalı bir aletmi evet o zaman bu mantıklı birşeymi evet o zaman herkesin karşı olması kadar doğal bir şey olamaz biz trafik canavarı değiliz,biz benzin harcayıp milyarları dışa göndermiyoruz spor yaptığımız için hasta olmuyoruz vede doktorlara vede ilaç sektörüne kazandırmıyoruz sadece herkese örnek olmaya çalışıyoruz hepimiz bilinçli ve kültürlü insanlarız ne yazıkki buda ülke şartlarına ters düşüyor hepinizin beni anladığını biliyorum ama ne yazıkki bu yazıları sadece sizler okuyacaksınız esas okuması gerekenler zaten birşey okumuyorlar ki bunlar başımıza geliyor vede daha gelecek ama yılmak yok.

@cihan aksoy

yapamayacakları birşey olduğunu biliyorlar ve o yüzden laf atıyorlar. kedi ciğer meselesi
bu arada bu msj lada 50. mesajı devirdim. darısı nice 50 lere saygılar....

@Uğur Demirtaş

Abi, 2 defa kaza geçirdim. Bir sürü talihsizlik diyelim, olaylar oldu. Ama kazanın en büyü nedeni 2aylık tahammülsüz varlıklar. Daha Sarı yanmadan kona. Kafadan sinir krizi geçiriyorsun. İnsan gazda sopada kar etmez. Al başına belayı. Her anlamda abi, saygı yok. Bisikletliye hiç yok.Evde küçüğün,büyüğe saygı yok ki,dışarıda ki tanımadığın kişiden saygı bekleyesiniz!! Bizim bir arkadaşın gözü yüzü patlamıştı.
O yüzden bende kazasız belasız sürüşler ve sabırlı bir hayat diliyorum.

İstanbul Beylikdüzü'nde oturuyorum.
Buradaki sürücülerin ve diğer insanların tepkilerini anlatayım. Eğer, full ekipman (kask, tayt, forma, gözlük, eldiven) çıktıysam, herkes oldukça saygılı. Hem E5'de, hem de içeride gezerken sürücüler konusunda hiç sıkıntı yaşamadım. 1-2 ayı çıkmadı değil, ama onlar da ayıydı zaten. Saymıyorum.

Fakat, ne zaman eşofman altı, tshirt, kask çıksam, insanların tepkileri değişiyor. Sürücüler daha saygısız oluyorlar, size daha az dikkat ediyorlar.

Bir de kask takmadığım 1-2 sefer var ki, kesinlikle yok sayıyorlar sizi.


Uzun lafın kısası, eğer "adam gibi" çıkarsanız bisikletle, hiç sorun yok. Fakat günlük kıyafetlerinizle çıktığınız zaman, bütün kurallara uysanız bile mahalle arasında terlikle "piskilet" süren veletten farkınız yok onların gözünde

@Gökhan Toros
tamam o bi etmen olabilir ama kask takmamak kendi emniyetimle ilgili bir şey bu diğer taşıtların bisikletçinin hakkını gasbetmeye mazeret olamaz.
Her konuda olduğu gibi, 50 yıl olmasa da hala avrupanın gerisinden geliyoruz.
Bizim o kadar vaktimiz yok.Bunu yönetimden halka kadar hızlandırmanın bir yolunu bulmalıyız.

arkadaşlar 2 hafta önce selanikteydim, orada şehir içinde gördüğüm kadarıyla bütün bisikletçiler bir şeridi tamamen kapatıp gidiyorlar, sürücülerinin bizimkilerden çok farkı olmamasına rağmen korna çalıp, skıştırmıyorlardı. burada, onların şehir içindeki trafikte yaptıklarını yapsam, başıma gelecekleri tahmin edemiyorum

@Uğur Demirtaş

Mazeret değil tabii ki. Onların davranışlarını asla haklı çıkarmaz.
Bu benim gözlemlerimden birisi.

Eğer, "adam gibi" bisiklet sürüyorsanız, sürücülerin tepkileri değişiyor.

bende başımdan geçen bir olayı aktarayım sizlere.
geçen hafta bisikletimle caddenin sağından gidiyorum, hızım en fazla 20-30 dur. aniden bir kamyonet caddeyi bile kontrol etmeden önüme fırladı. ikimizde ani fren yapınca burun buruna geldik, adam içerden bağırarak bana küfrediyordu. bende o anlık sinirle kaputuna sert bir yumruk attım ve yola devam ettim ama bu yumrukla levyeyle düzelecek bi durum değil. artık Türk insanının mentalitesi midir geri kafalılığı mıdır bilemem.
hee bir de şu elektrikli bisikletler var yaa çok gülüyorum onlara benim gittiğimden daha kısa yolu elektrikli bisikletle gidiyor
bende şu aralar bisiklet almayı düşünüyorum mümkün olduğunca fazla kişinin fikrini almaya çalışıyorum fakat aldığım ilk tepkiler 'o paraya git elektrikli bisiklet al' diyorlar. işte ülkemizde bisiklet kültürü bu yüzden gelişmesi çok zor. yani bisikleti bakkala çakkala gitme aleti olarak görüyorlar. ama ne çokta avrupalılaşmayı istiyor daha bisikleti tanımayan o büyük dediğimiz insanlar !

fakat aldığım ilk tepkiler 'o paraya git elektrikli bisiklet al' diyorlar.

Bizim insanlar toptan obeziteye falan mı yakalanmışlar veya hepsi kronik yorgun mu anlayamadım. Arkadaşın dediği gibi her yerden "git o paraya elektrikli bisiklet al" sözcükleri yağıyor. Bizim insanlara göre bisiklete verilecek maksimum para 50TL herhal
Klasik cümlelerden biriside sen git hem o kadar pedal çevir hemde o kadar para bayıl
Valla bana görede sen git o kadar paraya sigara iç sonra bide erken öl olacak iş mi şimdi bu
İnsanlarda sağlık kelimesi artık içi boş, gereksiz bir kelime gibi birşey herhal...

Gözlemlerime göre kask ile kullanmak ile kasksız kullanmak farklı kask olunca sanki sürücüler daha bi uyuz hareketler yapıyorlar. Adam arabanın içinde olunca kendini korumada seni güçsüzmü görüyormu nedir, psikolojik bir sebebi olsa gerek. Artık ayılık yapanların kaputlarına vuruyorum, kaputa vurunca bu deli bulaşmıyayım diyip gidiyorlar, bitanesi levheyle inicek aşşağıya bakalım ne zaman

konu bisiklet ve sevmeyenleriyle ilgili açıldı.Bir durum tesbiti daha yapmak için yeni başlık açmak istemedim.Sevgi,embati,hoşgörü deyince yolda karşılaştığım bisikletçi arkadaşların tırıs tırıs yanımdan geçip gitmesi geldi aklıma.Ben zil çalarsam karşılık veriyor kimisi.Çalmazsam görmemezliğe vuruyor.Ufacık bir selamı esirgemeyelim birbirimizden.

Bisikletlilere saygı derken biz yolda diğer sürücülerden ve yayalardan alkış ya da tezahurat beklemiyoruz, sadece azıcık dikkat, kendilerine hiç bir sıkıntı vermeyecek küçücük bir yer açmalarını rica ediyoruz, biz sessizce geçer gideriz.

Biz bisikletlerimizle değil arabalarımızla gidecek olsaydık, onlar arabalarını parketmek için daha fazla döneceklerdi park yerlerinde, ışıklarda daha geride olacaklardı, daha fazla zehirli hava soluyacaklardı. Onlar da bisiklete binseler ne benzin zamlarını dert eder, ne İstanbul trafiğini, ne de park sorununu. Ne kilolarını, ne de şeker tansiyon kolesterol oranlarını. Keşke trafiğin sıkışık olduğu zamanlarda sağdan "yardırmanın" tadına varsalardı

Güzel ülkemizde güzel insanlarımızın bisiklet kültürüne alışmaları dileğiyle, ALLAH'tan hepimize güzel yollar güzel sürüşler diliyorum..