Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Kitap Alıntıları

Bu bisiklet deneyi, 20 yıl önce tenis yıldızı Billie Jean King'den triatlonculara ve New Jersey Nets takımına kadar birçok seçkin sporcunun antrenörlüğünü yapan Dr. John Douillard'in yaptığı bir dizi deneyi örnek alıyor. Douillard 1990'larda, ağız solunumunun sporcularına zarar verdiğine emin olmuştu. Bunu kanıtlamak için bir grup profesyonel bisikletçiyi bir araya getirerek onlara kalp ve solunum hızlarını ölçecek sensörler takıp kondisyon bisikletine binmelerini istemişti. Douillard her birkaç dakikada bir pedalların direncini artırarak deney ilerledikçe sporcuların harcadığı enerjinin de artmasını sağlamıştı.

Douillard başta sporculara sadece ağızlarından nefes almalarını söylemişti. Beklendiği üzere direnç arttıkça sporcular daha hızlı nefes almaya başlamışlardı. Deneyin en zor aşamasında 200 vatlık bir dirence karşı pedal çevirirlerken, sporcular soluk soluğa kalmış ve nefes almakta güçlük çekmişlerdi.

Ardından Douillard bu deneyi sporcular burunlarından nefes alırlarken tekrarlamıştı. Bu sefer egzersizin zorluğu arttıkça, sporcular daha yavaş nefes almaya başlamışlardı. Deneyin 200 vatlık son aşamasında, bir önceki deneyde ağzından dakikada 47 nefes alan bir sporcu, burnundan dakikada sadece 14 nefes alıyordu. Aynı zamanda egzersizin zorluğu on katına çıkmasına rağmen sporcunun kalp hızı deneyin başından beri değişmemişti.

Douillard, sadece burundan nefes almaya alışmanın bile harcanan toplam eforu yarıya indirilebileceğini ve dayanıklılıkta büyük artışlar sağlayabileceğini göstermişti. Sporcular burunlarından nefes alırlarken yorulmuyor, tam tersine kendilerini canlanmış hissediyorlardı. Hepsi bir daha ağızlarından nefes almamaya yemin etmişti.

Kitap_Nefes (kayip bir sanatin yeni bilimi)
Yazar_James Nestor
Yayinevi_mundi
 
Scudo
“Zihniniz üzerinde gücünüz var, dış olaylarda değil. Bunu fark ederseniz, kuvvet bulacaksınız.” Marcus Aurelius
 
O görünmez görüntüler ve işitilen sessizlikler alemi, zihin denilen ele gelmez diyar! Ne tarifsizdir özü bu dokunulmaz hatıraların ve gösterilmesi mümkün olmayan düşlerin! Bir de mahremiyeti tüm bunların! Suskun monologların ve önleyici düşüncelerin gizli odası, her çeşit ruh halinin, hülyanın ve gizemin görünmez konağı, sonsuz düş kırıklıkları ve keşifler kaynağı. Herbirimizin münzevi biçimde yalnız başına hüküm sürdüğü, istediğimizi sorguladığımız, elimizden gelene söz geçirdiğimiz eksiksiz bir krallık. Yaptıklarımızın ve yapabileceklerimizin dertli kitabını keşfedebileceğimiz gizli bir inziva yeri. Aynaya bakınca bulabileceğim benden daha ben olan bir iç alem. Benlikler arasında kendim olan, her şey olan, ama hiçbir şey olan bu bilinç. Nedir bu?

Julian Jaynes, Bilincin Kökeni: Bikameral Zihnin Çöküşü
 
Geri