Farklı şekillere girmeden olduğun gibi olursan; yani kendin olursan, içten ve dürüst olursan gerisi gelir.
Kızlar genellikle kendilerinin anlaşılmasını isterler. Bunun en güzel yolu da onu dinlemektir, konuşurken onu gerçekten anlamak için dinlemek; hemen cevap vermek için değil. Yani çoğu zaman konuşmaktan çok gerçek bir dinleyici olmak daha önemlidir.
Bu konuda kısa bir not; iletişimde konuşmadan çok bedenimizin verdiği mesajlar önemlidir. Daha çok bedenden gelen mesajları algılarız yani karşı tarafı iyi anlamak için beden dili çok faydalıdır; bedeninin verdiği mesajlar ruh halni ve fikirlerini anlamada yardımcı olur.
Son olarak sevgi emek işidir. Sevgi bir fidana benzer. Herşey gibi sevginin kendisi de sevgi ister. Sevgi içten gelen ve kendiliğinden büyüyen sihirli bir duygu değil, emek ve özveriyle gelişen bir ağaç gibidir. Sağlıklı olur büyür ve gelişirse yıllara meydan okuyan çınar olur. Bu işlerin reçetesi de olmaz aslında. Çünkü sen dünyada bir tanesin, o bir tane. Erich Fromm'un ' Sevme Sanatı ' isimli kitabını şidettle öneririm. Eğer anlamaz ve bilmezsek, büyük umutlar ve baş döndürücü hayallerle başlayan sevgi eylemi, dünyada pek çok kez yaşandığı gibi hayal kırıklığı ve üzüntüyle biter. ( Burada Mustafa ağbimize katılıyorum, zamanla anlarsın .) Sahip olmak değil varolmak lazım kısaca, sahip olmak değil almayı beklemeden vermek, çıkarcılık değil, şarta bağlı değil, sırf sen olduğun için sevmeli seni, sen de onu... Bu biraz da ' ben' değil 'biz' olmak. Ama önce zaman ve deneyim...
Başka bir eylem olsa insanlar belki de bunca başarısızlık ve hayalkırıklığından sonra sevmekten vazgeçerlerdi.
Sevgi bir eylemdir, bir emektir; hayattaki gerçek altındır.
Kolay gelsin