Scudo Sports

Köpek Isırdı :(

@Punctum Zaten topu da hayvanseverlere atmışlar. Kendilerine kalsa neler neler yapacaklar da ah bu hayvanseverler. :)
 
Scudo
@Punctum Zaten topu da hayvanseverlere atmışlar. Kendilerine kalsa neler neler yapacaklar da ah bu hayvanseverler. :)

Yok hocam pek öyle değil gerçekten...ciddi anlamda hayvansever (ben hayvan sevici diyorum ya neyse) baskısı altındalar. Çankaya Belediyesi Veteriner İşleri Müdürüyle uzun bir görüşme yaptım. Anlattıklarına şaşarsınız. Gerçi ben yaşadıklarımdan sonra şaşırmıyorum artık bu hikayelere...

Belediyelerin çoğu hem mevcut yasanın belirsizliği, hem hayvan sevicilerin baskısı, hem de artık sokak hayvanı sayısının kontrol edilebilir sınırların ötesine geçmesi nedeniyle bu işi tamamen kendi haline bırakmış durumdalar. Size verdikleri yanıtlarda olduğu gibi kısırlaştırma, toplama, barınakta korumaya alma vs. yaptıkları falan yok. Barınağa aldıkları hayvanları ertesi gün gelip ellerinden alıyor şirret hayvan seviciler. Onlar da artık bıkmış bu durumdan. Hani polisin hırsızı yakalayıp, hakimin aynı gün salıvermesi gibi bir ortam var artık sokaklarda. Polis de bırakmış hırsız kovalamayı. Acı ama yaşadığımız gerçek bu...
Bu arada...

Sokak köpeklerinin insanları ısırmasının haber değerinin kalmadığını epeydir biliyorduk da, meğer araçlarımızı yemeleri de normal karşılanıyormuş artık...:)

Böyle de bir hasar kalemi olduğunu yaşayarak öğrenmiş olduk iyi mi...
IMG_6571.JPG


Şimdi bizim mahallede sokaklarda köpekleri besleyen yardımsever dostlarımızdan, şu hasarın tamiri için de bir el vermelerini bekliyorum günlerdir...:)
 
Son düzenleme:
Yok hocam pek öyle değil gerçekten...ciddi anlamda hayvansever (ben hayvan sevici diyorum ya neyse) baskısı altındalar. Çankaya Belediyesi Veteriner İşleri Müdürüyle uzun bir görüşme yaptım. Anlattıklarına şaşarsınız. Gerçi ben yaşadıklarımdan sonra şaşırmıyorum artık bu hikayelere...
Yani bu bir bahane değil, öyle mi hocam? O zaman fena. İyi niyetle de olsa soruna kalıcı bir çözümün önüne geçiliyor demektir.
 
Yani bu bir bahane değil, öyle mi hocam? O zaman fena. İyi niyetle de olsa soruna kalıcı bir çözümün önüne geçiliyor demektir.

Maalesef durum bu...

Kalıcı çözümün önünde başta yasal düzenlemenin yetersizliği/belirsizliği olmak üzere, hem kamu otoritesinin sokak/sahipsiz hayvan sorununa gayriciddi yaklaşımı ve hem de hayvan sevicilerin meseleyi tamamen ajite eden tutumları nedeniyle aşılması çok zor engeller bulunuyor.

Meseleyi öncelikle "genel hayvan hakları" bağlamından ayırt edip, sosyal yaşamı tahrip eden bu sokak köpeklerinin verdiği zararı kabullenerek çözebiliriz. Ama maalesef hayvan sevicilerin akıl almaz tutuculukları, saldırganlıkları, kamu otoritesini baskı altına almaları ve konuyu tam bir duygusal dezenformasyona dönüştürmeleri nedeniyle yol alamıyoruz.

Ve yine maalesef ki, sorun katlanarak büyüyor ve çözümü de katlanarak daha radikal kararlar almayı gerektiriyor...
 
  • Beğen
Tepkiler: Robinson Crusoe
Maalesef durum bu...

Kalıcı çözümün önünde başta yasal düzenlemenin yetersizliği/belirsizliği olmak üzere, hem kamu otoritesinin sokak/sahipsiz hayvan sorununa gayriciddi yaklaşımı ve hem de hayvan sevicilerin meseleyi tamamen ajite eden tutumları nedeniyle aşılması çok zor engeller bulunuyor.

Meseleyi öncelikle "genel hayvan hakları" bağlamından ayırt edip, sosyal yaşamı tahrip eden bu sokak köpeklerinin verdiği zararı kabullenerek çözebiliriz. Ama maalesef hayvan sevicilerin akıl almaz tutuculukları, saldırganlıkları, kamu otoritesini baskı altına almaları ve konuyu tam bir duygusal dezenformasyona dönüştürmeleri nedeniyle yol alamıyoruz.

Ve yine maalesef ki, sorun katlanarak büyüyor ve çözümü de katlanarak daha radikal kararlar almayı gerektiriyor...
Vallahi çok haklısınız ya hayvan seviciler yüzünden doya doya öldüremiyoruz şu hayvanları. Bırakın kardeşim insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale etmeyi.
 
Yok hocam pek öyle değil gerçekten...ciddi anlamda hayvansever (ben hayvan sevici diyorum ya neyse) baskısı altındalar. Çankaya Belediyesi Veteriner İşleri Müdürüyle uzun bir görüşme yaptım. Anlattıklarına şaşarsınız. Gerçi ben yaşadıklarımdan sonra şaşırmıyorum artık bu hikayelere...

Belediyelerin çoğu hem mevcut yasanın belirsizliği, hem hayvan sevicilerin baskısı, hem de artık sokak hayvanı sayısının kontrol edilebilir sınırların ötesine geçmesi nedeniyle bu işi tamamen kendi haline bırakmış durumdalar. Size verdikleri yanıtlarda olduğu gibi kısırlaştırma, toplama, barınakta korumaya alma vs. yaptıkları falan yok. Barınağa aldıkları hayvanları ertesi gün gelip ellerinden alıyor şirret hayvan seviciler. Onlar da artık bıkmış bu durumdan. Hani polisin hırsızı yakalayıp, hakimin aynı gün salıvermesi gibi bir ortam var artık sokaklarda. Polis de bırakmış hırsız kovalamayı. Acı ama yaşadığımız gerçek bu...
Bu arada...

Sokak köpeklerinin insanları ısırmasının haber değerinin kalmadığını epeydir biliyorduk da, meğer araçlarımızı yemeleri de normal karşılanıyormuş artık...:)

Böyle de bir hasar kalemi olduğunu yaşayarak öğrenmiş olduk iyi mi...218533 dosyayı görüntüle

Şimdi bizim mahallede sokaklarda köpekleri besleyen yardımsever dostlarımızdan, şu hasarın tamiri için de bir el vermelerini bekliyorum günlerdir...:)

Hayvansever olduğunu iddia eden birçok deli var. Bu delilerin yüzünden zor durumda olan hayvanları sahiplendiremiyoruz, türlü hakaretlere maruz kalıyoruz, dijital ortamda linç ediliyoruz. Ben ve ailem adına konuşuyorum... Bunların çoğu kafayı yemiş insanlar ama aralarında çok iyileri de var. Hayvansever olduklarını iddia eden o deliler yüzünden de deli olmayan, iyi şeyler yapmaya çalışan hayvanseverler doğal olarak tepki görüyorlar. Kendi adıma konuşayım, hayvansever olmama rağmen o delilerden nefret ediyorum. Deli olanla olmayanı ayırmak gerekiyor öncelikle. Deli olmayan hayvanseverler -bir kısmı o şirret dedikleriniz- de gidiyorlar hayvanları besliyorlar, yeri geliyor barınaklardan hayvanları topluyorlar, şehir dışına atılıp eziyet görenlere, tecavüz edilenlere yardım ediyorlar, kanallara düşmüş yavruları topluyorlar, onları tedavi ettiriyorlar vs. Barınaklar hayvanların yaşamalarına uygun yerler değil. Hayvanseverler barınakta kötü durumda bir köpek gördüklerinde onu oradan kurtarmak istiyorlar tabii ki. Gecenin bir vakti İmrahor'a gidip kanallara düşmüş köpek yavrularını toplayan kadın hayvanseverler tanıyorum. Spor yapıyorum, kendimi de çok iyi koruyabilirim ama ben bile tek başına gece vakti İmrahor'a gitmeye çekiniyorum. Nereden kimin çıkacağı belli olmaz. Dolayısıyla böyle insanlar bizlerden biraz daha sert ya da sizin deyiminizle şirret olabiliyorlar. Onlara da kızamıyorum. Onlar olmasa bu hayvanlar ne yaparlardı kim bilir? Arabanıza gelecek olursak... Kapalı otoparkınız yoksa diğer insanlar gibi arabanızı maalesef dışarı koymak zorundasınız. Arabanızın tamponunu köpekler ısırmasa da dışarıda aracınıza başka bir araç gelip vurabilir, güneş yanığı olur, üzerine saksı düşer, kuş pisler -ki kuş dışkısı asidiktir, boyaya zarar verir- tinercinin biri gelir çizer, komşu silecekleri kaldırır, lastiğini indirir, mahallenin şakacı gençleri arabanın egzozuna patates tıkar, benzin deposuna şeker döker, içine işeyebilirler, arabanız çalınabilir, vs vs vs... Bunlar olağan durumlardır, sigortanız karşılayacaktır bu masrafları ama yardıma muhtaç bir köpeği tedavi ettirdiğinizde kimse size para ödemez. Bazı veterinerler sokak hayvanları için az ücret alıyorlar, bazıları para bile almıyor ama bazı fırsatçılar çok büyük paralar isteyebiliyorlar. Ayda 30-35 bin TL masrafı cebinden ödeyerek sokak hayvanlarına bakan, onlara yardım eden tanıdıklarım var. İşin içine vicdan girince paranın önemi kalmıyor. Aracınızın masrafını sigorta şirketinize havale edin ya da yıllık hasarsızlık indirimini düşünüyorsanız kendiniz yaptırın ya da hiç yaptırmayın, muhtemelen o köpekler bir daha kemireceklerdir. Arabayı satacağınız zaman yaptırır satarsınız. Size akıl vermek için yazmadım bu kadar cümleyi. Topluma, "bizleri ısırdıkları, korkuttukları yetmezmiş gibi artık arabalara da zarar veriyorlar, şehirlerde olmamalılar" gibi bir mesajın gitmesini istemiyorum. Yoksa, köpekleri gördüğünde tekme atan, vicdan yoksunu bir topluma dönüşeceğiz.
 
  • Beğen
Tepkiler: seko35.50
Hayvansever olduğunu iddia eden birçok deli var. Bu delilerin yüzünden zor durumda olan hayvanları sahiplendiremiyoruz, türlü hakaretlere maruz kalıyoruz, dijital ortamda linç ediliyoruz. Ben ve ailem adına konuşuyorum... Bunların çoğu kafayı yemiş insanlar ama aralarında çok iyileri de var. Hayvansever olduklarını iddia eden o deliler yüzünden de deli olmayan, iyi şeyler yapmaya çalışan hayvanseverler doğal olarak tepki görüyorlar. Kendi adıma konuşayım, hayvansever olmama rağmen o delilerden nefret ediyorum. Deli olanla olmayanı ayırmak gerekiyor öncelikle. Deli olmayan hayvanseverler -bir kısmı o şirret dedikleriniz- de gidiyorlar hayvanları besliyorlar, yeri geliyor barınaklardan hayvanları topluyorlar, şehir dışına atılıp eziyet görenlere, tecavüz edilenlere yardım ediyorlar, kanallara düşmüş yavruları topluyorlar, onları tedavi ettiriyorlar vs. Barınaklar hayvanların yaşamalarına uygun yerler değil. Hayvanseverler barınakta kötü durumda bir köpek gördüklerinde onu oradan kurtarmak istiyorlar tabii ki. Gecenin bir vakti İmrahor'a gidip kanallara düşmüş köpek yavrularını toplayan kadın hayvanseverler tanıyorum. Spor yapıyorum, kendimi de çok iyi koruyabilirim ama ben bile tek başına gece vakti İmrahor'a gitmeye çekiniyorum. Nereden kimin çıkacağı belli olmaz. Dolayısıyla böyle insanlar bizlerden biraz daha sert ya da sizin deyiminizle şirret olabiliyorlar. Onlara da kızamıyorum. Onlar olmasa bu hayvanlar ne yaparlardı kim bilir? Arabanıza gelecek olursak... Kapalı otoparkınız yoksa diğer insanlar gibi arabanızı maalesef dışarı koymak zorundasınız. Arabanızın tamponunu köpekler ısırmasa da dışarıda aracınıza başka bir araç gelip vurabilir, güneş yanığı olur, üzerine saksı düşer, kuş pisler -ki kuş dışkısı asidiktir, boyaya zarar verir- tinercinin biri gelir çizer, komşu silecekleri kaldırır, lastiğini indirir, mahallenin şakacı gençleri arabanın egzozuna patates tıkar, benzin deposuna şeker döker, içine işeyebilirler, arabanız çalınabilir, vs vs vs... Bunlar olağan durumlardır, sigortanız karşılayacaktır bu masrafları ama yardıma muhtaç bir köpeği tedavi ettirdiğinizde kimse size para ödemez. Bazı veterinerler sokak hayvanları için az ücret alıyorlar, bazıları para bile almıyor ama bazı fırsatçılar çok büyük paralar isteyebiliyorlar. Ayda 30-35 bin TL masrafı cebinden ödeyerek sokak hayvanlarına bakan, onlara yardım eden tanıdıklarım var. İşin içine vicdan girince paranın önemi kalmıyor. Aracınızın masrafını sigorta şirketinize havale edin ya da yıllık hasarsızlık indirimini düşünüyorsanız kendiniz yaptırın ya da hiç yaptırmayın, muhtemelen o köpekler bir daha kemireceklerdir. Arabayı satacağınız zaman yaptırır satarsınız. Size akıl vermek için yazmadım bu kadar cümleyi. Topluma, "bizleri ısırdıkları, korkuttukları yetmezmiş gibi artık arabalara da zarar veriyorlar, şehirlerde olmamalılar" gibi bir mesajın gitmesini istemiyorum. Yoksa, köpekleri gördüğünde tekme atan, vicdan yoksunu bir topluma dönüşeceğiz.

Temel problem, hayvansever iddiasındaki kesimin, aslında belki de kendilerinden çok daha hayvansever olan ancak sokak hayvanlarının sosyal yaşamdan ayırt edilmesini talep eden kesime karşı inanılmaz bir dirençle ayrışmayı tetiklemesi belki de...işte sizin "deli" olarak tanımladıklarınız, insanların mermahet duygularını da ajite ederek çözümün köküne kibrit suyu döküyorlar...ki bu forumda da zaman zaman karşımıza çıktıkları malum...

Sokak köpeklerini neden toplamıyorlar?

Bu konuda derdimi yeterince anlattığımı düşündüğüm için çok uzatmıyorum ancak üzülerek belirtmeliyim ki, siz ve sizin gibi iyi niyetliler son derece azınlıkta. Hatta duygu sömürüsünü kazanca çevirme maharetini gösteren topluluklar türedi artık. Keşke bireysel gayretlerle bu devasa sosyal probleme merhem olacak çözümler üretebilseydik ama nafile...sorun gittikçe içinden çıkılmaz hale dönüşüyor. Ben de sokaklarda titreyerek geceyi geçiren hayvanlara üzülüyorum ama çare onları sokaklarda besleyerek üremelerine katkı vermek değil. Mevcut tutum inanın bu zavallı hayvanlara daha fazla zarar veriyor.

Kamu otoritesi bu işin peşini bırakmış durumda, sokak hayvanları toplanmıyor, kısırlaştırılmıyor, hayvan haklarına yaraşır barınaklarda korunmuyor, evet...ama işte gelinen noktada belki de en büyük vebal sizin "deli" benim ise "hayvan sevici" olarak tanımladığım kesimin üzerinde. Bu iş öyle imrahorda hayvanları toplayarak, denk geldiği yerde besleyerek, kendi vicdanını rahatlatmak için görünüm değiştirerek çözülmeyecek maalesef. Toplumsal ayrışma gittikçe genişleyecek, sokaklarda hayvanlara eziyet edilecek, belki tecavüz edilecekler, belki zehirlenecekler, kim bilir istemediğimiz, görmekten kaçındığımız neler olacak. Çünkü çok ciddi bir toplumsal tepki büyüyor hem sokak hayvanlarına hem de işte o "delilere" karşı. Birbirleriyle davalık olan insanlar biliyorum.

Aracıma gelen zararı sadece sosyal problemlerin hangi boyuta ulaşabileceğine dair kaba bir örnek olarak verdim. Yoksa internet ortamında araştırırsanız çok daha vahim boyutta zararlarla da karşılaşırsınız. Sokak hayvanlarının şehirde olmaması beklentisinin sadece maddi zararlarla tanımlanan bir ilişkisi de yok. Bu sadece medeni bir ortamı paylaşma arzusundan kaynaklanıyor. Hem hayvanlar hem de insanlar için...yoksa kapalı garajınız da olsa, trafik her türlü sürprize açık bir ortam. Aracı sadece garajda kullanmayacağımıza göre, değil mi ama? :)

Kısacası dostum, "vicdan" sadece hayvanseverlerin tekelinde olan bir kavram değil...hayvan tanımı da sadece köpeklerden kedilerden ibaret değil...

Böyle giderse, sadece vicdan yoksunu değil, akıl yoksunu bir topluma dönüşeceğiz...
Vallahi çok haklısınız ya hayvan seviciler yüzünden doya doya öldüremiyoruz şu hayvanları. Bırakın kardeşim insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale etmeyi.

Vasatın altında bir demagogsun kardeşim...
 
köyceğiz kordonda onlarca köpek var, hemen hiçbiri geçerken saldırmaz, insanlar buna güvenir köpeklere alışıktırlar ve en fazla havlayacaklarını düşünürler. ama bir ikisi sorunlu, rahatsız etmeyelim diye 5 metre öteden geçen bu duyarlı insanlara direk sarabiliyorlar. bana 2 kez saldırdı, başkasına saldırdığına, ısırdığına şahit oldum. çözüm ısırılarak yaşamak mı, kordonda bisikletle dolanmamak mı. 99 köpeğe kanıp 1 i tarafından tuzağa düşürülmek insana koyuyor. saldırınca tekme atsam tefe koyarlar.
bende inmiyorum artık kordona, o kazandı..varsın sefasını sürsün itoğluit 😁
 
an itibari ile ben de ısırıldım :) yaklasık 3 saat önce uludağ üniversitesi içerisinden geçerken siyah bir köpek çalılıkların arasından fırladı höt demeye kalmadan sol ayağımın bilek kısmından kaptı kış olduğu için uzun tayt üstünde çorap çorap üstünde de ayakkabı kılıfı vardı çok hasar almadan yırttık :)tabi diş geçmiş ete acile gittim tatanoz aşım vardı zaten kuduz aşısı yapıp birde aşı takip kartı verdiler 3 gün daha gideceğim kuduz aşısını göbek den değil de koldan yapıyorlar bu arada 80 lerde göbekden yapılıyormuş öğrenmiş oldum yarayı bol sabunla yıkadım fakat hafif şişme ve ağrı var şuan bakalım 4 güne kudurup millete salça olmazsam atlatacam bunu da tabi beni ısıran köpeği sevmeyi ihmal etmedim tekrar hayvan sonuç da hoş olmasa da işini yaptı :)
 
@Serbun sağolun yok hocam bayağı sevdim yani ironi değil niye ısırdın beni dedim kafasını öne eğiyor :) insan harici hiç bir canlı sebebsiz yere zarar vermez bence ben öyle düşünüyorum :)
 
@ATALAY16 Geçmiş olsun hocam. Sonradan sevebileceğiniz bir köpekle münasebete girmiş olduğunuz için şanlısınız :) Umarım şansınız hep böyle yaver gider...

Bu arada evet çok eskilerde kuduz aşısı göbekten yapılırdı. Göbeğine 3 iğne yapılmanın acısını bilen biri olarak yine şanslı olduğunuzu belirtmem gerek :)

İşin üzücü yanı, köpek saldırısının haberlere konu olmasının bazı ön şartları var bizim memlekette. Sizi köpeklerin ısırdığını sadece biz bilebiliyorken, mesela Ankara'da Belçika Ticaret Ataşesinin uğradığı sokak köpekleri saldırısı manşet olabiliyor. Zaten bu konu çözülecekse de, yine böyle önemli bir şahsiyetin uğradığı zarar nedeniyle çözülecek korkarım...

Tek istisna sizin o siyah köpeği önce ısırıp sonra sevmiş olmanız olabilirdi ama :)
 
Geri