Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Market bisikletiyle başlayanlar adına

münferit vagon

Daimi Üye
Kayıt
13 Haziran 2015
Mesaj
395
Tepki
572
Şehir
İstanbul
İsim
Ali
Başlangıç
2014—15
Bisiklet
Mosso
Bisiklet türü
Dağ bisikleti
Market Bisikletliler!

Evet, bu isim altına şahsım da dahil oluyor zannedersem. Piyasada yaklaşık 350 TL civarında bir fiyatla satılan yaklaşık 20 kilogramlık Bisan SPX 3050 model bir bisikletle beraber ilerliyoruz şimdilik. Neredeyse her şeyin bir iyi bir de kötü yanı olduğu gibi forumuda (bir nebze haklı olarak) kötülenen market bisikletlerinin biraz daiyi yanlarından bahsetmek istiyorum.

1) Öncelikle bu tür bisikletleri olan arkadaşlar kendilerini aşağı bir durumda görmesinler. Durumları yoktur, henüz kaliteli bir bisiklet almak istemiyorlardır, hazır hissetmiyorlardır... Her türlü sebep olabilir. Unutmayalım ki nelere sahip olmayı istediğimiz kadar nelere sahip olduğumuz da önemlidir. Bu yüzden henüz elde olmayan bir şey için üzülmek yerine elimizdekinin keyfini çıkartabilir ve mutlu olabilirsiniz, o kadar zor değil! :)

2) En büyük korkulardan biri olan çalıntı problemi. Çalmak isteyen olduktan sonra genellikle mutlaka çalarlar. Fakat burada güzelliğin de bir şekilde dert getirdiği gerçeği yatıyor. Muhtmelen evinizin salonuna kadar bisikleti çıkartmak için zahmet göstermek ya da markete gittiğinizde gözünüzü bisikletten ayırmamak adında bir külfete girmek zorunda kalmazsınız.

3) Market Bisikletlerinin bir diğer adı da "Ağır Makineler". Bu isim daha cazip geliyor. MTB için belirtmeliyiz ki aradaki kilo farkı sadece 8-10 kg civarında. Bu kadar ağırlığı daha beraberimizde taşımış oluyoruz. Bu şekilde antrenmanımızın seviyesi bir kat daha artıyor. Bunu da bir avantaj olarak kabul edin! :)

4) "Şurası çizilmiş, gidonun boyası çıkmış, çamur bulaşmış..." gibisinden cümlelerle huzurumuzu bozmaya lüzum yok. Aslan gibi maşaallah. Kaldırıma da sürtecek, çamura da bulanacak, elinizde tutarken de düşecek. Olur bunlar...

5) Vites sistemleri SunRun, Saiguan; maşa no name; frenlerimiz de V-Fren. Mühim değil, hidrolik ya da disk frenin zorunlu olduğu bir yasa bulunmuyor. V-Fren sistemleri biraz daha ilkel göründüğü için bakımlarını evde yapmak daha kolaydır. Maşanız çoğu zaman çalışmaz, çalıştığında da kart kurt sesleri gelir; kükremesi normaldir. Bu şekilde kimi zaman düz maşa keyfini kimi zaman da güzel bir amörtisor keyfini yakalamanız mümkündür. :) Vitesiniz bazen atmaz, çıt çıt sesleri gelir, bazen bu durumdan ötürü zinciriniz atabilir; bu yüzden arkadaki vidalarla sık sık oynamak zorunda kalabilirsiniz ama sizi yolda bırakacak kadar kötü bir duruma düşüreceğini sanmıyorum.

6) Orta Amörtisör konusu... Birçok market bisikletinin olmazsa olmazıdır. Düz olsa daha iyidir tabi ki, onun için farklı çözümler var. Gücümüzü olabildiğince emer. Bu çözümlerden bana en mantıklı geleni libresi yüksek yay takmak. Örneğin 750 librelik ise 2000 librelik ile değiştirmek. Fakat madem ortasında amörtisör var onu da kullanalım. Taşlı topraklı bozuk bir yoldan (bir de yokuşsa ne âlâ :) ) geçerken sürekli titremez ve çoğu zaman ayağa kalkmaya bile ihtiyaç duymazsınız. Konforludur :)

7) Lastiklerimiz açısından bakıldığında çok büyük bir fark yoktur. 50 PSI hatta daha azı bile çoğu zaman yeterlidir. Genelde CST marka dağ lastiklerimiz birçok bisiklette mevcuttur ve çok fazla sorun çıkarmaz, diye biliyorum. Patlama olayları ise genelde nasip meselesi...

8) Bisikletinizin türü pek önemli değil. Mahalle bisikletçinizden yaklaşık 25 TL'ye Assize marka; ortalama hız, anlık hız, gezi süresi, toplam mesafe, gezi mesafesi, saat, maksimum hız gibi fonksiyonlara sahip bir kilometre saati alabilirsiniz. Nabız ve kadans gibi özellikler istiyorsanız kanaatimce önce güzel bir bisiklet almanız sizin için daha uygun olacaktır. Ağırlık gibi sıkıntılarımız olmadığı için farklı ekipmanlar takabilir, herhangi bir aleti bisikletimizin dilediğimiz tarafına Koli Bandıyla güzelce bantlayabiliriz. :)

9) Böyle Ağır Makinelerinizle de olsa Ön Kaldırma, Eller Yanda Tek Teker gibi tehlikeli işlere yanaşmanızı şahsen pek önermiyorum. Cidden tehlikeli...

10) Çok hızlanamazsın gibi ifadelere kendinizi gömmemelisiniz. Düz yolda rahatça 25-30 km hızla gidebilirsiniz, zaman zaman 37-38'i görebilirsiniz ama 30 km/sa gayet yeterli olacaktır. Fazla zorlamayın, Allah muhafaza çatlamasın :)

11) Ağırlık, ekipman, markalar... O kadar da mühim değil. Fakat belirtmeliyim ki sizin için güvenlik riski oluşturacak şeylerden de kaçınmalı ve bunun için deyim yerindeyse paraya kıymalısınız. Aydınlatma gibi elemanlar önem arz ediyor. (Tabi güzel bir el fenerini gidona da bantlayabilirsiniz, sorun değil :))

12) Elimizdekiyle mutlu olabilmek önemli, şükredebilmek önemli, Çelikten Dostunuzu sevin, üzerinde düşünebileceğiniz ve gönlünüzün huzurla dolmasına vesile olacak güzelliklerle buluşmak için Karbon Kadrolara, Shimanolara, Hidroliklere mecbur değilsiniz. Meselenin özü olarak bisiklet sürmek için milyarlara sahip olmak gerekmez. Sadece biraz daha dikkatli ve tedbirli olmalıyız. Bizi sorarsanız şu an yaklaşık 2080 kilometredeyiz. Yaklaşık 17 ay oldu başlayalı. Devam ediyoruz, hayata güzel pencerelerden bakmalı. Nice Yollara, Yeniden Bismillah... :)
 
Scudo
Yaşımın bana verdiği bir tecrübede asla züğürt tesellisi arama gerçekleri olduğu gibi kabul et olmuştur. Yani gerçekleri kendi zihnimizin kabul edeceği şekilde eğip bükmeye gerek yok neyse o. Gerçi bu "düzeltme hareketi" bize bir motivasyon gücü, kafa konforu sağlıyor ama olsun. Zamanında bir dergide okumuştum yıllar öncesinde sanırım güney amerikada nevada del ruiz isimli bir yanardağ faaliyete geçmiş ve çok sayıda insan ölmüştü. Bilim insanları, sosyolog ve antropologlar durumu araştırmışlar. Halk yaklaşan tehlikeyi yıllar boyu görmemiş, daha doğrusu görmek istememiş. Sonunda acı mukadderatla karşılaşmışlar. Yani kendimizi kandırmayalım polyanacılık oynamayalım. Bu girizgahtan sonra şimdi cevap veriyorum.
1-Borç batağı içerisindeyken gidip 3000 tl lik bir bisiklet aldım. Borç batağıma birde bu eklendi. Bu bir öncelik meselesidir. Market bisikletide kullandım. Hiçde öyle mutlu olmadım bisikletten soğudum.
2-Geçen çocuğuma 5 tl ye aldığım kiliti kırmak için 2 saat uğraştım. Yani öyle çalalım denilince de çalınmıyor.
3-Bu maddede cüneyt arkın ın dünyayı kurtaran adam filminde ayağına taş bağlama sahnesi geldi.
4-Yok.
5-Kart kurt bak bu sakıncalı.
6,7,8,9,10,11- ......
12-Evet katılıyorum Mutlu olmak veya olmamak bisiklet olsun, araba olsun yat olsun kat olsun bağlanamaz.
 
@BetitoXXY :)
@Nurullah Ulaşan Evet, aynı kanaatteyim :)
@mehmetsunu Yorumunuz için teşekkür ederim. Dediğiniz gibi kişsel görüş meselesi... 10 liraya aldığım bir kilit bisiklet üzerinde kilitli kaldı. Anahtarcıya götürdüm, 5-10 dk içerisinde hâlletti. Anladım ki zor değilmiş. :) Kart kurt dedim ama sakınca bakımından içime bir şüphe düştü. Forumda aynı şekilde tak diye ses çıkartan kullanıcılar gördükten sonra önemsememiştim. Ciddi bir sıkıntı mıdır acaba?
 
  • Beğen
Tepkiler: edu ve galvaniz
Kazalarim hepsi market bisikleti be kasksiz gerceklesmistir

klasik bi çelik mtb le yazlığın orda kasabada dolaşıyoruz lanet olası bisikletin frenleri 2 yolun tek yola düştüğü yokuş aşağı yolda tutmadı hızım rahat 60 km var sonra terlikle ayağımı arkaya attım yavaşlamak için şans yok ya işte terliğimde düştü düşünmeye pek zamanım yoktu filmlerde olurya hayatta kalmak için çok sevdiğin bişeyi feda etmek zorunda kalırsın ben de çıplak ayakla arka tekere bastım ayağım katman katman eriyo ama yine duramadım en sonunda bisikleti duvara doğru çevirip kendimi yere fırlattım 2-3 metre yuvarlandıktan sonra durabildim neyse ki ayağımın dışında bi problem yoktu
2-bisikletin tekeri patlak bisikleti tamirciye götürcez plan ise şöyleydi tekere hava basıcaz sonra son gaz bisikletçiye doğru yol alıcaz tabi frenlerde patlak neyse bi tane freni ayaküstü tamir ettik hemen ardından yokuş aşağı son gaz kaptırdık fren koptu yavaşlıcak gibi değildi kendimi çalılar fırlattım ufak tefek sıyrıklarla çıktım (burda da yine olağan üstü hızlıyım 1km lik bi düz bi yokuş)
3-arabanın altında kaldım ama hatırlamıyorum en son tekeri gormustum
4-arkadaşlarla yokuş aşağı gidiyoruz sağ dönüp sokağa giricez bi baktım fren tutmuyo sokakağın başında da araba var aniden bisikleti sağa kırdım kadronun alt borusu arabanın arka tekerine kitlendi donuma kadar her yerim yırtıldı burdan nasıl sağ çıktığıma hayret ediyorum



He dersen simdi market bisikleti surermisin freni saglamsa neden olmasin :)
 
Pek çoğumuz bu tarz kullandık benim ilk kullandığım 92 yılında alınan pinokyo idi, zamanında o yaşta ya pinokyo vardı ya bmx. Bizimki biraz da taşıma kolaylığı olsun diye seçilmişti. Sonuçta keyif alıyorsanız sorun yok, frenleriniz sağlam çalışsın yeter. İkinci el siteleri yaz başı bir heves dünya para verilip 200km görmeden satılan düzgün bisikletlerle dolu. Binmek istiyorsanız bisiklet çok farketmez. Tabii bu işi pro-yarı pro yapıyor, yarışlara giriyor hazırlanıyorsanız veya durumunuz, önceliğiniz el veriyorsa, üst sınıf alırsınız kimse de bir şey demez diye düşünüyorum. Keyfinize bakın yeter :)
 
Her yazdığınızın kelimesi kelimesine katılıyorum.
9kg yol bisikletim olmasına rağmen şehir içinde [ulaşım amaçlı] çoğu zaman çift 'amatisörlü' :) bianchi bisikletimle geziyorum. Çizildi düştü derdi yok, 3mt den fazla uzakşalamam (bağla bi direğe bak keyfine) derdi yok onunla gezdiğim her dakika o ağırlıklıkları taşıya taşıya yaptığımı düşündüğüm idman da bonusu oluyor
 
ucuz bisiklet yüzünden 11 yaşındayken ön dişimi kırmıştım ve şu an o dişim protez,maşa yerinden fırlamıştı...
 
  • Beğen
Tepkiler: münferit vagon
Sedona 731 var ama arada hala emektar ümit trooper 24 jantıma binerim ön amortisörü sabit kilitli yani yormuyor mühendisler ona göre yapmış milim oynamıyor arkası ise poponuz için ideal 10cm aşağı yukarı zıp zıp gidiyorum ama sele borusu çok kısa ve boyum auymuyor ona bir çözüm lazım para da vermek istemiyorum ama ölü yatırım yani.
 
Hali hazırda bir ümit bisiklet kullanıyorum ve 3 aydır hiç üstünden inmedim desem yeridir. İzmir içinde şehir içi ulaşımımı hep kendisi görüyor. Arkada en az 20-25 kg bagaj ve sırtımda yine 15-20 kg çanta ve ben 95 kg hepsini toplayıp bisikletin ağırlığınıda eklediğimizde bence çoğu üst sınıf bisikletin çekmeyeceği kahrı çekiyor. Arka jantım yamuk ayarlatmaya bile gerek duymadım bi ara gidip baktırıcam. Heryanını dağıtıp tertemiz toplayıp aynen devam ben ona baktıkça o beni yolda bırakmayacak eminim. Bisikletten keyif almak onunla ilgilenmek önemli. Kaliteli bisiklet alacak durumum var fakat market bisikleti diye tabir edilen bisiklete binmek benim şuanda hoşuma gidiyor. Üst kalite bisiklette alsam bu bisikletime hala ilk günkü keyif ile bineceğime eminim.
 
@gmfaruk Sizin kazalarınızı gerçekleştirdiğiniz bisiklet market bisikletinden ziyade freni bozuk bisiklet olmalı. Frenlere çok dikkat ederim şahsen, yokuş aşağı da en fazla 50 km/sa yapmışlığım vardır bir daha da öyle bir hıza ulaşmayı düşünmüyorum :)
@jeseskane Bir başka açtığım konuda da bu ihtimalleri sormuştum. Bisikletin kalitesi arttıkça risklerin olasılığı düşüyor ama yine de kullanıma bağlı olarak meydana geliyor bu tür olaylar zannımca. Geçmiş olsun ayrıyeten...
@sezgindurmus Yorumunuz için teşekkürler, katılıyorum. Bir zaman sonra, almayı düşündükten-istedikten sonra alınır :)
@ahmtayd Yorumunuz için teşekkür ederim, önceden dışarıdan Amasör derlerdi, ben de öyle bilirdim. Amortisör diye okuyunca şaşırmıştım :)
@mustafa Ç. Maşaallah... :) Öyle turlarda pek gözüm yok :)
@nbacıshaquılle Kaynak yapılabilir diye duymuştum. Uzun bir boru da bulabilirsiniz.
@sabitkamera Kısa ve öz oldu gerçekten... Teşekkürler :)
@enqinHLC Haklısınız, katılıyorum. İlgilendikçe bisiklet bakımını yanlış yapa yapa öğrendiğimi umuyorum. :)
 
@alifurkan390 kuzenim cube bisiklet almıştı gitmez diyordu benim bisiklet için. 300km yaptık teker bile patlamadı benim bisikletin(onun bisikletin tekeri patladı :D eve geldiğimizde gerçi benim bisikletinde tekeri patladı :) ) ön vites falan bozuktu acımadan çekiçle vurmuştum ona rağmen hiç sorun cıkarmadı.Market bisikleti kullanmayan bisikletin tam rezilliğini anlıyamaz bence.
 
@mustafa Ç.
Bu yönünü seviyorum açıkçası. Bisikleti makine olarak görerek "aman bozulur" gibi endişeler yerine kurcalaya kurcalaya öğrenebilme avantajı var. Ha bir ara da pedallar yamuk gibi görünüyordu, güzelce çekiçle vurdum. Servis vs yok tabi :)
 
@gmfaruk
tek kelimeyle koptum 5 dk dır gülüyorum ve bu daha nekadar sürer bilmiyorum
:koptum::koptum::koptum::koptum::koptum:
 
  • Beğen
Tepkiler: DDŞ
Benim de bisikletim öyle. Hatta lakap takıyorum ona. Dediğiniz gibi takur tukur ediiyor ama 28.3 km yaptım şu anlık en fazla. Daha fazlası çıkmıyor. Olsun herkes birden Mercedes almıyor bende ileride daha iyisini alacağımı umuyorum inşallah :)
 
Bundan 15-20 yıl önceki market-gazete bisikletleri ile şimdikiler arasında dağlar kadar kalite farkı var. Şu ankiler verilen 200-350 tl dahi etmeyecek kıvamda. Parasal sıkıntı varsa bu tarz bisikletleri ikinci el olarak almak da mantıklı olur.
 
  • Beğen
Tepkiler: Cem Ç
Geri