Martı

@Mehmet Metin Levent abi gülmekten yarıldım ya harbi o nasıl bir an düşünemiuorum 1.90 bouunda bir şey sabit bir pozisyonda 25 ile üstüne geliyor çok korkunç

Hop! Güncesi epizot 343.
Angaranın ve angaralının en böyyük hususiyeti mümkün olsa her yere ama her yere nasıl anlatsam işte, her yere arabayla gitme sevdaları ve bunla tezat mümkün olsa da hiç yürümesem inatları ile tek yön sokakları bile sağlı sollu araba parkıdır. Dörtlüleri yakarlar, hani önemli işim var bir adam dövüp gelicem polise gammazlamayın diyen dar bir sokaktayım. Araba ile aynaları kapamışım yılların bedenime bisiklet bine bine armağan ettiği sonarımla seyrediyorum. Breh aslan parçası, yel değirmenine böyle saldırmadı don kişot aleyhisselam, bana doğru bir gelişi var, dedim gitti tampon. Kulaklarında kızımızın jbl marka pembiş kulaklık Allah verede noise cancelling özelliği olmasa diye dua edip asıldım kornaya. Evet bir çift gözü var, evet bu gözler burnunun sağ ve solunda ve dahası iki kulağının arasında gayet muntazam yerleşik. Allahın hikmeti, güzelce de bir kızcağız ama bakar kör. Tahminim gözleri bahçe izleyen güvenlik kamerası gibi sadece görüyor ama idrak kanallarına veri gitmiyor. Altındaki hop ile geleceğe dönüşteki mcfly keferesi gibi havada gittiğini, altındaki zamazingo arabayı görünce havalanıp onu acil servisten illa kurtaracağına iman etmiş gibi geliyor. Kornanın desibeli, idrak yollarındaki kiri pası anında aldı şükür. Durmasını bildirdi. Verilmiş sadaka varmış. Vicdan bir yandan, acile götür, polise dil dök, sonra araba ustası ile cebelleş, paran olsa da rezil ol kısmı hızlandırılmış trenin vagonları gibi gözümün önünde tirkelendi hızlıca.

Sonsuz dikkat dağınıklığının kol gezdiği çağda, bu bebelere bunu vermek, leon da matildanın silahı camdan çıkarıp sağa sola ateş etmesi gibi bişey. Hafazanallah büyük risk. Bir de kaşık kadar kulaklara kepçe kadar kulaklık. Hofff.

Martılar iyidir hoştur, taxiye işin düşerse taxici kaprisi çekmek yerine martı tutar rahat rahat işini görürsün de (her ne kadar fiyat yazması taxiden aşağı kalmasa da) bunun haricinde kullanışsızlıkları hat safhada olan aletler. İki kere martı kullanmak zorunda kaldım. Bir kere bisikletimin şamreli onarılamayacak derecede patlayınca, diğerinde de aynakolum bozulunca yenilerini almayla annemin kendisi için bimden aldığı ama hiç kullanmadığı martımızla evden trene, trenden de sirkecideki bisiklet malzeme satıcılarına kadar gittim. Ufacık tekerlekleri ile her an devrilmeye müsait. Tekerlekler ufacık ve lastikler de taş gibi dolma lastik olunca yoldaki en ufak pürüzü içimde hissettim hele kilit taşlı yollarda sürüş ölüm gibiydi. Korkunç bir deneyimdi benim için. Bir de bizim martımız kiralık olanlara göre daha kısa olduğundan 46 numara ayaklarımı sığdırmak zordu. Kesinlikle bisiklete tercih edilmez, bisiklet hem daha konforlu hem de daha güvenli bir araç. Bunları düzenli olarak (fahiş fiyatına bakmaksızın) kiralayıp binenler veya bunları satın almış olanlar var bir de ne desem bilemiyorum (maalesef annemi martısını alacağı zaman bisiklet almaya ikna etmeye çalışıp başaramadım).

Kapitalin ayçiçek yağı hafifliği içün olsa gerek, cezaya susamış, ceryanlı dümenli kaykay ehli, olur da kanun hükmüne istinaden kallavi ceza yemeye başlarsa, o zaman kapital sahipleri, bizlerin yıllardır yapamadığını cebren ve hile ile yaptırıp, şehirlerin en kılcallarına kadar martıcıklar gitsin diye bisiklet yolu döşetirler. Demek ki neymiş, yıllarca etek dolusu para vermek yerine, 3 girişimciye gidip, biz bundan kelli bisiklet almıcaz, siz alacaksınız, biz de dakkasına 60 kuruş verip bincez diye yalvar yakar olsak, aman işler kapandı el-aman bakanım, güzel gözlü belediye başkanım diye heryeri bislet yolu yaparlarmış. Hatta ben dakkası 60 kuruştan bislet kiralayıp türkiye turu yapacam diyenler için yurdun her yerine duble bislet yolları ile erişim sağlanırdı. Dakkası 60 kuruşa tura yeltenen adam da uyumaz, forumda durmadan gittiğiniz süre veya kilometre başlıklarının altında, ben durmadan izmirden istanbula 600 dakkada gittim bacaklar koptu, geberdim sürmekten ama şükür 360 liraya mal ettim türü diyenlere oda bişey mı, ben uçakla ağrıya gittim, saldım aşağı bisleti soluğu izmir körfezinde aldım gidiş geliş 1000 liraya büyük keyifti gibi yazılar olurdu.

Herkesin derdi başka...

Martıdaki çocuk haklı gibi bisikleti yoksa n'apsın ama bisiklet alıp binmenin km başına düşen maliyeti martıdan çok daha düşük bunu da unutmamak lazım. Bir ara hesaplamıştım ama şimdi buraya ayrıntılı yazmayacağım, tam basım ile toplu taşıma kullanmaya göre bisiklet daha ucuza geliyordu, öğrenci basarak toplu taşıma ile kafa kafaya gibiydi, aylık öğrenci kartı alınca(İstanbul, 2019 yerel seçim sonrası) toplu taşıma daha ucuza geliyordu ama ben ciddi miktarda upgrade ve aksesuar masrafı da yapmıştım. Bir yandan öğrenci basım toplu taşıma ile kafa kafaya gelen bisiklet öte yandan taksi ile kafa kafaya gelen martı, bisikletim yok diyip gariban ayağına yatarak martıya binmek biraz saçma geliyor.

Blr scooter var 10 bin fiyatı marka hatırlamıyorum kordonda geçen gün beni tokatlıyor mal oğlu mal artistik yapıyor aklınca dedim bende elektirik kiti olsa ne yapacan ? Onu geçtim ona yanaştım dedim ki bak bende fatbike var elektirikle yada yol bisikletiyle herkes tokatlar ama gel uzun yola gidelim o dağları çıkarsan sana trek bisiklet alacam yemedi tabi tokat delisi yapmasam namussuzum...

Orkun KnighTR34 demiş ki:

Martıdaki çocuk haklı gibi bisikleti yoksa n'apsın ama bisiklet alıp binmenin km başına düşen maliyeti martıdan çok daha düşük bunu da unutmamak lazım. Bir ara hesaplamıştım ama şimdi buraya ayrıntılı yazmayacağım, tam basım ile toplu taşıma kullanmaya göre bisiklet daha ucuza geliyordu, öğrenci basarak toplu taşıma ile kafa kafaya gibiydi, aylık öğrenci kartı alınca(İstanbul, 2019 yerel seçim sonrası) toplu taşıma daha ucuza geliyordu ama ben ciddi miktarda upgrade ve aksesuar masrafı da yapmıştım. Bir yandan öğrenci basım toplu taşıma ile kafa kafaya gelen bisiklet öte yandan taksi ile kafa kafaya gelen martı, bisikletim yok diyip gariban ayağına yatarak martıya binmek biraz saçma geliyor.

Hepsini görüntüle...

Martının saati 50 lira

Her akşam koşuyorum. Sahilde bisiklet yolunda bu " seri katiller " . Çok tehlikeli bir araç .Bir kaç kez deli gibi kazalar atlattım . Yaptığım doğru bir şey değil çünkü bende bisiklet yolunda koşuyorum. Bisiklet kullanmak bilincinde ki insanlar bisiklet sürmediği için pek bisiklet yolunda koşuyorum. Bisikletten çok bu martı denen meret piyasada.

Birde iki kişi biniyorlar. Düşünsene birine çarptığını. Kazanın şiddetinin büyüklüğünü.Yerel yönetiminde göz yumması bir şekilde farklı anlaşmalara dayalı olduğunu düşünüyorum.

Şimdi " ulan sende bisiklet yolunda koşma " diyebilirsin. Normal şekilde bir yol yok ki koşsak deli gibi insan dolu . Adam üstüme bira şişesinin dibini döktü yahu . Gerilla misali koşuyoruz yani . " kardeşim ne yapıyorsun " diyorsun. " Bir şey mi oldu bilader " tarzı barzolar.

Valla çok doluyum bu konuda.Önceleri yolda koşuyordum. Bir kaç kez ölümden döndüm.Dedim kulaklık takayım sahilde koşayım. Martılar uçuruyordu az daha . Sıkıntılı durum bence martılar.

Ben scooter ve scooter hizmeti veren fimalar konusunda biraz daha ılımlıyım.

Şu an için kuryeler ve yemekçilerden sonra en büyük tehlike scooterlar. Ancak taş çatlasa 1-1.5 yıldır piyasadalar. Kanun kural tanımaz bir ülke olduğumuz için trafikte terör estiren scooterlar olsa da bundan X yıl sonra (X kaç sene olur o kısım biraz korkutucu) düzene oturacaktır.

@samet akkaya tahminimce Atakum sahilinden bahsediyorsunuz. Geçen hafta Samsun'daydım. Açıkçası bisiklet yolunu kullanan Martılar'dan çok motosikletler canımı sıkmıştı. (Şu elektrikli bisiklet plakası olup da bisikletle alakası olmayan taşıtlardan bahsediyorum)

samet akkaya demiş ki:

Her akşam koşuyorum. Sahilde bisiklet yolunda bu " seri katiller " . Çok tehlikeli bir araç .Bir kaç kez deli gibi kazalar atlattım . Yaptığım doğru bir şey değil çünkü bende bisiklet yolunda koşuyorum. Bisiklet kullanmak bilincinde ki insanlar bisiklet sürmediği için pek bisiklet yolunda koşuyorum. Bisikletten çok bu martı denen meret piyasada.

Birde iki kişi biniyorlar. Düşünsene birine çarptığını. Kazanın şiddetinin büyüklüğünü.Yerel yönetiminde göz yumması bir şekilde farklı anlaşmalara dayalı olduğunu düşünüyorum.

Şimdi " ulan sende bisiklet yolunda koşma " diyebilirsin. Normal şekilde bir yol yok ki koşsak deli gibi insan dolu . Adam üstüme bira şişesinin dibini döktü yahu . Gerilla misali koşuyoruz yani . " kardeşim ne yapıyorsun " diyorsun. " Bir şey mi oldu bilader " tarzı barzolar.

Valla çok doluyum bu konuda.Önceleri yolda koşuyordum. Bir kaç kez ölümden döndüm.Dedim kulaklık takayım sahilde koşayım. Martılar uçuruyordu az daha . Sıkıntılı durum bence martılar.

Hepsini görüntüle...

Devamlı bisiklet yolundan koşmak yerine yaya yolunun tam bisiklet yolu ile sınırı olan yerinde koşup önünüze başka birisi çıktığında bisiklet yolundan sollayıp tekrar yaya yolunun bisiklet yolu sınırında kalan yerine girmeniz daha güvenli ve yeterince kolay olacaktır.

Öyle bir şansı yok. Çünkü (bunu yazdığıma inanamıyorum ama) medeni ülkelerdeki gibi bisiklet yolu, yaya ve taşıt trafiğinden tamamen ayrılmış durumda.

Şöyle Sahil-yaya yolu-ağaçlar çimenler-bisiklet yolu-ağaçlar çimenler-araç yolu şeklinde.

caglara. demiş ki:

Öyle bir şansı yok. Çünkü (bunu yazdığıma inanamıyorum ama) medeni ülkelerdeki gibi bisiklet yolu, yaya ve taşıt trafiğinden tamamen ayrılmış durumda.

Şöyle Sahil-yaya yolu-ağaçlar çimenler-bisiklet yolu-ağaçlar çimenler-araç yolu şeklinde.

Hepsini görüntüle...

Profiline şimdi baktım, Samsun'da yaşıyormuş sanırım oranın sahilleri İstanbul gibi değil. İstanbul'da bisiklet ve yaya yolu genelde bitişik oluyor ondan öyle yazmıştım. Bisiklet ve yaya yollarının çimen ve ağaç ile ayrıldığı yerler de genelde sonradan dolgu yapılan alanlar oluyor, yaya yolu da oralarda alabildiğine geniş olduğundan bisiklet yolunda koşmaya da gerek kalmıyor.

Martı kullanımında sayısı açıklanmayan ve haberlere düşmeyen sadece İstanbulda bile ayda 20 kadar ölüm olduğunu söyleyebilirim ama ıspatlayamam.

Tam bir inhştar kiti. Hele çocukları önüne alıp binmiyorlar mı. Arkadaş beynin mi yok senin. O çocuk atlasa ne yapacaksın. Biri çarpsa haliniz ne olacak. Bir de kullandığı cihaza hakim olamadığı her halinden belli olan, gidiyorum ama nereye, biniyorum ama neye ve hatta ben neredeyim aaaaağğğğğğ ifadeleri ile ağzı on karış açık etrafa ya da önüne mal mal bakan tipleri özellikle biziklet yolunda görünce bir çok şey yapmak istiyorum ama ertafa saçılırlar başka insanlara zarar verirler diye içimden hatırı sayılır biçimde söverek geçiyorum yanlarından. Bilinçsiz insanlara böyle cihazlara erişim sağlamak çok tehlikeli.
Diyeceksiniz ki bisikleti de alabilir. Alabilir ama en azından binip o sahile gelene kadar binmeyi de az çok öğrenir. Diyeceksiniz ki sahilde kiralayıp bindi geliyor, ona da bir şey yapılmaz ama en azından bisikletin matematiği var nereye dçnebileceği nereye düşebileceği az çok kestirilir. Martılar öyle mi. Adam duruyor. Arkasından önüme kadın atlıyor ya. Yuh artık. 2 kişi binmişler bisiklet yolunun ortasında duruyor. Arkasındaki yola atlıyor. Bakmadan görmeden. Allah bildiği gibi yapsın sizi emi...

Ucuza gelsin diye koca koca insanlar sıkış tepiş bir martıya sığışıyorlar birde bisiklet yolunda gitmeye çalışıyorlar görüyorum buralarda

Tehlikeli bir alet, rastgele herkese kiralanmamalı. Çoğu kişi acemi olarak sürüyor ve yolda gördüm mü kaçacak yer arıyorum, bazısı insanın üstüne üstüne geliyor zor toparlıyor. Kiralarken veya satış yaparken ehliyet veya yaş kriteri gibi bir sınırlama olmalı. Ortalama 20kg'lık bir cihaz+kullanıcı kilosu+hız=Ciddi yaralanma/maddi hasar ile sonuçlanabilecek durumlar ortaya çıkıyor ki 3 ay önce evimde otururken maddi hasar ile atlattığım haberini aldım. Sinir bozucu bir durumla karşı karşıya kalıyorsunuz. Kullanımı için düzenlemeye gidilmeli.

bunların kullanıcı sözleşmesinde "kesinlikle ters yolda kullanılması lazım, yoksa gönül koyarız" gibi bir madde imzalanıyor herhalde.
martıyla kaza yapıp ne yaralanana, ne de ölene gram acımam. bunlarda kural yok, güvenlik önlemi yok, biz tonla güvenlik önlemi ve güvenli sürüş tekniği kullanalım, adamda kask yok, ters yönde, kulağında kulaklık, resmen ölüme davetiye çıkarmış.
her gün bunların tonla kazası yaşanıyor, doğal selleksiyon mu desek, ne desek, tam bir cahiliye örneği bu aletler.

Bir de bunların dakikası 1.99₺ mi ne. Düşünsenize, kırmızın yandı, 90 saniye. 3₺ verip beklerler mi. Tabi ki hayır. Ölüme başka bir davetiye daha.

E scooter 45 km/s kiraladım. 3₺/dk. Yanlış park yüzünden geri dönmek zorunda kaldım. Kırmızıda geçtim az kalsın araba çarpıyordu

Burak Uğurlu demiş ki:

Bir de bunların dakikası 1.99₺ mi ne. Düşünsenize, kırmızın yandı, 90 saniye. 3₺ verip beklerler mi. Tabi ki hayır. Ölüme başka bir davetiye daha.

Hepsini görüntüle...

Kullanana gram saygım yok.

2 günlükistanbul a geldim. Trafik rezil eden 2 vasıta var. 1 martılar, 2 motorlar.