Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Moral motivasyon sağlanması?

Çalışıyorsanız, akşam iş çıkışına yakın katlanırı kurarken etrafınızda oluşan bakışlar bayağı bir moral kaynağı olmalı aslında. :)
 
Scudo
@Lenny07 hava acayip sicak ve berbat. Bu yuzden olabilir :D
-Sabahlari cikin
-Arkadasla cikmaya calisin, muhabbet ve motivasyon olur
-Gozunuze 1-2 segment kestirip onlari almayi deneyin
-Bir gunde yaptiginiz en fazla mesafe rekorunu kirmayi deneyin
-Yeni ve degisik yerler gormek icin farkli rotalara gidin
-Bazi gunler duz etaplar, bazi gunler yokuslu etaplar, bazi gunler interval, bazi gunler uzun mesafe etaplari secerek rutinlikten kurtulabilirsiniz
-aylik, haftalik, yillik mesafe hedefleri koyabilirsiniz

Aklima geldikce guncellerim :)
 
Bu kadar muhabbetin üstüne sabah pedallamak şart oldu artık :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Road_Runner
Sabah 6 da Kemalpaşa rampaları ama gidiyorum....

Lenovo K53a48 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
@Lenny07 Alanya'da cok saglam bisikletciler var. Celil Cetiner'le tanisin bir, beraber surun. Sizi bi guzel hirpalasin zaten hirs yaparsiniz ondan sonra :D
Saka bi yana, kendinizden daha iyi durumda olan arkadaslar bulun. Bu cok onemli
 
motivasyon nasıl yapılır da ne demek?:sabah kalkın,hızlıca hazırlanın ve vazgeçmeyi aklınıza bile getiremeden kendinizi dışarı atın.Zaten belli bir mesafeyi gittikten sonra motivasyon eksikliğiymiş falan aklınıza bile gelmez :D
 
Bence kalkinca direk bi kahve icin, uykunuz kacsin. Ya da soguk bi duş.
Valla ben de 4 5 gibi cikiyorum antremana bu ikisinden birini yapmazsam döner uyurum, o kadar uykum oluyor :D
 
@Ahmet Bilge Kaan AKIN kesinlikle.Sporda motivasyon eksikliği diye bir şey yoktur,çok uyku,sıcak yatak vardır :D Bisikleti almışsın,e neyin motivasyon eksikliği?Buraya kadar gelmişsin buradan sonra insan havadan sebeplerle vazgeçmemeli.O eksiklik varsa kendinizi zorla dışarı atın dediğim gibi arkadaşlar.
 
  • Beğen
Tepkiler: BerkEvren
bisiklete binmek için hiç bu kadar düşünmemiştim. AAaaA belki çözüm budur

Düşünmeyin olsun bitsin

beyin-bedava_14025.jpg :ssrtcbya:
 
Bende zaman zaman yaşıyorum o durumu, bunu aşmak için önceleri sıkıldıkça hep kendime yeni bir bisiklet ürünü alıp onun hevesiyle bi süre daha pedal çeviriyordum,

Sonra forumun emektarı @Bahadır Gürel 'in konularını severek okumaya başladım derken, en son paraya kıyıp bir power meter aldım ve o saatten sonra antrenman verilerim, cam bardak gibi şeffaf ve net olmaya başladı, heleki son zamanlar zirve noktamdayken power meter'le her antrenmanımda kendi 1snden 3 saate kadar süre değerlerimden herhangi birini kırmak, örnek 30sn, 3dk, 4dk veya 20 dk ftp eşiğimin düzenli antrenmanla yükseldiğini görmek bana bir sonraki antrenman için yeterli motiveyi veriyor, tam zirve noktamda olduğum içinde nerdeyse her antrenmanım da yeni bir sürpriz olabiliyor, şuanda ise bisiklete ara verip geri gidip, bu çizgiyi tekrar yakalamak için başa dönüpde tekrar boş pedallamak istemiyorum..

Heleki antrenman bitiminde garminin save tuşuna basmamla, yeni bir ftp eşiği mesajı geldiği günlerde apartmana girmeden bütün yorgunluğum gidiyor ve eve bir zafer kazanmışcasına mutlu giriyorum.. :)
 
Tour de france'a daha hiç Türk katılmadı.
🚲🚵‍♂️:harika:🇹🇷
 
Artık bu başlığı tozlu başlıkların arasından çıkarıp açma zamanımız geldi.

Bisikletle küçük yaşta tanıştım ancak gerçek tadını 2017-2019 arasında aldım, özellikle 2018-2019 arasında bisikleti bir yaşam stiline dönüştürdüm. 11. sınıf bir lise öğrencisi olduğum o dönemde okula bisikletle gider, okul çıkışı kitimi giyip hazır şekilde okuldan çıkıp çantamı eve bıraktığım gibi antrenmana çıkar ya da o dönem bir parçası olduğum takımın kulüp binasına gidip hocam ile sohbet ederken antrenman saatinin gelmesini beklerdim. O dönemde bisikletten aldığım zevk ve heyecan hayatımda çok güzel bir dönem oluşturdu ancak devamlılığını sağlayamadım, üniversite sınavına daha iyi hazırlanabilmek için bisiklete ara verdim. Sınav geçti gitti, üniversiteli oldum. Hatta ve hatta alttan aldığım birkaç dersi telafi edebilirsem önümüzdeki yıl ziraat mühendisi unvanı ile bölümümden mezun olacağım, hissetmeden akıp geçmiş zaman.

Ancak bu geçen sürede bisikletten aldığım zevki ve heyecanı kaybettim, üstüne bisikleti bana zevk veren ve heyecan katan bir eylem olmaktan çıkarıp yapmam gereken bir iş haline getirdim. Nabız bandını taktığımda gelen soğukluğun verdiği tatlı üşüme hissini, giyinmeden önce kitime bakarken yaşadığım heyecanımı kaybettim. Kapıdan bisikletimle çıkarken aynada gördüğüm gülümseyen yüz ifadem yerini hissiz bir yüz ifadesine bıraktı...

Bir süre ara verip bisiklete yeniden başladım, motivasyonum biraz yerine geldi ve koyduğum hedefleri başardım ama tekrardan yaşamak istediğim hisleri geri getiremedim. Hissetmek istediklerimi hissedemedikçe motivasyonum düştü, motivasyonumu geri getirmek için daha çok sürdüm ama durumumu daha kötü yaptım; bisiklet sürmeyi beni mutlu eden bir eylem olmaktan çıkarıp monotonlaştırdım ve günlük hayatta yapılması gereken bir işe dönüştürdüm, bisiklet üzerinde hissettiklerimden biraz daha kaybettim ve kendimi içinden çıkamadığım bir döngüye soktum. Problemimi, neyin nereye çıktığını net bir şekilde biliyorum ama çözüme bir türlü ulaşamıyorum, içine girdiğim bu kısır döngüden kurtulamıyorum. Bir zamanlar çok sevdiğim bu sporla aramın bu hale gelmesi o kadar parçalıyor ki beni...

Söyleyin bana, ben bisiklet sürmeye yeniden nasıl âşık olurum?
 
Artık bu başlığı tozlu başlıkların arasından çıkarıp açma zamanımız geldi.

Bisikletle küçük yaşta tanıştım ancak gerçek tadını 2017-2019 arasında aldım, özellikle 2018-2019 arasında bisikleti bir yaşam stiline dönüştürdüm. 11. sınıf bir lise öğrencisi olduğum o dönemde okula bisikletle gider, okul çıkışı kitimi giyip hazır şekilde okuldan çıkıp çantamı eve bıraktığım gibi antrenmana çıkar ya da o dönem bir parçası olduğum takımın kulüp binasına gidip hocam ile sohbet ederken antrenman saatinin gelmesini beklerdim. O dönemde bisikletten aldığım zevk ve heyecan hayatımda çok güzel bir dönem oluşturdu ancak devamlılığını sağlayamadım, üniversite sınavına daha iyi hazırlanabilmek için bisiklete ara verdim. Sınav geçti gitti, üniversiteli oldum. Hatta ve hatta alttan aldığım birkaç dersi telafi edebilirsem önümüzdeki yıl ziraat mühendisi unvanı ile bölümümden mezun olacağım, hissetmeden akıp geçmiş zaman.

Ancak bu geçen sürede bisikletten aldığım zevki ve heyecanı kaybettim, üstüne bisikleti bana zevk veren ve heyecan katan bir eylem olmaktan çıkarıp yapmam gereken bir iş haline getirdim. Nabız bandını taktığımda gelen soğukluğun verdiği tatlı üşüme hissini, giyinmeden önce kitime bakarken yaşadığım heyecanımı kaybettim. Kapıdan bisikletimle çıkarken aynada gördüğüm gülümseyen yüz ifadem yerini hissiz bir yüz ifadesine bıraktı...

Bir süre ara verip bisiklete yeniden başladım, motivasyonum biraz yerine geldi ve koyduğum hedefleri başardım ama tekrardan yaşamak istediğim hisleri geri getiremedim. Hissetmek istediklerimi hissedemedikçe motivasyonum düştü, motivasyonumu geri getirmek için daha çok sürdüm ama durumumu daha kötü yaptım; bisiklet sürmeyi beni mutlu eden bir eylem olmaktan çıkarıp monotonlaştırdım ve günlük hayatta yapılması gereken bir işe dönüştürdüm, bisiklet üzerinde hissettiklerimden biraz daha kaybettim ve kendimi içinden çıkamadığım bir döngüye soktum. Problemimi, neyin nereye çıktığını net bir şekilde biliyorum ama çözüme bir türlü ulaşamıyorum, içine girdiğim bu kısır döngüden kurtulamıyorum. Bir zamanlar çok sevdiğim bu sporla aramın bu hale gelmesi o kadar parçalıyor ki beni...

Söyleyin bana, ben bisiklet sürmeye yeniden nasıl âşık olurum?
Sizin kadar eski bir sürücü olmasam da hemen hemen aynı hisleri bende paylaşıyorum. Benim soğuma sebebim sürekli patlayan lastik, köpekler ve trafik. Ben ne zaman bu evreye girecek olsam yeni rotalar yapıyorum günlük antrenman için.

Sizi bilmem lakin kışın benim motivasyonum sıfır oluyor, süresim gelmiyor. Soğuk hava ve saatte 20kmh esen rüzgar beni bisiklet sürmekten soğutuyor. Yaz geldiğinde ise her gün sürüyorum. Zaten kıştan bildim bileli nefret ederim.
 
Team fearless, jax vellex, military corner gibi YouTube kanallarından şarkıları indiriyorsunuz. Sonra sürüşe çıkmadan önce ufaktan çalıyorsunuz, ister kulaklıkla isterseniz mp3 ten, smart TV den vs... O sırada muz, süt, yulaf, bal/pekmez, bebe bisküvisi ve içine eks
DSC_0457.JPG
tra kuru üzüm ya da kayısı doğrayıp hazırladığınız karışımı bir yandan kaşıklarken bir yandan da ayna karşısında giyiniyorsunuz, sonra oluyorsunuz gangster 😁
 
Artık bu başlığı tozlu başlıkların arasından çıkarıp açma zamanımız geldi.

Bisikletle küçük yaşta tanıştım ancak gerçek tadını 2017-2019 arasında aldım, özellikle 2018-2019 arasında bisikleti bir yaşam stiline dönüştürdüm. 11. sınıf bir lise öğrencisi olduğum o dönemde okula bisikletle gider, okul çıkışı kitimi giyip hazır şekilde okuldan çıkıp çantamı eve bıraktığım gibi antrenmana çıkar ya da o dönem bir parçası olduğum takımın kulüp binasına gidip hocam ile sohbet ederken antrenman saatinin gelmesini beklerdim. O dönemde bisikletten aldığım zevk ve heyecan hayatımda çok güzel bir dönem oluşturdu ancak devamlılığını sağlayamadım, üniversite sınavına daha iyi hazırlanabilmek için bisiklete ara verdim. Sınav geçti gitti, üniversiteli oldum. Hatta ve hatta alttan aldığım birkaç dersi telafi edebilirsem önümüzdeki yıl ziraat mühendisi unvanı ile bölümümden mezun olacağım, hissetmeden akıp geçmiş zaman.

Ancak bu geçen sürede bisikletten aldığım zevki ve heyecanı kaybettim, üstüne bisikleti bana zevk veren ve heyecan katan bir eylem olmaktan çıkarıp yapmam gereken bir iş haline getirdim. Nabız bandını taktığımda gelen soğukluğun verdiği tatlı üşüme hissini, giyinmeden önce kitime bakarken yaşadığım heyecanımı kaybettim. Kapıdan bisikletimle çıkarken aynada gördüğüm gülümseyen yüz ifadem yerini hissiz bir yüz ifadesine bıraktı...

Bir süre ara verip bisiklete yeniden başladım, motivasyonum biraz yerine geldi ve koyduğum hedefleri başardım ama tekrardan yaşamak istediğim hisleri geri getiremedim. Hissetmek istediklerimi hissedemedikçe motivasyonum düştü, motivasyonumu geri getirmek için daha çok sürdüm ama durumumu daha kötü yaptım; bisiklet sürmeyi beni mutlu eden bir eylem olmaktan çıkarıp monotonlaştırdım ve günlük hayatta yapılması gereken bir işe dönüştürdüm, bisiklet üzerinde hissettiklerimden biraz daha kaybettim ve kendimi içinden çıkamadığım bir döngüye soktum. Problemimi, neyin nereye çıktığını net bir şekilde biliyorum ama çözüme bir türlü ulaşamıyorum, içine girdiğim bu kısır döngüden kurtulamıyorum. Bir zamanlar çok sevdiğim bu sporla aramın bu hale gelmesi o kadar parçalıyor ki beni...

Söyleyin bana, ben bisiklet sürmeye yeniden nasıl âşık olurum?

Yani tabi herkesin motivasyon kaynağı, hayat felsefesi farklıdır ama ben kendi hayatımdan bir kaç örnek paylaşmak isterim.

Öncelikle gördüğüm kadarıyla hissetmeyi özlediğiniz bazı duyguları arıyorsunuz, bulamamanız sizi rahatsız ediyor. Psikolog falan değilim ama biraz depresesyon belirtisi gibi gördüm. O yüzden çözüm direkt olarak bisikletin kendisinde olmayabilir, bunu bir gözden geçirmenizi tavsiye edebilirim. Arka arkaya bir kaç gece yatmadan 1-2 saat önce ayva soyup yerseniz mesela psikolojinizde hiç beklenmedik bir iyileşme görme ihtimaliniz olabilir.

Şu an 32 yaşındayım ve şöyle bir düşündüğümde hayatımın genel olarak en mutlu olduğumu düşündüğüm dönemi muhtemelen lise 1 ve lise son dönemiydi. Lise 2'deyken mesela ailemin zoruyla sınava hazırlanmak için basketbol oynamayı bırakmıştım, her anlamda başarısızlıklar yaşamaya başlayınca sonraki sene ailemden habersiz basketbola döndüm tekrar ve üniversite sınavında da benden hiç beklenmeyecek bir başarı elde ettim. Neticede benim yaşadıklarımdan çıkardığım sonuç öncelikle hayatındaki bir şeyler için başarı kovalarken sevdiğin şeyleri yaptığın zamanını kısıtlamak en büyük hataların başında geliyor. Ayrıca insan lisedeki mutluluk seviyesini hayatının geri kalanında zor elde ediyor (veya edemiyor). Bunu da yanlış anlamayın, oğlum doğduğunda yaşadığım mutluluğu tarif edecek bir şey olduğunu zannetmiyorum, bahsettiğim genel olarak hissettiğim mutluluk seviyesi. Yani bugün hiç bişey yapmadan bir koltukta otururkenki halimle lisede hiç bişey yapmadan bir koltukta otururkenki halimi kıyaslıyorum.

Son olarak da motivasyonu nasıl tekrar edinebileceğinizle ilgili düşüncemi paylaşayım. Ben de liseden sonra bir süre sonra bocaladıktan sonra o dönemde yaşadığım genel mutluuk ve kafa rahatlığı seviyesine bir daha asla ulaşamayacağımı kabul ettiğimde bazı problemler kendiliğinden çözüldü ve bir tık refaha ulaştım. Sonrasında da eskiden yapmaktan çok keyif aldığım bazı şeylerin artık eskisi kadar keyif veremeyebileceğini kabullendim. Örneğin o zamanlar deli gibi dinlediğim bazı şarkıların şu an midemi bulandırıyor olması gibi. İnsan büyüyor, gelişiyor, tecrübeler ediniyor; sonuçta da değişiyor. Değişimden korkmamak lazım, belki de bisiklet insanı değilsinizdir. Curling de güzel spor, izlemek beni rahatlatıyor, siz de farklı şeyler deneyip aradığınıza benzer duygular bulabilirsiniz belki.
 
Benim motivasyonum bisiklet sürerken müzik dinlemek ve müzik türü olan hardstyle. Başka bişi yok.
 
Benim motivasyonum bisiklet sürerken müzik dinlemek ve müzik türü olan hardstyle. Başka bişi yok.

Sizlere; eski bir sağlıkçı, iş güvenliği uzmanı ve bir trafik egitmeni olarak dostça bir tavsiye vermek isterim: Sürüş yaparken müzik dinlemeyin.

Özellikle kulaklık ile dinlenen müzikte, dış gürültüyü almamak için ses yükseltilir ve bu ses dogrudan kulak kanalına gider. En başta geçici, ileride kalıcı işitme kaybına yol acabilir. Vertigonuz var ise tetikler, yok ise denge mekanizmanızı zaman icinde etkileyecegi icin ihtimalini arttirir.

Yine surus esnasinda dengenizi bozabilir, reflekslerinizi zayıflatır, cevreden gelen ani uyarilara tepkisiz kalabilir yada tepkide gecikebilirsiniz. Ani gelen bir araç, korna sesi, bir uyarı, fren sesi, bagirma, hayvan sesi.. falan ya duymazsiniz, yada gec duyar ve gec tepki verirsiniz. Kaldıkı trafikte hiç bile sayılmayan bisiklet zaten risk taşıyan bir araçtır. Bu riski katlamış olursunuz.

Kulaklık yuzunden bir çok iş kazası ve trafik kazasına şahit oldum. Hatta arabada bile dinlenen yüksek sesli müzik yine tepki konusunda geç kalmanıza neden olur, surus konsantrasyonunu bozar. Kendi aracimda, hoparlör ile bile asla telefonla konusmam hatta kısık sesle radyo bile acmam mesela, yeni kullanicilarda actirmam. Sürüş esnasında sadece sürüşe odaklanılmalıdır.

Muzigi evinizde yada musait oldugunuz bir ortamda dinleyin, motorlu yada motorsuz arac olsun, hatta yaya olarak yururken bile dinlemeyin.

Herkese keyifli sürüşler.
 
Geri