Şu ana kadar scooter tipi ve vitesli büyük motorlar kullandım. Şimdi motorum yok. Motorla bisiklet ayrı sınıf olduğundan, doğrudan karşılaştırıp, bu iyidir bu kötüdür demek çok uygun değil. Tecrübelerimi paylaşayım:
- Motorun periyodik bakımlarını serviste/tamircide yaptırmak zorundasınız. Bisikletin bir çok bakımını kendiniz yapabilirsiniz. Bakımı kendisi yapmaktan keyif alanlar için bisiklet bir hobiye dönüşüyor. Motorun yedek parçaları, yakıtı vs. ek maliyet getirir.
- Motorun trafik sigortası, yaptıracaksanız kaskosu, fenni muayenesi vs. gibi resmi işlemleri var. Hem maddi hem de ek işlem stresi var.
- Çok engebeli arazilere, doğaya motosikletle(cross motorun bile gireceği yerler kısıtlı) giremezsiniz. Bisiklette ise, gerekirse bisikleti elinize, omzunuza alıp bir çok engeli aşarsınız.
- Bisiklet, en iyi spor araçlarından biridir; sağlıklıdır. Doğa ile daha çok iç içesiniz.
- Motorda, sürüşte kıyafet değişimi önemli. Sabah çok erkenden serin havada çıkarsanız yola, çok kalın giyinmelisiniz, yoksa buz heykeline dönersiniz. Gün içinde hava ısınınca çıkarmalısınız, yoksa terden bayılabilirsiniz.
Hatta aynı hava sıcaklığında düşük süratte(100 km altı) terleme/üşüme olmazken; 100'ün üstünde bir süre gittiğinizde donabilirsiniz. Bisiklette de kıyafet değişimi yapılabilir ama motor gibi farkettirmiyor.
- Motoru da bisikleti de diğer sürücüler dikkate almazlar.
- Motor çok riskli. Örneğin en ufak dalgınlığınızda veya başka yere bakarken virajda yoldan çıkabilirsiniz. Bir keresinde az kalsın uçurumdan uçuyordum, doğayı seyrederken. Virajda aniden önünüze çıkabilecek su veya yağ birikintisi kaza yapmanıza sebep olabilir. Özellikle lastik olmayıp naylon olan çin malı tekerler kuru yolda bile kaza yaptırabilir. Bu kaza riskleri bisiklette normal süratlerde(yaklaşık 30-40 km/saat ve altı) çok daha az.
- Motorla bir günde arabayla yaptığınız kadar çok uzun mesafeler yapabilirsiniz. (Bisikletle günde 200km gidebilen arkadaşlar hariç) Kafanıza eserse, edirneden atlayıp izmirden çıkabilirsiniz 1 günde.
- Ilık ve güzel havalarda şehirden uzak doğada motorla giderken rüzgarın verdiği his, bir başka güzel oluyor.
- Bisikleti evde balkona koyabilirsiniz ama motoru koyamazsınız. Hırsızlık için kaliteli kilidiydi; bağlayacak ağacı direğiydi, brandasıydı derken sürüş öncesi ve sonrası hazırlık gerektirir. Bazen kilidi de kırıp çaldıkları olabiliyor; tıpkı arabaları çaldıkları gibi. Kapalı garaj varsa en iyisi veya evinizin kapalı, duvarlı veya çitli bahçesi varsa o ayrı.
Bu maddeler çoğaltılabilir.
Sonuç: Motor iyidir veya bisiklet iyidir demek doğru değil, ikisi de ayrı sınıf. İkisinin de kendine göre ayrı keyfi, zevki var. Motora binmeyi de çok severim. Motor almanızı öneririm ama almadan önce dezavantajlarını dikkate alarak, detaylı inceleyerek iyice düşünün derim.
Motor alacaklara tavsiye: Kesinlikle ve kesinlikle çin mallarından uzak durun ! Geçmişte çin malı ve Japon malı motor kullanmış biri olarak söylüyorum. Sıfır çin malı alsanız bile sürekli arıza yapar, garantide bile olsa tamirciye gitmekten yaka silkersiniz. Bir keresinde uzun yolda çin malı yepyeni motorla giderken debriyaj elciğinin bağlantı civataları yola dökülmüştü. Şansa yürüyüş mesafesinde tamirci buldum yoksa vites değiştiremeyince çekici çağırmak zorunda kalacaktım. Size önerim kesinlikle ve kesinlikle Japon malı motor alın. Scooter olsun, vitesli 125 cc olsun Japonların da uygun fiyatlıları var. Aynı fiyata 250 cc'lik çin malı alacağıma 125 cc 'lik Japon malına binerim daha iyi çünkü yağını suyunu eksik etme, ardına bakma, korkmadan sür. Scooter veya 125 cc'lerde, 2. elde çok dikkatli olun çünkü kuryeden düşme veya kebapçıdan düşme çok kullanılmış motora denk gelmeyin. Benim önerim sıfır alın. Çünkü satın aldığınız 2. el motorun en az 1 kere yere düşürülmüş olma ihtimali epey yüksek !