Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Neden aero bar kullanmıyoruz?

Scudo
Tt bisikletlere göre normal bisikletlerin açıları farklı bu nedenle çok rahat olmuyor ama boyun ağrısı başlayana kadr aerobarı kullanmaya çalışıyorum
 
Virajlı inişlerde fren olmaması nedeniyle kullanamıyorum mesela, hidrolik fren olmasa kesin aerobara fren takardım. Telli sistemler için multi fren aparatlarıyla rahatlıkla çözülebilir.
 
Aerobari ben denemek icin kullanmistim.Ayni yolda 2km'lik duz yan caprazdan ruzgar alan bir yolda normal hizim 173nabizda 35ken aerobar kullandigimdaki hizim 37ydi.Yani ayni nabiz kosullarinda %6'lik bir hizlanma durumu mevcut.Ki aerobar kullandigim esnada pedala daha az guc aktardim ne ruzgardan da daha az etkilendigimi fark ettim.
Ancak aerobar'in soyle bi dezavantaji var:Sele...Pozisyonumuz daha egik oldugu icin yol seleleri pek uygun kacmiyor bunun icin.
Ayrica aerobar 500gr'lik ek bir agirlik katiyor bisiklete ve bu benim icim fazla.Aerobar'i su ana kadar 1 defa adam akilli kullandim o da 35km'lik segmentteydi.Eger her suruste surekli kullanacaksaniz faydali bir urun ama benim gibi surus icimde bi 10km kullananlar icin biraz gereksiz.
 
Günlük turlar için (ortalama 150 km) aero bar kullanmak faydalı olur mu ? Faydadan kastım hızdan çok rahatlık. Çekindiğim konu sele yüksekliğini veya seleyi değiştirmek şart mı ? Mesela Samsun - Sinop arası 140 km'lik mükemmel bir yol var. Deniz kenarında %98 i düz ve mükemmel bir asfalt. Bu yolda aerobara yatmak aşırı rahatlatır. Sizce 150 lira verip denemeye değer mi ?
 
  • Beğen
Tepkiler: ordi ve Kuzey Ege
@Rhodiumm

Düz yollarda çok işime yarıyor. Hız vb. amaçlı değil de kol dinlendirme ve bagaj amaçlı alıp takmıştım. Mesafe ne olursa olsun arada bir aerobara uzanıyorum kollarımı dinlendiriyorum. Gçen haftalarda çıktığım 200k antrenmanda yolun uzunca bir kısmı düzlük hafif tepelikti. Bu kısımda genelde aerobardaydım, şahsen çok memnunum tavsiye ederim.
 
Profesyonel ve aşırı konfor takımtım olmadığı için abartmamak suretiyle ağırlık takıntım yok. Kısıtlı boş vakitlerimde maraton yapmaya öncelik verdiğim için aero-tri bar takıp yerine göre de sökmek mantıklı geliyor. Fx 7.1 Fitness bisikletim şu anki haliyle zaten 13,5 kg. Çok yakın zamanda grupset değiştirmeden yapacağım drop bar dönüşümü sonrası ağırlık yine aynı civarlada olacağı için aero bar sonrası +0,5 kg artması da benim açımdan çok fazla farketmeyecek. Ağır bisiklete alıştım diyelim:)

Aero-tri barların trafikte görüşü kısıtladığı ortada fakat gidilecek uzun mesafelerde tali çıkışlar olmayan düzlük ve inişlerde zaman ve özellikle kol dinlendirmede işe yarayacağını düşünmekteyim. Kullanımda esas olan olan doğru açı ve mesafe de montajını yapabilmektir. Kontrol zorluğu ve kullanımda işkenceye dönürecek şekilde aerobar takanların "bunu kullananlar nasıl kullanıyor" dediklerine şahit olmuşluğum vardır.
 
@Alp Tigin Tengrikut
Kesinlikle katılıyorum, ilk kullanımda alyan anahtar taşımak şart.Evde bisikletin üstüne çıkıp yaptığım ilk ayar tutmamıştı, antrenman esnasında tekrar ayar yapmıştım.
 
Alışana kadar kontrolü gerçekten zor, hatta tehlikeli. Halen aynada kamyonu tırı gördüğüm an yol müsaitse hemen sağa doğru açılıyorum, değilse bir elimle droba uzanıyorum. Tır geçtikten sonra aero da devam ediyorum. Yoksa yakın mesafeden sert bir araç rüzgarıyla savrulmanız işten bile değil. Aşırı yanal fırtınalı havalarda da kontrolü iyice zorlaştırdığı için pek kullanmamayı tercih ediyorum.
 
@Abdülkadir Ergin

Hemen alıyorum o zaman :) teşekkür ederim
 
  • Beğen
Tepkiler: Abdülkadir Ergin
@Rhodiumm Rica ederim kardeşim, güle güle kazasız belasız kullan inşallah :harika:
 
@Rhodiumm çubukları gidona bağlayan kelepçe ile, dayanma süngerlerini çubuğa bağlayan kelepçe yekpare mi? yoksa birbirinden ayrılabiliyor mu?
 
@Rhodiumm çubukları gidona bağlayan kelepçe ile, dayanma süngerlerini çubuğa bağlayan kelepçe yekpare mi? yoksa birbirinden ayrılabiliyor mu?
Yekpare. Ucuz yollu, idareten bir aerobar. Arada düz rotalarda takarım ve işimi görüyor
 
maşanın şaftı karbonsa kullanma derim. triathlon bar gidonu elle tutmaya benzemiyor çünkü. bütün üst vücudun yükü gidona biniyor. kötü bir kaza yaşaman muhtemel. kelepçeler ayrı olsaydı, çubukları biraz geri alırdın, dayanak yerlerini de alın borusu hizasına getirirdin bi tehlikesi kalmazdı.
 
  • Beğen
Tepkiler: Rhodiumm
maşanın şaftı karbonsa kullanma derim. triathlon bar gidonu elle tutmaya benzemiyor çünkü. bütün üst vücudun yükü gidona biniyor. kötü bir kaza yaşaman muhtemel. kelepçeler ayrı olsaydı, çubukları biraz geri alırdın, dayanak yerlerini de alın borusu hizasına getirirdin bi tehlikesi kalmazdı.
Çubukları geri alabiliyorum ama haklısın, tüm yükü oraya emanet ediyorum ve hiç mantıklı değil. Bu yaz planımda bunu kullanmak yok zaten. Çok teşekkür ederim bu açıdan bakmamıştım hiç
 
227744 dosyayı görüntüle

Konu gündem olmuşken tecrübelerimi kısaca aktarayım.

İlk kural alışmak. Burada dikkat edilmesi gereken tecrübenin şart olduğu. Bisikleti B ehliyet olarak düşünürsek, bu E sınıfı bir durum yani kabaca fazladan teker ve daha uzun bir araç, daha büyük sorumluluk ve dikkat demek.

İkinci kural sadece boş ve temiz yollarda kullanmak. Şehiriçi ve sorunlu yollar bu tarz sürüş için genellikle uygun değil çünkü manevra kabiliyeti normal tutuşlara göre yok denecek kadar az. Düz hatta rüzgarsız ve temiz bir yol gerekli. Yani şartlara göre değerlendirirsek, genel anlamda aerobar lüks bir tercih gibi...

Şimdi asıl konu şu: alışmadıktan sonra düz, rüzgarsız ve bal dök yala yol bile tehlike arz ediyor. Diğer yandan sanılanın aksine bisiklet kontrolü bu sürüş pozisyonunda sadece elcik kısımları ile sağlamıyor; asıl kontrol ped yani dirseklerle sağlanıyor. Taşıtın ana manevra noktası burası. İşte bu kısmı elcik yani tuttuğumuz yerler birlikte kullanmayı öğrenmek gerek. Bu da kesinlikle tecrübe işi...

Gelelim keyifli kısma. Yeteri kadar alışkanlık (kontrol) sağlanınca boynuzların o kısımdan tutarak az trafiğin olduğu yerde 40KM/S, yoğun trafikte 15KM/S, çukurlu yollarda dahi epey hızlı gitmek mümkün (birkaç defa çukura düştüğüm oldu). Keyifli kısmı, aero (uzama) pozisyonunda, eğilme ve dikelme gibi aşırı duruş olmadığı ve kolların dinlendiği (kas ve kan akışının rahatladığı) bir sürüşe sahip oluyorsunuz. Uzun mesafeler ya da uzun süre bisiklet üzerinde kalanlar için çok iyi bir dinlendirici. Bunun yanında dirseklerle kontrole alıştıktan sonra tutma yerlerini avuç içi ile kavramak hızlı ya da yavaş iken bile dahi bu şekilde sürmek inanılmaz güzel. Dropbara (direksiyonun kıvrımının son halkası 😁) sadece 50 ve üzeri hızlar için ihtiyaç duyduğunuzda, siz artık olmuşsunuz demektir 🤭

Şu günlerde aerobar kullanmaktan çok büyük keyif alıyorum. STI kolları ve Aerobar kullanımı gerçekten müthiş.
 
Flatbar gidonlu bisikletim ile 60-100km lık günü birlik turlara çıktığımda kollarımı dinlendirmek için yolun müsait olduğu yerlerde gidonun üzerime dirseklerimi dayayıp aero pozisyonunda sürüş yapıyorum ve çok işe yarıyor. Bu yüzden aklıma aero gidon aparatı alma fikri düştü. Sizce memnun kalırmıyım? Bir de gidon üzerinde zil, aydınlatma, km saati vs. şeyler yer kaplıyor, aero-tri bar da alırsak nasıl olur bilemiyorum.
 
Geri