Scudo Sports

Neden bisiklet sürmüyorsun sorusuna zamanım yok diye cevap veren tipler

Lamı cimi yok bence! Sürmek isteyen her türlü sürer.Bazı şeylerden ödün verilmez mi verilir o ayrı,uykulardan feragat edilmez mi edilir o apayrı :D ve dahası bir çok örnek.Kişi kendinden bilir işi ;)
 
  • Beğen
Tepkiler: mehmetsunu
Scudo
@Turker.E

Çok komik bir durum türker bu ya. Aynı kask takmayan, tayt giymeyen bisiklet derneği yöneticisi gibi. Hahahahahaha. Anladın sen onu.
 
Vakit nakittir derler ya gerçekten çok doğru. Istanbul gibi bi yerde yaşıyorsanız trafigini bilirler. Hele metrobüs lerde bile insan trafiği olur sabah ve akşam is cikisi saatlerinde.

Ben her gün 20:30 da çıkıyorum saat 22:00 eve varıyorum. Yemek ardından Eşimle vakit geçirmek filan derken saat 24:00 oluyor. Bisiklet lerin olduğu odaya gidince bisiklet lere baktığım zaman kendimi suçlu hissediyorum.
 
bisikleti boş zaman meşgalesi olarak görmüyorum şahsen, stresli bir işim var bunun için zaman ayrılması gereken önemli ve değerli bir meşgale olarak görüyorum, haftada 80-100 km yapma hedefime uyamasamda 60 kmnin altına düşmemeye çalışırım. Bazende abartırım gerçi
 
Sabah 07:00 gibi evden çıkıp, akşam üzeri de 18:00 da eve geliyorum. Bir buçuk iki saatim serviste, geri kalanı işte geçiyor. İşe giderken binmeye kalksam 30 km'nin en az 7 km si köy yolu ve çok kötü ve bende de Yol bisikleti var. Hafta sonu c.tesileri yarım gün iş geri kalanım boş ama başka önceliklerim var.. Pazar günü yani yarın kısa bir tur yapmak istiyorum yine başka bir sebepten olmuyor, zamanımı başka bir şeyle değerlendirmek zorundayım.. Ve ben sadece hafta sonu bir yada iki gün değil tüm hafta binmek istiyorum ama durum ortada..Herkesin sebepleri farklı. Bu durumdan çıkış yolları arıyorum ama bir türlü çıkış yolunu bulamıyorum..
 
@SarpTheBiker Ne alaka ya bisikletim var.Annemede saygım sonsuz bin dediğinde binerim binme dediğinme binmem fakat sizin dediğiniz gibi bir saçmalığı yani hiç binmeyeceğimi zannetmiyorum.
 
iş gereği bazen gemlikte bazen bursada kalıyorum. Gemlikte kaldığım yerde bisiklet otoparkı var ve orası silme çelik kadro bisikletlerle dolu ; 60 yaşındaki dayı namazına bisikletle geliyor , insanlar işine gücüne bsikletle gidiyor .Bu manzarayı görünce kendimi hollanda da yada çinde hissediyorum. bahane her zaman vardır : Aynı kadınların " başım ağrıyor" bahanesi gbi
sevgiler
 
Bisiklete binmeye vaktim yok ama otobüs + metrobüs yaparak 2 saat 25 dakikada vardığım okula bisiklet ile 1 saat 30 dakikada varıyorum.İnsanlar nefes almaya üşenir olmuş.Vakitten ziyade bisiklete binip kendimi mi yoracağım diyor.Hiç kimseye bisiklet kullanıyor musun diye sorduğumu hatırlamıyorum.Şu oturduğum çevrede benden başka 3 tane bisiklet kullanan insan gördüm.Tuvalete bile arabayla gitmek varken niye yorulayım?
 
Zamanım yok diyenlerin çoğu yalan söyler bu onlar için bir kaçış noktasıdır. Sadece bisiklet konusunda değil. Ben günlük yaşamda en acı olarak insanların anne ve babasını aramamalarını yadırgarım. Özellikle "Zaman bulamıyorum vaktim müsait değil" sözü artık çok itici ve sıkıcı geliyor.
 
Amaaan onunla mı uğraşacağım diye cevap verenlerden farkı olmayan tiplerdir.
 
1996 yılı. forumdaki pek çoğunuz daha yoktu belki. üniversitede yurtta kalıyorum. ama hiperaktifim ders dinleyemiyorum. ben de içimi rahatlatayım diye bisikletten inmiyorum. dolanırken, makine mühendisliğinde okuyan bir arkadaş, sen ne zaman otomobile terfi edeceksin diye laf atmıştı. sebebi bu basitçe. tenzil-i rütbe demek bisiklet.
 
Zamanın olmaması genel olarak doğrudur,standant bir özel işte çalışan düşünün.Sabah 7-8,akşam 18-19 ve haftanın 6 günü iş.Bu adam yazın,işten geldikten sonra hava kararana kadar 1-2 saat zamanı olur,kışınsa bu zamanda olmaz.Ya karanlıkta olsa sürecek ve günün yorgunluğuna yenik düşmeyecek ya da vazgeçecek. Hafta sonu diyelim,bir pazar günü tatili var.O gün,ailesi varsa onlarla bir etkinlik mi yapacak, sağa sola akrabaların yanına mı gidecek,bekarsa çamaşırdı,bulaşıktı,evin süpürülmesiydi,alışverişti vs onlar mı uğraşacak. Sevgilisi varsada ona mı zaman ayıracak ya da tirip yiyerek mi beslenecek. Ya da her şeyi saati saatine planlayıp,istikrarla ona uyacakki hepsine zaman ayırabilsin.Kısacası özel sektörde çalışan için bisiklet sürmek özveri,emek gerek,feragat(sabah uykusu) vs gerekecektir.Bunuda sadece bu işi ciddi olarak sevmiş kişiler yapabilmektedir.İşsizsen zamanın boldur ama maddiyatın düşük olduğu için yaşam ve sahip olduklarından tam memnun olamazsın,hep daha iyisi aklını çeler.Çalışıyorsan,az çok paran olur ama yukarıdakiler geçerlidir.
Birde işe bisikletle gidebilenler vardırki,bence onlarda en az hafta sonu 2 gün tatili olanlar kadar şanslıdır.
Ben bu konuda özellikle,bu yarışlara sıkı sıkı hazırlananlara hayranım.Adam haftanın neredeyse her günü idmanla geçirebiliyor.Ve özelliklede o yarış benim şu yarış senin diyebilenler var,bu adamlar bütün bunları yaparken nasıl geçinebiliyor?...
 
@-Skynet- ben de merak etmişimdir nasıl geçindiklerini. büyük ihtimalle çalışmak zorunda değiller. ya aileden gelir ya emlak gelirleri vardır.
 
  • Beğen
Tepkiler: -Skynet-
@-Skynet- abi bahane ya. İstedikten sonra çok şey yapılır. Günlük 12 saat çalışıyorum ben. Sabah 6’da servise binerim akşam 8’den evvel eve girersem mutlu olurum -erken geldim- diye. Eve gidince ne yapıyorum. Devirip totoyu zaman öldürüyorum. Onun yerine 10 dakika içinde giyinip çıkarım. 50-60 km sürüş. Eve dön yemek, duş saat 11 olmamış daha. Yani evdeki 3 saat yatış yerine sürüyorsun. He nedir yeri geliyoe serviste yeri geliyor öğle molasında uyuyarak abiyane tabirle şarj dolduruyorum vücuda:D Biraz sürüşle kafa da rahatlıyor vücutta rahatlıyor. Güzel deliksiz bi uyku ile gayet güzel geçinip gidiyorsun:)
 
@lealtad
Dedimya nelerden feragat edebilirsin tamamen olay orada bitiyor.:harika:
Diğer yandan gece sürmek riskliya en ufak bir taşa denk gelsen aksiyon. :D
 
  • Beğen
Tepkiler: makifir ve lealtad
Ben de bisiklete biniyorum çünkü zamanım yok. Sabah 6:00 da kalkıyorum işe bisikletle gidiyorum. Servise binsem aynı sürede çıkıp varacagım sürede varıyorum işe. Akşam da spora ayırabilecek zamanım yok. Bisikletle dönüyorum. Sporu yolda yapmış oluyorum. Konak-karşıyaka arasını vapurla kitap okuyarak geçiriyorum. Facebooka bakmaktansa, ingilizce mi filan canlı tutmuş oluyorum. Ayrıca eve gelene kadar bir sürü farklı insan görüyor ve işteki stresi atmış oluyorum. Canım isterse eve girmeden bostanlıda bir kahve içiyorum. Çünkü eve gelip kafa dağıtmak için tekrar cıkacak vaktim yok. Hatta eve iş stresiyle gelip “üff canım cok sıkkın git başımdan” diyerek eşimden çocugumdan da mutlu olarak geçirebilecek vakitlerini çalmaya hakkım yok. Dolayısıyla güne zinde başlayıp kafamı işten uzaklaştırmış olarak eve dönüyorum.
 
İş görüşmesine gitmiştim. İş yeri sahibi kadın, "bisiklete biniyorsunuz, e tabii benzin çok pahalı di'mi" diye zarf attı. Yani, "fakirsin di'mi" demeye getirdi. Ben de benzin fiyatları ile ilgilenmediğimi söyledim. Kadın, "e neden araba kullanmıyorsunuz o zaman?" dedi. "Çevreye zararlı da ondan" dedim. Bisiklet, insanın icat ettiği en üst seviye ulaşım aracıdır. Hem çevreye zararı olmuyor hem de ömrüme ömür katıyor. Bisiklete binebiliyorken başka ulaşım araçlarını kullanmayı kesinlikle zaman kaybı olarak görüyorum.
 
Mesafeniz uygunsa İstanbul şartlarında bisiklete binmek zaman çalmadığı gibi zaman kazandırıyor. Geçen sene bizzat tecrübeledim. Mesafe fazla uzaksa bir şey diyemem. Bu sene okul uzak olduğundan ancak evden 1 km uzaktaki metro durağına kadar bisikletime binebiliyorum. Seneye ise hazırlık sınıfını bitirip bölümüme başlarsam okulum 1 saat daha geç başlayacak ben de metronun kalabalığının azaldığı bir saatte bisikletimle birlikte metroya binip metrodan (Maltepe metro durağı) okula (Maltepe üniversitesi) bisikletimle gidebileceğim. Hem her sabah sağlam yokuş antrenmanı yapmış olurum (Başıbüyük tepesini bilen bilir).
 
Geri