Ahmetgitar
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 13 Ağustos 2015
- Mesaj
- 1.281
- Tepki
- 5.388
- Yaş
- 44
- Şehir
- Ankara
- İsim
- Ahmet
@mehmet roy Romandan ne anladığınıza bağlı ki sanırım bu konuda anlayışınız çok da fazla değil.
Günümüz kisch romanları bir yere bırakırsanız, iyi romanlar size tarih, kültür bir çok bilgiyi verir. Arka planda da olsa.
Bir Milan Kundera romanında Rusya (SSCB) işgali sonrası Çekoslovakya'nın durumunu, komünist parti üyesi olmayan yazarların o tarihlerde para kazanmak için gazetelerde burç sayfası bile yazdığını, Çek dili ve kültürünün nasıl asimile olduğunu görürsünüz. Üstelik okuduğunuz aslında bir aşk romanıdır.
Yine Maalouf romanlarında Lübnan iç savaşını, savaştan Avrupa'ya kaçanların iç hesaplaşmasını bulursunuz.
Marquez'e gelelim. Matrak bir yazı dili var bence. Ancak Kolombiya'nın yıllar süren salgını, savaşları, köylerindeki gelenekleri vesaire hepsi bu adamın romanlarında var.
Marquez okuduktan sonra Latin Amerika'ya gidin, sanki memleketinize gitmiş gibi olursunuz. Çünkü bir kültür kitabı, gezi kitabı kadar Latin Amerika hakkında bilgi vardır içerisinde.
Hugo'nun Sefiller romanı, dört ciltlik orijinal çeviri, içerinde devrimi, onlarca sayfa Waterloo savaşını, hatta Paris kanalizasyonunun yıllar içerisinde nasıl oluştuğunu dahi öğrenirsiniz.
Yukarıda saydığım şeyler kimi zaman derinlemesine tarih kitaplarında dahi yer etmez.
Ama hayatınız kisch konuları ele alan basit romanlarla geçtiyse elbette romanların boş vakitte keyif için okunacağını düşünürsünüz.
Roman okumak anlamsız diye kestirip atarsanız Canan Tan ile Dostoyevski'yi eşit görüyorsunuz demektir.
İyi romanları okumanızı öneririm. Ufkunuz gelişir.
Selamlar.
Günümüz kisch romanları bir yere bırakırsanız, iyi romanlar size tarih, kültür bir çok bilgiyi verir. Arka planda da olsa.
Bir Milan Kundera romanında Rusya (SSCB) işgali sonrası Çekoslovakya'nın durumunu, komünist parti üyesi olmayan yazarların o tarihlerde para kazanmak için gazetelerde burç sayfası bile yazdığını, Çek dili ve kültürünün nasıl asimile olduğunu görürsünüz. Üstelik okuduğunuz aslında bir aşk romanıdır.
Yine Maalouf romanlarında Lübnan iç savaşını, savaştan Avrupa'ya kaçanların iç hesaplaşmasını bulursunuz.
Marquez'e gelelim. Matrak bir yazı dili var bence. Ancak Kolombiya'nın yıllar süren salgını, savaşları, köylerindeki gelenekleri vesaire hepsi bu adamın romanlarında var.
Marquez okuduktan sonra Latin Amerika'ya gidin, sanki memleketinize gitmiş gibi olursunuz. Çünkü bir kültür kitabı, gezi kitabı kadar Latin Amerika hakkında bilgi vardır içerisinde.
Hugo'nun Sefiller romanı, dört ciltlik orijinal çeviri, içerinde devrimi, onlarca sayfa Waterloo savaşını, hatta Paris kanalizasyonunun yıllar içerisinde nasıl oluştuğunu dahi öğrenirsiniz.
Yukarıda saydığım şeyler kimi zaman derinlemesine tarih kitaplarında dahi yer etmez.
Ama hayatınız kisch konuları ele alan basit romanlarla geçtiyse elbette romanların boş vakitte keyif için okunacağını düşünürsünüz.
Roman okumak anlamsız diye kestirip atarsanız Canan Tan ile Dostoyevski'yi eşit görüyorsunuz demektir.
İyi romanları okumanızı öneririm. Ufkunuz gelişir.
Selamlar.