219396 dosyayı görüntüle
Giriş seviyesi bisikletlerin sanırım hepsinde bu tip orta göbek bağlantısı kullanılıyor. Yani orta göbeği oluşturan boruya, alt boru, sele borusu ve 2 adet arka çatal borusu kaynaklanıyor. Toplamda 4 borunun buluştuğu ve kadroda en çok kuvvete maruz kalan nokta burası. Fakat firmalar bu noktanın herhangi bir şekilde performansa etki ettiğini düşünmüyor (bence). Bisikletin en çok bu noktadan esnediğini herhangi bir hesaba katmıyorlar. Hiçbir firmanın bu bölgedeki kaynakları daha sağlam yaptıklarını, veya aluminyum boru kesitlerinin daha kalın kullanılarak esnemenin daha aza indirgenmeye çalışıldığını, veya kaynağın orta göbeği daha iyi sarıp sarmalaması için özel bir plan yaptıklarını, veya kaynakları daha derinden attıklarını veya bu bölgede birleşen, yukarıda bahsettiğim 4 borunun çaplarını daha da büyük seçerek bu kaynak noktasının daha güçlü olmasını hedeflediklerini falan sanmıyorum
Eğer herhangi bir yerli firma çıkıp da "biz bu bölge için özel çalışıyoruz ve her modelimizde bu bölgenin daha güçlü olmasını hedefliyoruz" derse ben acayip şaşırırım
Sanmıyorum!
Bu yüzden bu bölgenin sağlamlığı tamamen tesadüfi bir şekilde çıkacak testlerde (tabi böyle bir test yaparsam eğer). Tamamen şansa çıkacağını düşünüyorum. Kaynağı yapan ustanın maharetinden, firmanın seçtiği boru çapına ve boru kesitine, özellikle arka çataldan gelen 2 borunun ne derece etli olduğuna ve burada birleşen 4 borunun orta göbeği ne derece sarıp sarmaladığına bağlı olarak birbirinden çok farklı sonuçlar çıkacağını düşünüyorum. En azından, bazı firmaların açık ara iyi olduklarını fark edeceğimizi düşünüyorum. Çünkü yerli firmaların kaynak titizliği bile birbirinden farklı. Bu kesinlikle kadro performansına yansıyor olmalı
Tabi bir amatörü ilgilendirecek kadar fark çıkmayacaktır muhtemelen. Çünkü orta göbeğe gelen bu 4 aluminyum borunun en kısaları bile 40 cm civarında olacak, sele borusu ve alt boru 1 metreye yakın olacak, kısacası zaten bu boruların kendisi esneyecek
Yani tamamen aluminyum malzeme kaynaklı olan ve engellenemez bir esneme ile karşı karşıya kalıyor olacağız. İşte bu noktada da kullanılan boruların kalitesi, kesiti ve çapı ön plana çıkacak
Tabi bunlar firmalar için ekstra maliyet anlamına geldiğinden, her firma hem kullanıcının altında parçalanmayacak, hem de maliyet olarak onları zararlı çıkarmayacak, yani bu ikisini bir şekilde dengeleyecek, "yattı balık yan gider" gibi bir politika izliyordur eminim. İşte bu noktada parasını gerçekten hak eden ve bu doğrultda maliyetten kaçınmamış ve kadronun "malzemesinden çalmamış" firmaları da tespit edebileceğimizi düşünüyorum
Tabi hepsi hayal, hepsi kağıt üstünde
Esnemezlik testleri gerçekten zorlar ve çok büyük bir titizlik istiyorlar, kaldı ki çoğu amatör kullanıcının hiçbir zaman basamayacağı (örneğin 900 wattlık bir değer) bir gücü bir bu bisiklete sırf test etmek için basmayı deneyeceğiz, bu kullanıcının razı gelmeyeceği bir durum olur kesinlikle. Ben istemezdim şahsen gidip bisikletimin orta göbeğine suni bir 900 watt verip, kadro esnemesini milimetre cinsinden ölçüp, sonra da bana gelip "kadronu şu kadar esnettik hacı abi" demelerini
Esnetmeyin kadromuuuuuu diye bağırırdım hatta
Bu yüzden, benim ilk etapta planladığım formatta bu tip "extreme" testler olmayacak, çıkıp 3-5 pedal basacağım ve kadroyu yakından inceleyeceğim, eğer yapabilirsem kadro geometrisini kağıda dökerim
Yani inanın kadro ağırlığını ölçmek bile çok zor olur çünkü kalkıp da parçalarına ayıramam birinin bana verdiği bisikleti
Aslında yapılabilecek çok fazla şey var, fakat bisiklet emanet olacağı için, bu proje gönüllülük sistemiyle yapılacağı için kadroya ve bisiklete kesinlikle dokunamam