Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Ramak Kala...

cazci

Dört Mevsim Pedal...
Yönetici
Kayıt
25 Kasım 2015
Mesaj
4.418
Tepki
18.201
Yaş
56
Şehir
BURSA
İsim
MEHMET CEM SAYGI
Başlangıç
1974—75
Bisiklet
Cube
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Uzun zamandır aklımda olan bir konu..
Ömrümüz boyunca karşılaştığımız, bir adım/bir saniye/bir es ile kıyısından döndüğümüz, devamında hesapta olmayan gelişmelerle yüz yüze kalabilecekken, şansımızın yaver gittiği, direkten döndüğümüz ya da 12 den vurduğumuz durumlar vardır ya...
Kader-Kısmet-Rastlantı-Organize silsileler..
-Uçağı kaçırdım ve düştüğünü öğrendim, frene basmasam uçurumdan aşağı gitmiştim, komutan uyarmasa şehit olmuştum, o plaja gitmesem hâlâ bekardım , arkadaşım gelmese soğuktan donmak üzereydim, o son kadehi içmediğim için kendimi kaybetmedim, o an bir derin nefes alıp sakinleş mesem şimdi ya ceza evinde idim ya da kabristanda -v.b...
Ya da; -gözümü karartıp suya atlama saydım, sınavda o soruya yapma saydım, o kitabı okuma saydım, o teklifi kabul etme seydim, o turun yolunu değiştirme seydim, o hediyeyi ona almasaydım şimdi bu kadar mutlu/huzurlu/sağlıklı/başarılı olamazdım v.b....
Bu biraz kendimizle yüzleşme, yaşam muhasebesi, öznel tarihimize bir çeşit saygı duruşu ya da varoluşumuza minnettarlık....
Bakalım neler çıkacak sandıktan...
 
Scudo
Benim başımdan geçmedi fakat İstanbul da oturduğum sırada gece işden dönmüştüm mahallede tartışma yaşanıyordu gözümün önünde adamın boğazı kesildi kanlar 1 metre önüme kadar geldi aynı anda polis ve ambulans denk geldi boğazı kesilen vatandaş kurtuldu diğerleri yakalandı ama sonuçları ney oldu bilmiyordum eve geçtiğimde la nolii diye bir haykırış gelmişti beynimden
 
Bir delikanlı, omuzu omuzuma çarptıktan hemen sonra soldaki bahçe duvarında oturan kız arkadaşını? saçından tutup 50cm önümde kafasına silah dayadı. Geriye döndüm, korunaklı bir yere geçip polisi aradım. Polis gelmedi. Yaklaşık 1 saat sonra polis geri aradı beni. Şikâyetçi misiniz dedi. Değilim dedim. İşte o günden beri, polisi meşgul etmemem gerektiğini anladım.
 
Sarıyer - Kemerburgaz arasında ki Belgrad ormanından her geçtiğimde yaşıyorum bunu. Yolların kenarlarında korkuluk diye bir şey yok, yollar aşırı dik ve arkamda da hep gelen bir araba oluyor her geçişimde ölüme yaklaşıp geri dönüyorum. Eğer birisi o yolda kaza yaparsa direkt uçurumdan aşağı uçar geçen bilir. Benim abartmam da olabilir tabi.
 
Son düzenleme:
2018 Mayısı.. Görev yaptığım kurumun bir eğitimi için 3 ay evvel taşındığım İstanbul'a 3 günlüğüne dönmüştüm.
1.günün akşamında İstinye Parktaki eğitim bitmiş, son derece keyifli şekilde Feneryolu'ndaki annemlerin evine dönüyordum.
Hasanpaşa'dan ayrıldım, göbekten döndüm, evlendirme dairesinin önünden geçtim ve bir anda arabada airbag patladı..
Durup dururken, noldu nasıl oldu hiç anlamadım.
Şoka girdim ama arabadan çıktım, anladım ki kaza olmuş.. sağlam mıyım?
Sağlamım. Baş parmağım biraz ağrıyor ve kanıyor, kalçam ciddi anlamda acıyor ama iyiyim.
Arabaya geri dönüp telefonumu, cüzdanımı aldım ve arabadan uzaklaştım.
Şoktayken bant kaydı gibi konuşarak eşimi ve 1 km ötedeki babamı aradım.

- kaza yaptım, merak etmeyin, iyiyim. kaza yaptım, merak etmeyin, iyiyim.

ses tonum son derece normal ama papağan gibi aynı şeyleri tekrar edince her ikisi de sordu neredesin diye,
cevap : kaza yaptım,iyiyim, merak etmeyin. kaza yaptım,iyiyim, merak etmeyin. benim suçum yoktu, bir anda oldu. ben bişi yapmadım.

sonrasında biraz ayılmış olmam lazım ki evlendirme dairesinin oradayım yerdeyim ama iyiyim demişim.

Kaza ise şöyle oluyor : Buraya aklınıza gelen en ağır küfürleri yazabileceğiniz 4 dallama, bi alfa 145'e biniyorlar, minibüs caddesinde sürat yapıyorlar, kontrolü kaybedip refüjden fırlayarak şirket arabasına önden vuruyorlar uçarak.

Beni almaya gelen ambulans şöförü uzun süre sen görmemişsindir ters şeride girmiştir iddiasında bulunsa da sonradan haklı olduğum ortaya çıkıyor.

Şirket arabası pert, alfa pert. Suçsuz günahsız yaya ağır yaralı (yayaya da vurmuşlardı.) 4 şerefsiz yaralı.

Bir ara ambulans filan beklerken kalkmaya niyetlendim, saldırmak için kalkamadım tek pişmanlığım o.

1 saniye, belki yarım saniye daha önde olsam arabanın ön tampon hizasına değil de cama ( ve dolayısıyla direk bana :) ) girecek şekilde uçabilirdi.

:)
 
Maalesef çok var, bir çoğu sıkıntılı, kimsenin psikolojisini zorlamayalım... En masumu Akçakoca plajında ;
Uyarılara rağmen açılan ve kayalık tarafına sürüklendiğini anlamayan 15-16 yaşlarındaki bir kızcağız ve erkek kardeşi .(ikisi de yüzme biliyor), Aramda yaklaşık 100m mesafe var, erkek kardeşi çıkabilmiş ve fakat kimse girememiş kayalıklardan ve yüksek dalgalardan . (baba ve erkek kardeş dahil).Kimse gitmeyince, simit tarzı bir şey vermeyi akıl edemeyince .Vakit yok .Son anları olduğu anladığımda, açıktan yanına yüzdüm. Artık batıp çıkmalar bitmiş,kendini bırakmıştı.1-1,5 metre aşağıdan yukarı çektim. Aldım seni dedim.(Azrail onunla konuşuyor sanmış) Hiç hali yoktu, yarı baygın gibiydi.Kızı suda tutabiliyorum, ama gidemiyoruz. Yada ufak ufak gidebiliyoruz.. Akıntı çekiyor. aklımda hep kurtarmaya gidip boğulan kişiler geldi. Yaklaşık yarım saat yüzme, çırpınma ile ayağımız yere değdi, kızı teslim ettim. Pil bitti tabi . Sonraki iki gün acayip şımartıldım..
 
Aslında çok küçük bir olay fakat 2-3 yıldır instagramımda sürekli bir animenin postlarını görüp duruyordum. 3 ay 6 gün önce de sonunda bu animeye başladım. Anime liseye başlayan, hiçbir şey beceremeyen, kaygısız bir kızın yaşadığı olayları anlatıyordu. Kız lisede bir kulübe katılması gerekiyordu fakat karar verememişti. Uzun süre düşündükten sonra K-on(hafif müzik kulübü)'un ilanını görüp hafif müzik kulübüne katılıyor. Kulübe katıldıktan sonra arkadaşlarıyla gitar almak için işe giriyorlar hep birlikte uğraşıyorlar vs. sonunda gitarı alıyorlar. Arkadaşlıkları ve yaptıkları şeyler beni çok etkiliyor ve benim de aklıma şu soru geliyor: Acaba bende çalabilir miyim? Ertesi gün evdeki 6 yıllık klasik gitar ile çalmaya başladım ve hala devam ediyorum. Gelecekte de elektro gitar üzerinden devam etmek istiyorum. Sadece bu da değil, gitara başladıktan sonra düzenli ders çalışmaya, boş zamanlarımda resim yapmaya ve kitap okumaya da başladım. Yani izlediğim bir anime ilginç şekilde hayatımı değiştirdi :D
 
Geçmişten, acı/tatlı anılardan yazılacak çok şey olduğu gibi yaza-maya-cağımız şeyler de var tabi..
Bugün havanın güzelliği ve Giro da etap olmadığından - yarışçılar dinlensin, ben yorulayım- dedim...Kent merkezinden köy yollarına dalarak ilerliyordum. Karşı şeritte giden 16-17 yaşlarında genç bisikletçiyle selamlaştık.500- 600 metre sonra o genç arkamdan yetişip :- Ağabey, sana yetişmek için nefes nefese kaldım- diyerek yolun iç tarafından yanıma geldi.Yol tek şerit ve stabilize, vızır vızır araçlar: ki o yolda hatalı sollama yapan çok olur.
-Nasılsın, nereye böyle?- demeye kalmadı arkamızdan yüksek tonda bir korna sesi ile irkildik. Tam o anda hızlıca öne atılıp genç arkadaşı arkama hizalayıp aracın yanımızdan geçerken bize çarpmamasını sağladım..
Oysa trafik kanununa göre iki bisikletli yan yana gidebilirdi. Bizi farkeden sürücülerin hızlarını düşürmemesi yüzünden çok ağır bedeli olabilecek bir kaza yaşanabilirdi.
Ramak kalmıştı...
 
Çocukken bir demirin üstünden atlarken demir montumun arkasından çıkmıştı. Al sana ramak.
 
Düşündüm de benim de hayatımın değişmesine etki eden bi dolu olay var aslında. Fakat beni her zaman en etkileyen olay şudur:

Üniversite sınavına hazırlandığım dönemde gittiğim dershane bi okulla anlaşmış ve sınava hazırlık olsun diye okulda deneme sınav yapacaktı. Her gün gittiğimden farklı bir yoldan farklı bir otobüsle ve biraz da yürüyerek sınav yerine gitmem gerekiyordu.
Otobüsten o gün benle birlikte bir kişi daha indi. Durak bi kavşak girişindeydi ve benim tam çapraza geçmem gerekiyordu. Her iki yönden de gidebileceğimden ışığa bakıp yayaya yeşil yanan yolu tercih edip geçtim. İlk yoldan geçince diğer yöne döndüm ama oradaki ışığa yetişemedim. Ben de yol zaten uzun diyerek düz devam edip bi sonraki kavşaktan geçmeye karar verdim. Bi kaç adım atmıştım ki acı bir fren sesi ve küüüüt diye bir ses duydum. Kafamı çevirip baktığımda bi kaza olduğunu fark ettim, ben de etraftaki herkes gibi oraya koştum hemen. Az önce benle birlikte otobüsten inen adam benim geçmediğim yoldan karşıya geçmeye çalışmış ve kanlar içinde yerde yatıyordu. Bense ne yapabileceğimi bile bilmeden ona yardım etmeye çalışıyordum. Hastane çok yakındı, ambulans çok hızlı geldi ama o adamın akıbeti ne oldu hiç bilmiyorum, inşallah kurtulmuştur.
Ben de elime, elbiseme kan bulaştırmış bi şekilde sınava gittim. Beni gören bütün hocalarım sanki ben kaza yapmışım gibi şok olmuştu. O gün o yoldan ben de geçmeye çalışsam belki de...
 
Şimdi ilk olarak alanı anlatacağım

Bir sokak düşünün dikine geliyor uzunca o sokağın sonunda bir sokak daha yatay bir şekilde geçiyor ve o sokağın sonuda anayola bağlanıyor (Adapazarı-Sapanca).
Yolun dibinde ise bir ev inşaaatı var betonu atılmış.

Şimdide olay

Bahsi geçen mahallede top oynuyoruz. top dışarı çıktı e atan alır tabi almaya gidiyorum. Topun gittiği yerin şöyle 200m ilerisinde anayolun üzerindeki 4 yol ışıkları var. işte topu aldım geri dönüyorum. arkamdan 2 adet fren sesi geldi ama çok belli birisi ağır vasıta(tır yani). İşte dönüp bakıyorum ne oldu diye önden bir tır geçti hemen arkasından yaklaşık 2-3 saniye sonra beyaz bir e30 anayoldaki en sağ şeritten çıkıp inşaatın önüne açılmış çukura giriyor. Tır ortalarda yok. Kaza oldu diye gidiyoruz işte e30'un içinden 4 genç çıkıyor. 4'üde sağlam araba airbag açmış hepsinin kemerleri takılıymış zor çıktılar tabi. İşte ambulans, polis filan geldi tutanak vs. gittiler. Gençlerin akıbetinden haberim yok ama pert arabadan burunları kanamadan çıkmıştı. Ha bunun konu ile alakası ne? Arkadaşlar çabuk al da devam edelim diyince ben koşmasam o e30 bana çarpacaktı.
 
Kavşağın köşesinde park etmiş tır görüş alanımı kapatmıştı.
Ara yoldan köşeyi dönerken hızımı düşürüp fren yapmasaydım olacakları hayal edebiliyorum.
Önsezi ve refleks çok önemli ...
 
Kavşağın köşesinde park etmiş tır görüş alanımı kapatmıştı.
Ara yoldan köşeyi dönerken hızımı düşürüp fren yapmasaydım olacakları hayal edebiliyorum.
Önsezi ve refleks çok önemli ...

Kesinlikle haklısınız. Artık zamanla yolu ve olacakları sezi gücümüz gelişiyor. Kazasız belasız sürüşler dilerim.
 
Geri