mariokaldato
En yeniden bir önce kayit olan adam
- Kayıt
- 1 Ağustos 2015
- Mesaj
- 10.985
- Tepki
- 33.509
- Şehir
- Bursa
- İsim
- Raşit Cumhur Çakın
- Başlangıç
- 1980—81
- Bisiklet
- Merida
- Bisiklet türü
- Şehir - Tur
Recai 37 yaşına gelmiş , hayatını köy kavesinde geçiren bir adamdı.
O yaşına kadar askerlik hariç köyünden bile dışarı çıkmamıştı gariban.
Yevmiyelere gidiyor, yemek yiyor, kavede okey oynuyo, yatıp uyuyor ve ertesi sabah aynı şeyleri yaşıyordu.
(Neo'nun Muğlalı versiyonu gibi düşün fakat Tiriniti ve Morpius dayı yok)
Bir sabah kalktı ve yakınlardaki Karemiller köyüne patlıcan çapalamaya gitti.
Orada çapayı umarsizca toprağa vururken birden Fehime'yi gördü. Fehime' de ona tatlı tatlı gülümsüyordu.
Bunlar kesişirken tarla kahyası Recai'ye "_ önüne bak lan dingil , biz sana yevmiyeyi çapa vurasın diye veriveriyozz
(Ege aksanı tutuyor bu sinema sektöründe ondan şeyettim)
Recai "Tamam abey ben zaten katarakım görmüyom " dedi.
Akşama kadar kaah çapayı vurdu kaah Fehimeye baktı.
O gece kavede 51 oynarken kartlarda Fehime vardı. Içtiği salepte, kivide. ... Oralette , çiçekte, leblebili bozada hep Fehime vardı ...
(Harbiden deyiveriyom len)
Eve giderken agaçlar hep Fehimeydi , kuşlar onun ismini şakırdıyordu. ( "_Gece gece ne kuşu?"dedin, duydum. Amerikan kartalı desem inanırsın ama degildi , bildiğin baykuş felan yani )
O sifiri karanlıkta yürürken rüzgar sesi geliyor, bir anda sessizlik oluyor, ardından kavak agaçları Ramazan ayında iftar vakti Atv de Nihat hoca konusurken arkasından öten kaval gibi ötmeye başlıyordu.
Recai birden tırstı, o kadar sessizdi ki yollar; sadece nefes alışı duyuluyordu.
Korkunca her zaman şarkı söylerdi Recai. Başladı Pink Floyd dan viş yu here adlı eseri okumaya...
Şarkı bir safkan ingiliz şarkısı olmasına rağmen Recainin Muğla aksanıyla farklı bir yorum olmuştu...
Sanki her an Acun ve Hadise Recai'ye dönecekler gibi bi hava oldu. Fakat bu fantastik anı çok yaşlı ve tipsiz bir ninenin garip sesi bozdu.
"_ Onu gerçekten istiyor musun Recoşum?
" Ee evet EVETTTTTT "
"_E O zaman beni takip et yeğenim."
Nine önde Recai arkada ormanın derinlerine doğru ilerliyorlardı. Recai hem tırsıyor bir yandan sevdiceğini elde etme arzusuyla nineyi heyecanla takip ediyordu...
Tuhaf bir yere geldiler. Ağaçlar siyasetçilerin soyup soğana çevirdiği devlet kasası gibi dımdızlaktı. Toprak sanki % 30 seviyede bir dış lastikcesine cücük gibiydi.
Sonra virane bir klubeye vardılar. Dolunay kabak gibin tam tepede idi, kurtlar uluyor, kargalar havada daireler çizerek uçuyorlardı
Tipsiz nine kapıya bi depik attı , gaaarccc diye ürkütücü bir ses ile açıldı yamuk kapı...
Elektrik lambaları bozuktu sanırım sönüp sönüp yaniyorlardi. ( gerilim filmlerinde en hasta olduğum sahnedir keh keh )
Ortada koca bir kazan, yerlerde hayvan leşleri , garip taşlar , eski maşalar falan vardı.
Duvara asılı zip janta hasta oldu Recai. ( Ne olduğunu anlamasada goruntusu hoşuna gitmişti dogrusu )
"_Duvardaki un eleğide güzelmiş nine!" dedi....
(Nefesim daraldı lan bi bisikletci olarak yuh sana Recai , zalım Recai, Tour the Fransa' ya başlangıç seviyesi mtb ile katılasıca Recai !!!Hemde zoom maşalı ama üstünde foks maşa etiketli Recai )
Nine ekşi ekşi baktı Recai'ye , ve şöyle dedi : "_Biliyor musun yıllardır ormandayım . Beni tüm vahşi hayvanlardan koruyan yegane şey yaktığım ateşti. Bu yaşıma geldim ve gördüm ki tüm vahşi hayvanlar ateşten korkuyor ama en medeni, en bilgili insanlar bile ateşten korkmuyorlar " dedi..
Hiç birşey anlamadı Recai. Bulgaristan'dan Malatya'ya balkan güreş şampiyonasına gelmiş sporcu gibi offline bakışlar attı.
Devami gelecek...
Tubi kontinutid hesabi