Sabah sporu riskli mi?

İş nedeniyle akşamları yemek yemek, sonrasında spor bayağı zaman kaybına yol açtığı gibi akşam bir isteksizlik söz konusu oluyor. Kendime zaman ayırmak için sabah kalkıp evde 30 dakika trainer kullanıp (hiit şeklinde) daha sonra kahvaltımı yapıp işe gideyim diyorum. Ancak nedense bir çok yerde sabah sporunun kalp için riskli olduğunu, kalp krizlerinin en çok 06:00-10:00 arasında meydana geldiği yazılıyor. Bu nedenle işin içinden çıkamadım. 24 kilo fazla kilom var. Ayrıca hiit şeklinde 2 dakika yavaş 30 saniye max nabizda ulaşacak şekilde 30 dk trainer kullanmam sakıncalı olur mu ? Kilo ve nabız konusunda kalbe zararı olur mu düşünüyorum. Bir diyetisyen gitmiştim akşam yemeğinden 2 saat sonra yap demişti ama bu düzen tüm aksamı alıyor ve kendime zaman ayıramıyorum. Onun için sabah yapmak istiyorum. Hem daha dinç olurum. Hem de kendime zaman ayırmış olurum.

sabah spor yapmakta kalp için zararlı diyorlar neye inanacağız

(link)
(link)
(link)
(link)

Güzel konu, bir bilen gelir ümidiyle bir soruda ben ekleyeyim sonuna;
Gece sporu risk midir ? Saat 22.00 / 23.00 sonrası çıkılacak turlar için dikkat edilmesi gereken durumlar var mıdır ? (Klasik özel sektör çalışanı sorunları)

Uzman ir oktora danışarak ne yapacağınızı öğrenin.Bu işler şakaya gelmez...

Doktorların da kesin bir doğrusu yok bu konuda. Farklı görüşler var hep. biri faydalı diyor biri zararlı. Bugün doğru dedikleri yarın yanlış oluyor en iyisi uygulama yapanlardan öğrenmek. Aslında spor hekimi bu işleri en iyi bilen kişidir ama her yerde böyle kişilere denk gelmek zor. Şimdi doktora sabah spor yapıcam desen yap tanı ne sakıncası olacak der ama nabız kontrolü yüksek nabizlara çıkmak, trainerda çalışmak. Bunların etkilerini bilemeyebilir. Onun için bisiklet sporu ile uğraşan profesyonellerden fikir almak için açtım bu konuyu.

O zaman spor hekimi bulun.Dediğim gibi riskli hele ki fazllığınız varsa...

@Emrah Özşahin
Sabah vaktinde, dehidrasyonumuz ve glikojen depolarının bitmesi ilk düşünülmesi gerekenler. Hemen ardından kasların esneklik kazanması gerekiyo. Zaten amaç yağ yakmaksa düşük nabızlar daha etkiliymiş.
@BerkEvren
Okuduğum başka bi makalede de öğleden sonra ve akşam saatlerinde vücudun en iyi performans gösterdiği yazıyodu. Vücut böyle durumlarda performansa hazır hissediyo kendini. Dolayısıyla allah ne verdiyse yapıştırma dürtüsünü bastırmak zor oluyo burda da yaptığınız işe göre ısınma ve gerdirme-esnetme hareketleri ihmal edilmemeli.
Bir saatlik bi antrenmanda sırf 4. Nabız bölgesi civarında dolaşmak tehlikeli olabilir. Zaten profesyoneller takım antrenmanları dışında sezona hazırlanırken çok sakin antrenman tempolarına aralıklı intervaller ekleyerek çalışıyolar.

Bi de soğuma kısmı çok önemli. Kalbe durup dururken birden yüklenilmemeli ve yüklenmişken birden bırakılmamalı. Bazı seferler yarışta sprinterlerin finishi geçer geçmez trainera taşıdığını gördüm hasta taşınır gibi.

Aerobik kapasite çok kuvvetli olmalı ayrıca.

Dehidrasyona da çok dikkat edilmeli ne dalak şişmeli ne de susanacak kadar beklenilmeli.

Ben bu tür şeylere dikkat ediyorum artık. Kas ve eklem ağrılarım tamamen bitti.

Ayrıca gazete haberlerini çok da şeyapmamak lazım. Dikkat çeksin okunsun diye binde bir ihtimalleri yüksek tehlike gibi yazarlar bi ay sonra aksini yazarlar. Kahve çok içtiğim dönemlerde delirttiler beni. Bi gün yararlı bi gün zararlı yazıyolar

yağ yakımı konusunda da sabah aç karnına yapılan çalışmalar %50 daha fazla yağ yakımı sağlıyormuş. Ancak aç karnına tansiyon düşmesi falan olabilir. O durum sıkıntılı. Zorlamadan sabah 30 dakika sürmek bile kafidir. Hiç yapmamaktan iyidir yinede. Bir doktor arkadaşımla konuştum. Aç karnına yapmanı tavsiye etmem, 190'lara da değilde max nabzın 170-180'i geçirmemeye çalış dedi. Mümkünse akşam yap dedi ama ben akşam yapamıyorum. Zaten uyku sorunum var. Hep geç yatıyorum. saat 12:00-13:00'e doğru kendime gelmeye başlıyorum. İş yerinde bu saatlere kadar pek verimli olamıyorum. Dinç olmak için ve uyku düzenini sağlamak için de sabah yapmalıyım.

"Sabah spor yaptı da öldü" diye kimseyle karşılaşmadım. Fazla kilodan, hareketsizlikten, sigaradan, uyuşturucudan ölen çok insana rastladım.

@cngz

(link)

KOÇ Holding Yönetim Kurulu Başkanı, işadamı Mustafa Koç, evinde sabah sporu esnasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.


SAAT: 07.00
Mustafa Koç, evinde kalp krizi geçirdi. İlk yardım desteği spor hocası ve koruması tarafından yapıldı.
08.10: BEYKOZ DEVLET HASTANESİ'NE GETİRİLDİ
İlk yardım desteği sağlanan Mustafa Koç ilk olarak Beykoz Devlet Hastanesi aciline solunumu durmuş halde getirildiğinde saatler 08.10'u gösteriyordu
40 DAKİKA YENİDEN CANLANDIRMA MÜDAHALESİ
Mustafa Koç'a 40 dakika süren yeniden canlandırma müdahalesi uygulandı. Beykoz Devlet Hastanesi Başhekimi Op.Dr. Süleyman Erdoğdu tarafından yapılan yazılı açıklamada hastanede yaşananlar şöyle anlatıldı :
"Sayın Mustafa Koç Sabah sporu esnasında fenalaşıp düşmesi üzerine spor hocası ve yakın koruması tarafından ilk yardım desteği almaya başlamış. Acil 112 ekibi çağrılmış. 15 dakika sonra Beykoz Devlet Hastanesi Aciline saat 08.10 da ulaştırılmıştır. Hasta ilk geldiğinde siyanoze, asistoli (morarmış, oksijensiz kalmış) halinde idi, acilen entübe edilerek resistasyon (kalp masajı, solunum desteği) başlandı. 1 saat sonra Amerikan Hastanesi'nden gelen kendi doktor ekibiyle birlikte, kalp akciğer pompasına bağlanarak saat 10.10 da hastanemizin acilinden ambulansla alınarak helikopterle Amerikan Hastanesi'ne sevki sağlandı " denildi.


Tabi spor değil ama bilmediğin sağlık problemlerin varsa spor anında ters bir durumda belki bu tetikleme ile kötü sonuçlar doğuruyor olabilir.

Aşağıdaki durum yaklaşık iki ay her gün gidiş geliş sonucunda geliştirilmiş ve en uygun yöntem olarak kendime uyarlanmıştır.
Özellikle sağlık ve spor konusunda mutlaka kişiye özel davranılması gerektiğine inandığımdan bana iyi geleni anlattım.
Nabız takip etmiyorum, pek düzenli bisiklet kullandığımda söylenemez.
İstanbul Üsküdar' da oturuyorum. İş yerim Ümraniye Dudullu' da. Bilenbilir, Üsküdardan bağlarbaşına çıkan yokuşun tam başında oturuyorum.
İlk pedal yokuşla başlıyor.
Sabah 06:30 birinci viteste acele etmeden, çok zorlanmadan yaklaşık 25 dk da çıkıyorum.
Mutlaka hafifte olsa bir kahvaltı, belki kahve ile vücudun uyanmasını sağlamak, mutlaka sık sık ama küçük yudumlarla su içmek ve tamamen kendinize göre ayarlayacağınız, ne çok boş ne çok dolu pedal.
Bir süre sonra nabız ve vücut uyandıktan sonra kendini belli ediyor, o zamanda tam pedal hep pedal.
Sabah, akşam, öğle, gece... Zamandan ziyade kendi ritminizi bulmuş olmanız, spor programınızı daha uygun hazırlamanızı sağlayacaktır.
Sporla tek irtibatım burada okuduklarım ve kendi üzerimde denediğim acımasız taktiklerden ibarettir

@Emrah Özşahin Eğer sağlık durumunuz spor için engel teşkil etmiyorsa sabah da spor yapabilirsiniz. Kalp kriziyle ilgili söyledikleriniz sporla ilişkili bir sorun yaratmaz. O farklı hormonal dengelerden dolayı ortaya çıkan bir durum. Şöyle söylemeliyim eğer damarlarınız kalp krizi geçirmenize neden olacak duruma geldiyse sabaha karşı da olabilir, spor yaparken de, akşam televizyonda bir şeye sinirlendiğinizde de. Bunlar sadece tetikleyici faktör altta yatan hastalık farklı. Sağlıklı bir kişi günün her saati spor yapabilir. Ama kahvaltı etmeden yapmanızı ben de önermem. Genel görüşte bu şekilde. Çok az miktarda bile olsa bir şeyler yiyip sonrasında spor yapmanız daha doğru olacaktır.

@BerkEvren Ben de genellikle geceleyin bisiklet sürüyorum. Yollar gündüzleyin trafik doluyken, geceleri daha sakin oluyor ve daha rahat sürüyorum. Bence geceleyin bisiklet sürmek harika bir his veriyor. Sağlık konusunda bir fikrim yok fakat şuana kadar bir sorun yaşadığımı söyleyemem. Bu konuyu takipteyim.

Bisikletle isime gidip geliyorum,.sabah evden cikiyorum ama yokusum pek yok hatta inisim cok diyebilirim..24 saat nobetten sonra tekrar donuse geciyorum..bu sefer baska istikameti kullaniyorum..ve bu istikamette 1,5 km yaklasik %5 ten fazlaca yokus var..ve ben bu yokusu 14 15 km hiz ile cikiyorum..sabah ac karina..yanlis yaptimi biliyorum..ilk zamanlar 8,,9 km hizla cikamazken simdi 14,15 km yapabilmek cok guzel bir sey..ilk zamanlari zaten kalp ritim sorunu cekiyordum..sukur hic bir sikayetim kalmadi
Cunku vucudum bu tempoya alisti ve gelisti..cok degil iki lokma ekmek ile yarim bardak su midenizi uyandirir..hemen direk rampaya sarip asiri guc uygulamak cok tehlikeli..bacaklar isinana kadar agir tempo..nerde olursa olsun isinana kadar agir olmak cok onemli bence..

@Emrah Özşahin Mustafa Koç kiloluydu yalnız. Bunu da aklımızda bulundurmak lazım.
Kalp için fazla yüklenmiş olmalı.

Diğer yandan konuyu açan arkadaş hiit demiş. Hiit de ani nabız yükselmelerini içeren bir çalışma. Bu da sabah için sıkıntılı olabilir.
Sanki sabah daha yavaş ve ısınma süresini fazla tutarak spor yapmak iyi olur gibi.
Tabi doktor değilim, biraz kendimce olan durumları yazdım.
Keşke bir doktor anlatsa bize.

sormak istediğim sabah hiit yaparken max nabza ulaşmak kalp için sıkıntı yaratabilir mi konusuydu ama en güzeli iki bisküvi arasına bal reçel sürüp atıştırıp çok fazla bünyeyi zorlamayacak şekilde sürmek. 140-170 arası tempoda yapsam yeterli olur. Sabah bünye soğuk olduğu için zaten biraz daha geç ısınır vücut. Nabız da hemen yükselmez diye tahmin ediyorum. 30-40 dk yeterli olur.

@Emrah Özşahin yaf konuyu da siz açmışsınız Zaten, karışıklık olmuş yukarıda.
Sabah sabah 24 kilo fazlalıkla hiit gibi bir çalışma kesinlikle riskli olmalı.
Hatta sabah olmasa bile riskli olmalı.
Aşırı kiloda kalp fazla yorulmamalı diye biliyorum.
Bence mutlaka bir doktora sorun.

Şimdi bu konuda düz mantık yürütmek istiyorum. Bazen çarşı pazar gidiyorum tabi bisiklet römorku ile. Römorktan eve kadar 10 kg yükü taşımak bazen zulüm gibi geliyor. Kollarım sünüyor omurgam kütürdüyor. Şimdi olmanız gerektiğinden bir 10 kg fazla kilonuz olduğunu düşünün ki çoğunlukla öyledir. Bu kiloyu sürekli yanınızda taşıyorsunuz, hani öyle bagajdan eve kadar on adım değil. Vücudumuzun hacmi ne olursa olsun kalbimiz, iskelet sistemimiz sabit kalıyorsa bu o vücut için bir işkence olmazmı. O nedenle kilo angarya, kilo eziyet. Boya göre kilonun en azından aynı veya bir 5 kilo az olması gerekiyor. 180 se en fazla 80 kilo veya 75. Fazlası angarya, hamallıktan başka bir şey değil.

konu hakkında bilgili oldugumu düşünüyorum.. 12 senedir fitness ve yüzme 4 senedir bisiklet ve yüzme ile ilgileniyorum. öncesinde futbol ve basketbol geçmişim de var. sabah sporu veya akşam sporu diye ayırmak çok doğru değil ama her durumda belirli bir risk mevcut.

hit antremanı spora çok yatkın olmayan biri için çok da sağlıklı bir program değil. nabzınız 100lerden 180lere çıkıyor ve tekrar iniyor. bu tip antrmanlar için özellikle sabah yapılacaksa iyi bir yakıt (beslenme) alınmalı. uykudan sonra vucuda gerekli yakıtı vermeniz ve onu güne hazırlamanız gerekli. eğer yeterli bir kahvaltı yapmayıp vucuda yüklenirseniz orada sıkıntı başlayabilir. nabız yüksek oldugundan vucut yağ depoları yerine glikojene saldıracak. iyi de siz 8 saattir bir şey yemediniz ki?

bunun dışında eğer edinebiliyorsanız gögüsten bağlanan bir nabız bandı edinin. kalp atışlarınız herşeyi size söyler. ben tüm antremanlarımda kalp atışlarımı saatim ile kontrol ediyorum. bu zamana kadar olmadı ama eğer olurda normalin üstünde seyrederse, o gün kendime mola vereceğim.

sözün özü yapacağınız spor türüne orantılı olarak asla ve asla aç karna spor yapmayın. yarı tok vaziyet en iyisidir. ben mesela iş çıkışı spora gidiyorum. ögle yemeğini 12de yedikten sonra 15:30 da ufak bir atıştırma (altınbaşak , wasa , muz) ve 19:00 de spora başlamadan önce bir elma yiyorum. aç hissettiğimde elma bana sporan önce yetiyor.

Hit antrmanı iyi bir antremandır ama sürekli Hit yapmak yerine arada yapmanızı tavsiye ederim. koşu bandında orta hızda orta eğimde bir tempolu yürüyüş en az HİT kadar etkilidir.

@Ahmetgitar Henüz doktor değilim ama spor hekimliği dersi de almış bir tıp öğrencisi olarak bir kaç durumu elimden geldiğince açıklamaya çalışayım.

Öncelikle Mustafa Koç'un durumu farklı.Kendisi ölmeden sanırım 4 ay önceydi obezite ameliyatı geçirmiş.Bu 4 ayda da hızla çok fazla kilo vermiş. Herkes hızlı kilo vermeyi başarı saysa da aslında bu kilo almaktan bile tehlikeli bir durum. Sonuçta onca yağ dokusundan salınan yağ kan dolaşımına geçip metabolize olmaya çalışıyor. Ve sonuçta kilolu bir insanın henüz daha kalp damar durumu kilolu halindeki gibiyken bu metabolizmayı kaldırması zor. Bunun dışında geçirdiği ameliyatında metabolizmayla ilgili bir sürü yarattığı sorun var.Hepsini toplayınca ortaya bu gibi durumlar çıkabiliyor.

Bunu bir kenara bıraktığımızda kilolu olduğunuz için yüksek kalp hızda antremanlar zararlı olur demek doğru olmaz. Genelde kilolu olan birinin damarlarında da ateroskleroz denen yağlanma olduğunu varsayılarak kilolu insanların dikkat etmesi gerektiği söyleniyor.Ama şöyle diyelim yıllardır spor yapan kalp damar sağlığıyla ilgili bir sorunu olmayan kilolu biri de şiddetli antreman yapabilir.Bunu şunun için söylüyorum.Konuyu açan arkadaş fazla kilosu olduğunu söylemiş ama bu kilo ne zamandır var, daha önce spor yapıyor muydu, yeni mi başladı, 24 kilo fazlasını hangi değer üzerinden hesapladı, kaç yaşında gibi sorulara cevap almadan hangi antrenmanın uygun olacağını söylemek zor.

Hiit antrenmanı içinse de şunu söyleyebilirim. Yeni yeni üzerinde çalışılan bir konu. İleride antrenmanın ne kadar yararlı olduğuyla ya da zararlarıyla ilgili yayınlar görebiliriz.Genel görüş şimdiye kadar ki normal aerobik antrenmanların daha güvenli olduğu yönünde.Bizde bu şekildeki antremanları öneriyoruz.Özellikle fazla kilo da varsa maksimum nabzın yani 220-yaşın %60-%70inde yani 120 nabizlar gibi düşük sınırlarda 1 saatlik antrenmanlar hem güvenilir hem de kilo vermeye etkili antremanlardır. Ama sağlıklı biri interval uygulamak istiyorum, uyguluyorum derse yanlış olduğunu söyleyemem.Aynı verimi daha kısa sürede almak mümkün olabilir gerçekten.

Umarım yardımcı olabilmişimdir. İyi günler.

Ekleme: @srdrmrs arkadaşın söylediklerine de katılıyorum.

Herkese merhaba. Öncelikle Mustafa Koç'un sabah sporu sırasında ölmesi sabah sporunun sağlıksız olduğu anlamına gelmemeli. Çünkü aynı mantıkla futbol müsabakaları sırasında kalp krizinden ölen 20 li yaşlarında profesyonel sporcular olması futbol oynamanın bile tehlike arz ettiği anlamına gelebilir ki bunun doğru olmadığını hepimiz biliyoruz.

İkinci olarak ben her zaman sabah 06:00 - 07:00 arası bisikletle çıkar mevsimine göre 1 yada 2 saatlik bir sürüşün ardından işime bisikletle giderim. Ancak bu, "herkes için doğru olan budur" demek değildir. Çünkü ben yaş olarak artık dikkatli olunması gereken yaşlara ulaşmış biri olarak kontrollerimi yaptırdıktan ve gerekli önlemleri aldıktan sonra kendi doğrularımı oluşturdum. Herkes gibi benim de bir hız göstergem var ama sürüş esnasında benim gözüm ne kadar hız yaptığımda değil daima nabız saatimdedir. Max nabzımın %70 - 80 i aralığında sürüş yapmaya çalışıyorum. Yokuşlarda nadiren %85 lere vursam da ortalamam %75 lerde oluyor. Sağlıklıyım evet, ama yarışlara hazırlanmıyorum. Sadece spor yapıyorum.

Yine kendi metabolizmamı baz alarak konuşacak olursam, sabah aç olarak yaptığım antrenmanlardan daha iyi sonuç alıyorum. Şükür şu ana kadar hiç tansiyon düşmesi yada açlık ile ilgili bir sorunum olmadı. Hatta bu antrenmanlara başladığımdan beri öğleye kadar açlık da hissetmiyorum. Sadece hızlandırdığım metabolizmam enerji ihtiyacını kaslardan karşılamaya kalkmasın diye antrenman sonrası tere yağında iki yumurtalı omleti ekmeksiz yiyorum. Ama bu benim metabolizmam. Her metabolizma temelde aynı görünse de farklıdır. Yaşınızı, kilonuzu, sağlık durumunuzu hesaba katmadan bir başkasına uyan programı alıp kullanamazsınız. Şekeriniz yada tansiyon sorunlarınız varsa aç karna spor yapmaya kalkmak belaya davetiye çıkarmaktır. Arada olsa da yaptırdığınız testlerde kolesterol trigliserid tavan yapmışken, doktor kontrolü olmadan, bir nabız saati edinmeden bisikletin tepesine çıkıyorsanız evden çıkmadan sevdiklerinizle helalleşmeyi unutmayın derim. Bakarsınız bir daha hiç fırsatınız olmaz.

Sadede gelirsek, sağlık sorunları olmayan birinin sabah sporu yapmasında herhangi bir sakınca olacağını düşünmüyorum. Ben kendi adıma, günün hangi saatini seçersin deseler sabah kahvaltıdan önce bisiklete binmeyi tercih ederdim. Yeni doğan günün bana ve yaşamıma kattıklarını hiç bir şeye değişmem. ( köpekler hariç )