Mesut Girgiç
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 28 Mart 2006
- Mesaj
- 4.518
- Tepki
- 11.601
- Şehir
- Konya
“Satranç, hayat gibidir!.. Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü... Bazıları oyunun başında işe yarar, bazılarıysa sonunda... Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip, yine de kazanabilirsin oyunu! Satrancın güzelliği budur işte. İşler her an tersine dönebilir.” Adam Fawer -Olasılıksız- say.108
Hayat, satranç gibidir çünkü; ikisinde de kayıplar, kazançlardan daha çok şey öğretir.
-ikisini de yüzde yüz çözmek pek mümkün değildir; mümkün olsa bile bir ömür sürer.
-ikisi de bitirilmek üzere oynanır.
-zekâ ikisinde de önemli bir meziyettir lakin tek faktör değildir.
-İkisinde de oynamayı bilmiyorsanız kazanamazsınız... Biliyor olmanız ise, kazanacağınızı garanti etmez...
-ikisinde de doğru hamle kazandırır!
-ikisinde de seçimler ve vazgeçişler vardır.
-ikisinde de teori değil, pratik konuşur.
-ikisinde de piyonlar vezir olabilir.
-her ikisinde de “denedin ve yenildin, bir daha dene ve daha iyi yenil” felsefesi geçerlidir...
-ikisinde de ‘geçmiş’ önemlidir. Hayatta da satrançta da önceden karşılaşılan ve uygulanan stratejilerin akılda tutulması avantaj sağlar.
-İkisinde de ilk bölümü, kazanmak için oynarsınız. Sonrakinde üzerinize yorgunluk çöker ve “artık ne olursa olsun” tarzında bir oyun sergilersiniz. Son bölümdeyse “bu kadar oynadım bari kazanayım” diye çırpınır durursunuz.
-her ikisinde de başarılı olmak için en azından birkaç hamle sonrasını düşünmek gerekir. Hırs yapıldığındaysa keyif almak yerine haris bir mutsuza dönüşülür...
-ikisinde de attığınız adımı geri alamazsınız. Birisinin yazılmış, ötekinin yazılmamış kuralları öyle der. “Önceden düşünecektin!” derler...
-her ikisinde de sonlara doğru küçük şeylerin değeri anlaşılır; ‘piyonlar’ gibi...
-ikisinde de en son hatayı yapan kaybeder...
-oyun bittiğinde şah da piyon da aynı kutuya konur!
(link)
Hayat, satranç gibidir çünkü; ikisinde de kayıplar, kazançlardan daha çok şey öğretir.
-ikisini de yüzde yüz çözmek pek mümkün değildir; mümkün olsa bile bir ömür sürer.
-ikisi de bitirilmek üzere oynanır.
-zekâ ikisinde de önemli bir meziyettir lakin tek faktör değildir.
-İkisinde de oynamayı bilmiyorsanız kazanamazsınız... Biliyor olmanız ise, kazanacağınızı garanti etmez...
-ikisinde de doğru hamle kazandırır!
-ikisinde de seçimler ve vazgeçişler vardır.
-ikisinde de teori değil, pratik konuşur.
-ikisinde de piyonlar vezir olabilir.
-her ikisinde de “denedin ve yenildin, bir daha dene ve daha iyi yenil” felsefesi geçerlidir...
-ikisinde de ‘geçmiş’ önemlidir. Hayatta da satrançta da önceden karşılaşılan ve uygulanan stratejilerin akılda tutulması avantaj sağlar.
-İkisinde de ilk bölümü, kazanmak için oynarsınız. Sonrakinde üzerinize yorgunluk çöker ve “artık ne olursa olsun” tarzında bir oyun sergilersiniz. Son bölümdeyse “bu kadar oynadım bari kazanayım” diye çırpınır durursunuz.
-her ikisinde de başarılı olmak için en azından birkaç hamle sonrasını düşünmek gerekir. Hırs yapıldığındaysa keyif almak yerine haris bir mutsuza dönüşülür...
-ikisinde de attığınız adımı geri alamazsınız. Birisinin yazılmış, ötekinin yazılmamış kuralları öyle der. “Önceden düşünecektin!” derler...
-her ikisinde de sonlara doğru küçük şeylerin değeri anlaşılır; ‘piyonlar’ gibi...
-ikisinde de en son hatayı yapan kaybeder...
-oyun bittiğinde şah da piyon da aynı kutuya konur!
(link)