Groims
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 11 Mayıs 2016
- Mesaj
- 1.393
- Tepki
- 1.470
- Şehir
- Ohrid
- Başlangıç
- 2016—17
- Bisiklet
- Scott
- Bisiklet türü
- Yol bisikleti
@Serkan Mıstınoğlu Video çekmek istedim ama aksiyon kamerayı monte edemedim.
3. Sayfadan itibaren okudum da okudum. Arada gereksiz mesajlar vardı, bunu belirten arkadaşlara katılıyorum.
Bazı noktalarda görüşümü belirtmek istiyorum
1) Velotürk
Adamlar kendi özel bağlantılarını kullanıp, o arkada gözükmeyip bu projeye destek olanlardan bu "Öncelikle" Sosyal Sorumluluk Projesi'ne "Sonra" yarışa katılanlara teşekkür ettirip, başarılar dilettirdiler. Neymar Jr. Türkçe konuşup başarılar diliyor. Önemli bir nokta.
Sonrasında ise bizim verdiğimiz desteğin nerelerde kullanıldığını gösteren bir dia gösterisi yapıldı. Duygulanmamak mümkün değildi.
Arbella ile yapılan sponsorluk gereği Tüm halka Cumartesi, Pazar günleri bedava makarna dağıtıldı.
2) Teknik toplantı
Teknik toplantıda tek tek gerekli noktalar ifade edildi. Ders çalışır gibi not ettim ve yarışa katılacak arkadaşlarıma wassup aracılığıyla ulaştırmaya çalıştım. Argeus burada da yine Marmarafondo'da olduğu gibi Facebook üzerinden sanırım yayın yaptı. Ayaklı bir stand üzerinden Cep telefonundan çekim yaptılar. Tabi ki bunun daha etkin bir şekilde katılımcılara duyrulması gerekli.
3) Görevliler, Belediye, Emniyet Müdürlüğü, Kaymakamlık
a) Görevliler
Görevli arkadaşlar öncelikle işlerini en iyi şekilde yapmaya çalışan insanlardı. Yol ayrımında nereye döneceğimi, diğer deneyimleyen arkadaşlardan farklı olarak sesli uyarılar ile yardımcı oldular. En olmadı adam uyarıda bulunmuyorsa, (37 - 40km yaparken) 1-2 kmlik hız feragatı yaparak el kol ve ses ile kendilerinden yardım istedim ve yardımcı oldular.
b)Belediye
Yerel esnafın kazançlarını "Ölü Sezonda" artırmaları için yardımcı oldu. Esnaf ile konuştuğumda iki-üç gün için bile olsa Çeşme'ye ses geldi, heyecan geldi dedi.
Bedava kumru dağıtımını Belediye üstlendi. Yüzlerde kumru (tost) dağıtıldı.
c) Emniyet Müdürlüğü
Nerdeyse her kavşakta polis, jandarma vardı. Abartısız. Rotamızın 70. kmsinde bir köyün içerisinden geçiyorduk. Orada bile yaklaşık 5 metre en 2 metre boy uzunluklarına sahip "Velotürk Granfondo yarışı nedeniyle tüm gün trafiğe kapalıdır" benzeri bir uyarı vardı ki o köyde bozuk arnavut kaldırımı nedeniyle 20kmlere düşen hızım sebebiyle önüme sadece Siyah bir horoz çıktı
d) Kaymakamlık
Kaymakam, hem yarıştan bir gün önce düzenlenen "Fun Ride" hem de yarış günü belirli bir yere kadar tüm koruma ekipmanlarını giyerek katılım gösterdi. Üzerinde Velotürk forması da vardı.
Her devlet birimi yolların düzeltilmesi için elinden gelen gayreti ve uyarılarını yaptı. Delikler "Kırmızı" olarak yaklaşık 20 - 50 metre öncesinden oklar ve daireler ile belirtilmişti. (Bunlar biraz daha öne alınabilir)
4) Yol
Yol bazı noktalarda evet kötüydü, tirtir tiredim 50 - 60 km yokuş aşağı inerken zincirim titremelere dayanamayıp attı ama indim düzelttim.
Lastik patlatmadım, çünkü yarış öncesi Fun Ride'da yolun sağında cam kırıklarının yoğun olarak atıldığını gördüm. Yolum sol şeridinde cam kırığı yok denecek kadar azdı.
Jant akorlarında da bir aksaklık görmedim.
Anadolu yakasında bisiklet kullananlar bilirler, Tuzla - Dragos arasında yapılan yol çalışmalarında geceden zımparalanan yol nasıl ise bu yolda öyleydi benim için, yani titreme gidona asılan (sert tutan) sürücüler ve karbon özelliğe sahip olmayan gidonlar için çok önemli bir fark yaratmadığı kanaatindeyim.
5) Son Söz
İnsanımızı at gibi koşturan eğitim sisteminin de yaratmış olduğu yetiştirilme tarzından dolayı hırs patlamaları bu tarz organizasyonlarda kendini göstermektedir. Yarışın ilk 500 metresinde sırt numarası bende baki kalmak koşuluyla bir arkadaşımız kaldırıma çıkıp en az 50-60 kişi geçti. Start alanına son 10 - 20 dkda gelen bazı ilk 10 hedefi olanlar sağdan soldan kaynaklar yapmayı normal gördüler.
Kaldı ki bu organizasyona Profesyonellerin katıldığını da sanmıyorum. Torku sporcusu görmedim sanırım. Sadece 2. olan beyefendide ay yıldızlı forma vardı, milli midir bilmiyorum.
Uzun lafın kısası, İnsanlar bazı şeyler için hayatlarında mücadele eder, kimisi birinci olup kürsüye çıkıp haklı çalışmalarının egosal tatminini, kimisi insanlığını kaybetmediğini başka insanlara yaptığı iyilikleri görerek kendini tatmin eder.
Bu yazıyı sonuna kadar okuyanlara,
bu organizasyonu hayal iken gerçeğe dönüştürme cesaretine sahip kişilere,
bu organizasyona destek veren yerel makamlara ve yöneticilere,
İmkansızlıklara, zorluklara rağmen, çocuklara spor yapma imkanını vermek için katılım gösteren CESUR YÜREKLERE
Teşekkür ederim.
3. Sayfadan itibaren okudum da okudum. Arada gereksiz mesajlar vardı, bunu belirten arkadaşlara katılıyorum.
Bazı noktalarda görüşümü belirtmek istiyorum
1) Velotürk
Adamlar kendi özel bağlantılarını kullanıp, o arkada gözükmeyip bu projeye destek olanlardan bu "Öncelikle" Sosyal Sorumluluk Projesi'ne "Sonra" yarışa katılanlara teşekkür ettirip, başarılar dilettirdiler. Neymar Jr. Türkçe konuşup başarılar diliyor. Önemli bir nokta.
Sonrasında ise bizim verdiğimiz desteğin nerelerde kullanıldığını gösteren bir dia gösterisi yapıldı. Duygulanmamak mümkün değildi.
Arbella ile yapılan sponsorluk gereği Tüm halka Cumartesi, Pazar günleri bedava makarna dağıtıldı.
2) Teknik toplantı
Teknik toplantıda tek tek gerekli noktalar ifade edildi. Ders çalışır gibi not ettim ve yarışa katılacak arkadaşlarıma wassup aracılığıyla ulaştırmaya çalıştım. Argeus burada da yine Marmarafondo'da olduğu gibi Facebook üzerinden sanırım yayın yaptı. Ayaklı bir stand üzerinden Cep telefonundan çekim yaptılar. Tabi ki bunun daha etkin bir şekilde katılımcılara duyrulması gerekli.
3) Görevliler, Belediye, Emniyet Müdürlüğü, Kaymakamlık
a) Görevliler
Görevli arkadaşlar öncelikle işlerini en iyi şekilde yapmaya çalışan insanlardı. Yol ayrımında nereye döneceğimi, diğer deneyimleyen arkadaşlardan farklı olarak sesli uyarılar ile yardımcı oldular. En olmadı adam uyarıda bulunmuyorsa, (37 - 40km yaparken) 1-2 kmlik hız feragatı yaparak el kol ve ses ile kendilerinden yardım istedim ve yardımcı oldular.
b)Belediye
Yerel esnafın kazançlarını "Ölü Sezonda" artırmaları için yardımcı oldu. Esnaf ile konuştuğumda iki-üç gün için bile olsa Çeşme'ye ses geldi, heyecan geldi dedi.
Bedava kumru dağıtımını Belediye üstlendi. Yüzlerde kumru (tost) dağıtıldı.
c) Emniyet Müdürlüğü
Nerdeyse her kavşakta polis, jandarma vardı. Abartısız. Rotamızın 70. kmsinde bir köyün içerisinden geçiyorduk. Orada bile yaklaşık 5 metre en 2 metre boy uzunluklarına sahip "Velotürk Granfondo yarışı nedeniyle tüm gün trafiğe kapalıdır" benzeri bir uyarı vardı ki o köyde bozuk arnavut kaldırımı nedeniyle 20kmlere düşen hızım sebebiyle önüme sadece Siyah bir horoz çıktı
d) Kaymakamlık
Kaymakam, hem yarıştan bir gün önce düzenlenen "Fun Ride" hem de yarış günü belirli bir yere kadar tüm koruma ekipmanlarını giyerek katılım gösterdi. Üzerinde Velotürk forması da vardı.
Her devlet birimi yolların düzeltilmesi için elinden gelen gayreti ve uyarılarını yaptı. Delikler "Kırmızı" olarak yaklaşık 20 - 50 metre öncesinden oklar ve daireler ile belirtilmişti. (Bunlar biraz daha öne alınabilir)
4) Yol
Yol bazı noktalarda evet kötüydü, tirtir tiredim 50 - 60 km yokuş aşağı inerken zincirim titremelere dayanamayıp attı ama indim düzelttim.
Lastik patlatmadım, çünkü yarış öncesi Fun Ride'da yolun sağında cam kırıklarının yoğun olarak atıldığını gördüm. Yolum sol şeridinde cam kırığı yok denecek kadar azdı.
Jant akorlarında da bir aksaklık görmedim.
Anadolu yakasında bisiklet kullananlar bilirler, Tuzla - Dragos arasında yapılan yol çalışmalarında geceden zımparalanan yol nasıl ise bu yolda öyleydi benim için, yani titreme gidona asılan (sert tutan) sürücüler ve karbon özelliğe sahip olmayan gidonlar için çok önemli bir fark yaratmadığı kanaatindeyim.
5) Son Söz
İnsanımızı at gibi koşturan eğitim sisteminin de yaratmış olduğu yetiştirilme tarzından dolayı hırs patlamaları bu tarz organizasyonlarda kendini göstermektedir. Yarışın ilk 500 metresinde sırt numarası bende baki kalmak koşuluyla bir arkadaşımız kaldırıma çıkıp en az 50-60 kişi geçti. Start alanına son 10 - 20 dkda gelen bazı ilk 10 hedefi olanlar sağdan soldan kaynaklar yapmayı normal gördüler.
Kaldı ki bu organizasyona Profesyonellerin katıldığını da sanmıyorum. Torku sporcusu görmedim sanırım. Sadece 2. olan beyefendide ay yıldızlı forma vardı, milli midir bilmiyorum.
Uzun lafın kısası, İnsanlar bazı şeyler için hayatlarında mücadele eder, kimisi birinci olup kürsüye çıkıp haklı çalışmalarının egosal tatminini, kimisi insanlığını kaybetmediğini başka insanlara yaptığı iyilikleri görerek kendini tatmin eder.
Bu yazıyı sonuna kadar okuyanlara,
bu organizasyonu hayal iken gerçeğe dönüştürme cesaretine sahip kişilere,
bu organizasyona destek veren yerel makamlara ve yöneticilere,
İmkansızlıklara, zorluklara rağmen, çocuklara spor yapma imkanını vermek için katılım gösteren CESUR YÜREKLERE
Teşekkür ederim.