@mehmet roy
Battlefield 1942'yi nasıl unutmuşum... 1942 varken COD falan yalan
@Kudret Kurtcebe
COD serisini çok sevmem. Medal of Honor Allied Assault'daki Normandiye çıkartması efsaneydi

@Emir Taha Kenar
Listeye aldım hocam bakacağım bir ara...
@hashus1099
Eğer amaç mühendislik eğitimi almaksa, eğitimi fakülteden beklemek yerine sürekli araştırma yapan bir birey olmanız gerekir. Bir çok arkadaş çok büyük beklentilerle mühendislik fakültesi tercih ediyor fakat mühendislik nankördür. En büyük buhran lisans'taki bilgilerinizle dünyayı fethedeceğinizi düşünürken aslında, pratikte hiçbirşey bilmediğinizi farketmenizdir. Bu sebeple mühendislik eğitimi bitmez.
Babamın bana bir tavsiyesi vardır. İyi bir mühendis olmak istiyorsan bir elinde kalem, diğer elinde anahtar olacak. Böylece hem mühendisler gibi işin teorisine, matematiğine ve tasarım kısmına hakim olacaksın hem de hiçbir usta olmadan imalatı kendi başına yapabilecek kapasite ve el becerisine sahip olacaksın.
Bu yüzden ben Japon ve Alman mühendislere çok özeniyorum. Adamlar kaynak yapmaktan, tezgah kullanmaktan gocunmazlar çünkü işlerinin ayrılmaz bir parçasıdır onlar için. Fakat bizim mühendislerin hepsi olmasa da bir kısmı mühendisliği işin tasarım kısmında kalmaktan ibaret görüyor. Oysa imalat'a hakim olsa, yaptığı tasarımların üretimi ve montajı çok daha basit ve pratik olabilir böylece tasarım ve üretim kadroları arasında problem yaşanmaz...
Sonuç olarak mühendislik fakülteden çıkınca bitmiyor, hayat boyu süren bir serüven ve heyecan bana göre. 50 yılını bu işe vermiş ustaların tecrübesine her zaman ihtiyacımız olacak, asla mühendisler olarak kendimizi yükseklerde görmemeliyiz. Mühendislerin tek amacı her gördüğü insandan birşeyler öğrenmek olmalı. Ancak bu şekilde gerçek bir mühendis olabiliriz...
@hashus1099
Bence sistem komple yanlış hocam. Almanya'da teknik okullardan yetişen kafası çalışan öğrenciler mühendis oluyor. Bu çocuklar bize göre kafadan 3 yıl daha tecrübeli ve imalat konusunda daha iyiler. Bizdeki mühendislik eğitiminde ısı transferinde, akışkanlar mekaniğinde işin inciğini cinciğini gören mühendis adayları somunu hangi yöne doğru sıkacağını bilmiyor!? Bu bilgiyi makine elemanları dersinde dişli hesabını öğreten Profesör mü göstermeli?
Matematik deseniz birçok fakültede Calculus okutuluyor, keza Isı transferi, termodinamik ve akışkanlar mekaniği gibi derslerde Yunus Çengel hocanın kitapları okutuluyor. Bu kitaplar MIT'de de okutuluyor, CBÜ'de de. Yani teorik eğitim anlamında bir eksiğimiz yok. Fakat bu eğitimler verilirken mühendisliğin pratik kısmında yani uygulanmasında çok büyük eksikler kalıyor. Az önce verdiğim örnek gibi valfi hangi yöne sıkarak kapatılacağını bilmeyen mühendisler var. Şimdi bu eğitim sisteminin suçu mu yoksa öğrencilerin mühendisliğe olan ilgisizliğinden mi? Yoksa ikisi birden mi?
Sonuç olarak lisans eğitiminde çoğu fakültede dünyaca kabul görmüş hocaların kitapları okutuluyor. Bu yüzden teorik eğitim anlamında eksik olduğunu düşünmüyorum, fakat işin temelinde çok büyük bir boşluk var. Bu yüzden yeni mezun mühendisler piyasaya adapte olmak için kafadan 3-5 yıl harcıyorlar...