Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Sekiz kadından biriyim, 5 numaralı meme kanseri bisikletçiyim:)

Geçmiş olsun. Kansere yakalanmış hastalarımıza alternatif tıp tedavi yöntemleri. Acil şifalar. @NEVRES KME
Meme Kanserine Karşı Kür

kanser hastalarının tüketmemesi gereken yiyecekler.


 
Scudo
Geçmiş olsun, inanıyorum en kısa zamanda pedallamaya başlayacaksınız. :)
 
  • Beğen
Tepkiler: NEVRES KME
Nevres Hanım sizden yeni bir mesaj görebildiğime çok sevindim :) İnşallah bu bahar yaparız kısmetse pembe balonlu turu. Tekrardan büyük geçmiş olsun hem size hem Burhan Bey'e :harika:
 
@Godzilla teşekkür ederim. Gönlüne sağlık

@ekren gökhan
Hosbuldum pedaldasim:) inşallah inşallah @ekren gökhan

@Üye Adı
Harikasiniz @üye adı inşallah bu bahar gerçekleşir. Önce saglik. Teşekkürler

Bu arada instagramda "nenonunmemegribi " diye beni takip etmek isteyen arkadaşı yalnislikla sildim. Çok özür dilerim. Burdan okursa eğer teşekkür ediyorum ve tekrar ederse sevinirim. Seve seve..
 
@NEVRES KME mrb
Vermiş olduğunuz mücadelenizden sonra Allah a şükürler olsun iyileşmiş olduğunuzu okudum .Geçmiş olsun .Lütfen kontrollerinizi ihmal etmeyiniz.Ne mutlu iyileşip başkalarına da destek olmaktasınız. Bizleri de bu konuda bilinçlendirip ,yönlendirmeniz dileğiyle . (başımıza geldiğinde yada etrafımızda bu durumda olanlar için ne yapılmalı ,nasıl yardımcı olunabilinir. Hasta ve hasta yakınlarına nasıl destek olunur?)

Esen kalın .:)
 
  • Beğen
Tepkiler: NEVRES KME
@bisikletcantasi yapmayın etmeyin gözünüzü seveyim. Bu şarlatanların dediklerini tedaviymiş gibi uygulamayın, kaldı ki başkalarına önermeyin. Bakınız ABD'de de oluşan bir furya bu. Doğal besinler, bilmem ne yağları, homeopoati (ki aslında pahalı içme suyudur kendisi) ve alternatif tıp zırvaları. Çünkü arkasında önemli bir sektör var bu işin. Sahtebilimler, insanların umudunu kullanarak para kazanmanın oldukça etkili bir yolu.

Bakın sık dolaşan hurafelereden bir kaçı:

Facebook'ta dolaşan "Otto Warburg kanseri buldu nobel kazandı bakın ne öneriyor" yazılarına inanmayın adam onları önermedi. Adam kanseri de bulmadı, nobel aldı ama kanser metabolizmasındaki oksidatif bir enzimi incelemesi ile. Kanser zaten bilinyordu. (Ayrıca adamın onları önerdiği bilgisi doğru olsaydı bile (ki değil), sadece konuda bir uzman diye dediği herşeye güvenmek "otoriteye inanma safsatası" olarak adlandırılıyor. Yapmayın, durun bir nefes alın ve sorun doğru mudur acaba bu diye)

Limonlu su içip alkali diyet uygulamayın, zararı olmayabilir ama yararsız da. Zaten temel kimya bilgisi olan birisi limonun içinde sitrik asit olduğunu bilir. Alkali demek ise bazik demektir. Asit içerek kanınınz alkali olmaz. Hatta baz içerek de olmaz. Kan öyle yeme içme ile pH değiştirmez! Çok sıkı regüle edilir ve iddia edildiği gibi alkali yapmayı becerebilseydiniz (ki beceremezsiniz) gözünüzü hastanede açardınız (açabilirseniz).

Himalaya tuzu lambasına gerek yok, hakkında konuşmayacağım bile.

"Turp kökü kansere iyi geliyor" : Aratın bunu google amcada, bir sürü yoga blogu, uzaylılarla iletişim sitesi vb. kişisel sitelerde yazısını bulacaksınız. Yazıya bakarsanız hepsi aynı, birisi zamanında yazmış yayılmış. Kaynak olarak da birbirlerini gösteriyorlar. Bilimsel bir makaleyi kaynak gösteren var mı? Yok ! Klinik araştırmaların olmazsa olmazı "çift körlü plasebo kontrollü denemeler" yapılmış mı? Hayır !

Daha bir çok şey var yazılacak ama belki bu başlık için fazla bile oldu. Yine de konu kanserken yazmanın faydalı olacağını düşündüm. Son olarak şu söz ile bitireyim:

İşe yarayan alternatif tıpa, tıp adı verilir (alternative medicine that works is called medicine)

Geçmiş olsun
 
@luneris


BİYOGRAFİ

İbrahim Saraçoğlu kimdir?

İbrahim Saraçoğlu, bitkisel tedavileriyle dünya çapında tanınan, Türk kimya profesörüdür. Prostat ve Hepatit hastalıklarının tedavisi için geliştirdiği doğal bitki içerikli alternatif tedavi kürleri ile dünyada bir ilke imza atmıştır.

İbrahim Adnan Saraçoğlu, 11 Nisan 1949 tarihinde Mersin'de doğmuştur. Aslen Safranbolu'ludur. Babasının adı Mehmet'dir. Mersin İleri İlkokulu'nda, İstanbul Avusturya Lisesi ve Mersin Akdeniz Koleji'nde okudu.

1973 yılında Ankara Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisinde Kimya Mühendisliği eğitimini tamamladıktan sonra,1982 yılında yüksek lisans ve doktora çalışmasını Avusturya Graz Teknik Üniversitesi'nde Fizikokimya Kürsüsü'nde mastır ve doktora yaptı.

1987 yılında Doçent, 1994 yılında Profesör oldu.

1983-1986 yıllarında Graz Teknik Üniversitesi Biyoteknoloji ve Mikrobiyoloji Kürsüsünde asistan, 1985-1986 yıllarında Çukurova Üniversitesi, 1987-1994 yıllarında Avusturya Karl Franzes Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi ve 1995-1999 yılları arasında da Viyana Teknik Üniversitesi'nde profesör olarak öğretim görevlisi; 1987-1993 yılları arasında AVL Araştırma Merkezi'nde araştırmacı ve yönetici olarak çalıştı.

Saraçoğlu, profesör olduktan sonra doğal bitki özlerinin insan sağlığı üzerindeki etkileri ve hastalıkların tedavisinde doğal bitki kürlerinin kullanımı üzerine çalışmalar yapmıştır. Prostatit ve prostat büyümesinin tedavisi için brokolinin kür şeklinde kullanımı üzerine çalışmalar yapan Saraçoğlu, bu çalışmaları ile dünya çapında adından söz ettirmiştir. Ayrıca yine dünyada ilk defa olmak üzere Lavanta bitkisinin Hepatit B ve Hepatit C rahatsızlıkları üzerindeki etkilerini de ortaya çıkaran İbrahim Saraçoğlu, dünya bilim çevrelerinin tanıdığı ve her çalışmasını yakından takip ettiği bir isim haline gelmiştir.

Buluşlarıyla 100'ün üzerinde patent aldı. Çalıştığı araştırma konularında bilimsel makale yazdı. 1999 yılında televizyonda ilk kez brokoli kürünü açıkladı. 2001 yılında Türkiye'ye yerleşerek fitoterapi alanında çalışmaya başladı. Bitkilerdeki Sağlık Mucizesi, Bitkisel Sağlık Rehberi, Tıbbi Bitkiler Rehberi, Bitkisel Kürler Rehberi ve Tıbbi Bitkiler ve Bitkisel Sağlık Rehberi kitaplarını yazdı.

Mart 2010 yılında Ankara'da dünyanın 3. büyük Tohum Gen Bankasının açılmasına ve yine aynı yıl Haziran/2010 da Türkiye'nin ilk Resmi Tıbbi Bitkiler Araştırma Laboratuarının açılmasında etkin görev aldı.

Marmara Üniversitesi Biyomühendislik Anabilim dalında ve İstanbul Aydın Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü'nde Gıda Kimyası, Bitki Kimyası ve İleri Bitki Kimyası dersleri verdi.

Saraçoğlu'nun geliştirdiği, önleyici ve koruyucu doğal bitkisel kürler uluslar arası yayınlanmış birçok kitapta kaynak olarak gösterilmekte ve yurt dışı üniversiteler prof saraçoğlu'nun geliştirmiş olduğu kürleri araştırmalarına almaktadırlar.

İbrahim Saraçoğlu, evli olduğu Arzu Acay'dan 1995 yılında boşandı. İki çocuğu vardır.

27 Ocak 2015 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanı başdanışmanlığına atandı.

İBRAHİM SARAÇOĞLU HABERLERİ
 
@bisikletcantasi Bahsettiğim "otoriteye biat safsatası" na güzel bir örnek oldu. Bir kişinin söylediklerinin doğruluğundan ziyade, kişinin biyografisi ve önemi ön plana çıktığında oluşan durum bu.

Başarıyı tartışmaya gelince de, kişinin PubMed veritabanında 39, ülkemizde de daha sıklıkla kullanılan Thomson Reuters firmasına ait Web of Science veritabanında 45 adet makalesi bulunmaktadır. 1987 yılında doçent olan birisi için az görünse de iyi niyetli bir yaklaşımla, kişi nicelikten ziyade nitelikli ve uzun soluklu çalışmalar yapmış olabilir ve bu yüzden az ama öz yayınları olabilir diyelim. Fakat yayınlara hızla bir göz attığımda aralarında "çift kör plasebo kontrollü klinik çalışma" görememekteyim. Hatta tüp içinde diye tabir ettiğimiz (ya da petri kabında da denir) in vitro çalışmalarının yaygın olduğu, bunun yanı sıra deney hayvanları ile in vivo çalışmalar da yaptığını görmekteyim. En çok atıf alan çalışması (yani başka çalışmalarda bahsedilen çalışması) 92 atıf almıştır ve bunların 33 tanesi Türkiye'dendir. Bu veriler bize kişinin yaptığı çalışmaların dünyada büyük bir etki getirmediğini göstermektedir.

Özetle, Saraçoğlu'ndan konu ile ilgili başarılı bir bilim adamı olarak söz edebileceğimiz çalışmalarını göremedim (aslında burada tehlikeli bir ifade kullandım, bir kişinin söylediklerinden ziyade kişiyi kötülemek de bir safsata ve bu tuzağa düşmenin kıyısındayım :) ) Fakat buradaki amacımın Saraçoğlu'nu kötülemek değil, biyografisinin çok da muhteşem olmadığını göstermek.

Otoriteye biat safsatasını uygulasaydım ise kendi görüşlerimi söyleyen bir bilim adamının biyografisini buraya koyar (ki dünyaya etkileri Saraçoğlu'ndan daha fazla olanlardan bir sürü bulabilirim) ve "Bak adam süper hem de benim gibi düşünüyor, o zaman haklı olmalıyım" derdim. Fakat derdim bu değil, gerçekten değil. Üzülüyorum bilimsel gelişmeleri facebook ve show TVden öğrenip bunlara inanan insanları görünce. Sunulan bilgiyi hap gibi yutuyoruz ve sorgulamadan inanıyoruz. Genç bir bilim insanı olarak da, facebook olsun, bisikelt forumu olsun, örgü seven kadınlar derneği olsun bu bilgileri sorgulamayı ve insanlara sorgulatmayı vazife olarak görüyorum.

Yukarıda bahsettiğim limonlu su ya da homeopati gibi güncel şarlatanlıklar görece zararsız görünse de, bazı hastaların alternatif tıptan medet umarken, modern tıp metotlarını terkettiğini görüyoruz. Limonlu su içtin diye ölmezsin ama bunu içiyorum kemoterapiye gerek yok dersen olmaz.

Umarım açıklayıcı olabilmişimdir, saygılar.
 
@luneris

Ellerinize sağlık ne kadar güzel yazmışsınız. Ben çevreme söylemekten anlatmaktan yoruldum bunları artık sizin yazının linkini atarım.:)

@NEVRES KME size de çok çok geçmiş olsun.
 
  • Beğen
Tepkiler: Caner Geyik
Okumadan araştırmadan uygulamadan uygulayanları araştırmadan , bitki tıbbına yıllarını vermiş sayısız araştırmalar yapmış Avrupa da kabul görmüş ülkesinde pek çok insana şifa vesilesi olmuş saçlarını okuyarak ağartmış kendine laboratuvar kurup bitki kürleri geliştirip kitaplar yazıp sunmuş devletten üretim izni almış bir insan olan ibrahim Saraçoğlu için bu yazdıklarınız aslında sallamaktan iftira dan başka bir şey değil. Bende bu adamın kitabı var. Allah bitkileri insanlara şifa vesilesi için yaratmıştır Allah insana aklı okusun araştırsın diye vermiştir. Ibrahim Saraçoğlu da okumuş araştırmış ve sonucunu insanlığın hizmetine sunmuş. Bitkileri suistimal edip kendine çıkar kapısı yapıp insanları mağdur edenlerle ibrahim saraçoglunu bir tutmak akıl almaz bir tutarsızlık. Bu adamın bitki kürlerini uygulayıp şifa bulduğunu söyleyen bu ülkede binlerce insan var ,onlar da muhtemelen sizin gibi düşünen insanların zihinlerinde yalancılar. Bizim toplumumuzda yaftalama hastalığı var. Medyada oluşturulan algilari rehber edinip , bu işin istismarını yapan insanlarla emegiyle çalışmalarıyla bir yere gelmiş insanları bir tutup yargılayıp hakkında ithamlarda bulunuyorsunuz. Beş parmağın beşi bir değildir. Göğüs kanseri olup göğsünü aldırmak zorunda kalan binlerce insan var. Ben bu paylaşımı onlar ve kanser ile mücadele insanlara bir bilgi paylaşımı olsun diye yaptım. Bu adam hakkında hiç bir bilgisi olmayan insanlar yaftalasılar diye paylaşmadım.
 
Okumadan araştırmadan uygulamadan uygulayanları araştırmadan ,

İlkokul çocuğuna dönüp ayna tuttum sana geldi mi desem acaba bu açıklamadan sonra? :) Benim "okumadan, araştırmadan ve hatta uygulamadan" bunları yazdığımı siz nereden okudunuz, araştırdınız merak içindeyim.

bitki tıbbına yıllarını vermiş sayısız araştırmalar yapmış
Saydım ben yukarıda var bilimsel veritabanlarına ait sayılar.

saçlarını okuyarak ağartmış
Bak işte bu bütün iddialarımı çürüttü,bilim şu an çaresiz.

kendine laboratuvar kurup bitki kürleri geliştirip kitaplar yazıp sunmuş devletten üretim izni almış bir insan
Benim içinde bulunduğum ekip de aldı bu izinleri. Projenin anahatlarını 1 haftada yazdım, çok matah bir şey değil gerçekten :)

Bende bu adamın kitabı var.
Kanser ile ilgili diğer "adamların" kitapları, yayınları var mı? Yoksa sadece bu adamın kitabı mı var? Show TV izledim ben de geçen süper bilgilendim kanser hakkında.

Bitkileri suistimal edip kendine çıkar kapısı yapıp insanları mağdur edenlerle ibrahim saraçoglunu bir tutmak akıl almaz bir tutarsızlık
Buna tek cevabım şu link olabilir : (link)
Adam yararlı dediği ürünleri satıyor mu? Evet. "Conflict of Interest" yani "Çıkar Çatışması" var mı? Evet.

Bu adamın bitki kürlerini uygulayıp şifa bulduğunu söyleyen bu ülkede binlerce insan var ,onlar da muhtemelen sizin gibi düşünen insanların zihinlerinde yalancılar.
Yok yalancı demem, iyi gelmiştir muhtemelen. Ne de olsa yukarıda bahsettiğim üzere asıl tedavilerini aksatmayanlara pek zararı yok. Bir de plasebo etkisi diye bir şey var ki, elenmesi için dönüp dolaşıp söylediğim "çift kör plasebo kontrollü klinik deneyler" gerekir. Bilim "Ahmet Amca kullandı iyi geldi" şeklinde çalışmaz. Yani anektodal kanıt, kanıt değildir. Bilimsel metot, yanlışlanabilir bir hipotezi metodolojik olarak sınar ve sonuçlarını paylaşır. Daha açık ifade etmem gerekirse, bilmemkim otu yağının kansere iyi geldiğini düşünen bir bilim insanı şu yanlışlanabilir hipotezi orataya koyar. "Bilmemkim otu yağı kansere iyi gelmektedir." Bu deneysel olarak doğru ya da yanlış diyebileceğimiz bir hipotezdir. Uygun metotlar bunu desteklerse "adam haklı beyler" deriz.

Göğüs kanseri olup göğsünü aldırmak zorunda kalan binlerce insan var.
Hastalığın adı meme kanseri. Alınan organ da meme. Meme demek ayıp değil. Nedense bir süper ahlak furyası var memeye göğüs demeye çalışan. Asıl konumuz olmasa da, bunu da bu fırsat gelmişken ekleyeyim.

Ben bu paylaşımı onlar ve kanser ile mücadele insanlara bir bilgi paylaşımı olsun diye yaptım.
Ben de cevabımı aynı hedef kitle için verdim.
 
@luneris çok okuduğunuz için mi Profösör ibrahim saraçoğlunu yaftalama yetkisi size verildi ? İnsanlar nedense bu forum da bi aşağılama bi yaftalama derdinde ilkolul çocuğuna ayna tuttun bana mı denk geldi. vay be. Askerliği beraber mi yaptık ?
 
@bisikletcantasi bakın @luneris durumu açıklamaya insanları bilgilendirmeye çalışıyor siz ise ona saldırıyorsunuz. Katılmıyorsanız bile hiçbir şey sunmadan olayı kavgaya dönüştürüyorsunuz ve bu size bir şey kazandırmaz. Lütfen daha fazla uzatmayın böyle güzel mesajlarla süregelmiş bir konunun tadı kaçmasın.
 
@NEVRES KME Hoşgeldin abla, geçen sene sana geçmiş olsun dileklerimi iletmiştim ve düşünmüştüm, Türkiye'de bir kadın?, bisikletli?, memegripli?, helal olsun böyle kadına demiştim içimden. Şimdi görüyorum ki o kadın daha da güçlenmiş, maşallah çok daha iyi olmanız dileğiyle, hayırlı günler.
 
  • Beğen
Tepkiler: NEVRES KME
@luneris Siz muhtemelen saraçoğlunun önerdiği bir kürü hiç denemediniz veya deneyen birisine denk gelmediniz yazdıklarınızdan bu anlaşılıyor;) bizzat ben ve annem şifa bulduk şükürler olsun:harika:
 
@luneris Prof.Dr.Erkan TOPUZ meme kanseri için havuç kürü öneriyor. saraçoğlu da havuç kürünü kitabında bazı hastalıklar için öneriyor. İbrahim saraçoğlu'na şarlatan dediniz. Size göre Erkan Topuz nedir hangi katariye alıyorsunuz halk olarak değerli bilgilerinizle bizleri aydınlatır mısınız ?

Meme Kanserine Karşı Havuç Kürü

Son araştırmalar, havucun meme kanseri hastalarında diğer memede tümörün çıkışına engel olduğunu gösteriyor. Havuçta bulunan beta karoten mide, prostat, baş-boyun kanserleri riskini de azaltıyor. Meme Kanseri tedavisi görüyorum. Diğer mememde kist var. Ne yapmalıyım? 57 yaşındayım. Yaklaşık 1 yıl önce ameliyatla sağ memem alındı. Tümör 2’nci evredeydi. 4 kür kemoterapi gördüm. Östrojen reseptörlerim pozitif. Her gün bir tane Femera adlı ilacı kullanıyorum. Sol mememde kist var. Nasıl korunmalıyım? Beslenme önerileriniz nelerdir? F.B.

Cevap:
havuc-300x300.jpg


Prof.Dr.Erkan TOPUZ – Menopoza giren ve Östrojen reseptörleri kuvvetli pozitif olan hastalara aromataz inhibitörü grubundan ilaçlar tatbik edilir. Bu ilaçlar kemoterapi sonrasında başlanır ve 5 yıl kullanılır. Hastada 5 yıl sonunda nüks olmazsa kesilir. İlaçların en önemli özelliği kemik erimesine yol açması. Bu nedenle yılda bir kez kemik dansimetresi yapılmalı. Kemik erimesi ya da kireçlenme başlamışsa uygun tedavi başlanmalı. Hastalar kemiklerini korumak için omega 3, kalsiyum ve D vitaminini birlikte kullanmalı. Diğer memeyi korumak için beta karoten en önemli gıdadır. 2009”²da sonuçlanan bir çalışmada beta karoten içeren yiyecekleri muntazam tüketenlerde karşı memede kanser riskinin azaldığı görülmüş.
Beta karoten almak için çok kilolu değilseniz günde 1 bardak havuç suyu, kiloluysanız 1 tabak havuç salatası yiyin. Koyu yeşil yapraklı, koyu kırmızı sebze meyvelerde de bol miktarda beta karoten bulunur.
Size diğer önerilerim şunlar:
– Koruyucu olarak maitake mantarı hapı, zerdeçal hapı (turmeric) ve C vitamini alın.
– Mandalina, portakal, turunç, limon gibi turunçgilleri kabuklarıyla birlikte yiyin.
– Karnabahar, lahana, brokoli en önemli yemekleriniz olmalı. Bunlardan birini mevsimine göre se haftada en az 2 kez tüketin.
– Haftada 2 kez mercimek, nohut, k fasulye gibi kurubaklagilleri tüketin
– Normal kilonuzu ömür boyu muhafaza edin. Hem kemik erimesinden korunmak hem de kilo almamak için her gün yarım saat yürüyün. Kemiklerinizi korumak iç yazın sabah saat 11.00”²a kadar ve 16.00”²dan sonra güneşlenin ve yüzün.
– Kabız kalmayın. Kabızlık, toksik maddelerin yeniden vücuda dönmesine neden olur. Kabızlığa mani olmak için sabah aç karna hurma, kuru kayısı yiyin.
– Semizotunu sofranızdan eksik etmeyin. Semizotu Omega 3”²ten zengin gıdalardan biridir.
– Her gün yarım kilo evde yapılmış yoğurt yiyin. Günde 2-3 tane yumurta beyazı tüketin. Bunlar kemiklerinizi koruyacaktır.
– Biberiye, kuzukulağı yiyin.
– Reseptörleriniz pozitif olduğu için mutlaka günde 2 kupa yeşil çay için. Ayrıca böğürtlen yaprağı ve tarçın karışımı çayını tüketmeyi ihmal etmeyin.

@ventiol Herkes yazdığı kelimelere dikkat eder de bu toplumun değerlerine ki İbrahim Saraçoğlu sizin için ya da bu konuda kendisini uzman gösterip saraçoğluna şarlatan diyen insanın yaptığı gibi aşağılamalar hakaretler yapmaz ise ki , kendisi ilk okul çocuğuna ayna tutmuş sana mı mı denk geldi gibi bir alay vari hakareti bana da yaptı ki bende bu durumda cevap hakkımı kullandım. İbrahim Saraçoğlu benim kitaplarını okuduğum kürlerini zaman zaman uygulayıp ve fayda gördüğüm bir bitki uzmanı bir yazar ve bitki uzmanıdır. Bu adam üniversitelerde konuşmalar yapıyor ve cumhurbaşkanı danışmanıdır kendisi. Sizin dediğiniz gibi ben kimseye saldırmıyorum cevap hakkını kullanıyorum. Kanserden yaşamını yitiren ilaca bağımlı olarak yaşamaya mahkum bırakılmış bu ülkede on binlerce insan var ve gelecek on sene içinde Türkiye de kanser patlaması bekleniliyor. Ben buraya alternatif bir tedavi yöntemi olan bir bitki kürü videosu bıraktım, bu konuya cevap yazan bir üyemiz annesinin ve kendisinin bu kürle şifa bulduğunu yazdı, o şarlatan kelimesini kullanan insanın dediği gibi İbrahim saraçoğlu'nun şarlatan olmadığı aksine verdiği kürleri toplumda sahiplenen ve faydasını görmüş binlerce insanın olduğunu internet araştırmalarından ve kendimden biliyorum. O bakımdan topluma bir şeyler katmış insanlara " şarlatan " hakaretini yapan insanlara ispatlarla cevap vermek bu yazarın bir okuru olarak benim hakkımdır. Saldırdı saldırmak gibi suçlayıcı kelimelerle bana cevap atmamanızı istirham ederim.
Burada paylaştıklarım belki sizin işinize yaramaz ama mutlaka okuyup eş dost akrabası kanser olan birileri alternetif tedavi desteği arayışında olacaktır. İlaçlar bitkilerden elde edilir. Yukarı da veridiğim örnekte Erkan Topuz da bitki kürleri veriyor. Biri kanser uzmanı erkan topuz diğeri bitki profesörü ibrahim saraçoğlu.

Bu alanda çalışmaları olan ibrahim saraçoğlu' un kürlerini isteyen kullanır istemeyen kullanmaz. Ama şarlatan demek gerçekten çok yakışıksız haksız bir itham. Ayrıca
Bende kimseye saldırmadım cevap hakkımı kullandım. Bu konuda lütfen benimle polimiğe girecek mesajları şu mesajdan sonra bana etiketlemek suretiyle göndermeyiniz.Çünkü ben bu topluma mal olmuş insanları yakışıksız cümlerler ile yaftalayanları ve yaftalayanları destekleyenlerle polimiğe girmek istemiyorum. Saygılarımla.

İbrahim saraçoğlu kürleri ile şifa bulan bir hasta ve daha nicesi aşağıdaki linkte okuyabilirsiniz. Gördüğünüz gibi ' şarlatan' değil , topluma insanlara faydası olan bir insan. Şarlatan diye yaftalayanların ithamlarını çürütmek adına paylaşıyorum. Çamur at izi kalsın devri artık Türkiye de bitti.

(link)

SORU : Hocam, selam ve hürmetlerimi sunarım. Sözünü ettiğiniz hardal tohumunu bir ay kullandım. Sonucu bildirmek için yazıyorum. Öncelikle size teşekkür etmek istiyorum. Allah sizden razı olsun. Bilgi ve becerenizi, anlayış ve fütühatınızı artırsın. Kan değerlerim normal hatta hemoglobin fazlalığı vardı. Dolaşım normal, kalp normal her şey normal ama 30 derecede bile üşüme hissi vardı. Doktorlar bir türlü çare bulamadı teşhis koyamadı. Taki sizi dinleyene ve hardal tohumu kullanana kadar. Yaz ayında bile kısa kolla dolaşamıyordum. Tohumu kullanmaya başlar başlamaz üşümem geçti. İnanın bu güz aylarında bile kısa kollu geziyorum. Her halde kılcal damarlar tıkalıydıki hardal tohumu bunu giderdi. Şimdi üşümüyorum. Binlerce teşekkürler. Bir sorum olacak. Hardal tohumunu bir ay kullandım. atardamarlar tamam. Şimdi toplar damarlar için lahana kürüne başlıyorum. Lahana küründen sonra hardal tohumu kürünü tekrar etmelimiyim?

(link)
 
Yazdıklarınızı okuduktan sonra iki temel hata yaptığımı farkettim. Birincisi anlatmak istediklerimi karşıtlarını söyleyen kişiye saldırarak ve "şarlatan" ifadesini kullanarak yapmam. İkinci olarak da "genelleme safsatası" na başvurmam. Bitkisel çözümlere olan antitezimi homeopati, himalaya tuzu lambası gibi diğer alternatif tıp uygulamaları ile beraber ele almışım (neyse fazla coşmayıp aşı karşıtları ve GDO'yu zararlı bulanları eklememişim :) , kendine not: 2ç kahveden önce forumlardan uzak dur) Mazaret olarak sunabileceğim tek şey, tüm bunlar ile ilgili yurtiçi ve yurtdışı sitelerde okuduğum/yazdıklarımda gördüğüm benzer şablon. Fakat, sonuç olarak ifade etmek istediğim şeyler üslubumla gölgelenmiş. Bu da anlatmak istediklerimi bundan sonra nasıl ifade etmem gerektiği ile ilgili bana ders verdi. İyi de oldu çünkü bunları her yerde anlatmaya devam edeceğim. Çuvaldızı kendimden çıkardıktan sonra iğneyi elime alıyorum :)

* Prof. Dr. Üstün İNSANOĞLU da olsa, mezardan Einstein da kalksa, bisikeltforumda luneris de yazsa inanmayın ! Geçerliliğini sorgulayın. Söyleyen kişi Galaktik Senatonun danışmanlığını dahi yapsa, söylediklerinin otomatik olarak doğru olacağı anlamına gelmez. İpucu olarak şunlara bakabilirsiniz :

1) İddiaları destekleyen kanıtlar sunulmuş mu?
"Son araştırmalar, havucun meme kanseri hastalarında diğer memede tümörün çıkışına engel olduğunu gösteriyor." diyen cümle bilimsel bir cümle olsaydı, cümle sonunda referans verir ve o son araştırmaların hangisi olduğunu bize söylerdi. Biz de o araştırmalara bakar ve gerçekten böyle mi söylemiş, metodolojik olarak doğru bir yaklaşım mı sergilemiş sorgulardık ( ya da bunu anlayabilecek eş dosta sorardık). Bunu yapmayan yazılara şüphe ile yaklaşın. (+20 ŞÜPHE POINT)

2) İddia sahibinin bu işten bir kazancı var mı?
Bu ister Prof. Dr. Bilmemkimin OĞLU olsun ister David Wolfie denen adam olsun, iyi dediği şeyi satıyorsa şüphe duyun. (+30 ŞÜPHE POINT)

3) Bir kürün işe yaradığını destekleyen veriler nelerdir?
Anektodların bilimsel geçerliliği olmadığını ve neden olamayacağını yukarıda söyledim. O yüzden anne, baba, dayı, kardeş hepiniz memnun da olsanız bu işe yaradığının "bilimsel" bir kanıtı değildir. (+10 ŞÜPHE POINT)

Sağlıkla ve safsatadan uzak kalın.
 
Geri