Scudo Sports

Soluduğumuz hava ne derede sağlıklı

mehmetsunu

Kaldato ile sohbeti kestim.
Kayıt
28 Eylül 2011
Mesaj
5.671
Tepki
13.152
Şehir
kayseri
Başlangıç
2010—11
Bisiklet
Cube
Bisiklet türü
Yol bisikleti
(link)

Öncelikle bir şerh düşmek istiyorum. Bize bir şey olmazcı takımı bu habere dikkat etmeyebilir.
Çevremde hiç sigara içmeyen bazı insanların akciğer kanserine yakalandıklarını görünce bu duruma soluduğumuz havanın etkisi olabilirmi diye merak ettim. Hava kış aylarıyla birlikte dahada kirleniyor. Özellikle durgun olduğu dönemde. Biz bisikletliler bu ortamdan dahada etkileniyoruz. Bu kirliliğe karşı uzun vadede yaşanabilecek sağlık sorunlarına karşın nasıl önlem alınabilir veya önlem alan varmı bilgilerini paylaşırlarsa sevinirim.
 
Scudo
dönüp dolaşıp aynı konu benim de aklıma geliyor. sırf bu yüzden e-5 yanyoldan tamamen vazgeçtim. özellikle ağır taşıtlar, eski silivri otobüsleri ve benzerleri facia şekilde egzoz atıyor.
hoş anayoldan giderek bunlardan ne derece uzak kalıyorum orası da tartışılır.
 
Ben özellikle tırmanmanın fazla olduğu dolayısıyla nefes alıp vermenin daha fazlaca yapıldığı ve diğer araçların da zorlandığı için fazlaca karbondioksit salınımı yaptığı yerlerden geçerken yoğun olmayan zamanları seçmeye çalışıyorum, geçerken en azından bir filtre görevi görmesi için buff ile ağzımı ve burnumu kapatıyorum. Kışları ise trainer ile evde çalışmaya başladım, böylelikle bir miktar olsun hava kirliliğinden daha az etkileniyorum. Filtreli maskeler var satışta ama ne kadar kullanışlıdır bilemiyorum.
 
Ben bitkisel yöntemler deniyorum. Çörek otu yağı (bağışıklık sistemi), kudret narı (mide, bağırsak rahatsızlıkları), karadut pekmezi (antikanserojen), isveç şurubu (bağışıklık ve öksürük) ... Kışın da nar suyu (antikanserojen), en az haftada 1-2 kere.. Tabi meyveler...
 
Kişisel önlemlerin işe yarayacağını pek de düşünmüyorum. Kitlelerin önlem alması gereken bir konu bu.
Bu önlemlerin zaten ne olduğunu az çok hepimiz biliyoruz: toplu taşımanın yaygınlaştırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılıp fosil yakıt tüketiminin azaltılması...
Alabileceğimiz en ufak çaplı önlem -tabi kişisel olarak- egzoz dumanları vs. den uzak durmak. Belki biraz daha ağaçlık alanları tercih etmek. Ama en mantıklısı sanırım insanların bu konuda bilgilendirilmesi ve onların da bu duruma "Dur!" diyebilmesinin sağlanması.
 
Aslında ben; bir de yaşadığınız yerde deniz veya gölet var ise, tekne öneririm. İmkanınızın yettiği kadarıyla ucuz veya pahalı. Her bütçeye göre tekne var sonuçta. Liman kirası ve vergi dışındaki masraflar genelde kullanıcı hatasından ya da zevkinden doğan masraflardır. Gözünüz korkmasın. Denizcilik güzeldir. Mis gibi iyot kokusunu içinize çekmek. Sabah uyandığınızda teknenizde kahvaltı etmek, yelken açmak, rüzgarı yemek suratınıza.. Akşam da tek başınıza ya da arkadaşınızla günün yorgunluğunu atmak rakıyla, birayla, beyaz şarapla, romla...
 
@Navigare

Yoga terapisi gibi oldu bu. Şimdi gözlerimizi kapatalım hesabı :komik:
 
  • Beğen
Tepkiler: CaGe
@saglam.serdar gerçek bir yaşam öyküsünden alıntıdır :))))))
 
@Navigare Biz köleden beter, kutu gibi binaların içinde, insanı boğan zoraki bir rutinin içinde günlerimizi geçirdiğimiz için söylediklerin ancak hayal gibi geliyor. Zaten bisiklete bu denli sarılmamızın nedeni de biraz olsun özgürlük duygusunu yeniden hissedebilmek, ruhumuza yeniden can vermek...
 
Bisiklet her zaman olmalı zaten. Hem spor amaçlı, hem de karadan yeni yerler görüp, yeni insanlar tanıyıp, fotoğraflar çekmek adına. Benim şehir dışı bisiklet gezisi yapma imkanım yok ailevi sebeplerden, bekarken kolaydı herşey. Anca günü birlik istanbul içi gezerim o kadar. Ama deniz öyle değil. Nasıl her keseye göre bisiklet varsa, tekne de var. Kamarasız 4 metre bir yelkenli sizin haftasonu iyot ve oksijen bolluğunun içine sokar. Römorkun üstünde tutun gerekirse otoparkınızda. Vergisi de yok. :)
 
  • Beğen
Tepkiler: saglam.serdar
(link)
Ben bunu kullanıyorum. Düzgün ayarlamayi ogrenirseniz rahatsız etmiyor ve nefes alış verişi engellemiyor. Bende alerjik astım olduğu için bu maske ciddi fark yaratıyor ama sadece kışın kullanıyorum, yazın zaten bickidere mudarli vs gibi oksijen deposu yerlerde sürdüğüm için gerek olmuyor.
Kullandıktan sonra kuru ve serin yerde bırakıyorum ve arada filtresini sabunlu suyla yıkıyorum. Her sene de değiştiriyorum.
 
Bir de Isparta'dakileri düşünün. Isparta avrupanın havası en kirli 9. şehri . Hava o kadar pis ki inanamazsınız. Kışın gelin bir gün, direk baca dumanı çekiyorsunuz içinize.
 
bu son derece ciddi bir problem ama vücudumuzu yavaşça pislettiği için kimsenin dikkatini çekmiyor. bitkisel ilaçla temizleyemezsiniz bunu. çünkü çoğunluğu araçlardan ve fabrikalardan gelen partikül maddeler denen, açık tabiriyle zehir ciğerimize girdiğinde ölene kadar çıkmıyor. hava kirliliği ise bunun ölçümü. 1 metreküpte 70-80 mikrogram ortalamaydı sanırım ülkemizde. bunun 10 olduğu değerler var, 35 ise kabul edilebilir derecede.

düşünün 10 yaşında çocukta afedersiniz balgamdı bilmem neydi olur mu? ama büyüdükçe bu havayı soluyup pislendikçe oluyor. en sonunda bu pislik vücumuzu çalışamaz hale getiriyor ve buna biz yaşlanmak diyoruz. hep duyduk insan vücudu 7 yılda bir yenilenir tarzı şeyler. işte bu biriken pislik yenilenmesini engelliyor ve sonuç 70-80 yaşında ölüm. bu pislik (karbon püsküren arabalar) şehirlerde olmasa ortalama ömür 20 yıl artar.
 
@Ahmet Bilge Kaan AKIN aynı şey burdur da da geçerli hocam.kış geldi mi köprübaşında (buranın merkezi gibi) akşamları çok iğrenç bir koku ve gökyüzü çok koyu bir ton renk alıyor resmen boğuluyorsun
 
Dün aksam bisikletle eve dönerken yediklerimin de etkisiyle pedala bayagi yükledim. Aksam 9 civarlariydi. Yollar nispeten boştu. Ankara HSK- Gazi merkez Kampüs arasındaki cadede iyice abandim. Nefes nefese kaldım. Derin nefes almak istiyorum, havayı iyice çekiyorum cigerlerime. Belli hava kesmiyor beni, oksijen orani yetersiz kirli bir hava.

Ormanlarda veya şehirden uzak yerlerde derin nefes alınca doyum hissi oluyor. Ama dun doymadigimi hissettim. Ankara bu aralar zaten sis mi kir mi belli olmayan bir hava içerisinde. Yagmur kar yagdimi hemen temizleniyor hava. Veya rüzgar cikinca. O yüzden temiz havada spor yapmaya ve hizli bisiklet suruslerini bu zamanlarda yapmaya dikkat etmek lazım.
 
@Cem cm
Bu verilerin bir siteden izlenebilmesi gerçekten çok iyi, bir de çizilen tablo gerçek olsaydı keşke :suspus:

Ben Ankara'da yaşıyorum ve iki saatlik bir sürüşten sonra lavaboda burnumdan çıkanlara bakınca içimden birilerine teşekkür ediyorum.

İstanbul'a ve körfez bölgesine baktınız mı bu sitede? Işıl ışıl, resmen içim açılıyor. Ağzımı, burnumu da işin içine karıştırmayıp direkt ciğerlerimi gidona asıp İstanbul'u baştan aşağı bisikletle katetmek arzusuyla doluyorum:hrkbuya:
 
  • Beğen
Tepkiler: saglam.serdar
Adanada yaşıyorum akşam 5 ve sonrası hava soba dumanından dolayı çok kirli
 
  • Beğen
Tepkiler: Kızılçam
Oksijen tüpünü takıp. Ciğerlerime saf oksijen çekmek istiyorum nasıl bir şey acaba.

Soğuk bir kış günün de etrafı saran soba dumanı gibisi yok. İçime cekiyorum derin derin mis gibi bunun kafasını başka yerde bulamıyorum.
 
:confused: Her gün bisikletle işe gidip geliyorum Manisa gibi havası kirli bir şehirde ve tam da trafiğin yoğun olduğu saatlerde. Formda kalayım derken sağlığımızdan olmayalım bir de :kötü:
 
Geri