Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Specialized Demo 8 Custom

özgür abi muhtesem en kısa zamanda görmeye gelicem
 
Scudo
Murat daha önce dediğim gibi FSR fren, amortisör ve çekiş sistemini birbirinden ayırıyor. Birbirinden tam bağımsız şeyler nasıl birbirini etkilesin. Demişsinki FSR da arka amortisör kadroya çakılı konumda, aldığı ard arda darbede frenlerken içeri gömülü kalıyor.Böyle birşey söz konusu değil.Ben kendim bile bunun testini yaptım çoğu modelde. Sence bu aşağıdaki resimlerde hangi kadro bu söylediğine daha yatkın ben söyleyim Trek. Neden dersen Specialized Fsr sistemde alttan gelen darbe doğrudan açısal değişikliğe uğramadan amortisöre yansıyor.Dönüşte de aynı amortisör eski konumuna gelirken amortisörün rebound hızına bağlı olarak aynı şekilde zorlanmadan çıkıyor.Bu sayede ard arda gelen darbelerde travel kaybı olmaz.Rebound ayarınıda boşuna yapmamışlar.:D Tosba moduna ayarlarsan elbette ardı ardına darbeleri alamaz. Specializedın artık bütün FSR modelleri Epic den Demo ya kadar geniş bir yelpazede aynı doğrusal amortisör sistemini kullanıyor. Trekte ise altan gelen darbe- amortisör çökerken üç açıyı geçtikten sonra amortisöre iletiliyor.Alttan gelen darbe nerdeyse 130 dereceye varan bir sapma ile yön değiştiriyor.Çıkarkende aynı şekilde üç açıdan sonra tekere iletiliyor. Buda demektirki bukadar açıdan sonra kasılarak çalışan bir amortisör sistemine sahiptir Trek. Kasılan bir amortisörün ister evo link olsun ,full floater olsun adı ister başka birşey, neye sahip olursa olsun çökerken de çıkarkende düz açı ile çalışan bir amortisörden daha verimli çalışmasını bekleyemeyiz.
http://img543.imageshack.us/img543/3186/11640.jpg
http://img189.imageshack.us/img189/8890/65181.png
 
Valla Özgür dostum dünyada FSR ABP ikiside lider bir galibi varmı yokmu bilmem ama ben sadece kendi algıma göre yorumluyorum :)

FSR:
Shock'un oraya koyduğun yuvarlak sabit, yani kadroya çakılı durumda, bahsettiğim oydu, yani bir pivot değil.Tüm darbeyi alıyor ve sabit bir ratio'ya sahip. İstenen lineerlik sağlanamıyor. Yani tabiki sağlanıyorda, işte pro sürücüler bu farkları ayırt edebiliyor, biz gibi yada ben diyeyim FSR'ye de binsem ABP'ye de binsemki ABPye biniyorum zaten, wow olurum

Resimleri birde ben numaralandırarak koyayım:
https://www.bisikletforum.com/a/img11/2915/0013250specializedendur.jpg
Şimdi momentum ileri doğru, yani ileri gidiyorsun, fren sıktığında , rotorlar zınk diye durup, yine ileri doğru kuvvet uyguluyor, kaliperler seatstay'e çakılı..Buda tüm gücü seatstaye bindiriyor.
FSR'de ileri doğru giderken fren sıkıldığında noluyor, ileri doğru gidiyorsun, seatstay gelen güçten dolayı oda fizik gereği kendini ileri ittiriyor, bu da shock'tan travel yiyor
Senin koyduğun videodaki testtede bir miktar shock içeri giriyor, gayet normal, işte videoda adam freni sıkıtığında arka teker yerde olmadığı için , teker havalanıyor sonra yine yerine geriye gidiyor. Oysa gerçekte teker zaten yerde, fren sıktığında ileri giden mesafe kadar travel hala shock üzerinde kendini kitliyor..Frenli bir şekilde yani travel kitli bir şekilde ilerlemeye devam et. Sonra arka arkaya darbeler almaya başladığını düşün. İşte bu noktada şasiye çakılı olan ve travel kaybetmiş shock ve seatstayde olmayan pivot yüzünden arka shock full olarak devrede olmuyor (1 numaralı pivotun FSR'deki konumuna dikkat, seatstayi alttaki darbeyi ilk iletmeye başlayan pivot seatstayi kontrol etmiyor)



Gelelim aslında benim yazma sebebim olan diğer arkadaşın ABP'ye basitçe yapmaya çalışmış ama ona göre başaramamış dediği sistemine :)
Önce önemli ayrıntılar:
1 numaralı pivot seatstayin üstünde yada altında değil, direk axle ile beraber hareket ediyor ve böylece seatstay üzerinde kontrolü sağlıyor
5 ve 6 numaralı pivot sayesinde shock hareket edebiliyor ve kadroya çakılı değil, böylece shock'un ratiosu ile istenildiği gibi oynanabiliyor
https://www.bisikletforum.com/a/img19/4639/81667.png
Yukarıda anlattığımı bu kez ABP için anlatayım.
Yine ileri giderken , frenlediğinizde , seatstaye çakılı olan kaliperler yine ileri kuvvet uyguluyor, 1-5-6 nolu pivotun senkronize yani in-line olması sayesinde sürekli aktif olan, shockta kitlenen travelin 5 ve 6 nolu pivotlar sayesinde , alttan gelen diğer darbeler aynı ratio ile tüm verimiyle yanıt vermeye devam ediyor.

ABP için çizdiğim hexagon'u FSR için çizmedim, zira döngü ileri ve geri şeklinde sadece..İleri gidiyor, shocku kitliyor,travel yiyor, frenden kurtulunca geri geliyor..


ABP için bir iki görsel açıklama
(link)
(link)
(link)

Özgür birde FSR için çok fazla video izlemedim, varsa detaylı anlatan koyarsan inceleyeyim
 
Mesajlarınızı gerçekten zevkle okudum, çok güzel açıklamışsınız fikirlerinizi, örnekler falan süper :) Ama biraz fanboyluk da var sanırım ikinizde de, sakın yanlış anlamayın ha :)

Birazcık "FSR/ABP en iyisi gerisi yalan" tarzı sonuçlara gitmiş yorumlar. Ben çok katılmıyorum buna, nihayetinde birçok sistem var evet, birçok worldcup kazanan sistem var, hepsi sürücüsüyle ne kadar bütün olabiliyorsa o kadar iyi çalışıyor. Kağıt üzerinde avantajları dezavantajları belirtmek kolay gözükse de aslında gerçek hayatta çok birşey ifade edemeyebiliyorlar. Floating sistem frenleme konusunda mantığa uygun gelse de, suspension rate konusunda biraz aykırı hareket ettiği aşikar; travelin genelini ele alınca, hangi kısımda lineer hangi kısımda progresive'e kaçacağı konusunda "olması gerektiği kadar" söz sahibi olunamıyor. Nihayetinde floating olsa da chainstay tek bir bütün şeklinde hareket ediyor. Bu tarz bir sorunu da eksantrik kullanarak aşan sistemler mevcut, ben daha akıllıca buluyorum bunu. Trek bu frenleme olayı üzerinden işi pazarlıyor gibi biraz, tamam belki bir miktar daha iyi frenleme performansı sergileyebilir ama suspansiyonun asıl çalışma eğrisi herşeyden daha önemli, o yüzden genelde bu husus üzerinde durulmalı, ki duruluyor da, bütün arka amortisor teknolojisini de buna dahil edebiliriz hatta, ulaşılmaya çalışılan asıl amaç travel eğrisinin her kısmında bisikletin istenilen şekilde yönlendirilmesi.

Her marka birşeyleri pazarlamaya çalışıyor bu konuda. Kimisi frenleme üzerine çok eğiliyor(abp vs), bazıları da pedal kuvvetlerine kafayı takmış, olayı çözmüş, onu pazarlamaya çalışıyor(pendbox, i-drive vs..), bazıları daha "basit" kalacak sistemler üzerinde halen arge yapmaya devam ediyor, yine güzel çalışan sistemler yapıyor bunu pazarlıyor (magic link, switch vs..). Hatta kimisi pedal kuvvetlerinin süspansiyon üzerinde etkisinin olmasını savunuyor, sürüş dinamiklerine etki eden önemli birşey olduğunu, rear wheel travel konusunda sürücüye hakimiyet sağladığını söylüyor, sonra da bunu pazarlıyorlar.

Videolar onlarca, yüzlerce var zaten, hepsini izleyince insanın gerçekten kapılıp gidesi geliyor, ama öyle yapmamak lazım :) Ben tüm gelişmeleri eğlenerek, zevkle takip ediyorum, böylesine kapsamlı bir bisiklet endüstrisi olduğu için çok mutluyum. Ama ne yazık ki herşeyi deneyip test etme şansımız yok elbette, hatta o şansımız olsa bile sistemi limitlere taşıyacak kapasitede olmayacağız muhtemelen bu aletleri. O yüzden bir şekilde karar vermek gerek, ben de kararımı Maestro üzerinde yaptım mesela, o yüzden konuya da dahil etmedim. Herkes bisikletine severek biniyorsa, sahip olduğu teknolojinin en iyisi olduğunu düşünüyorsa, bu kesinlikle güzel birşey bunu eleştirmiyorum. Ama ön yargılı olmamak gerek diye düşünüyorum, belki de sizi arazide en hızlı yapacak kadro, henüz tanışmadığınız bir kadrodur :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Özgür Tunalı
Biraz fanboyluk olabilir kabul ederim, Trek ABP + Full floater o kadar çok aklıma yatıyor ki diğerlerinde hep bir kusur buluyorum :)

Ama Trek almadan önce çok araştırdım , hatta video inceleme baka baka bir ara Maestro'yu çok beğenmiştim , Reign X alacaktım, hatta ABP+Full floater'a çok benzettiğim için aralarında nasıl bir patent davası yok diye düşünüyordum.
Ancak biraz daha araştırma sonrası, Maestro'da en arkada pivot yok, axle'ın orada, seatstay ve chain stay esnemiyor ve bu sefer yukarıdaki yazındaki gibi chainstay, seatstay ile birlikte hareket ediyor. Trek'te chainstay ve seatstay birbirine yaklaşıp uzaklaşabiliyor (yukarıda verdiğim linklerden ilk videodaki gibi)

Katıldığım nokta, kim neyden zevk alıyorsa olay bitmiştir gerisi teferruat..Misal o kadar teknik inceliyorum ama bir bike güzel görünmüyorsa bana olay biter, hayatta ısınamam ona.

Pro rider'larda zaten yetenek konuşturduğu için hepsiyle başarı elde eder.Misal Gwin'i göreceğiz bakalım takım değiştirmesine rağmen bence yine 1. olacaktır.
 
  • Beğen
Tepkiler: Özgür Tunalı
@Murat.K


Edit: Esnemiyor derken kırmızıyla belirttiğim noktayı işaret etmek istedim. Yoksa frame esnemezliği anlaşılmasın :)
 
@Murat.K
Aynen bende buna katılıyorum.Genel olarak bundan sonra bisiklet alacaklar için de şunu söylüyüm'' Bir noktaya kadar seçici olmak,araştırmak iyi ama abartmamak ta lazım.Sırf bu yüzden karar verme sürecini bir seneye uzatan bu kararsızlıkla bisiklete binemeyen insanlar tanıyorum çevremde:D Dünya genelinde isim vermeyim ilk beş on markanın üst grup bisikletlerinden şaşmayacaksın. Çok fazla ansiklopedik-teknik bilgiyle de kafa yormaya gerek kalmaz bu durumda. Alıp bincen hakkını vermeye bakıcan olay bu.Yoksa o mu daha iyi şu mu daha iyi muhabbetine girince olay buradaki gibi çıkmaza giriyor.Sonuçta bütün markaları modelleri tazrzlarına göre, her yanıyla tarafsızca ele alacak,değerlendirecek bir referans test ortamı yok.Olmasına imkanda yok.
 
  • Beğen
Tepkiler: Murat.K
@Murat.K


Evet Maestro'da chainstay ve seatstay birlikte hareket ediyor, zaten arka tarafta pivot olmasına da gerek yok, çünkü kapalı üçgen var arka kısımda, twin link tarzı bir süspansiyon. Dezavantaj olarak birazcık axle-path olayını sayabiliriz, bazı diğer dizaynlar gibi süspansiyon çalışırken arka teker yukarı doğru düz bir şekilde hareket ediyor, ABP mesela tasarım gereği biraz daha arkaya doğru hareket eder (yukarı ve bir miktar geriye diyeyim), GT ya da Lapierre tarzı independent drivetrain olduğu zaman ise daha da fazla geriye hareket sözkonusu, bu şekilde gelen darbelere karşı yediği tepki kuvvetini düşürüyor diyebiliriz, bi ara onlara da bakıyordum :) Ama Maestro da geriye kalan noktalarda gayet güzel, alttaki pivot mesela hareketli olduğu için zincir gerilmesi minimumda kalıyor, pedal-bob olayı azalıyor ve frenleme bağımsızlaşıyor. Reign X konusuna gelecek olursak da, bence Slash kesinlikle doğru seçim olmuş sizin için. Reign X hem headtube-seattube açılar olsun, hem bir miktar daha fazla travel'i olsun, biraz daha light freeride a kaçan bi bisikelt, enduro tarzından biraz uzak bence. Bir miktar da karaktersiz gibi buluyorum o sebeple, arada kalmış gibi, keşke 180mm travel civarında daha freeride'a yönelik bir bisiklet olsaymış, bu haliyle çünkü all mountain için biraz verimsiz gibi pedallama kısımlarında. Bence Slash, Remedy çok güzel bisikletler zaten, 160mm maşa ile Remedy ile yarışan ünlü isimler mevcut.

Zevk alma konusuna bende katılıyorum, ama görünüm de dediğiniz gibi gayet önemli. Ben de bayağı titiz davrandım o konuda, bakalım bu hafta nihayet fotoğrafları çekme şansım olacak sanırım, forumda paylaşırım, umarım gözünüze hoş gelir sizin de.

Gwin bence bu sene Demo ile de alacak şampiyonluğu, ama aslında başka favorilerim de var bu sene için :) O tarz bir sürücüde zaten bisikelt çok da fark etmiyor, zaten Özgür'ün de dediği gibi belli başlı markaları kullandıktan sonra adamlar bisikleti en mükemmel noktaya kadar kendileri geliştiriyor, ayarlıyor. O yüzden zaten son kullanıcıya ulaşan dizaynlar da genelde onların sayesinde mükemmel oranlara ve dengeye ulaşmış bir şekilde satışa sunuluyorlar, bize de keyfini çıkarmak kalıyor buna :)

Bu arada Özgür umarım başlığı kirletiyor olmuyoruzdur, bayağı muhabbet döndürdük. Aslında konu canlı kaldığı için belki de iyi birşey yapıyor olabiliriz senin için heheh :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Murat.K
Özgür abi hayırlı olsun kazasız belasız binersin inşallah.Foruma uzun zamandır giremiyordum.ilk gözüme çarpan konulardan biri oldu.Ama konuda daha çok ne iyi,ne kötü muhabbeti dönmeye başlamış :) Bu kadar ayrıntıyada girilmemesi gerektiğini düşünüyorum.Bi bisiklete sahibi severek biniyorsa başarı sağlıyorsa fazla söze gerek yok.
 
  • Beğen
Tepkiler: Özgür Tunalı
@Berkant.dogan

Tamam kadro amortisör teknolojisini falan tartıştıkta vites olayına da burda girmeyelim. Bu soru için forumda vites ve çekiş sistemi diye bir bölüm var.
 
Vayyy hakikaten sağlam makina renkler özel tercihmi yoksa renk seçeneğide varmı biraz galatasaray'lıyız galiba kazasız belasız sürüşler dilerim............
 
2009-2010 yılından beri özgür hocamızın DH FR paylasımlarını beklemekteydim.. Bir alısverisim esnasında tanıyıp da Türkiyede DH FR hakkını veren insanların da oldugunu gormek beni mutlu etmisti.. Sanırım dediğiniz gibi biraz birikmeli ve sonra bizi bizden alan videolar yavas yavas forumu renklendirmeli..

Kazasız sürüsler.. DH merakım olmasa da izlemek icin sabırsızlıkla bekliyorum.. daha iyileri yine sizin olsun;)
 
  • Beğen
Tepkiler: Özgür Tunalı
gerçektende türkiyenin en iyi downhill bisikelti :)bol downhill ler
 
Geri