İlkaycanat
Üye
- Kayıt
- 16 Mart 2018
- Mesaj
- 77
- Tepki
- 93
- Yaş
- 30
- Şehir
- Ankara
- İsim
- İlkay Canat Kızılgil
- Başlangıç
- 2000—01
- Bisiklet
- Peugeot
- Bisiklet türü
- Katlanır
Türkiye 499. su, lisede tübitak matematik sınavında derecesi olan bir iş arkadaşım, eşi postdoc yapmak için ingilitere gidince, eşini ziyarete gitti. tipik şeyleri sıraladı. Iqsundan şüphe edilmeyecek bu kişilik bana ingilteredeki yaya otomobil ilişkisini anlattı. zaten artık klişe oldu bu ifadeler. işte yaya yola yaklaşınca arabalar duruyor, yayaya yol veriyor.Bunun maliyeti var ancak insan uçuruma sürüklendiği ve bunu gördüğü bir noktada nasıl kalabilir? İşte bu noktada iyiliği yükseltecek kitle hareketi de bu topraklarda ortaya çıkmadığına göre insan ne yapmalı?
Anasının gözü onlar. İlk seçimde konuştuğum taksici, 3 ay önce 500'e aldığım 2015 Jetta şimdi baktığımda 800'e gidiyor diyor. Arkadaşınız paranızı enflasyondan korumakta size yardım etmiş.12-13 yaşında, bomboş paket BMW 1.16'sına "arabaya daha lastik alamadım abi" diyen iş arkadaşım, arabanın arkasına kocaman Türk Bayrağı asmış, öyle geziyor. Geçen sene de başka bir arabası vardı, 4 tane çıkma lastik almak için benim kredi kartımı isteyip, taksit yaptırmıştı
hele hele bu ülkenin altyapısını kullanarak ingilizce öğrenmek, iş deneyimi edinmek ve bu birikimle oraya gidip iş bularak; ülkeye olan borçlarını ödemeden, kaymağını yemek. bunun maliyeti var bize.
Türkiye 499. su, lisede tübitak matematik sınavında derecesi olan bir iş arkadaşım, eşi postdoc yapmak için ingilitere gidince, eşini ziyarete gitti. tipik şeyleri sıraladı. Iqsundan şüphe edilmeyecek bu kişilik bana ingilteredeki yaya otomobil ilişkisini anlattı. zaten artık klişe oldu bu ifadeler. işte yaya yola yaklaşınca arabalar duruyor, yayaya yol veriyor.
eee sende burada aynısını yap, otomobilinle burada yayalara yol ver dediğimde; mr iq mavi ekrana düştü. orada gördüğünü burada uygulayabileceğine dair, beyin nöronlarında bir düşünce hiç ateşlememiş.
karşıdan karşıya geçenlerde gözlemlediğim, özellikle gençlerde; kırmızı ışık varmış yokmuş umurlarında değil. yayamız ayrı vaka, sürücümüz bambaşka vaka. kızımıza bakıyorsunuz, burada cut et, amsterdama paste et sırıtmaz. görüntü epey avrupai ama ruh bedevi. fırsatını bulsa 1 nanosaniye Türkiye'de durmaz ve gittiği yerde trafik kurallarına da azami uyar. istese burada da uyar ama, toplumdaki gevşekliğe ayak uydurmuş. kapasitesi var yani. burada Türk, orada İngiliz olacak kadar esnek.
babam astsubay iken ben bu topraklardan toplanan vergilerden gelen maaş ile karnımı doyurdum. ülkenin kurduğu bornova anadolu lisesinde ingilizce öğrendim, izmir fende okudum. odtü elektrikten mezun oldum. 25 yıl olmuş mezun olalı. şimdi bilgisayar ağları konusunda çalışıyorum ve öğretiyorum. benim bu ülkeye, pek çoğu çoktan ölüp gitmiş vatandaşlarına borcum var. onu ödeme gayretindeyim. network dersleri verdiğim gençlerin ingilizcesi yok. iyi ki yok, yoksa kaçacak. çünkü, seçenek olarak sunuldu gençliğe.
kaçın gidin ama yaşlanınca dönüp geri gelmeyin. çünkü, geri dönen dayıların muhabbeti hiç çekilmiyor. oradaki gavur disiplinini anlata anlata kafa beyin bırakmıyorlar. burayı eleştirmek emeklilik gayeleri oluyor. beğenmedin gittin, sonra geldin. neden geldin? sen burayı zaten beğenmediydin.
Ankara Gazi Üniversitesi mezunu bir turist rehberiyim. İngilizce dilinde yabancı turistlere ülkemi tanıtıyorum. Benim yaptığım işin sizin gibi yurtdışında karşılığı yok. Ülkemizi, kültürümüzü, tarihi ve arkeolojik geçmişimizi aktarabilmek, tanıtabilmek oldukça detaylı eğitimler aldım ve dil öğrendim. Sizce ben bu ülkeye olan borcumu ödemiyor muyum şimdi? İfade ettiğim üzere öyle bir mesleğim var ki sadece ve sadece bu ülkede icra edilebiliyor, başka hiçbir ülkede bana getiri sağlamıyor. Mevcut durumda tüm kazanım ve hayallerimi çöpe atmak pahasına bu ülkeden ayrılmak düşüncesi güdersem kusura bakmayın ancak bu ''BORÇ ÖDEMEDEN KAYMAK YEMEK'' olmaz, geleceğini kurtarmak olur. Bu maliyeti de şuan bu sistemin devamına sebep olan kişi öder.Mustafa Kemal, istanbul beni savunma bakanı yapmadı küstüm ben diyip alamanyaya gitseydi, eğer ego çatışması olmaz ise, hitlerden ordu komutanlığını alırdı. ha kabul ederdi etmezdi o ayrı polemik konusu. muhterem burada kalıp, elinden geleni yaptı.
kanadaya 3 yıl evvel giden bir çiftimiz, teee o kadar bin kilometreden chp ye oy verip, istedikleri olmayınca ah vah ediyor kaç gündür bana. 1993 yılında amerikada üniversiteye giden arkadaşım hala Türkiye politikası ile ilgili ve akp ve türevlerine ver ediyor küfürü teee okyanusun öte yanından. madem siyaseti beğenmiyorlar, kalıp siyaset sahnesinde bir yer edinselerdi. yok, kaçmak hele hele bu ülkenin altyapısını kullanarak ingilizce öğrenmek, iş deneyimi edinmek ve bu birikimle oraya gidip iş bularak; ülkeye olan borçlarını ödemeden, kaymağını yemek. bunun maliyeti var bize.
Hanefi Mezhebi'nin Dar'ul Harb kavramının tarifi ile ilgili görüşlerini özetlersek deriz ki: Hanefi Mezhebi'ne göre dünya iki dardır. Dar'ul Harb ve Dar'ul İslâm. Dar'ul İslâm Dar'ul Harb'e dönüşür. Dar'ul Harb kafirlerin reisinin riyasetinde açıkça ahkamın, küfrün uygulandığı, mü'minlerin din ve dünya işlerini yürütme imkanından mahrum kaldıkları, can, mal, nesil, akıl ve din emniyetleri konusunda korku ve kuşku içinde bulundukları, kâfirlerin emniyet içinde dolaştıkları beldenin adıdır.
Islak zeminde kayganlaşan o boyalı 'bisiklet' yolları...305088 dosyayı görüntüleBisiklet yolları teşekkür ederim Eskişehir Büyükşehir Belediyesi...
Ancak bunlar bisiklet için mi offroad araçlar için mi anlayamadım. Bir de bu vazolar insanların kafasına çarpmak için mi konulmuş yoksa dekorasyon için mi? Ulan 6 ile gidiyorum bomboş yolda...