Scudo Sports

Tam yüklü tur bisikletini sürmek ne kadar yorucudur?

NoIde4

Aktif Üye
Kayıt
7 Temmuz 2017
Mesaj
138
Tepki
154
Şehir
istanbul
Başlangıç
2017—18
Bisiklet
b'Twin
Aklıma çok takıldı bu soru, yüklü bi tur bisikletini sürmek yorucumudur?. Ben gerçekten uzun turlar yapmak istiyorum fakat ağırlığın turlarımı işgenceye çevirmesinden biraz korkuyorum tecrübelerinizi duymak isterim
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato
Scudo
Hocam bir şeyi yapan varsa sizde rahatlıkla yapabilirsiniz. Mesela forumda yol bisikletiyle tur konuları vs. konular var ama 8 kilo yol bisikleti sürmekte 40-50 kilo tur bisikleti sürmek çok farklı konular.

Güzel bir dişli oranıyla o kadar zorlanacağınızı düşünmüyorum, 22-32-42 aynakol ve 11-36 dişli oranlarıyla yüklü bisiklet rahat sürülebilir.
Zaten rota düzse yük yokuş kadar farkedilmiyor.
 
tatil için ege kıyılarına geldim. yolda bir kaç bisikletli gördüm.
arabanın çok zorlandığı %10+ eğimli yollar var. buralardan azimle tırmandıklarına şahit oldum.
teknik olarak 50 KG olan bir bisiklet eğimin de vermiş olduğu bir vektör ile muazzam zor olmalı.
 
Benim de merak ettiğim başka bir konu var.

Bisiklet yüklüyken, dik ve uzun yokuşlarda bazen ayağa kalkıp bir sağa bir sola kıvırarak pedal basıyoruz ya hani, o yükler bizim dengemizi bozmuyor mu, ya da bisikleti savurmuyor mu?
 
11-36 ruble oranım ile temmuz başında 36kg toplam yüklü bisikletim ile ege turuna çıktım. Kondisyonum baya iyiydi ben pek zorlanmadım. Hep öğlen sıcağında sürdük. Sabrınız varsa ve zorluklardan yılmıyorsanız atarsınız 24x28'e (benim aynakol 24*32*42) yokuşları tın tın çıkarsınız. Ama düz yolda bir kere ivmeyi yakalayınca 42x11'de yani vites 30'ken gayet rahat sürebiliyorsunuz. Ağır olduğu için bisiklet yola daha iyi yapışıyor. Tabi yokuş aşağı yüklerin verdiği ivme ile bisiklet muazzam hızlanır o yüzden 60'lar 70'lerle inmeyin kontrollü olun. Yükleri kontrollü yükledikten sonra hiç bir problem yaşamazsınız.
Düzeltme: Yükleri kontrollü yüklemek yazmışım, dengeli yazmak istemiştim.
 
@Pabioo
Günde ortalama kaç km yaptınız?
 
20170722_081343.jpg
Bu yaz yaptığım tam yüklü 270 km lik turdandan sonra "boş bisikletle uçarim artık"
Dedim. Ama hiç de öyle bir fark hissetmedim.
 
"Şu gün şurayı görmeye gidiyorum" demiyorsan korkma bence, yorulursan kamp atar ertesi gün devam edersin :) Çok turcu var ince hesabını yapıp tutturamayan, sabah yola çıksam deyipte yorgunluktan kalkamayan.
 
Yüklü turda dikkat edilmesi gereken şey hem ön arka dengeli yerleştirmek hem de sağ sol dengeli yerleştirmek.
Kullandığınız jantın kalitesine göre tamamını arkaya yüklememenizde fayda var ayrıca mümkün mertebe sağ ve sol olarak yükü eşit dağıtmak sürüş konforunuzu denge açısından bariz arttıracaktır.
Yüklü ve yüksüz olarak bariz bir fark yaşamazsınız ben kendimden örnek verecek olursam yaklaşık 25kg yük çıkabileceğimi hayal bile etmediğim rampaları son vitese düşmeden çıkabildim.
Bir de unutmamak gereken bir şey hidrolik disk fren kullanıyorsanız tura çıkmadan önce mümkün mertebe balatalarınız yeni olsun hatta yanınızda yeni balata olsun zira yüklü inişlerde tahmininizden daha fazla balata harcanmaktadır.
Tekrar soruya dönecek olursak kondisyonunuz tamsa yüklü yüksüz çok hissetmezsiniz.
 
Çok zor değil ;) Yüklü bisikletle ortalama hızınız düşer ama kondüsyonunuz iyi ise korkacak bir şey yok. Gitmek istediğiniz yere mutlaka varırsınız. Asıl mesele kondüsyon. Yeterince hazır olmayan bir vücutla yola çıkarsanız bir yerlerden geri dönmek zorunda kalırsınız. Yüklü bir bisiklete ilk bindiğiniz anda çok kısa süreli bir denge sorunu yaşarsınız ama hızlı biçimde adapte olursunuz. Günlük şu kadar gitmeliyim diye çok fazla hesap yapmamak lazım. Gün olur 60 - 70 km gidersiniz, gün olur 150 km gidersiniz. Prensip şudur: bisiklet turu yapıyorsam acelem yoktur. Hedefim yolda olmaktır, bir yere varmak değil. Aslolan bisikletle yolda olma deneyimini yaşamaktır. Bir yere acele gitmek istiyorsam bisiklet kötü bir seçim olur. Otobüs, uçak vb. tercih etmek bu durumda daha mantıklıdır :D İyi bir seleniz yoksa totonuz çok ağrır üstüne yaz sıcağında bir de pişik oldunuz mu bacaklarınız ne kadar sağlam olursa olsun o tur işkenceye döner:D Her bisikletle tur yapılır. Tek tekerden tutun şu eski ön tekeri kocaman, arka tekeri minicik olan bisikletlere kadar envaı çeşit bisikletle turlayanlar vardır. Lakin bu iş için en konforlu ve en hızlı tercih, adı üstünde tur bisikletidir. Tur işine dair aklıma gelenler bunlar. Canınız çekiyorsa birkaç ay önceden kondüsyon arttırmak için çalışmaya başlayın ve 100 km üzeri mesafeleri haftada birkaç kez zorlanmadan çıkarabildiğinizde ve ertesi gün ciddi bir rahatsızlık hissetmediğinizde bilin ki hazırsınız. Rotanızı yapın ve basın pedala:harika:
 
Fotoğraftaki bisikletler römorkun arkası dolu ve weehoo nun da bagajı varken,
ben hariç 110 kg dan az değil.
Oğlan zaten 31 kg. :)
20 ülkede oğlumuzu arkamızda çektik bazen ben, bazen eşim.
22 aylık bebekken 3486 km sürdük.
3 yaşında Amsterdam'dan Türkiye'ye geldik. :)

3 değil 4 kişilik malzeme taşıdık bebek olduğu için çoğunlukla.
2 kere Alp dağlarındaki en yüksek geçitlere tırmandık.
Grand Saint Bernard ve Furka geçitlerine.
:)


res 08 DSC_0430_resize.jpg

Furka Geçidi 2439 m.

DSC_5487_resize.jpg

İsveç Tayga ormanları kuzey kutup dairesine doğru giderken.

25 - 30 kg bisikleti benim 8 yaşındaki oğlum 50 km civarı rahat sürebiliyor.
Bizim aile bu mesafe, ağırlık, günlük kilometre, eğim işlerini gömeli çok oldu. :)

WhatsApp Image 2017-08-25 at 09.12.54.jpeg
Aslında, kimse alınmasın, ağırlık, eğim, yoruldum, popom ağrıdı muhabbeti bu derecede bir tek Türkiye'de var.
Dünyanın 26 ülkesini bisikletle gezdim, kimsenin bisiklet ağırlıkları, eğim hakkında bu kadar muhabbet ettiğini duymadım.
Aşın bunları arkadaşlar.

Toto kuvvetli, bacaklar çelik, kafada azim olsun her şey mümkün.

Böyle yazınca pek kimse beğenmiyor ama gerçekler acı. :)

Furka Pass ın fotoğraflarını koyalım da tam olsun. :)

Furka-Pass3-740x492.jpg


15248015382_2ed6e8676d_b.jpg

:)
 
@Soner Sarihan
soner bey, gezilerinizi biliyorum ve butun yuregimle takdir ediyorum. fakat husni-niyet ile ve durustce bir elestirim olacak; onceden sanki oglunuzu bu kadar one cikarmadiginiz gezilerinizin uslubunu daha takdire sayan buluyorum. kabul ediyorum ki ailecek yaptiginiz siradisi ve onur verici; fakat yetiskin olmayan bir cocugun bu denli ebeveynince one cikarilmasi bana dogru gorunmuyor. hatta bir donem turkiyede cok populer olan cocuk sarkici, cocuk yarismaci programlari aklima geliyor.

dusunduklerimi soyledikten sonra, yine de siz evladiniz icin dogru olani benden daha iyi bileceksinizdir, diyerek bitirmek isterim.
 
@Deadman42

Merhaba,

Teşekkür ederim.

Anne-baba, aile, çocuk gelişimi bloggerlarını biraz takip ediyorsanız,
bizim ne kadar az paylaşım yaptığımızı, konuyu çocuk gelişimi,
ailece birlikte kaliteli vakit geçirme, gezginlik, spor kapsamında tutmaya çalıştığımızı,
Tibet Çınar'ı dediğiniz anlamda koruduğumuzu
ve ne kadar alçakgönüllü olduğumuzu fark edeceksinizdir diye umuyorum.
 
Aslında, kimse alınmasın, ağırlık, eğim, yoruldum, popom ağrıdı muhabbeti bu derecede bir tek Türkiye'de var.
Dünyanın 26 ülkesini bisikletle gezdim, kimsenin bisiklet ağırlıkları, eğim hakkında bu kadar muhabbet ettiğini duymadım.
Aşın bunları arkadaşlar.

Soner Bey yazmış. Durumun özeti bu aslında. Facebook grupları zaten işkence oldu artık... Her gün bir sele konusu, yok şu kadar hafif, yok şu kadar ağır, biri 20 km'lik rota gösterir yorar mı der, forum adabına biraz aykırı olacak belki ama kıçına güvenmeyen varsa sürmesin arkadaş şu bisikleti.
 
(link)
bir de pazar arabasına eşyalarını yükleyip yanında köpeğiyle yürüyerek dünya turu yapan bir bayan vardı, şimdi bulamadım onu.

Bişeyin yorucu olması, eğlenceli olmadığı anlamına gelmiyor demek ki :)
 
Yüklü bisikleti sürmek, boş bisiklet sürmekten daha konforlu geliyor bana. Yüklü bisikletle daha ağır, oturaklı, kararlı bir sürüş yapıyorum. Çekiş gücüm de o kadar etkilenmiyor, hatta neredeyse hiç etkilenmiyor. Yokuş çıkarken de, düz yolda da, boş bisikletle aynı gibi hissediyorum.

Selem 100 gram, bagaj demirim 200 gram muhabbeti yapan arkadaşları da gerçekten hiç anlamıyorum. Elbette boş yere hamallık yapmanın gereği yok ama turculuk yapıyorsan, yarışçılar kadar hassas bir bisiklet tasarlamak zorunda değilsin. Kıçın rahat etsin, sürüş pozisyonun belini-sırtını ağrıtmasın, gerisi önemsiz.
 
@Deadman42
Öyle bir yazmışsınız ki, sanki bu aile çocuklarını meşhur edip de onun üzerinden para kazanma derdindeymiş gibi. Yuh yani...

Aydın iki insanın yavrularıyla birlikte dünyayı gezmesi ve bu arada çocuklarının büyümesi ve gelişimini de bizlerle paylaşması neden kötü bir durum olsun? Kaldı ki, bahsettiğiniz şekilde Tibet'ten o kadar da bahsedilmiyor.

Yetişkin olmayan vs. gibi laflar da bomboş laflar.
Sanki burada bir çocuğun istismarı varmış gibi saçma laflar bunlar.

Çocuklarını meşhur etmek gibi bir kaygıları olmadığı ortada, eğer buna rağmen bu çocuk ünlü olacaksa, bırakın da bu kadar naif bir konu üzerinden ünlü olsun. Çocuk şarkıcı, çocuk reklam oyuncusu gibi bir durum yok ortada.
 
@Riverside

Vallahi sürmüyor zaten. :)
Bakın takip edin, yarın bu tiplerin çoğu yoga ya başlıyor, sonra da yeni trend ne ise ona, yarın da başka bir şeye, böyle daldan dala daldan dala.

@Birhan K.

Bununla ilgili yapılmış bilimsel araştırma vardı,
gerçekten aynı kişi kullandığı sürece ağırlık yüzde 8 kadar etki ediyor,
oturma pozisyonu vs daha önemli. En önemlisi üzerindeki kişinin bedensel yetenekleri,
bu yüzden Dany Maskill yol bisikleti ile atlayıp zıplıyor. Bisiklet araç sadece.

@Hevesli

En yorucu şey evde oturmak ve kumandanın düğmelerine basmak. :)
 
Geri